Kassandra’ya İnanmayanlar İçin...
Troya Kralı Priamos’la karısı Hekabe’nin kızı olan Kassandra, Troya’lı Kral çiftinin Hektor ve Paris’ten sonra en ilgi çekici çocuğudur. ERHAT diyor ki: “Bu genç kızın yürekler acısı bir kaderi, trajik bir kişiliği vardır. Geleceği görme gücüyle yıkımları önlemeye çalışan ama sözünü geçiremediği için başına gelen belalardan iki misli etkilenip üzülen kahinin dramını simgeler; Bugünün anlayış ve deyimine göre, uzağı gören bilinçli insanın dramını...”
Efsaneler konuya farklı yorumlarla yaklaşır; Kassandra ve ikiz kardeşi Helenos’un gözlerini ve kulaklarını yalayan iki yılandan sözedilir birinde. Çocukların böylece duyularından arındığı, insanların göremediği, duyamadığı gerçeklerin algısına açılmış oldukları anlatılır. İkisi de kahin olmuştur. Bir başka efsane de Tanrı Apollon, aşkına karşılık Kassandra’ya “bilicilik yetisi”ni armağan edeceğini söyler. Kassandra kabul eder ama tanrıdan bu yetiyi aldıktan sonra kendini vermeye yanaşmaz. Apollo’nun öfkesi dehşetlidir. Kızın ağzının içine tükürür ve böylece verdiği armağanın etkisiz kalmasını sağlar. Kassandra geleceği görebilecek, gördüğünü de haykıracak ama kimseyi söylediklerinin doğruluğuna inandıramayacaktır.
Kassandra, “Troya” tarihinin bütün olaylarını önceden görmüş ve söylemiştir. Paris çocukken bırakıldığı İda Dağı’ndan dönünce bu delikanlının hemen öldürülmesini istemiş, sonra Yunanistan yolculuğu dönüşünde Helena’yı getirdiği zaman bu kadının Troya’nın yıkımına yol açacağını, geri gönderilmesi gerektiğini bildirmiştir. Priamos Hektor’un ölüsüyle Akhilleus’un barakasından çıktığında, daha Troya’da kimse farkına varmadan geldiğini o haber vermiş, şehrin yıkımına yakın, meşhur “tahta at” surların önüne dikildiğinde, Laokoon’un da yardımıyla atın içeriye alınmasını önlemeye çalışmıştır. İlerleyen sayfalar daha da hüzün vericidir. Mykene Sarayı’nda, onu tutsak olarak Yunanistan’a getiren Agamemnon’un da, kendisinin de başına gelecekleri Klytaimestra’nın eliyle öldürüleceklerini açık açık görür, haykırır, bağırır, dövünür ama hiçbir şeyi önleyemediği gibi, bu yıkımı da, ölümü de önleyemez. Bunu anladığında Apollon’un bilicilik hünerine lanet okur.
Hiçbir kriz, bir başka krizin kurallarına göre aşılmaz. Mutlaka birşeyler değişmiştir; artık yeni kurallar geçerlidir. Bu yüzden sadece sıradan, kolay tahmin edilen olayların değil, beklenmeyen olay ve senaryoların da üstesinden gelebilecek bir takım kurulmalıdır. Ama çoğu kez problem sadece kuralların değiştiğini farketmemiz değil, şu anda hangi kurallara uymamız gerektiğini bilmememizdir. Çoğunlukla kural değişikliklerini haber verecek hiçbir uyarı işareti yoktur. Kriz sinsice sokulmaktadır. Birşeyin ne olduğunu tam bilmememize rağmen, büyük birşeyin, önemli birşeyin değiştiğini hissedersiniz. Her şirketin içinde “Kassandra”lar vardır; onlara kulak veriniz...
Nihat Demirkol
Prometheus Ege Bölge Müdürü