Yönetim Danışmanları Derneği: YDD
Yönetim Danışmanlığı mesleğini tanımlar mısınız? Hangi meslek kategorilerini kapsamaktadır?
“Yönetim Danışmanlığı, yönetim fonksiyonlarına yönelik uzmanlık dallarında, bağımsız politika, strateji ve taktiklerin geliştirilmesine katkıda bulunmak, öneriler üretmek ve destek sağlamaktadır. Bu hizmet olası fırsatların belirlenmesini veya sorunların saptanmasını, aynı zamanda uygun önlemlerin önerilmesi ve uygulamaya konulmasında destek vermeyi kapsar.”*
Uluslararası ölçekte kabul görmüş tanımlara göre Yönetim Danışmanlığı şu sekiz meslek kategorisi içinde yer almaktadır:
* Kurumsal Strateji ve Örgütsel Gelişme, *Mali ve İdari Sistemler, *İnsan Kaynakları, * Üretim ve Hizmet Yönetimi, *Bilgi Teknolojisi ve Sistemleri, *Proje Yönetimi, *Ekonomik ve Çevresel Etüdler
Kişiler bu sahalardan bir, iki veya üçünde ihtisaslaşabilirler. Fakat hepsini aynı anda gerçekleştirmelerinin doğru olmadığını düşünüyorum.
Yönetim Danışmanları Derneği’nin kuruluş amaçlarını açıklar mısınız?
Derneğimizin amaçlarını kısaca şöyle özetleyebiliriz: Yönetim danışmanlığını bünyesinde toplayarak, Yönetim Danışmanlığı hizmetinin mesleki, teknik, ahlaki ve profesyonel standart, kural, düşünce ve uygulaması olan bir meslek olarak gelişmesine yardımcı olmak, hizmetin kalitesini ve mesleğin gerek icra edenler, gerekse hizmeti kullananlar nezdinde saygınlığını geliştirmek ve yaymak. Böylece gerçekleştirilen hizmetlerle ülke ekonomisi düzeyinde verimlilik ve etkinliğin artırılmasına katkıda bulunabilmek.
Yönetim Danışmanları Derneği’nin kurucu üyeleri, başkanı ve yönetim kurulu üyelerini öğrenebilir miyiz?
1991 Nisan’ında kurulan derneğin kurucu başkanı Ulaş Bıçakcı, kurucu üyeleri Yener Tugay, Mehmet Dündar Aytar, Oktay Bora Yağız, İpet Ayşe Altınay, Vahyi Somay, Mehmet Erdoğan Öcal’dır. Bugün başkanlığını Yener Tugay’ın yürüttüğü Derneğin Yönetim Kurulu; Fahrettin Otluoğlu, Murat Yalnızoğlu, Sibel Karakışla, Murat Özbilen, Mustafa Gözalan ve Kıvanç Ersöz’den oluşuyor.(*)
Derneğin çalışmaları hakkında ayrıntılı bilgi alabilir miyiz?
Sektöre çok sayıda firma giriyor, birçok firma da bu hizmeti almak istiyor. Biz dernek olarak hizmeti verecek danışman firmalar ve hizmeti alacak firmalar arasında köprü işlevini görmek istiyoruz. Hizmeti veren firmaların bu hizmeti doğru şekilde yerine getirmelerini sağlayarak işin gelişmesine yardımcı olmaya çalışıyoruz. Üyelerimizi teknik olarak geliştirmek, daha geniş iş olanakları yaratmak için çaba gösteriyoruz. Örnek vermek istediğim bir çalışmamız var: KOSGEB ile birlikte İstanbul’da iki kez olmak üzere, İzmir, Bursa, Eskişehir, Kayseri, Ankara, Gaziantep ve Adana’da danışmanlık eğitimleri yaptık. Danışmanlar yetiştirip bölgelerdeki küçük ve orta boy sanayilere yardımcı olmalarını sağlamaya çalıştık. Hazırladığımız kursun amacı, tamamen yönetim danışmanlığının meslek olarak bu kişiler tarafından doğru şekilde yapılmasını gerçekleştirmekti. On gün süren kurslarda danışmanlığı nasıl yapabileceklerini ve bildiklerini ne şekilde aktarabileceklerini anlattık. Eğitimlerimize yüzelliye yakın danışman katıldı. Eğitimi tamamlayan herkese bir rehber kıdemli danışman verildi. Eğitim sonrasındaki çalışma hayatlarında karşılaştıkları problemlerde bu rehber danışmana başvurmalarını sağladık. Örneğin; bana bağlı olarak İzmir’reki eğitimler sonrasında rehberlik yapmaya başladığım bir danışman var. Bu danışman çalışmalarında bir problemle karşılaştığında sormak istediği konuları bana faksla ulaştırıyor, ben de önerilerimi bildiriyorum. Müşteriye nasıl yaklaşılacağı, işin yapılmasında ve iş alındıktan dikkat edilmesi gereken önemli noktalar konusunda sürekli destek veriyoruz.
