Yöneticinin performansı, çalışanının performansını belirler mi?
Adeta tek bir konuya odaklanmış durumdayız: Performans… Çalışanlarımızın performansı “maksimum”da olsun istiyoruz. Bunun için uğraşıyoruz. Oryantasyon, eğitim ve gelişim programları, ek yarar paketleri gibi birçok artıyı sunmaya çalışıyoruz çalışanlarımıza… Sonra da performanslarını ölçüyoruz, verdiklerimiz işe yaramış mı, yaramamış mı diye…
Ama bir bakış açısını göz ardı ediyoruz: Bir yönetici olarak kendi performansımızın çalışanlarımızın performansı üzerinde etkili olabileceği gerçeğini pek de dikkate almıyoruz. Çalışanlarımızın performansını kendi performansımızdan bağımsız olarak algılıyoruz. Oysa sizin performansınız ve çalışanınızın performansı bir bütünün birbirini etkileyen, olumlu ya da olumsuz şekilde tetikleyen iki parçası…
Gelin şimdi yönetici ve çalışan performansı arasındaki ilişkiye biraz daha yakından bakalım ve bu konuda Mövenpick Hotel İstanbul Genel Müdür Yardımcısı Evren Tolgay ve Yapı Kredi Emeklilik A.Ş. İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdür Yardımcısı Esra Eray’ın görüş ve önerilerine kulak verelim.
Çalışan performansında çok etkili…
İlk olarak teybimizi uzattığımız ve kendisine “Yöneticinin performansı çalışanlarının performansını belirler mi?” sorusunu sorduğumuz Mövenpick Hotel İstanbul Genel Müdür Yardımcısı Evren Tolgay bu konuda çok net bir yanıt veriyor ve “Yöneticilerin tavır, tutum ve davranışları çalışanlarının performansında en etkili unsur” diyor. Tolgay bu görüşünü şöyle açıklıyor: “Başarılı etkin bir çalışmanın temelinde yatan şeyin iyi bir ekip çalışması olduğunu düşündüğümüzde bunun ne derece anlamlı olduğu da ortaya çıkıyor. Ekibi ile uyumlu ve etkin bir iletişim kurabilen liderlerin elemanları her zaman diğerlerine göre daha başarılı oluyor.”
“İyi yönetici” olmak işin sırrı
Bu görüşüyle “iyi yönetici” olmanın önemini vurgulayan Tolgay; iyi yöneticiliğin çerçevesini de şu şekilde çiziyor: “Örnek olabilen, kendi motivasyonunu olumlu anlamda ekibine yansıtabilen, zorlukların üstesinden bu pozitif etkiyi kullanarak gelebilen ve en önemlisi hedefe varmak için kendi olumlu enerjisini personeline aktarabilen kişi...”
İş yaşamında en verimli, başarılı ve mutlu olunan dönemlerin bu özelliklere sahip yöneticilerle birlikte geçirilebileceğini belirten Tolgay; bu gerçeğin tüm yöneticiler tarafından kabul edilmesine rağmen pek fazla uygulamaya yansıtılmadığını da ifade ediyor.
Bunun sebebini “Hangi pozisyonda olursak olalım, hepimiz duyguları olan birer insanız” şeklinde açıklayan Tolgay; kendini motive edebilen yöneticilerin yaydıkları olumlu enerjinin oluşturduğu etkileşime dikkat çekiyor ve ekliyor: “Yöneticinin pozitif tutum ve davranışları hiç bir zaman tek taraflı kalmaz, bu bir etkileşim sürecidir ve size mutlaka olumlu olarak geri döner. Özellikle uzun süreler birlikte çalışmış olan ekiplerde bunun etkilerini daha net bir şekilde görebiliriz.”
Gerçek başarı tüm ekiple elde edilir
Yapı Kredi Emeklilik A.Ş. İK ve Eğitim Müdür Yardımcısı Esra Eray ise yönetici ve çalışan performansı arasındaki ilişkiyi günümüzün değişen iş ortamı ve ilişkileri bağlamında ele alıyor: “Günümüzde çalışanların daha bilinçli olması ve performanslarının motivasyona bağlı olarak artması, insan odaklı yönetimin gündeme gelmesi, bilgi teknolojilerinin artan bir ivme ile gelişmesi, iletişimin hızlanması, daha fazla kişinin daha fazla bilgiye ulaşması yönetim fonksiyonlarının daha geniş bir bakış açısı içinde incelenmesini gerektiriyor” diyen Eray, bu durumun çalışan tarafına da şu şekilde yansıdığını belirtiyor: “Çalışanlar kiminle ve hangi şartlarda çalışmak istediğini daha iyi analiz edebiliyor, çalıştığı yöneticinin yönetim biçimini eleştirebiliyor ve motivasyonu ön planda tutuyor.”
Yöneticiden de bilgi, deneyim, çok yönlülük açısından çalışanından önde olması, onların eksikliklerini gidererek yol gösterici bir tutum izlemesi, takım çalışmasını benimseyerek çalışanları ortak hedeflere yöneltmesinin beklendiğini belirten Eray çalışanların yöneticilerine olan yaklaşımlarını da şöyle değerlendiriyor: “Günümüzde çalışanlar yöneticilerine sadece unvanlarından dolayı saygı göstermiyor. Benimsedikleri, inandıkları, ihtiyaç duyduklarında destek alabildikleri yöneticilerine saygı duyuyor ve işbirliği içinde çalışıyorlar. Ancak bu şekilde çalışanlar yöneticilerinin gelişimini sahiplenirler.”
