7. İnsan Kaynakları Zirvesi İş ve İnsan: Yeni bir başlangıç


Zirve, insan kaynaklarının işletmelere olan katkılarını güncel ve gerçekçi bir yaklaşımla sunarak, Türkiye’de insan kaynakları yönetimine geniş bir bakış açısı kazandırmayı amaçladı. Bunun yanısıra sektörün yakın takibe aldığı pekçok konu, vaka çalışmaları ve başarılı uygulamalarla zenginleşme fırsatı sağladı.

Delifişeklik ve EQ!

Zirve, Micheal West’in yaptığı açılış konuşmasının ardından dünyanın bir numaralı yönetim gurularından biri sayılan Dr. Jonas Ridderstale’in “Funky Business Delifişeklik” başlıklı sunumu ile başladı. Sunumunu taklit, efekt ve esprilerle süsleyen Ridderstale, konuşmasının büyük bölümünü duygusal zekanın önemine ayırarak, yöneticilere rahatlık, sevgi, dışavurum ve bilgi teknolojilerini kullanmalarını önerdi. Konuşmasında eşinin resmini de gösteren Ridderstale, onunla evlenmesinin sebebinin sadece onu sevmesi olduğunu belirterek çalışanların da firmalarını sevmelerinin başarıdaki en önemli etken olduğunu dile getirdi. Firmaların da başarısında insan duygularına hitap etmenin çok önemli olduğunu vurgulayan Ridderstale, “Başarılı olmamız için tek bir şey var, böyle bir dünyada doğru ve dürüst olmamız lazım. İşimizi de sevelim” diye konuştu.
Rekabet avantajı nasıl kazanılır?

Zirvenin Ridderstale’den sonraki konuğu, uydu bağlantısı ile katılımcıların sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Jeffrey Pfeffer oldu. Organizasyonel davranış ve İK alanında birçoğu büyük yankı yaratmış 10 kitabın yazarı ve alanında en büyük uzmanlardan biri olarak görülen Pfeffer, İK yöneticilerinin şirketlerine güç kazandırmak için belli alanlarda uzmanlaşmalarının zorunlu olduğuna dikkat çekerek gücü ele geçirmek için kendilerine güvenmelerinin gerekli olduğunu söyledi.
Küçülmenin insan kaynakları boyutu

DZ Bank’ten Alfred Legner ve Aston Business School’dan Dr. Kusum Sahdev ise “Küçülmenin İnsan Kaynakları Boyutu Forumu”nda biraraya geldi.

Sahdev konuşması sırasında, küreselleşmeyle birlikte organizasyonların büyük bürokratik yapıyı terk ederek, küçülmeye gittiğini, bu şekilde karlılık sağladığını söyledi. Küçülmenin küresel bir etki yaratarak tüm sektörleri etkilediğini söyleyen Sahdev, bu durumun çalışanların beklentilerini farklılaştırdığını da belirtti.

Küçülme sonucu yaşanan mali iyileşmelerin kısa vadeli olduğunu söyleyen Sahdev, küçülmenin 12 ay sonrasında karda ve performansta bozulmalar görüldüğüne dikkat çekti. Sahdev, küçülmenin en olumsuz etkisinin şirkette geride kalanlar üzerinde görüldüğüne de dikkat çekti. Sahdev küçülmenin yetenek ve bilgi kaybına, performans düşüklüğüne ve iş yükü artışına neden olduğunu da belirtirken faydalarını ise şöyle sıraladı: Sermayedar değerinde artış, daha az bürokrasi, hızlı karar alma ve yenilikçi İK uygulamalarının kullanımı...

Aynı konu hakkında sunum yapan Alfred Legner ise küçülmenin tepeden başladığını belirterek, bu süreçte CEO ve üst düzey yönetime büyük görevler düştüğünü dile getirdi. Hangi koşulda olursa olursa CEO ve üst düzey yönetimin çalışanlara empati ile yaklaşması gerektiğini söyleyen Legner, bir çalışanın organizasyon için ne kadar gerekli olup olmadığının karar verilmesinin önemli bir sorumluluk olduğunu dile getirerek bunu yaparken dikkate alınması gerekenleri şöyle sıraladı: Gelecekte nasıl bir organizasyon yaratmak istediğinize karar verin. Yeni strateji ile bağlantılı olan yetenek, profesyonel deneyim ve tavırları dikkate alın. Son olarak, ekibin farklı yaş grupları, kültürel geçmiş ve milliyet gibi farklı özellikleri yansıtmasına özen gösterin.