Birçok kuruluştan derneğimize kendilerine yardımcı olmamız yönünde teklifler geliyor. Derneğimiz proje çalışmalarına girmediği için bu talepleri üyelerimize yönlendiriyoruz.
Meslek odası olma yönünde çabalarımız var. Standartları yükseltebilmek ve dünyadaki gelişmeleri üyelerimize aktarabilmek için çalışmalarımız sürüyor.
Derneğinizin benzer uluslararası kuruluşlarla bağlantıları bulunuyor mu?
Şu anda bir bağlantımız yok. Birkaç tane büyük danışmanlık federasyonuyla çeşitli yazışmalar yaptık. Belki ilerde ortak birtakım çalışmalar gerçekleştirebiliriz. Fakat üyeler kanalıyla yurtdışındaki gelişmeleri takip etme olanağımız oluyor. Derneğimizin akşam toplantılarına üyelerin iş yaptığı veya kendi lisanslarıyla Türkiye’de temsil ettikleri lisansör firmaların sahipleri, temsilcileri gibi yabancı misafirleri davet ediyoruz.
Yönetim Danışmanları Derneği’nin Yönetim Danışmanlığı mesleği adına sahip çıkması gereken ilkeler ve değerler nelerdir?
Yönetim Danışmanlığı meslek ilkelerini şöyle sıralayabiliriz:
1- Gizliliğe Riayet: Yönetim Danışmanı, daha önce iş yaptığı ve halen iş yapmakta olduğu kişi ve kuruluşların, verdiği hizmet nedeniyle elde ettiği bilgi ve belgelerini açıklamamalı ve bunları ticari amaçlarla kullanmamalıdır.
2- Mesleki Saygınlığı Korumak ve Korutmak: Yönetim Danışmanı, yönetim danışmanlığı mesleğinin saygınlığına gölge düşürücü davranışlarda bulunmamalı ve bulunulmasına izin vermemelidir.
3- İş Temini İçin Çıkar Sağlamamak: Yönetim Danışmanı, kendi hesabına çalışanlardan başkasına, iş sahipleri ile temas veya iş sağlamaları için komisyon, herhangi bir şekilde ödeme veya çıkar temin etmemelidir. 4- Ücretini Hizmete Dayandırmak: Talep edilen ücret, verilen hizmete uygun olmalıdır.
5- Tarafsızlığı ve Bağımsızlığı Korumak: Yönetim Danışmanı iş sahibine verdiği tavsiyelerin tarafsızlığını ve bağımsızlığını etkileyici herhangi bir bağlantıya girmemelidir.
6- İş Sahibinin Çıkarlarını Kollamak: Yönetim Danışmanı iş sahibinin çıkarlarını her türlü düşüncenin önünde tutmalıdır.
7- Nüfuz Kullanmamak: Yönetim Danışmanı iş sahibine hizmet veya ürün temin eden kişi ve kuruluşlarla çıkar ilişkisinde bulunmamalı, onların kontrol ve etkisi altında kalmamalı veya hizmetini etkileyecek herhangi bir ilişkiyi açıklamamalıdır.
Bir Yönetim Danışmanı’nın Derneğe üye olabilmesi için sahip olması gereken asgari kriterler nelerdir?
Bu kriterleri şöyle sıralayabiliriz: Bağımsızlık, uzmanlık, mesleki ahlak, kıdem ve yeterlilik.
