Deprem ve Kriz Yönetimi


Tüm konuşmacılar deprem, depremin nedeni, deprem öncesinde alınması gereken önlemler, deprem anında ve sonrasında yaşanılanlar, felaketin büyüklüğü, devletin ve halkın deprem sonrası yaşadıkları hakkında bilgiler verirken, kamuoyu tarafından en çok merak edilen deprem sırasında ve sonrasında Tüpraş İzmit Rafinerisi’nde yaşanılanları ve yeni bir felakette alınabilecek önlemleri Tüpraş Genel Müdürü Hüsamettin Danış şu şekilde anlattı:

Marmara Depremi ve Tüpraş İzmit Rafinerisinde Yangın

17 Ağustos 1999 Marmara ve 12 Kasım 1999 Düzce depremleri, 1939 Erzincan depreminden sonra ülkemizin 20. yüzyılda yaşadığı en büyük doğal afet olarak tarihimize geçmiştir. Depremlerde İzmit, Gölcük, Değirmendere, Derince, Adapazarı, Gölyaka, Düzce ve Kaynaşlı çok ağır hasar görmüştür. İki depremde toplam 75.000 konut ağır, 74.000 konut orta derecede hasar görmüştür. Depremin doğrudan maddi zararları 10 milyar dolar olarak tahmin edilmektedir. İki depremin önemli etkisi sonucunda Türkiye ekonomisi 1999 yılında % 6 oranında küçülmüştür.

17 Ağustos 1999 tarihinde Marmara bölgemizi vuran 7.4 şiddetindeki deprem olumsuz sonuçlarını Tüpraş İzmit Rafinerisi’nde de göstermiştir.

Tüpraş olağanüstü durumlarda “Başbakanlık Kriz Merkezi Yönetmeliği” paralelinde hazırlanan “Tüpraş Genel Müdürlüğü Kriz Merkezi Standardı” ile rafinerilerde “Teknik Emniyet ve Yangınla Mücadele Standardı”nı uygulamaya koyar.

Türkiye’de ilk petrol rafinerisinin kurulduğu 1955 yılından beri edinilen 45 yıllık tecrübenin ışığında olağanüstü durumlarda neler yapılması gerektiği, imkanların neler olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla bu deprem ve yangın felaketine yakalanırken mücadele imkan ve yöntemleri hazırdı.

Ancak hepimizin kişisel ve kurumsal olarak yara aldığı 17 Ağustos depremi hiçbir hayal gücünün önceden tahmin edemeyeceği büyük bir olay olup, asrın felaketi olarak nitelendirilmektedir.

Deprem sonucunda İzmit rafinerisinde üç ayrı yerde aynı anda yangın çıkmış, deprem ve yangın rafineride önemli ölçüde hasar meydana getirmiştir.

Rafinerideki en yeni hampetrol ünitesinin (Plant 25) 115 metre yüksekliğindeki betonarme ortak bacası iki parça halinde çökerek, büyük bir yangına sebep olmuştur. Bacanın bir parçası şarj fırınının, diğer bir parçası da boru köprüsünün üzerine düşüp, boru hatlarını keserek yangın çıkmasına neden olmuştur. Üniteleri birbirine ve tank sahasına birleştiren betonarme çelik boru köprüsü çökmüş, ürün ve yardımcı servis hatları kopmuştur. Sabah 07:30’da söndürülen yangın, öğle ve akşam saatlerinde iki kez tekrar başlamıştır. Yangın en son saat 18:30 itibariyle söndürülmüştür. En büyük yangın, rafinerinin tank sahasındaki dört adet yüzer tavanlı nafta depolama tankında aynı anda başlamıştır. Yangın, deprem sırasında yüzer tavan ile tank cidarının sürtünmesi sonucu çıkan kıvılcımlardan kaynaklanmıştır. Yangın, diğer tankları da etkilemiş, yanan dört tankın yakınındaki iki küçük nafta tankına da yayılmıştır. Altı depolama tankı tamamen yanmıştır. Yakındaki bir soğutma kulesi yanan tankların radyant ısısı ile tutuşarak tamamen yanmıştır.

