Çocuk da yaptınız kariyer de? Şimdi ne yapacaksınız?


“Bir yanım bütün gün evde oturup, bebeğimle ilgilenmemi söylerken, diğer yanım keşke doğurmasaydım diyordu ilk zamanlar” diye anlatıyor bir anne. 28 yaşında genç bir iş kadını iken kendi tabiriyle kariyerinin en iyi olabileceği noktada bebek sahibi olmuş. İlk zamanlar bebeğin kariyerinin son noktası olduğunu düşünmüş, çok zorlanmış ama iş ve bebek bakımını belli bir plan içerisine oturttuktan sonra her şey kendisi için olumlu yönde gelişmiş.  

Diğer bir anne ise bebek sahibi olacağında işi bırakmayı aklından bile geçirmediğini ta ki, bir gün evi aradığında bebek bakıcısı ile telefonda konuşurken arkadan üç haftalık bebeğinin ağladığını duyana kadar. “O an kendimi suçlu hissedip, bebeğimin yanında olup, kucağıma alıp, susturmak istedim.” Çalışan anne o günden sonra işten ücretsiz izin alarak, oğlu 15 aylık olana kadar evde onun yanında kalıp, daha sonra tekrar işine devam ettiğini belirtiyor.

Çalışan ve evli kadınların belki de hayatlarındaki en büyük ikilemlerden birisidir hem çocuk sahibi olup hem de çalışmayı sürdürebilmek. Birini, diğerine tercih etmek zorunda kalmak. Hele günümüz şartlarında, birçok ailenin hayatını sürdürebilmek için eşlerin her ikisinin de çalışmak zorunda olması... Bir yanda çocuklarına iyi bir gelecek sağlamak için çalışmak durumunda olmak ve diğer tarafta geleceklerini hazırlarken onlarla yeterince ilgilenememeyi göze almak. Bu, birbirine zıt ama bir o kadar da birbiriyle bağlantılı bir durumdur.

“Çalışmayı bırakıp, evde bebeğimle mi kalmalıyım?” sorusunun kolay veya doğru bir cevabının olması mümkün değil. Uzmanlar, bir annenin böyle bir karar vermesinin kolay olmadığı gibi aynı zamanda bu durumda kendini daha sonra nasıl hissedeceğinin de önemini vurgulamakta. şöyle ki; yaşanan örneklere bakıldığında iş hayatını tamamen bırakıp, iş kadınlığından, ev kadınlığına terfi etmeyi seçen anneler arasında evde oturup, daimi çocukla ilgilenenlerin psikolojik sorunlar yaşayabileceği belirtilmekte. Hatta bu tür durumlarda anne, çocuğunu bile bu durumdan sorumlu tutarak olumsuz yönde davranabilmekte. Diğer tarafta ise çalışmaya devam ettiğinde çocuğuyla yeterince ilgilenemediği için suçluluk duygusu içerisine giren anneler olduğu gibi, çocuklarından olumsuz tepki alanlar da varolmakta.

Araştırmalara göre, yeni bebek veya ilk kez bebek sahibi olan çalışan annelerin % 29’unun genellikle yedi hafta   üç aylık izne ihtiyaç duydukları ortaya çıkmıştır. Bunların dışında % 25 oranında da işlerini bırakmak zorunda olanlar yer almaktadırlar.

Çalışan anneler arasında hem işini hem bebek bakımını yürütmeyi başaranlar ise bu konudaki ufak püf noktalarını şöyle sıralamaktadırlar:

•    Mutlaka güvendiğiniz bir dostunuzdan veya akrabanızdan yardım isteyin. Bebeğinizi ilk olarak bir bebek bakıcısına bırakmak yerine biraz büyüyene kadar tanıdık birilerinin yanında olması hem sizin içinizin rahat etmesini sağlar hem de bebeğiniz daha güvenilir bir şekilde bakılır. Böyle bir imkanınız yoksa, şartlar sizin için daha zor olacaktır.
•    İşe gelmek için normalden daha erken kalkın. Normalden daha erken kalkarak sabah bebeğinize biraz olsun vakit ayırabilirsiniz.
•    Evinize gün içerisinde mutlaka telefon açın. Çoğu bebek bakıcısı ilgilenmediğinizi hissettiğinde bebeğinize gereken özeni göstermeyebilir. Kontrol amaçlı olmasada en azından sizin arayabileceğinizi bildiğinden daha özenli olabilir.
•    Bu durumda çalışma arkadaşlarınız en büyük destekçilerinizdir. Onlardan yardım isteyin. Böylelikle bir süre sizi idare edebilir, sizin eve zamanında gidebilmeniz için yardımcı olabilirler.
•    Vitamin takviyesi yapın. Hem iş hem ev koşuşturmacası içerisinde bünyenizi güçlü tutabilmeniz için kendinize dikkat etmeniz gerekir. Bu nedenle mutlaka vücudunuz için gerekli vitaminleri almalısınız. Doktorunuza danışıp, tavsiye ettiği vitamin ilaçlarını kullanabilirsiniz.
•    Bebeğiniz büyüdüğünde ve belli bir yaşa geldiğinde onun başucuna küçük sevgi mesajları yazın. Yaşına göre bazı kitaplar alarak, ona neden çalışmanız gerektiğiyle ilgili bilgiler verin ve sizi anlamasını sağlayın.

Yukarıdaki noktaları uygulamak, tabii ki, kolay değil. Ancak biraz daha çaba ve özenle gerçekleşebilecek unsurlar. Kuşkusuz, çalışan annelerin işleri çok zor. Bu zor ikilem arasında çalışan anne olanlara kendileri için en doğru olan terfiyi seçmeleri dileğiyle...

Yararlanılan kaynaklar:
www.hr.com
www.shrm.com

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)