Derneğe üye olabilmesi için kişinin şu an Yönetim Danışmanlığı yapıyor olması şartı arıyoruz. Bazı üyelerimiz yönetim danışmanı değiller fakat şirketlerde danışmanlığa yakın, organizasyonel gelişme işlerinden sorumlu ve sektöre ilgi duyan kişilerdir. Üyelerimizin büyük kısmı kuruluşlarda bu işi yapan, insan kaynakları yöneticileri veya organizasyonel gelişme yöneticileri olmayıp bizzat danışmanlık yapan kişiler. Üyelerimizin yukarıda saydığımız kriterlere sahip olmalarını istiyoruz. Ayrıca “Daha önceki çalışmalarında sorunlar yaşamış mı? Yönetim Danışmanlığı meslek ilkelerine ters düşen bir durum var mı? Saygınlığı ve tecrübesi var mı? Bu işi yapabilmek için yetkin mi?” sorularının yanıtını arıyoruz. Üyelik başvurusu olduğunda meslek komitemiz tüm bu incelemeleri yapıyor. Firmayı yerinde ziyaret ederek kişiyle tanışıyor ve bugüne kadar yaptığı faaliyetler hakkında bilgi alıyoruz. Doğal olarak bir de tecrübesine bakıyoruz. Bir veya iki sene tecrübesi olan bir kişinin üye değil de üyeliğe aday olarak dernek faaliyetlerine katılmasını sağlıyoruz. Bir geçiş dönemi şansı veriyoruz. Bu dönemden sonra otomatik olarak üyeliğe hak kazanmış oluyor.
Bugün derneğin ulaştığı üye sayısı ne kadar? Üyelerinizle iletişimi nasıl sağlıyorsunuz?
Üye sayımız yüze ulaştı. Sanıyorum bu yıl içinde yüzyirmi üyeye ulaşacağız. Müşterilerle danışmanları biraraya getirmek istiyoruz. Konuşmacıların yer aldığı çok formal olmayan aylık toplantılar düzenleyerek üyelerimizi aydınlatmaya çalışıyoruz. Üyelerimize sektördeki gelişmeleri sürekli olarak aktarıyoruz.
Derneğinizin geleceğe dönük proje ve hedeflerini öğrenebilir miyiz?
Bu yıl büyük bir düşüncemiz var. Her yıl düzenlenecek bir “Yönetim Danışmanlığı Forumu” planlıyoruz. Forumda konuyla ilgili yurtiçinden ve yurtdışından uzmanları, danışmanları ve bu sektör çalışanlarını biraraya getireceğiz. İkinci olarak; bir eğitim projesi başlatmak istiyoruz. Anadolu’daki daha küçük işletmelerin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yönetim, iletişim, muhasebe, ürün pazarlama, ürün tekniklerini geliştirme, bilgi iletişim sistemleri vb. seminerler düzenlemeyi düşünüyoruz. Bir veya yarım gün olarak planlanacak seminerleri herkesin katılabileceği uygun fiyatlarda gerçekleştirmeyi, katılımcıların öğrenirken eğlenmelerini sağlamayı ve çok temel bilgileri rahat bir ortamda sunabilmeyi düşünüyoruz. Kalite ve ISO 9000 konularına Anadolu’da çok büyük bir talep var. Bu konuda KOSGEB ile işbirliğimiz bulunuyor. Belki ticaret odalarıyla ve mahalli işadamları dernekleriyle de işbirliğimiz olabilir. Hareket noktamız daha önce danışmanlar için yaptığımız eğitimlerdir. Daha önce gerçekleştirmiş olduğumuz danışmanlık eğitimlerinden, Türkiye’deki önde gelen 40 – 50 danışmanın çabalarıyla hazırladığımız notlardan çok iyi bir kaynak ortaya çıktı. Bunları bir yayın haline getirip satışa sunabilme olanağımız var. Devam edecek seminerlerimizi de bu şekilde değerlendirmek istiyoruz.
Önümüzdeki günlerde derneğimiz için bir lokal tutmayı ve kütüphane oluşturmayı planlıyoruz. Bu şekilde konuya ilgi duyan öğrenci, sektör çalışanları ve üyelerimizin çalışmalarında ihtiyaçları olan bilgilere kütüphaneden ulaşabilmelerini sağlayacağız. Çünkü üniversitelerimizde bu konuda sınırlı sayıda kaynak bulunuyor.
Sektörün sorunlarından kısaca bahseder misiniz?
