İK’cı olarak Sosyal Hareketliliği nasıl tanımlarsınız?

Birçok kurum birbirinden farklı sınıflardan gelen adayları işe almak istiyor, ancak şirketlerde sosyal hareketliliği geliştirmek için sosyo-ekonomik durumu nasıl daha iyi tanımlayabilir ve konumlandırabilirsiniz?

Sosyo-ekonomik bir bakış açısıyla işe alınanların çeşitliliğini iyileştirmeyi istemek, istenen sonuçların yanı sıra yaklaşımda da netlik gerektirir. İlk adım, sosyo-ekonomik statü ile ne demek istediğimiz ve sosyal hareketliliği nasıl sağladığımız konusunda farkındalık yaratmaktır.

Sosyo-ekonomik statü; eğitim, gelir ve mesleğin bir kombinasyonunu ifade eder. Basitçe söylemek gerekirse sosyal hareketlilik, sosyal statünün zaman içinde bir statüden diğerine kayması veya hareketidir.

Sosyal statü hiyerarşisinde yukarı ve aşağı hareket etmeyi ifade edebilir, ancak ağırlıklı olarak atıfta bulunulduğunda, yukarı doğru hareketlilik ve sosyo-ekonomik statünün ilerlemesi hakkında konuşuyoruz.

Sosyo-ekonomik statü ve sosyal sınıf birbirinin yerine geçemez ve sosyal hareketlilikten bahsederken bunu anlamak önemlidir.

Sosyal sınıf, aşağıda listelenen farklı 'sermaye' türlerinden oluştuğu için çok daha geniş bir kavramdır. Bu unsurlar birlikte farklı erişim, avantaj ve yaşanmış deneyim seviyeleri yaratan sosyal konumlandırma sağlar:

Ekonomik – kazandığınız para, hane geliri, varlıklarınız, edindiğiniz veya miras aldığınız şeydir.

Sosyal – geldiğiniz aile, hangi sosyal grubun parçası olduğunuz, ağlarınız ve bağlantılarınızdır.

Kültürel – dünyaya bakış açınızı, hayat referanslarınızı, bilgi tabanınızı, kültürel ilgi alanlarınızı ve aktivitelerinizi içerir.

Sembolik – dış temsil, iş unvanı, isim, tavırlar, görünüm, yani sembolizmin nasıl statü kazandırdığı ve algıları nasıl etkilediğidir.

Sosyo-ekonomik statü ile sosyal sınıf arasındaki ayrımı yaptıktan sonra organizasyonlarda sosyal hareketliliği nasıl iyileştirebileceğimiz sorusuna geri dönelim.

Cevap, oyun alanını eşitlemek, bilinçli olarak eşitliği sağlamak, kurumsal veya sistemik önyargıları ele almak ve engelleri kaldırmaktır.

İşte bu yolculuğa başlamak veya halihazırda yapmakta olduğunuz harika işi ilerletmek için bazı adımlar:

Yeteneği veya potansiyeli değerlendirirken uygun olmayan veya imaj(?!) eksikliği gibi önyargılar, terfilerin yanı sıra işe alımda klasizm ve limit temsilinin örnekleridir.

Bu terimlerle ne kastedildiği konusunda açıklama aramak önemlidir. Bu, şu anda ele alınmalıdır, aksi takdirde kurum içinde bir normallik haline gelme riski vardır.

Ayrıca, yaygın bir efsane, meritokrasinin doğrusal bir kavram olduğudur. Çok çalışıyorsun, başarıyorsun.

Bu, ne kadar görünmez, ima edilmiş veya nüanslı olursa olsun, sosyal sınıf ayrıcalığını safça görmezden gelir. Meritokrasi tartışıldığında başkalarını yönlendirin ve hiç kimsenin bununla ilişkili sosyo-ayrıcalıklardan yoksun olmadığını belirtin.

Farklı sosyal gruplar ve ağlar etrafında, aidiyet duygusu yaratmak için işte yaptığımız şeylerin farkında olun. Kendinize sorun, bu tür grupların 'mensupları'na yönelik olarak kasıtsız olarak adil bir şekilde uygulanamayan herhangi bir kural veya kriter oluşturuyor muyuz?

İnsanları bu tür grup ve ağlar arasında akıcı bir şekilde hareket etmeleri için destekleyebilmek, güven çevrelerini genişletir ve daha iyi ilişkiler kurarak daha fazla sosyal sermaye üretir ve bu, sosyal hareketliliği geliştirmede büyük ölçüde küçümsenmiş bir kaldıraçtır.

Sosyal hareketliliğin başarılı olması için kurumsal sınıf önyargısını ele almanız ve sistemik engelleri ortadan kaldırmanız gerekir.

Örneğin, iş tanımlarının nasıl yazıldığına, istenen nitelik veya eğitime, mülakatların nasıl yapıldığına, insanların geleceklerine ilişkin kararların nasıl alındığına ve daha geniş kapsamlı daha üst düzey roller için potansiyellerinin nasıl değerlendirildiğine daha yakından bakın.

Son bir nokta, kurumunuzda açık ve yargısız bir şekilde konuşmayı durdurmaktır. Sosyo-ekonomik statünün ne anlama geldiği konusunda net olun ve sosyal sınıftan bahsetmenin rahatsızlığıyla rahatlayın.

Kendinize sorun: Politikalarımızdan, süreçlerimizden, çerçevelerimizden, kılavuzlarımızdan kaç tanesi, kapı bekçiliğini taklit eden ve sosyal statü ilerlemesini ve sosyal hareketliliği orantısız bir şekilde engelleyebilecek sınıfçı bir dile, kurallara ve koşullara sahiptir?

İstenen sonuçları nesnel olarak tartışmak için daha çeşitli ve farklı bir bakış açısı için başkalarını sohbete davet edin.

Paylaş: