0
Kavrakoğlu Consulting
* Öncelikle Kavrakoğlu Consulting hakkında bilgi verir misiniz?
Kavrakoğlu Consulting, yönetim danışmanlığı konusunda uzun bir geçmişe sahip bir kurum. Õniversite yıllarımdan itibaren danışmanlık konusu ile ilgilendiğim için geçmişinin 30 yılı aştığını söyleyebilirim. O dönemde KİT’ler, Bakanlıklar, TEK, İETT, Sümerbank ve Petkim’in de aralarında bulunduğu pekçok kuruluşa danışmanlık yaptık. 80’lerden sonra da danışmanlık faaliyetlerimiz arttı. Yönetim Danışmanlığı konusunda uzmanlıklarımız içine; “Stratejik Yönetim Danışmanlığı”, “Yeniden Yapılanma Danışmanlığı”, “Yaratıcılık”, “e Dönüşüm” ve “Toplam Kalite” giriyor.
Ancak bu noktada hemen belirtmek istediğim bir konu var: Biz farklı bir danışmanlık şirketiyiz. Bunun en somut örneği; son yedi yıldır bir kuruluş hariç danışmanlık yaptığımız hiçbir firmaya rapor yazmamamızdır. Zira bizim amacımız rapor değil; uygulama yapmaktır. Uygulama olmadan somut sonuçlar elde edilemez. Bu küçük parantezi açtıktan sonra e eğitim konusuna gelmek isterim. Kavrakoğlu Consulting olarak uzun yıllar telekom, bilgisayar, yazılım, GSM, internet şirketleri dahil 150’nin üzerinde özel ve kamu kuruluşuna danışmanlık yaptık, Executive Training’ler verdik. Son olarak bu zincire uzaktan eğitim olan e eğitimi de kattık.
* Kurumlara yönelik web tabanlı eğitimler verilmesi alanında faaliyet göstermeye nasıl başladınız?
Özellikle son 5 6 yıldır bilişim sektöründe kayda değer gelişmeler olduğunu biliyoruz. Bu arada internetin de devreye girmesiyle telekom, bilgisayar ve internet üçgeninde ciddi gelişmeler yaşanmaya başladı. Bu da web tabanlı uzaktan eğitimin ön plana çıkmasına ve öğrenen örgüt teorisinin öneminin iyice anlaşılmasına neden oldu.
Kavrakoğlu Consulting olarak iki tür web tabanlı eğitim veriyoruz. Bunlardan biri Yönetim Geliştirme Programı (Management Development Program)... Burada “MBA Club” adı altında yer alan mevcut web tabanlı yöneticilik derslerinin istenen zaman ve yerde alınmasını sağlıyoruz.
Bu alandaki ikinci bir çalışmamız da Yönetici Geliştirme Enstitüsü (Management E Institude)... Burada da kuruma özgü derslerin hazırlanmasını sağlıyoruz. Ayrıca şirket eğitimlerinin e dönüşümüne danışmanlık hizmeti de veriyoruz. Burada İnsan Kaynakları yetkinlik ihtiyaçlarının ve eğitim ihtiyaçlarının saptanması ve eğitim planlamasının yapılması, uygulama aşamasından sonra ise performans değerlendirme sistemiyle eğitim sisteminin entegrasyonunun sağlanması hedefleniyor.
* MBA Club’ın içeriğinden bahseder misiniz?
Daha önce de belirttiğim gibi MBA Club’da, mevcut web tabanlı yöneticilik derslerinin alınmasını hedefliyoruz. Ancak bunu tamamen web tabanlı uzaktan eğitim olarak tanımlamak doğru olmaz. İçeriğinin “danışmanlık konularının eğitim materyaline dönüştürülmesi” ya da “uzaktan danışmanlık” olduğunu söyleyebilirim. Ancak belki de en doğru tanımlama, “bilginin hizmet ve ürüne dönüşümü” olacaktır. Zira MBA Club üyesi şirketlerde tüm yöneticiler kolektif olarak ders alıyor, bunlar daha sonra yeni fikirlere dönüştürülüyor. Alınan eğitim konularının şirketlere nasıl adapte edileceği tartışılıyor, bu bilgilerden örnekler alınıp şirkete adapte ediliyor. Bu kolektivite şirkete büyük bir sinerji kazandırıyor. Çünkü daha sonra kurum içinde workshop’lar oluşturularak bir paylaşım ortamı yaratılıyor ve beyin fırtınaları yapılıyor.
MBA Club, 40 adet hazır yönetici dersinden oluşuyor. Bu dersler yönetici ve yönetici adaylarına yönelik; bu nedenle bir yöneticinin ihtiyaç duyduğu bilgilerle dolu olan dersler bir uzmanlık dersi değildir. Yine bir parantez açarak ders içerikleri ve ayrıntılı bilginin www.thembaclub.com ve www.kavrakoglu.com adresinden alınabileceğini söylemek isterim.
Eğitimlere “MBA Club” ismini vermemizin de bir nedeni var. Bu dersler gerçekten de master yapılırken alınan derslerden oluşuyor. Dersleri diğer uzaktan eğitimlerdeki gibi örneğin yurtdışındaki üniversitelerde olduğu gibi bağımsız eğitmenler oluşturmuyor; dolayısıyla derslerde bir bütünlük var. Zaten bu derslerin kolektif olarak alındığında daha verimli olduğu da bir gerçektir.