Bir yangında kırtasiye ve kimyevi maddelerin depoladığı ambarda çıkmıştır. Kimyasallar bölümündeki şişelerin deprem sırasında kırılması ile muhtemelen kimyasal reaksiyon sonucu meydana gelen bu yangın 15 dakika içinde söndürülmüştür.

Soğutma kulelerinden biri yaklaşık 1 metre kayarak çökmüştür.

Sahildeki hampetrol tahliye hattı desteklerinden kayarak yere düşmüş, ancak büyük bir deniz kirliliğine neden olabilecek herhangi bir kaçak meydana gelmemiştir.

Deprem sırasında rafinerideki turbojeneratörler durmuş, TEK’ten alınan elektrik kesilmiş olup, sadece acil dizel jeneratörleri çalışır durumdaydı. Enstrüman havası ve soğutma suyu sistemleri de durmuştu. Sapanca’dan rafineriye su getiren boru hatlarının ikisi de Acısu bölgesinde depremin etkisiyle ezilmiş, patlamış ve devre dışı kalmıştı. Rafineri su tanklarındaki su da yangının birinci gününde tamamen kullanılmıştı. Yangın suyu sistemindeki elektrikli pompalar durmuş, ancak dizel pompalar çalışıyordu. Rafineride mevcut römorkörler faal durumda idi ve yangınla mücadelede etkin olarak kullanılmıştı.

Mülki ve yerel idareler ve komşu kuruluşlar ile haberleşme kesilmiş olup, sadece telsiz vasıtasıyla dahili haberleşme yapılabiliyordu.

Alman ekibi ikişer seyyar dizel pompa ile denizden su besleyecek hat çekmişlerdi.

Yangına havadan müdahale 18 Ağustos tarihinde başlamış ve 20 Ağustos tarihine kadar sürmüştür. 18 Ağustos’ta Türk Hava Kuvvetleri 2 sorti, Türkiye, Yunanistan ve Ukrayna ekipleri 19 Ağustos’ta 10 sorti, 20 Ağustos’ta 12 sorti gerçekleştirmişlerdir.

Tank sahası yangını 19 Ağustos günü kontrol altına alınabilmiş ve 21 Ağustos sabahı can kaybı ve yaralanma olmadan tamamen söndürülmüştür. Yangın esnasında 300 personel çalışmış ve 28 arasöz, 245 ton köpük kullanılmıştır.

Krizin büyüklüğü ve olanakların yetersizliğine karşın sonuca başarıyla ulaşılmıştır.

Mevcut Durum

Tüpraş yönetimi hasarı onarmak için bir plan hazırlamış ve belirlenen işleri ihale yolu ile yurtiçinden ve yurtdışından müteahhit firmalara vermiştir. İşleri program hedeflerine uygun, hatta daha erken ve ayrılan bütçenin altında maliyetle tamamlanmaktadırlar.

Tüpraş; onarım çalışmaları ile bağlantılı olarak İzmit rafinerisinde yangın riskini ve deprem hasarını azaltmak maksadıyla yeni tasarım ve inşaat tedbirlerini uygulamaya koymuştur. Ayrıca yangınla mücadele için su temin eden sistemler modernize edilmiş ve kapasiteleri arttırılmıştır.

Yangınla mücadele sürerken çevre kontrol elemanlarımız muhtemel deniz kirliliğini önlemek için özel çaba sarfetmiş, İngiltere’den yardıma gelen OSRL (Oil Spill Response Limited) ekibi ile birlikte yoğun faaliyette bulunmuşlardır.

Yangınla mücadele sırasında kullanılan çok miktardaki su, yeraltı drenaj sistemindeki yağ ile yer değiştirerek atık su arıtma ünitesi çıkış havuzlarında toplanmıştır. İlk etapta biriken yağ, enerji yokluğundan transfer edilemediğinden muhtemel deniz kirliliğini önlemek için ilk tedbir olarak denize bariyerler döşenmiştir. Ünite havuzlarından sıyırıcılar vasıtasıyla 600 m3 yağ toplanmıştır. Denize kaçmış olan 300 m3 yağ İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve OSRL ekipleri yardımıyla toplanmıştır.

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)