Yazar Lenehan, kadın çalışanlara sesleniyor: “Çalıştığınız için kendinizi suçlu hissetmeyin, çocuklarınız için mükemmel bir rol modelisiniz…”

Kurumsal hayatın genellikle dile getirilmeyen kuralları hakkında çok şey öğrenen deneyimli kadın yöneticilerle yapılan mülakatlardan edinilenleri içeren bu kitap; kariyerinizi nasıl aktif olarak yönetebileceğinizi, iş dünyasında doğru iletişim kurmanın yöntemlerini, liderlik fırsatlarını yakalayabilmenin ve iyi mentörlere sahip olabilmenin yollarını gösteriyor.

Lenehan ile 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle özel olarak gerçekleştirdiğimiz bu söyleşide yazarın kadın yöneticilere yönelik önerilerini bulacaksınız.

HRDERGİ: Öncelikli kitabınızın temel çıkış noktasından söz edelim…

PAMELA F. LENEHAN:
Kendi kariyerinizi kendiniz yönetmek zorundasınız. Pek çok kişi bunu yöneticilerinin yapacağını düşünür. Oysa patronlar kendi işleriyle yeterince meşguldür. Benim kitabım, 35 tepe yöneticinin; kişilerin kariyerlerinde başarılı olması için sahip olması gerektiğine inandıklarına ilişkin önerilerini içeriyor.

HRDERGİ: Yaptığınız mülakatlardan yola çıkarsak, başarılı kadın yöneticilerin ortak bazı özelliklerinden söz edebilir miyiz?

P.F. LENEHAN:
Birkaç ortak nokta var. Öncelikle işinizde çok iyi olmalısınız. Giyiminiz, konuşmanız ve kişilere davranışınızla profesyonel bir görünüm sergilemelisiniz. İş yerinde kişisel bilgilerinizi çok fazla açıklamanızı önermiyoruz; sonuç olarak herkesin dost olmayabileceğini unutmayın.

Eğer bir aileniz varsa; iş ve aile yaşamınızı kolayca dengeliyor gibi görünmeniz gerekir. Yoksa kimse size yeni fırsatlar sunmaz.

Son olarak; ısrarcı olmalısınız. Herkes kariyerleri süresince bazı hatalarla karşı karşıya kalabilir. Önemli olan bunlardan ders alıp ilerlemeye devam etmektir.

HRDERGİ: Peki ya kadınların kendi kariyerlerini sabote etmesine neden olan bazı hataları var mı?

P.F. LENEHAN:
Bu mükemmel bir soru ve ne yazık ki yanıt “evet”. Pek çok kadın konuşurken çok nazik olmaya çalışıyor ve genellikle konuşmalarına, söylemeye hazırlandıkları her şeyi berbat etmelerine neden olan sözlerle başlıyorlar. Çevremizdeki kadınların “Emin değilim ama…” ya da “Doğru olmayabilir ama…” dediğini duymuşuzdur.

Bunu asla yapmayın. Bunu söylediğinizde, temel olarak kendinize güvenmediğiniz ve fikirlerinize inanmadığınız mesajını vermiş olursunuz. Bu durumda başkalarının size inanmasını nasıl bekleyebilirsiniz ki? Tanıdığım bir CEO bu durumu “liderliğin varlığı” sözleriyle açıklar. Bir odaya girdiğinizde, kişilerin sorunlarını çözeceğinize yönelik bir güven vermelisiniz. Eğer bir şeyi bilmiyorsanız, sadece araştırmanız gerektiğini söyleyin. Eğer lider gibi davranırsanız, kişiler de size lider gibi davranacaktır.

Kadınların ayrıca, eleştirileri duygusal olarak algılamak yerine bu bilgiyi daha iyi kullanmayı öğrenmesi de gerekir. Eğer yöneticiniz geri bildirim vermeyi sevmiyorsa, siz isteyin. Başkalarının da öneride bulunmasını kolaylaştırın.

HRDERGİ: Deneyimli ve başarılı üst düzey kadın yöneticilerin, iş hayatında başarı konusundaki önerilerinden de söz eder misiniz?

P.F. LENEHAN:
En önemli önerileri; sizin için doğru olan bir şirket bulmanız… İnsanların kişiliği olduğu gibi, şirketlerin de kültürleri vardır. Bu nedenle size uyan ve rahat hissettiğiniz bir yer seçmeniz gerekir.