Ve CEO’lar konuştu

Zirve sırasında, Doç. Dr. Kerem Alkin başkanlığında bir CEO Forumu da gerçekleştirildi. THY Genel Müdürü Yusuf Bolayırlı, DHL Genel Müdürü Michel Akavi ve Vestel Grubu İcra Kurulu Õyesi Ömer Yüngül’ün katıldığı forumda; Türkiye’de insan kaynaklarına bakış açılarındaki gelişim ve oluşturulan modeller tartışıldı. Forumda nitelikli iş gücünü sağlamak için insan kaynaklarındaki yeni süreç ve yaklaşımlar ele alınırken THY CEO’su Bolayırlı, kriz dönemindeki İK uygulamalarını anlattı. Günümüzde müşteri beklentilerinin artması, kalitenin sorgulanması ve teknolojinin hayatımız içinde olmasından dolayı hedef ve stratejilerin belirlenmesi gerektiğini belirten Bolayırlı, başarının şartlarından birinin teknolojiyi güncelleştirmek ve müşteri bağımlılığını sağlamak olduğunu dile getirdi. Bolayırlı, THY’de İK’nın genel yönetim stratejileri içerisinde çok önemli bir yere sahip olduğunu açıkladı.

Akavi ise İK yönetiminin kararlara katılmasının gerektiğini belirterek şirket içinde değişim varsa kriz dönemlerinde İnsan Kaynakları’nın rolünün önem kazandığını belirtti.

12 Dev Adam nasıl başardı?

Zirvenin en çok “alkış alan” konuşmacıları Basketbol Milli Takımı teknik adamları oldu. Sporda kazandıkları başarının ipuçlarını iş dünyası ile paylaşan Antrenör Aydın Örs, yardımcısı Çetin Yılmaz, menecer Doğan Hakyemez ve takım kaptanı Orhun Ene liderlik, takım çalışması ve motivasyon gibi konulara değindi.

Başarı modelinin aşamalarına değinen Örs, ekip seçimi ve takım oluşturma sırasında kriterlerinin hep başarı olduğunu ve uluslararası başarının sıradışı bir hedef olduğunu belirtti. şampiyonluk sınırını zorlamak istediklerini belirten Örs, bunun için öncelikle kaliteli, hedefe ulaşmak için bilgi ve donanımı yeterli, uyumlu bir ekip oluşturduklarını dile getirdi. Basketbolun bir takım oyunu olduğuna ancak bu takımda oyuncular kadar “görünmeyen kahramanlar”ın da yer aldığına dikkat çeken diğer konuşmacılar, bu kişilerin de yaptıkları işi sevmesi gerektiğini vurguladı. “Küçük işler” olarak bilinen işleri yapanların işlerini sevdiklerini, “yıldız oyuncuların” ise onların yaptığı işi değerlendirdiğini belirten teknik ekip; milli takımda seçimin böyle yapıldığını ve başarılı olunduğunu dile getirdi.

İnsan Kaynakları’nın geleceği

Zirveye uydu bağlantısı ile katılan bir başka isim ise Prof. Dave Ulrich oldu. Business Week tarafından 2001 yılının bir numaralı İK otoritesi seçilen, insan kaynakları alanının en önemli isimlerinden biri olarak görülen Ulrich, “Yakın Gelecekte İnsan Kaynakları” başlıklı bir sunum yaparak insan kaynakları profesyonellerinin başarıya ulaşması için odaklanması gereken katkı, memnuniyet, kanal ve yetenek başlığı altında dört alanı sorguladı.

Zirvede bu konu başlıklarının dışında “Bir Yönetim Metodu olarak Koçluk ve Danışmanlık”, “Yetkinliğe Dayalı Performans Sisteminin Kuruluş Stratejik Yönetimiyle İlişkilendirilmesi”, “İnsana Yatırım = İşe Yatırım”, “şirket Evlilikleri ve İK Yönetimi Forumu”, “İstihdam Forumu”, “Değişen Organizasyonlarda İnsan”, “Human Resources Balanced Scorecard”, “İnsan Kaynaklarının Geleceğine Dair Mesajlar”, “Õcretlendirme ve Teşvik Sistemleri Forumu” da yer aldı.

İki gün süren zirvede ayrıca, “İçimizdeki lider”, “Liderlikte kadın”, “Bir kar merkezi olarak İK Departmanı”, “Esnek çalışma saatleri ve farklı çalışma formatları” ve “Yönetici geliştirme programları” başlıklı “Biz Bize Oturumlar” ve “Haute Couture” bölümleri de yer aldı.

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)