Üretim ekiplerini başarıyla yönetmek için…

İş yaşamı inanılmaz bir devinim içinde. Bir yanda küreselleşme ile beraber gündeme gelen yoğun rekabet ortamı diğer yanda Y kuşağı diye adlandırılan nesil ile başlayıp sürekli farklılaşan “çalışanların iş yaşamından beklentileri”…

Bu devinimden mavi yakalılar da en az beyaz yakalılar kadar nasiplerini alıyorlar. Çin, Hindistan başta olmak üzere bazı ülkelerin amansızca körüklediği rekabet ortamı üretim ekiplerini daha verimli çalışmaya zorlarken diğer yandan değişen yaşam beklentileri onların “ağabeyleri, ablaları” gibi yönetilemeyeceğini ortaya koyuyor.

Koşullar böyle olunca da üretim ekiplerini yöneten kadroların üretim teknolojilerinin yanında ekip yönetimine daha çok odaklanmaları gereği ortaya çıkıyor. Artık günümüzde başarılı iş sonuçları elde edebilmek ve bu başarıyı sürekli kılmak için kuruluşlar bir bütün olarak üretim ekiplerini anlamak ve bunun sonucunda gereğini yapmak durumundalar.

ADİSA, geliştirmiş olduğu “Üretim Ekiplerinin Etkin Yönetimi Programı” ile üretim ekiplerinden maksimum verim almak isteyen kuruluşların arayışlarına bütünsel bir yanıt veriyor.

ADİSA bünyesinde söz konusu programı yöneten Hüseyin Adanalı ve Dr. Senem Erdem Albaş ile bu konuda bir söyleşi yaptık.

“Üretim Ekiplerinin Etkin Yönetimi” programının ana hatları konusunda biraz bilgi verebilir misiniz?

Hüseyin Adanalı:
Adisa ekibi olarak üretim ekipleri ile uzun yıllardır yakın bir ilişki halindeyiz. Özellikle son zamanlarda gerçekleştirmiş olduğumuz çalışan memnuniyeti araştırmaları sırasında çok farklı sektörde üretim ekiplerinin içinde bulunduğu koşulları oldukça yakından takip etme şansı bulduk. Bu bilgi ve deneyimler gösterdi ki; üretim ekipleri bütünsel bir yaklaşımla yönetilmezse verimlilikte istenilen sonuçlara ulaşılamıyor. Verimliliğe ulaşabilmek için ileri teknoloji ve otomasyon kadar yetkin, istekli ve kendini kuruma ait hisseden bir üretim ekibine de sahip olmak gerekiyor.
Bu amaç doğrultusunda atılacak ilk ve en önemli adımın, ekip lideri düzeyinden başlayıp yöneticiler düzeyine kadar üretim ekiplerini yöneten tüm kadrolara temel bakış açısını kazandıracak eğitimlerin verilmesi olduğunu düşünüyoruz. Burada altı çizilmesi gereken bir nokta var ki, o da eğitimlerin sadece sınıf içi eğitimler olmadığı, uygulama çalışmaları ve eğitim sonrası izleme ve geribildirim çalışmaları ile desteklenerek faydasının artırıldığıdır.

Bu program kapsamında gerçekleştirmiş olduğunuz eğitim ve gelişim faaliyetlerini hakkında detaylı bilgi verebilirsiniz?

Dr. Senem Erdem Albaş:
Eğitim programlarımız ekip lideri, formen-mühendis, takım lideri-yönetici olmak üzere üç ana gruba ayrılıyor. Her bir grupta ilişkiler ve ekip yönetimi konu başlıklarında eğitimler gerçekleştiriyoruz. Her grubun görev tanımı ve içinde bulunduğu koşullara göre içerikte farklılaşmalar olmakla birlikte ortak bakış açısını ve yaklaşım birliğini sağlıyoruz.

Eğitim programına başlamadan önce ilgili kuruluşta mevcut durum tespiti ve ihtiyaç analizi çalışması yapıyoruz. Eğer o kuruluşta çalışan memnuniyeti araştırması yapmışsak bunun sonuçları eğitim programının şekillendirilmesinde bize yol gösteriyor.

Genellikle eğitim programlarımıza; günümüz rekabet koşullarının kuruluş üzerinde yarattığı etkiyi ve kuruluşun rekabet ortamında ulaştığı noktayı katılımcılarla beraber tartışarak başlıyoruz. Ardından üretim ekiplerinin ve üretim ekiplerini yöneten kadroların rol ve sorumluluklarını bu çerçevede tekrar gözden geçiriyoruz. Eğitimimizde en fazla vurguladığımız kavramlardan birisi takım olmak. Nasıl yüksek performanslı bir takım olunur, hangi aşamalardan geçilir ve her bir aşamada neler yapılmalı konularında kapsamlı bilgileri katılımcılarla paylaşıyoruz.

