Kâr Amacı Gütmeyen Organizasyonlarda Değişim ve Yeniden Yapılanma


Dünyadaki gelişmeler doğrultusunda büyük küçük, kar amaçlı olsun veya olmasın tüm organizasyonlarda “Değişim ve Yeniden Yapılanma”nın kaçınılmaz olduğundan söz edilmektedir. Gerçekten de; bırakın başarılı olmayı, en azından varlığını sürdürebilmek için tüm organizasyonlar, dünyamızın değişen koşullarına uygun bir şekilde “Değişmek ve Yeniden Yapılanmak” zorundadır. Yeni gelişmelere ve yeni fikirlere açık olmayan muhazafakar organizasyonlar ileriye doğru değil, geriye doğru gider ve nihayet yok olurlar.

Değişim ve yeniden yapılanmanın gerekliliği sadece kar amacı güden ticari organizasyonlar için değil, kar amacı gütmeyen organizasyonlar (dernekler, vakıflar, kulüpler, belediyeler, devlet kuruluşları gibi) için de geçerlidir. Kar amacı güden ticari organizasyonlarla, kar amacı gütmeyen organizasyonları değişime zorlayan nedenler özünde aynıdır. Sadece bu nedenlerin öncelikleri ve önem dereceleri kısmen farklılık gösterebilir. Konumuz gereği olduğu için özellikle kar amacı gütmeyen organizasyonları değişim ve yeniden yapılanmaya zorlayan başlıca nedenlere bir göz atarsak:

Giderek globalleşen dünyamızda;

• Kalitenin sadece ürün için geçerli bir kavram olmaktan çıkıp, organizasyonların tüm faaliyetlerini ve bireylerin yaşam tarzını da kapsamaya başlaması,

• Bilgi teknolojilerindeki gelişmeler sonucu tüm dünyada kültürel etkileşim ve paylaşımın artması,

• Devletten beklentilerin azalıp toplumsal girişimlerin önem kazanması,

• Entellektüel ve kültürel seviyenin giderek yükselmesi,

• Birey hakları ve insana saygı kavramlarının ön plana çıkması,

• Değişen demografik yapı (eğitim, cinsiyet, yaş, kültür gibi).

• Ülkemiz için Avrupa Entegrasyonu yolunda eşdeğer normları tutturma zorunluluğu sonucunda;

* Kar amacı gütmeyen organizasyonlardan,
* Toplumsal, kurumsal ve bireysel beklentilerin artması,
* Alternatif oluşturma ve seçiciliğin yükselmesi,
* Böylece hizmet odaklı olmanın ön plana çıkması olarak belirlenebilir.

Literatürdeki tarifiyle “Değişim ve yeniden yapılanma”;
“Bir organizasyonun yapısında köklü değişiklikler yapılarak, organizasyonun amaçlarına erişebilmesi için daha yüksek bir performansa ulaşması ve bu yönde hedeflediği atılımları gerçekleştirebilmesidir.”

Bu tip projeler, genellikle aşağıdaki konularda köklü bir değişimi ve yeniden yapılanmayı içerir.

• Yeniden Düşünme
Değişimin önemini ve gereğini anlama yeni yönetim felsefesini oluşturma ve benimseme.
• Yeniden Planlama/Tasarım
Yeni yönetim felsefesi doğrultusunda yeni yapının tasarlanması, amaçların, hedeflerin belirlenmesi ve planlanması.

• Reorganizasyon
Organizasyonun yapısının (örgüt yapısının) değiştirilmesi ve yeni yönetim ilkelerinin uygulanmasına imkan verecek şekilde yeniden oluşturulması.

• Yeniden Düzenleme
Organizasyondaki sistem, prosedür ve iş akışlarının yeni düşünce, yeni yapı ve yeni organizasyona göre yeniden düzenlenmesi.

Özellikle ülkemizde kar amacı gütmeyen organizasyonlarda bu tip projeler ele alındığında genellikle organizasyonun yapısına ve sistemlere yönelik çalışmaların daha önce hiç yapılmamış olduğu ve organizasyonun temel yönetim kavramlarına yabancı olduğu görülecektir. Bu durumda oldukça basit ve tüm organizasyonca anlaşılabilecek bir modelle projeyi ele almak gerekmektedir. Bizim tavsiyemiz kar amacı gütmeyen organizasyonlardaki projeleri “5n 1k Yaklaşımı” dediğimiz, 5 adet “N” ve 1 adet “K” ile başlayan 5 temel soruyu sorarak ve organizasyonun bu soruları düşünmesini, hazmetmesini ve tartışmasını sağlayarak başlatmaktır.

Sorularımızı şu şekilde sorabiliriz:

* Ne?
Organizasyonumuz niçin kurulmuştur? Organizasyonun mevcut yapısı ve karşılaştığı problemler nedir?

* Neden?
Değişim neden gereklidir?

* Nereye?
Değişim yapılarak nereye ulaşılmak istenmektedir?

* Ne zaman?
Değişim ne zaman ve nasıl bir takvimle gerçekleşecektir?

* Nasıl?
Değişim nasıl yapılacaktır?

* Kim?
Organizasyonumuz nasıl olacaktır?

Dikkat ederseniz aslında sorduğumuz ve organizasyon içinde tartışmaya açtığımız bu sorularla basit dahi olsa organizasyonda bir “Stratejik Planlama” yaklaşımı başlatmış oluyoruz.

Yani,
• Mevcut durumumuzu analiz ederek,
• Misyonumuzu (yani, varlık sebebimizi),
• Vizyonumuzu (yani ulaşmak istediğimiz yeri),
• Strateji ve politikalarımızı
(yani oraya nasıl ulaşacağımızı)
ortaya koyuyor ve bunlar doğrultusunda;
• Organizasyonumuzu belirliyoruz (organizasyon şemamız, birimlerimiz komitelerimiz, bunların görev tanımları, prosedürlerimiz, yetki tablolarımız, vakıf senetlerimiz gibi).

İleriki yıllarda organizasyon bu tip çalışmaları hazmettikçe ve planlama alışkanlığı oluştukça, çeşitli analiz metodlarının (swot tows analizleri, gap analizi, benchmarking, gibi) uygulandığı daha teknik stratejik planlama modellerine geçilebilir.

Kar amacı gütmeyen organizasyonlardaki bu tip planlama çalışmaları kesinlikle önemsiz görülmemeli ve geçiştirilmemelidir. Hatta kar amaçlı organizasyonlara göre daha dikkatli ve sabırlı olunmalıdır. Özellikle ülkemizin Avrupa’ya entegrasyon yolunda hızla ilerlediği bu dönemde kar amacı gütmeyen organizasyonlarımız da, holdinglerimiz ve şirketlerimiz gibi ilgili normları yakalamak durumunda olacaklardır. Onun için vakit geç olmadan daha şimdilerde bu yoldaki çalışmaları başlatmak gerekmektedir.

Deniz Gürsoy / Uzel Holding
İnsan Kaynakları Genel Direktörü

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)