“Yöneticiler çalışana, çalışma disiplini, performans, iç motivasyon, takım çalışmasına katılım, açık iletişim konularında örnek olacak kişilerdir” diyen Eray; yöneticinin, davranışlarının sonucunu çalışanlarının performanslarını gözlemleyerek anlayabileceğini belirtiyor ve ekliyor: “Unutulmaması gereken, gerçek başarının tüm ekip arkadaşları ile elde edilecek başarı olduğudur.”
Yönetici ne yapmalı?
Yöneticinin performansının, tüm ekibin performansını yansıtacağını vurgulayan Eray; çalışanın geliştirilmesi ve performansının arttırılmasının yöneticinin sorumlulukları arasında yer aldığını belirtiyor ve yöneticilerin çalışanlarıyla olan ilişkilerinde dikkate alması gereken performans arttırıcı bazı noktaları şu şekilde sıralıyor:
• Çalışan, yönetici ve diğer takım üyeleri arasında açıklığa dayalı bir iletişim olmalı, yönetici çalışana kurum kültürüne bağlı olarak aidiyet duygusunu kazandırabilmeli ve güven hissi yaratabilmeli.
• Çalışanın iş sonuçları objektif olarak değerlendirilmeli, çalışana geribildirim verilmeli ve iş sonuçlarının bütüne etkisi hakkında bilgilendirilmeli. Yöneticinin, çalışanın eksiklikleri giderecek, yeteneklerini geliştirecek plan ve uygulamaları devreye sokması beklenir. Yönetici çalışanını yönlendirmeli, cesaretlendirmeli ve yetkilendirmeli.
• Çalışanlar sorumluluklarını ve yetkilerinin sınırlarını iyi bilmeli. Yönetici, çalışanın verilen işle ilgili soru sormasına olanak vermeli, karar aşamasında çalışanına yardımcı olmalı.
• Yöneticiler dinleme becerilerini geliştirmeli, duygusal zekâlarını etkin bir şekilde kullanmalı. Biri konuşurken “Neyi yanlış söylüyor?” diye değil, “Neyi doğru söylüyor?” diye dinlemek çok önemli.
• Hedefler belirlenirken ve iş yükü dağıtılırken adil olunması çalışanın performansını ve motivasyonunu etkiler. Yönetici doğru kişiye doğru işi verdiğinden emin olmalı. Her çalışanın kapasitesi farklı olacağından kaldırabileceği iş yükü ve gelişme alanı da farklı olacaktır. İşin gerektirdiği yetkinliklere göre çalışanın seçilmesi performansı olumlu yönde etkiler.
• İş yaşamında performans ve motivasyon arasında yakın bir ilişki vardır. Performans yükseldikçe motivasyon artar, motivasyon yükseldikçe performans daha da artar. Motive edilmiş çalışanların işe katkısı daha fazla olacak, takım üyelerini olumlu etkileyeceklerdir. Yönetici her çalışanının hangi koşullarda ve nasıl bir yöntemle motive edileceği konusuna dikkat etmeli. Yönetici kendisine bağlı çalışanları, yeteneklerini ortaya çıkaracak ve geliştirecek şekilde motive edebilmeli.
• Yönetici gerektiğinde, iş tanımı ve hedefleri ile ilgili stres yaşayan çalışanına duygusal destek vermeli, çalışanlara yönetimin bir parçası olduklarını da hissettirilmeli. İnsanlara sorumluluk ve yetki verilmeli, ne yapacakları açıklanmalı, kimlerle rekabet ettikleri gösterilmeli.
• İş yaşamında dönem dönem her çalışanın performansında düşmeler görülebilir. Ancak bu kişi bir yöneticisi ise, durum daha dikkat çekici hale gelir. Bu aşamada takım çalışmasının önemi de artmaktadır. Yönetici kendi performansını yükseltmek için, kendisine bağlı süreçlerin yönetimini iyi yapmalıdır. Bu da o süreçte yer alan personelin performansının yükselmesi anlamına gelir.
• Kendisini objektif olarak eleştirebilmeli, gelişmesi gereken yönlerini doğru tespit etmeli ve bu eksikliği kapatmak için çaba göstermeli.
• Karar verme aşamasında dikkatli olmalı ve verilen kararın sorumluluğu taşınmalıdır. Gerektiğinde takım üyelerinin görüşleri de alınabilir. Çalışanların görüşlerine değer verilmesi, şikâyetlerinin dinlenmesi onları motive edecek ve yöneticilerini daha çok desteklemelerini sağlayacaktır. Eleştiriye açık olunması da bu aşamada önemli bir rol oynayacaktır.
• Çalışanlardan alınan geribildirimler iyi değerlendirilmeli, yapılan yanlışlardan alınan dersler, daha iyiye ulaşmak için fırsat olarak görülerek hatanın tekrarlanmaması sağlanmalı.
• Çalışanlar arasında iletişimden kaynaklanan çatışmalar yaşanıyorsa, ilgili kişiler bir araya getirilmeli, fikir alışverişinde bulunmaları sağlanarak yanlış anlamaların önüne geçilmeli ve çatışma çözüme kavuşturulmalı. İşbirliği başarıyı arttıracaktır.
• Baskıcı bir yönetim anlayışından önyargılardan uzak durulmalı, iletişim kuvvetlendirilmeli, mesajlar açık ve net bir şekilde verilmeli, çalışanla empati kurulabilmeli ve adil olunmalı.
• Kimin neyi ve ne kadar iyi yaptığı değerlendirilmeli. Çalışanın hedefleri yönetici ile birlikte belirlenmeli ve hedefler gerçekçi olmalı.
• Çalışanlar iyi iş çıkardıklarında takdir edilmeli ve ödüllendirilmeli.