Çalışan anketlerinde hala nerede yanlış yapıyoruz?
Uzun zamandır kullandığımız çalışan anketleri, İK tarafından hem seviliyor hem de nefret ediliyor. Bunca zaman sonra bile, bu anketlerin faydasını baltaladığına inandığım bazı hatalar yapılıyor. Düşüncelerimi paylaşma fırsatını sizlerle değerlendirmek isterim.
Şelale Modeli
Tipik çalışan anketi projesinin bir planı vardır. Soruları seçmek için bir süreç başlar, sonra anket çalışanlarla iletişime açılır. Anket yönetilir, sonuçlar analiz edilir, üst yönetime ön sunum yapılır. Tüm bunlar yöneticilerin bireysel aksiyon planlarını üretmesine kadar devam eder ve sürecin tümü aylar sürer.
Kulağa nasıl geliyor? Her şeyin çok önceden planlandığı şelale modeli denilen eski tarz programlama işlemine benziyor, değil mi? Oysa daha yeni olan çevik tarzda "Çok önceden planlamayalım, bir adım atalım, biraz geri bildirim alalım ve oradan ilerleyelim" denir.
Şelale modelinin tehlikesi, işletme için önemli ve acil olandan daha fazla uzaklaşırken işaretlenmesi gereken inanılmaz derecede zaman alıcı bir aktivite turuna kilitlenebilmenizdir.
Oysa çalışan anketlerine çevik bir yaklaşım, birkaç soru sormak, bunun ne önerdiğini görmek ve daha sonra oradan daha fazla soru veya başka eylemlerle ilerlemek üzerine kuruludur.
Önce veriye odaklanmak
İki numaralı sorun; önce veriye odaklanmaktır. Önce çok fazla veri topluyor, sonra da bundan iç görü çıkarabilmek için mücadele ediyoruz. Bu anketleri yapmış olan herkes, bu bir sürü veriye bakmanın ve hangi iç görüleri resmettiklerini anlamaya çalışmanın acısını bilir. Yorucu bir süreçtir.
Bazen İK, çözümün sadece bir sürü grafik oluşturmak ve bunları yönetime göstermek olduğunu düşünür. Yöneticilerin bunlardan, bizim için belirgin olmayan iç görüler bulabileceğini umut ederiz. Ne yazık ki, yöneticiler veri kütlesi arasında gezinmek konusunda İK'dan nadiren daha iyidir. Bu zaman alıcı ve yorucudur; genellikle sınırlı değerle sonuçlanır.
Ben analitikle ilgili yaklaşımıma “önce karar” adını veriyorum. Bu, verileri görmeden önce bir karar verdiğiniz anlamına gelmez, sadece hangi kararı vermeye çalıştığınız veya veri almak için dışarı çıkmadan önce hangi soruyu cevaplamaya çalıştığınız konusunda çok net olduğunuz anlamına gelir.
Anketi, çalışanların bağlı olup olmadığını belirlemek için yürüttüğümüzü söylemek yeterince kesin değildir. Bunun yerine, vermeye çalıştığınız kararın, önümüzdeki 18 ay içinde teknisyenler arasında aşırı işgücü devir oranı olması durumunda bir tampon oluşturmak için ekstra teknisyenler işe alıp almamak olduğunu düşünün. Bu kararı netleştirmek için veri toplamak amacıyla yapılan bir anket, tam bir "her şey hakkında veri toplama" anketinden çok daha küçük ve hızlı bir çaba olacaktır. Ayrıca, hangi kararı vermeye çalıştığımızı bildiğimiz için (yani, ekstra teknisyenler işe alıyor muyuz?), verilerden iç görü elde etmek basittir. Ayrılmayı planlayan teknisyenlerin sayısı yüksek ise o zaman bu ekstra işe alımları yaparız. Değilse, işe alımda özel bir şey yapmamıza gerek yoktur.
Harekete geçemeyeceğimiz sorular
Çalışan anketlerinin acı verici bir başka yanı, harekete geçemeyeceğimiz yanıtlar aldığımız zamandır. Belki de çalışanların ücretlerinden memnun olup olmadığını soruyorsunuz. Herkes hayır diyor. Ancak, zor ekonomik zamanlardaysanız, yapabileceğiniz tek şey “Evet, bunun bir numaralı endişeniz olduğunu biliyoruz. Ve hayır, biz buna göre hareket etmeyeceğiz” demek olacaktır.
Bu, hangi kararı yönlendireceğini düşünmeden bir soru sormanın bir örneğidir. Bir sorunun cevabına göre hareket edemezsek, genellikle sormanın bir anlamı yoktur.
Sonuçlarla ilgili aksiyon almamak
Bu, herkesin farkında olduğu bir sorundur: Her yıl anket yapar, verileri analiz eder ve raporlar yazarız ama hiçbir şey olmaz. Genellikle bunun panzehiri, yöneticilerin aksiyon planları yazmasında ısrar etmektir. Ancak bunu yapmalarını sağlamak zor olabilir. Bunları hayata geçirip geçirmediklerini kontrol etmek de zordur. Ve genellikle hayata geçirseler bile, herhangi bir etkisi olmaz. Bence bu en az bilinen son sorun kısmen önceki üç sorunun bir sonucudur. Bu sorunları ele alırsanız, bir anket yaptığınızda yararlı bir aksiyonu beraberinde getirmeme olasılığı düşük olacaktır.
Sonuç
Geleneksel çalışan anketi fikri çok çekici. O kadar çekici ki değiştirmekten nefret ediyoruz. Ama belki de harcanan zaman ve emeğin sonuçlarla karşılık bulup bulmadığını sorgulamanın zamanı gelmiştir. Belki de harekete geçmek istediğimiz belirli sorulara yönelik verileri sunmayı amaçlayan çevik bir yaklaşımla daha iyisini yapabiliriz.