MBA Club’da verilen 35 dersin 30’u şu anda tamamlandı. Ayrıca yurtiçi ve yurtdışından bazı üniversiteler ile de iletişim halindeyiz.
* MBA Club uygulamasına ne zaman başlandı, şu ana kadar kimler yararlandı?
Deneme uygulamalarımıza geçen yıl; 2001’in temmuz ayında başladık. Yıl sonunda 100 üyemiz vardı. şu anda, bu rekabetçi ortamda bir adım öne çıkmayı hedefleyen, ilerici, yaklaşık 15 şirket ile çalışıyoruz. 600 katılımcımız var. Bu kurumlar arasında; Alcatel, Ericsson, Eczacıbaşı, Vitra ve THY’nı sayabiliriz. Yıl sonu hedefimiz ise 6 bin... Bu arada kamu sektörünün de uygulamaya büyük ilgi gösterdiğini söyleyebilirim. Zira onların da bu global ortamda rekabet gücü kazanması gerekiyor.
* MBA Club eğitimlerinden yararlanan bu şirketlerde yaşanan değişime bir örnek verebilir misiniz?
Bunun en önemli örneklerinden biri THY’dır. Burada gerçekten ilginç ve kimsenin önceden tahmin edemeyeceği bir deneyim yaşadık. Sanal ortamda yöneticileri buluşturarak birbirlerini hiç görmeden bir tartışma açılımı yaratılmasını sağladık. Ayrıca sanal platformda işbirliğini artırmak için departmanlar arasındaki iletişimi tabana yaymaya çalıştık. Ancak bunlardan da ilginci; yeni fikirlerin üretilmesi için yine sanal ortamda bir beyin fırtınası yapılması olanağı oldu. Geçtiğimiz haftalarda sanal ortamda, yönetim kurulu üyeleri ve dünyanın dört bir yanındaki THY yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 100’den fazla kişiyi buluşturduk. Sonuçta yaklaşık 3 saat içinde 65 farklı fikrin ortaya çıkması bizler için çok önemli bir deneyim oldu.
Bu noktada; bu ortamın şirket içi motivasyonda yarattığı olumlu etkiye de değinmek isterim. Kriz döneminde yaşanan işten çıkarmalar ve bunun yarattığı tedirginlik nedeniyle oluşan moral bozuklukları; çalışanlarının kendi fikirlerinin dinlenerek kurum içinde farklılık yaratılmasında etkili olduğunu görmesiyle biraz da olsa yerini morale ve motivasyona bırakıyor.
Elbette tüm bunlar olurken uzaktan web tabanlı eğitimin kuruma kazandırdığı zaman ve maliyet avantajını da unutmamak gerekiyor. Tüm bu kişilerin fiziki olarak aynı ortamda buluşturulduğunu düşündüğümüzde maliyetin ne kadar artacağını ve ne kadar zaman kaybedileceğini tahmin edebiliriz.
* Kavrakoğlu Consulting olarak yeni proje ve hedefleriniz nelerdir?
Kurum olarak kendimize 5 yıllık planlar ya da ufuklar çizeriz. Ancak vizyonumuz bellidir: Teknolojiye sırt çevirerek refah ülkesi olamazsınız. Bugüne kadar ülkemizde ArGe, teknoloji, bilişim gibi konular çok ihmal edildi. Türkiye’de ne yazık ki bugüne kadar bir sanayi körlüğü ve rehavet vardı.
Ancak özellikle bu dönemde teknolojik dönüşüm misyonunun yerine getirilmesi çok önemli. Globalleşen bu dünyada teknoloji olmadan gelişme mümkün değil. Ancak teknolojinin de yaratıcılık ile birleştirilmesi gerekiyor. Biz de vizyonumuz gereği yöneticileri teknolojinin etkin kullanımı konu sunda eğitmeyi hedefliyoruz. Böylece onların da kurumlarını etkileyeceklerini biliyoruz. Bu sayede toplum da bundan etkilenerek teknoloji ve yaratıcılığa dayalı bir kültür oluşturulabilir. Temel hedefimiz herzaman; yöneticilerin global ortama hazır edilmesine kilitlenmektir.
Bu arada belirtmek istediğim bir başka nokta daha var: Kavrakoğlu Consulting olarak herzaman danışmanlık yaptığımız şirketin para kazanmasını hedefleriz. Çünkü bir şirket batarken beraberinde toplumu da batırıyor. Bunu hepimiz yaşadık. Bizim danışmanlığımızın odağında herzaman şirkete para kazandırmanın yollarını bulmak yer alır.
* Son olarak sektöre ilişkin fikirlerinizi almak isteriz.
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de bir evrim yaşandığını hepimiz biliyoruz. Bu durum, kavramlara da yansıyor. Eskiden “Personelcilik” olarak departmanların adı artık “İnsan Kaynakları”; hatta ABD’de artık “Chief Learning Officer” tanımlamaları kullanılıyor. Kavramlar değişirken yapılan işin niteliği de değişmek zorunda: Ölmemek, ayakta kalmak için yaptığınız işin, ürün ve hizmetinizin mutlaka bir farkı olması gerekiyor. Ayrıca yaptığınız bu farklı işin kolay taklit edilemez olmasına da dikkat etmek gerek. Yeni yüzyılın temel özelliği bunlar... Bu olmazsa, yaratıcılık devreye girmezse, iş bulmak bile zorlaşıyor. Gelecekteki bakış açısı da her sektör için böyle olmalı. Başkalarının yapamadığı, orijinal ve taklit edilemez birşeyler bulmak gerekiyor.
