‘Sonuç odaklı büyüme’ isteyen yöneticilere tavsiyeler!

İşleri oluruna bırakmak, başarı için verilebilecek doğal bir tepki değildir. Gerçekleşmemiş büyüme amacı olan bir yapı, odak ve enerji sağlar. Peki, amaca ulaşıldığındaki gereklilikler nereden gelir? Eğer bir insanın tüm zamanı ve öncelikleri bir av etrafında şekillenirse o halde avlanmak eğlence ve keyif değil; yön kaybı ve üzüntüyle sonuçlanacaktır.

Bu tür bir hayal kırıklığını önlemek, büyümek isteyenler bakımından, kendilerini tamamıyla kendi çabalarıyla tanımlanan insanlar olarak düşünmemelerini gerektirir. Kendinizi tanımlamayan bir sonuç verebilecek bir sonuca adanmanız mümkündür. İşini iyi yapmış bir yetiştirici, başarısının sonucunu elle tutulur halde görür – kabına sığmamak, diğerlerini geçmek ve kendisini kışkırtandan fazla yaşamak.

Bazı insanlar, seri yetiştiricilerdir ve kendilerini en fazla aynı bölgede farklı bir alanda yeni bir başlangıç yaptıklarında mutlu ve çok üretken hisseder.

Başarılı bir büyüme inisiyatifine bir liderin en büyük katkısı, bir şeyin geri ödenmesini sağlar. Gelecek kuşağı büyüme zihniyetini vermek bakımından aşılamış olursunuz.

İş bitiriciler ve yetiştiriciler, iş dünyasında ve her yerde bulunur. Bazı insanlar, yeni bir gelecek yaratma konusunda özel bir yeteneğe sahiptir. Başkalarının çabaları olaylar açığa çıktıkça tepki ve cevaplarını ortaya koymaya dönüktür.   Örneğin, Amerika’da 11 Eylül’den bu yana gerçekleşen bir dizi eylem, hem terörizme karşı savaş ve hem de bununla ilgili ön önlemleri azaltmak bakımından hayata geçirilebilecek bu iki yönelimi izlemek bakımından bir laboratuvar oluşturdu.

Bazı zamanlarda bunlar birbirleriyle çelişki halinde görünmektedir; başka zamanlarda ise karşılıklı olarak birbirlerini desteklerler. Bu anlaşılabilir.

Bazen ne istediğinizi bilmek, kulağa geldiği kadar kolay değildir.

Gerek çevre koşulları gerekse içinde bulunduğumuz hiyerarşi bize sabit amaçlar dayatmaktadır. Büyüme amaçları bunlardan farklıdır. Onlar bizim istediğimiz şeylerdir. Onları kendimiz için oluştururuz. Bir amaç sunmanın en iyi yolu gelecekten geriye doğru bakmaktır. Aksi halde mevcut durumun üzerinde küçük ilerlemeler elde etme tuzağına düşersiniz.

Büyüyen birçok şirket, kendilerine anlamlı gelen fırsatlar ve başlangıçlardan en fazla ne beklenebileceğini çözmek için faydalı bir tekniği keşfetmişlerdir. Önünüzde şu andan itibaren 3-4 yıl olduğunu hayal edin. Büyüme inisiyatifiniz meyve vermeye başlamıştır ve tüm o sıkı çalışmanız için alkış toplamaya başladınız.

Bir danışman, sizinle ve ekibinizle görüştü. İnisiyatif hakkında üç sayfalık bir kapak hikayesi hemen ortaya çıkar. Peki, bu hikaye ne anlatacaktır? O başarı için takdir toplayacak mısınız? Ne tür bir farklılığı yakalamayı başardınız? Bu haber, atılan ve atılmayan hangi adımları ve yanlış adımları nasıl tanımlayacaktır?

Öncelikle kendinizden başlayarak bu, ekip arkadaşlarınızla birlikte yapabileceğiniz iyi bir alıştırmadır, sonuçları daha sonra dağıtabilir ve kendi aranızda tartışabilirsiniz. Ortaya çıkan “Ben ne olmasını isterdim” yaklaşımlarına bakın. Bunlar iyi bir hedefin işlenmesi için gerekli hammaddeyi oluşturur.

Bir büyüme hedefi olmaksızın, odaklanma zordur ve dağılmak kolaydır.

Bir hedefe sahip olmamak her zaman hızlı bir geribildirim kaynağına sahip olmak anlamına gelir, mevcut durumunuz hakkında gerçeği söyleme istekliliğine sahip olduğunuz sürece...

Bir büyüme inisiyatifi için destek oluşturmak, şu tür şeyleri yapmayı gerektirir: Kafalara, kalplere ve ellere dikkat etmek. Yeni fikirler, insanların mantık sistemini değiştirmek için entelektüel bir temel sağlar. Bunlar, insanların gerçekliği farklı algılamasını ve büyümenin gerçekten gerçekleşebileceği hakkındaki yeni bir imkanı takdir etmelerini sağlar.

Duyguları harekete geçiren şeyler yapmak, mantıklı olanın algılanma seviyesini artırır ve
yolculuğu daha keyifli ve tatmin edici hale getirir.


İnsanlara bu yeni gerçeklik içerisinde işlevlerini yerine getirebilmeleri için gerekli yetenek ve teknikleri geliştirme fırsatı vermek de hayati bir önem taşır.

İnsanların kalplerini ve beyinlerini kazanmak, büyümek isteyen bir şirketin önünde duran en büyük engeldir. Bu, herhangi bir büyüme çabasını devrilme noktasına taşıyacak olan şeydir. Büyüyenlerin bunu sürdürmek için edinmeleri gereken en önemli iki yapabilirlik şunlardır: Hız yaratma yeteneği ve aksiliklerden kaçınma yeteneği.

Olumlu duyguları düzenleyerek farklı ne yapabileceğinizi belirmeden önce açık bir zihne sahip olmak için
hız ve hata konusunda ustalaşın!

O zaman şunları yapmaya hazır hale gelirsiniz: Genel bakmak ve önünüzde gördüğünüz şeyle ilgili verilere göre ne yapmanız gerektiğini bilmek...

Yeni çabalarınızın amacınızla uyumlu olduğuna emin olun; birilerini başka bir şey için ödüllendirirken başka bir şeyin olmasını ummayın. Kendi çıkarlarından ziyade, çabalarınızla ilgili tüm taraflarda amacınızın herkese hizmet edip etmediğini sorun.

Bitirmeniz beklenen iş konusundaki noktaları etkileyen unsurlarla ilgili genel gerekliliklerden hiçbirini atlamadığınıza emin olun. Bunların genellikle hareket halinde olan hedefler olduğunu unutmayın. Zorlamayın ve çok hızlı koşmayın (tedarik hatlarınızın ötesinde koşmak ve çaba kapasitenizin sınırlanmasına yol açmak.) Geçmek istemediğiniz sınırları geçmeyin. Amaçlarını gerçekleştiremeyen insanlar genellikle etik dışı davranma ve kendilerini bir sonraki başarısızlığa hazırlama eğilimindedir.
 

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)