Sağlıklı düşünmek, net karar alabilmek için yeniçağın sporu: Pilates

Temel olarak karın, kalça, sırt ve bacak grubu kaslarının etkili çalıştırılması prensibine dayanan pilates, kasların kısa zamanda gelişimini sağlayıp duruş bozukluklarını giderdiği gibi uygulayıcılarına doğru nefes alma alışkanlığı da kazandırıyor. Pilates iç organlar bütününde bir rahatlama ve iyileşme sağlıyor. Egzersizler özelikle bacak, sırt ve karın grubu kaslarını çalıştırdığı için kişinin kas dayanıklılığı ve çevikliği önemli ölçüde artıyor.

Uzun yıllardır pilates ile ilgilenen eğitmen Ergin Bağçıvan, pilates egzersizleri ile edinilen doğru nefes alma, pilatese özel nefes alma ve konsantrasyon kabiliyetinin kişinin sadece vücut yapısına değil zihinsel faaliyetlerine de önemli ölçüde yansıdığını, egzersizleri uygulamaya başladıktan kısa bir süre sonra eskisine oranla çok daha sağlıklı düşünen ve net karar alan bir birey ortaya çıktığını ifade ediyor.

Rahatsızlığı olanlar bile yapabiliyor
Pilates’e başlamak için literatürde herhangi bir yaş sınırı bulunmuyor. Ancak Bağçıvan ikincil ergenlik döneminin ideal yaş olduğunu söylüyor: “Ergenlik çağındaki her birey pilatese başlayabilir. Kişinin eklem bozukluğu, kaza sonucu veya kalıtsal olarak getirdiği bir rahatsızlığı bile olsa bu egzersizleri yapabilir. Sonuçta pilates savaş zamanında çok büyük sıkıntılar altında ortaya çıkmış bir yöntem...”

Ergin Bağçıvan pilates öğrenmek amacıyla kendilerine başvuran kişilerin önce bir postür analizinden geçirdiklerini söylüyor. Egzersiz programı da bu analizden çıkan sonuçlara göre belirleniyor: “Pilates öğrenmek için bize gelen kişiler çoğu zaman sahip oldukları fiziksel bozuklukların farkında bile olmuyorlar. Yapılan analizin ardından sahip oldukları problemlerin farkına varınca günlük hayatta yaşadıkları birçok sıkıntının da sebebini anlamış oluyorlar.

Her ne kadar kişi bunu gün içinde fark etmese de masa başında hareketsiz geçirilen saatler, vücudun yanlış oturuş ve duruş şekilleri ve fiziksel ve zihinsel yorgunluk zamanla kaslarda gerilime ve spazmlara kısa veya uzun süreli eklem ağrılarına yol açıyor. İşte pilates ilk önce kişinin duruşunda meydana gelen bu bozuklukları gidermeyi amaçlar. Düzenli uygulanan pilates egzersizleri duruş bozuklukları ve stres kaynaklı bu ağrıların giderilmesine önemli ölçüde yardımcı olur.”

Dikkat ve nefes çok önemli
Bağçıvan, pilates egzersizlerini haftada üç kez tekrarlamanın yeterli olacağını belirtiyor. Egzersizler minder hareketlerinden oluşan “mat pilates” ve “aletli pilates” olmak üzere ikiye ayrılıyor. Pilates’e yeni başlayan kişi önce minderde ve küçük bir top yardımı ile yapılan mat pilates hareketleri ile başlıyor ve eğer çabuk bir uyum ve konsantrasyon gösteriyor ise ilerleyen zamanlarda aletli pilates ile çalışmalarına devam ediyor. Bugüne kadar hep yogayla birlikte anılan pilates’in aslında kendine özgü ve mutlaka dikkat edilmesi gereken bazı prensipleri var. Ergin Bağçıvan pilatesin en önemli sekiz prensibini şöyle sıralıyor:

• Konsantrasyon: Pilates hareketleri uygulanırken kişinin konsantrasyonun en üst seviyede olması hem hareketlerden bir sonuç alınması hem de herhangi bir kazaya mahal verilmemesi açısından oldukça önemli.

• Nefes: Pilates’in kendine özgü nefes tekniği karnı şişirmeden nefesi daha çok kaburgaları açacak şekilde alıp verme esasına dayanıyor. Bunu yaparken karın kasları da sıkı tutuluyor.

• Merkez: Pilates öğretisine göre herşey merkezden çıkar. Merkez olarak adlandırılan bölge ise karın bölgesidir. Bu yüzden tüm hareketler uygulanırken karın bölgesine konsantre olunuyor.

• Kontrol : Tüm hareketleri uygularken kontrollü hareket edilir. Zaten pilatesin ilk adı da kontrolojidir.

• Dikkat: hareketleri uygulama anında çok dikkatli davranmalı ve hâkimiyet kaybedilmemelidir.

• İzolasyon: Egzersizler esnasında belirli bir kas grubuna yönelik çalışırken diğer kaslar izole edilir. (hissedilmez).

• Rutin: Hareketlerin ne kadar aralıklarla tekrarlanması gerektiği... (İdeal olan haftanın üç günü)

• Birbirini izleyen hareketler: Pilates egzersizleri bir sistem içerisinde duraksamadan ve kontrollü bir şekilde uygulanmalıdır.

“Pilates’in temelini oluşturan bu prensipleri öğrenmek aslında dışarıdan göründüğü kadar zor değil” diyor Bağçıvan: “Burada önemli olan eğitmen ile uygulayıcı arasında nasıl bir ilişki olduğu… Bu aşamada en az uygulayıcı kadar eğitmenin de büyük sorumluluğu var. Çünkü pilates’e yeni başlayan bir kişi önceden sahip olduğu nefes alıp verme alışkanlığını tekrar etme eğilimindedir. Uygulayış anında kişinin nefes alış verişinde ve hareketleri uygularken doğal duruş pozisyonunu korumasında ve konsantrasyonunda meydana gelen bozulmaları fark etmesi gereken kişi eğitmen olmalıdır.” 

Toplama kampından spor salonlarına…

Son yıllarda Madonna, Uma Thurman ve Julia Roberts gibi ünlülerin sporu olarak ün kazanan pilates, aslında kökleri 1920’li yılların sonuna kadar uzanan bir yaşam biçimi… Disiplinin yaratıcısı olan Joseph Humbertus Pilates geçirdiği hastalıklı çocukluk döneminin ardından uzun süre çelimsizlik, astım ve romatizma gibi hastalıklar ile boğuştuktan sonra kendi vücudunu güçlendirmek için “kontroloji” adını verdiği yöntemi geliştirmiş.

Pilates, Birinci Dünya Savaşı sırasında ise “yabancı düşman” ilan edilerek Lanchester bölgesinde bir kampa hastabakıcı olarak alındığında ise buradaki hastalara fitness ve kendi geliştirdiği yöntem hakkında dersler vermeye başlamış.

1918 yılındaki grip salgınında İngiltere’de birçok kişi hayatını kaybederken, kampta yer alanların salgından etkilenmemesi üzerine Pilates ve geliştirdiği yöntem ün kazanmış. Bu gelişmelerin ardından Pilates Amerika’daki ilk Pilates stüdyosunu açmış ve hayatını kaybettiği 1967 yılına kadar o stüdyoda pilatesi ile ilgilenmiş.

Pilates ile ilgili daha ayrıntılı bilgiye Coliseum Yaşam Merkezi’nin 0 216 538 38 38 numaralı telefonundan arayarak ya da www.coliseum.com.tr adresinden ulaşabilirsiniz.


Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)