Eğitimlerimizde vurguladığımız diğer önemli konular; üretim ekiplerinde çalışan operatörlere değer verildiğini göstermenin yolları, güven yaratmak için yapılması gerekenler. İş güvenliği, işçi sağlığı, ergonomi, iş hukuku gibi teknik konulara çok detaylı girmemekle beraber üretim ekiplerinin yönetiminde vazgeçilmez konular olduğunu vurguluyoruz.
İlişkilerde dinlemenin, empatinin öneminin altını çizip geribildirim alıp vermenin inceliklerini katılımcılarla paylaşıyoruz. Eğitim içeriğimizde stres yönetimi konusuna da yer veriyoruz. Çalışanların stres yaşadıkları durumların analizini yapmalarına yardımcı oluyor, stres kaynaklarını belirlemelerinde yol gösteriyoruz.

Takım lideri ve yönetici eğitimlerinde çalışanları kontrol etmek ile yetkilendirmek arasındaki durumsal değerlendirmeden bahsedip bunun nasıl yapılacağı konusunda pratik uygulama önerileri sunuyor, delegasyon ve etkili görevlendirme konusunda bilgiler veriyoruz. Üretim ekiplerinin motivasyonu konusunda neler yapılabileceğine dair ipuçları veriyoruz.

Eğitimlerimizdeki tüm örnekler, vaka çalışmaları, oyunlar üretim ekiplerine yönelik. Bu sayede katılımcılar eğitimlerimiz ile işleri arasında doğrudan bir ilişki kurarak konuyu daha kolay bir şekilde içselleştiriyorlar.

Eğitim programının her bir modülünün tamamlanmasının ardından katılımcılarla izleme çalışması yaparak uygulama yapmalarını ve uygulama sonrası elde ettikleri deneyimleri diğer katılımcılar ve eğitmen ile paylaşmalarını sağlıyoruz.

Bu aşamaya kadar anlattığınız yaklaşımınızla başarılı bir sonuç almak için kuruluşların hangi konulara özellikle dikkat etmesini önerirsiniz?

Hüseyin Adanalı:
Verimli bir üretim ekibi oluşturmak için sistematik bir şekilde sabırla çalışmak gerekiyor. Öncelikle kuruluşların konuya bütünsel bakmalarını, bütünü anladıktan sonra parçalara bölüp önceliklendirme yaparak belirledikleri aksiyonları sabırla yaşama geçirmelerini öneriyoruz.

Üretim ekiplerinin etkinliğini artırma programının sponsorluğunu üretimin başındaki en üst yöneticinin yapmasını gerekli buluyoruz. Üst yönetimin desteğinin yanı sıra, eğitim katılımcılarının fiziksel ve zihinsel olarak programa hazırlanmalarının sağlanması, hem faydanın artırılması hem de programa olan ilgi, ayrılan zaman ve bütçenin daha rahat sağlanmasına yardımcı olabiliyor.

Senem Erdem Albaş: Eğitim programının en önemli özelliği, üretim yönetiminde görev yapan tüm kadroların bütünsel bir bakış açısı ile bu programda yer alıyor olmaları. Her katılımcı seviyesinin bu eğitimi aldığının bilinmesi, eğitimlere aynı anda başlaması, öğrenmenin ve uygulamanın birlikte olması eğitimin fayda ve gerekliliğine ilişkin inancı pekiştiriyor. Ayrıca eğitimlerde kullanılan vakaların farklı katılımcı gruplarını kapsayacak şekilde oluşturulması da verilmek istenilen bakış açısının ve bilgilerin kolay özümsenmesine yardımcı oluyor. Tüm bunlara ek olarak eğitmen tarafından yapılan izleme ve geribildirim çalışmasının zaman içinde katılımcıların kendileri tarafından da bireysel bazda yapılmaya başlıyor olması bizleri oldukça mutlu ediyor. Bunun, hangi konuda olursa olsun, bir eğitimin etkinliği açısından en arzu edilen sonuç olduğu görüşündeyiz.

Hüseyin Adanalı ve Dr. Senem Erdem Albaş’ın vurguladığı gibi Adisa bu gelişim programı ile üretim ekiplerinin yönetimine bir bütün bakılmasını sağlıyor. Ekipleri “yetkin ve güçlü kılmak” için hem ilişkiler boyutunda hem de ekip yönetimi boyutunda pratik ve uygulanabilir yaklaşımlar sunuyor. Güçlü ve yetkin üretim ekiplerine önemli düzeyde ihtiyaç duyulan bu günlerde yöntem açısından ciddi bir seçenek sunuyor.

Bu bir advertorial'dır.


 

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)