Kariyer ve yaşam kalitesi


Tabii ki, mevcut sisteme dalkavukluk etmek, bilinçsizce onun peşinden sürüklenmek yerine bu işi, bu sistemi, bu yaşam tarzını tersyüz etmeye de çaba sarfetmeliyiz. Maalesef pek çoğumuz öyle yapmıyor. Birileri sesini yükseltmeli. Bağırmalı, isyan etmeli. Mutlaka peşine takılanlar olacaktır, deniz yıldızı öyküsündeki gibi.

Ancak birey olarak yapmamız gereken başka şeyler de var. Bunların başında yaşam paradigmalarımızı gözden geçirmek ve değişen gerçeklere göre gerekli ayarları yapmak geliyor.

İş yaşamında gerçekleşen köklü değişimler nedeni ile klasik kariyer buharlaşıyor. Bunun bilincine vararak kariyer konusundaki paradigmalarımızı, yani onu algılama şeklimizi gerçekten değiştirmeliyiz. Çünkü, bugün kariyerimiz, kimliğimizin, başarımızın ve yaşam kalitemizin en önemli belirleyicilerinden birisi halindedir maalesef. Değişen iş yaşamı düzeni paralelinde değişen kariyer kavramına uyum sağlayamayanların yaşam kaliteleri gerçekten de çok daha kötü bir şekilde etkileniyor.

Biz hala her şeyi başkalarından bekler durumdayız: Geleceğimizi, istikbalimizi, kariyerimizi. En önce devletbaba’mızdan, sonra ailelerimizden, sonra okullarımızdan, sonra diplomalarımızdan, sonra çalıştığımız şirketlerimizden, amirlerimizden, yöneticilerimizden, büyüklerimizden...

Neden? Belki kolaycılık, belki ensemize boğa yılanı gibi çöreklenmiş aşırı gelecek korkusu, belki özgüven eksikliği, belki de geleneğimizden kaynaklanan kulluk kültürü... Ya da hepsi.

Beklentilerimizi bilinçli ya da bilinçsiz olarak istismar edenler de bize olanca hafiflikleri ve sorumsuzlukları ile gerçekçi olmayan gelecek vaatleri yapıyorlar, sorgulamadan kabullendiğimiz, ismi olup cismi olmayan, gerçeklerden alabildiğine kopuk, havanda su döven kariyer planları sunuyorlar, başarının altın kurallarını öğütlüyorlar, kolayca satınalacağımızı bildikleri için.

Ne ki, bu kariyer?

• İnsanların eğitim aşamasında bile meslek ve hatta okul seçebilmeleri dahi olanak dışı kalmakta iken, diplomalı işsizlerin sayısı diplomasız işsizlerinden daha fazla artarken, diploma alanların %85’i diploma mesleğinden başka işlerde çalışırken, iyi meslek ayırımları buharlaşırken, teknolojideki gelişmeler sayesinde okullar arasındaki uçurumlar kalkarken, üniversite eğitimleri ve diplomalar gittikçe yetersizleşirken hala, ilk okuldan başlayarak, iyi bir tahsil görmek, iyi bir okula gitmek, iyi bir meslek seçmek, iyi bir diploma almak şartlanmalarını, minicik ya da gencecik beyinleri depresyonlara hatta intiharlara sürüklediğini bile bile alternatifsiz olarak kafalarına çakmak mı?

• Bireylerin profesyonellik ve iş yapma düzeylerini şatafatlı diploma, master, doktora ya da sertifikalar yani kağıt üzerindeki düzeylerine tercih etmek mi?

• Bir kademe yükselmek, terfi etmek, makam, merci, unvan, koltuk, şan, şöhret sahibi olmak, ego tatmin etmek, başkalarının üzerine basmak için yaşamı kendine, ailene ve etrafındakilere zindan etmek mi?

• İnsanların aynı işte kalma sürelerinin, şirket yapı ve yönetim tarzlarının, eskinin uzmanlık ve meslekte kariyer kavramının alabildiğine değişmekte olduğu gerçeğine karşın hala mesleğinde adım adım yükselerek, emekliliğe dek aynı iş, meslek ve şirkette çalışma fikrinde ısrar etmek mi?

• Artık büyük şirket kalmadığı, küçük şirketlerin ülke ekonomileri için bile umut haline geldiği zamanımızda, önünün açık olduğu, istikbal vaat eden, geleceğini garanti altına alacak uluslararası büyük bir şirkete girip kompleks sahibi müdür ya da yönetici olmak mı?

• Behçet Necatgil;

Ya ümitsizsiniz ya da
ümit sizsiniz...
Ya çaresizsiniz ya da
çare sizsiniz...

derken gelecekten bu denli aşırı şekilde korkmak mı?

• Bu hengame, bu gürültü içinde giderken bir gün zamanın ne çabuk geçtiğine şaşmak mı?

• Artık sadece yol kenarlarında açan kıpkırmızı gelinciklerle sapsarı papatyaları fark edemeyecek duruma gelmek mi? Kaç kez göreceğiz ki, onları? Doksan yaşına kadar yaşasak en fazla doksan kez.

Ya kariyersizsiniz ya da
kariyer sizsiniz...
Ya geleceksizsiniz ya da
Gelecek sizsiniz...

Bu paradigma ayarının yaşam kalitenize olumlu katkı yapmasını, mutlu anlarınızın çoğalmasını ve mutsuz anlarınızın size güç vermesini diliyorum.

Ulaş Bıçakcı

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)