Pek çok kadın; başarının objektif ölçüldüğü ve patronlarının kendilerini ne kadar sevdiğinden çok satış gelirleri ya da yeni müşteriler bazında ödüllendirildiği şirketleri tercih ediyor. Kadınlar ayrıca risk aldıklarında ve ilk anda kendileri için bir terfi gibi görünmese de uzun vadede kariyerleri için iyi olacak şirketlerdeki işleri kabul ettiklerinde başarılı olduklarını da artık biliyor. Son olarak, şaşırtıcı derecede çok sayıda kadının çocukları küçükken yarı zamanlı çalıştığını, ardından üst düzey pozisyonlara doğru ilerlediğini görüyoruz.

HRDERGİ: Başarılı kadınlar iş-özel yaşam dengelerini nasıl sağlıyor?

P.F. LENEHAN:
Her zaman çalışamazsınız. Denge sağlamak için başka şeyler de yapmak zorundasınız; bu arkadaşlarınızı görmek de, kar amacı gütmeyen organizasyonlarda gönüllü çalışmak da, eğitimlere katılmak da olabilir. Eğer bir aileniz varsa, tam zamanlı bir çalışan da tam zamanlı bir ev kadını da olamazsınız. Bu durumda hangi hizmetleri satın alacağınıza karar vermeniz gerekir.

Çoğu kadın neyi sevdiğine karar verdikten sonra geri kalanını outsource eder. Örneğin pek çok kadın evi temizlemek ya da bahçe işlerini yapmak için birilerini kiralar ama aileleri için yemek pişirmekten zevk alır. Ben hiçbir zaman iyi bir aşçı olmadığım için eve gelmeden önce bebek bakıcısının çocuklara yemek yedirmesini sağlardım. Ardından onlarla kitap okurdum ya da birlikte kurabiye pişirirdik.

Çalıştığınız için kendinizi suçlu hissetmeyin. Çocuklarınız için mükemmel bir rol modeli oluyorsunuz ve onlar sizinle gurur duyacaktır. Benim mülakat yaptığım kadınların çoğunun çocuğu vardı ve bu çalışan annelerin çocukları çok da başarılıydı.

HRDERGİ: Okurlarımızın büyük bölümünü oluşturan İK profesyonellerine, kadın çalışanlara koçluk yapmak konusunda neler öneriyorsunuz?

P.F. LENEHAN:
İK yöneticileri, kadınların daha başarılı olması için onları eğitmek konusunda ön saflarda yer alıyor. Pek çok genç kadın kariyerlerinin erken dönemlerinde “hızlı geçiş” tuzağına düşüyor. Oysa birileri kendilerine yardım etmek için zaman ayırsa bunların üstesinden gelebilmek son derece kolay olacaktır.

Yöneticilerin çoğu nasıl rapor yazılacağı ya da rakamların analizi gibi konularda çalışanlara öneri sunmakta başarılıdır. Çoğu yöneticinin öneri vermekten kaçındığı konular ise, kadınların liderlik varlığını geliştirmek için anlaması gerekenlerdir. Örneğin çalışan, tepe pozisyonlardaki bir kadının giyinmesi gerektiği şekilde giyiniyor mu? Eğer değilse, nerede hata yapıyor; bunu nasıl düzeltebilir? Kişi, fikirlerini ifade ederken karşısındakini kuşkuya düşürmeyecek kadar güvenli konuşuyor mu? Bunun kolay görünmesini sağlıyor mu?

Kadın çalışan eğer aşırı yük altında eziliyor gibi görünüyorsa, karşısındakiler daha fazla işin üstesinden gelemeyeceğini düşünmeye başlayabilir. İK yöneticilerin kadınlara mentörlük yapması harika bir fikir olabilir; ama bu konudaki en iyi fikir kadınların ofislerinden çıkarak diğer profesyonellerle network kurmasını sağlamaktır.

“ÇOCUKLARIM İŞ HAYATINA ATILDI,
ARTIK YENİDEN BENİ DİNLEMEYE BAŞLADILAR”


“Finans hizmetleri alanında 20 yıl görev yaptım, Credit Suisse First Boston’da Yatırım Bankacılığı’ndan sorumlu Genel Müdür olarak çalıştım. Ardından kurumsal kısma geçerek şirket birleşmeleri ve satın almalara imza attım; bir ileri teknoloji şirketinin Finans Direktörü olarak görev yaptım. Şu anda danışmanlık yapıyorum ve üç şirketin yönetim kurulundayım. Evliyim, iki çocuğum var. Onlar artık büyüdü ve iş hayatına atıldılar; artık yeniden annelerini dinlemeye de başladılar.”




Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)