Bence öncelikle ele alınması gereken konu, Yönetim Danışmanlığı mesleğinin yayılmasını sağlayacak ortamın oluşturulmasında, devletin eksik kalan desteğidir. Oysa Avrupa Topluluğu’ndaki ülkelerin bu yönde aldığı destek ve teşvikler çok önemli boyutlara ulaşmaktadır. İkincisi; son zamanlarda hızla artan sayıda Yönetim Danışmanlığı kuruluşunun ortaya çıkması sektörde bazı ciddi sorunlara yol açacaktır. Türkiye’de bugün altıyüze yakın danışmanlık firması bulunuyor. Bu hızlı büyüme gerçek danışmanlık faaliyetlerini sürdürenler ve “gelip geçici” danışmanlar arasında mesleki standartları tesbit etmek, yerleştirmek, hizmeti veren ve alan arasındaki sağlıklı ilişkiler kurabilme yönünde önemli sorunlar yaratabilir.
Üçüncüsü; pazardaki hızlı büyüme, hizmeti alan tarafında zorlanmasına yol açıyor. Yönetim Danışmanlığında ortada olmayan birşeyi “soyut kavramları” satıyorsunuz. Müşteri hizmet alacağı danışman firmayı seçerken doğru karar verip vermediğinden emin olamamaktadır. Hizmeti veren ve alan taraf açısından Yönetim Danışmanları Derneği’nin yaratacağı bilinçlenmenin katkısı büyük olacaktır.
Son yıllarda yönetim danışmanlığı yapan şirket sayısının çok hızlı artış göstermesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sektördeki canlanma, endüstrinin bilinçlenme ve firmaların etkin çalışma yönündeki ihtiyaçlarını gösteriyor. Sektörde ihtisaslaşmaya gidemeyenlerin iş ömürlerinin çok uzun olabileceğine inanmıyorum. Gerçekten ihtisaslaşmayı gerçekleştirenler başarılı olabilecektir.
Yönetim Danışmanlarının sayısının artması doğal. Daha da artacak. Firmalar kaynaklarını iyi kullanmak, daha etkili çalışmak, rekabetçi ortam içinde bir adım daha öne geçmek istiyorlar. O zaman kendi olanaklarıyla yapamadıkları bir kısım konulara da dışarıdan destek alarak ulaşıyorlar. Gerçek anlamda artış, Türkiye’de ekonominin liberalleşmesiyle başladı. Onu takip eden dönemde firmalar rekabetçi ortamın filizlenmesiyle birlikte bir takım zorluklarla karşılaştılar. Bu anlamda danışmanlara talep artmaya başladı. Önümüzdeki yıllarda danışman sayısındaki artış katlanarak devam edecek. 2000’li yıllarda danışman sayısı belki de 2000’lere ulaşacak. Bugün oniki milyon nüfusu olan Hollanda’da danışman sayısı onsekiz bin civarında. Firmalar arttıkça kalitenin yüksek tutulması çok önem taşıyor. Zaten derneğin amaçlarından bir tanesi de bu. Firma sayısı artarken biz dernek olarak pazarı takip etmek ve doğru şekilde danışmanların ortaya çıkmasını sağlamak istiyoruz.
Bizlere herhangi bir danışman firma ile ilgili bir şikayet geldiğinde, danışman ile oturup konuşuyoruz. Eğer ilkelerimize aykırı bir durum söz konusu ise önerilerimizi açıklıyoruz. Üye olma da olmasa da bunun hakemi müşterinin kendisidir. Müşteri parasının karşılığını almak istiyor. Firma beklediği hizmeti bulamıyorsa danışman firmadan tekrar bir hizmet almaya yanaşmayacaktır. Başka bir firmaya gidecek veya ben danışmanlarla çalışmayacağım diyecektir. Tehlikeli olan bu karar olacaktır. O noktada Dernek olarak bizim devreye girmemiz gerekecektir.
Üniversite öğrencilerinin mesleğe bakış açıları nasıl?
Bugünlerde öğrenciler arasında danışmanlık mesleğine ilgi duyan öğrenciler bulunuyor. Geçmişte danışmanlık şirketine sadece iş bulmak için gelen öğrenciler bugün çalışmak için başvuruyorlar. Benim öğrencilere tavsiyem; üç, beş yıl süreyle kendilerine deneyim kazandıracak bir şirkette deneyim kazandıracak bir şirkette çalışarak teorik ve pratik bilgilerini birleştirmeleri, bu aşamadan sonra da danışmanlığı düşünmeleridir.