Junior Chamber Ankara


Aradan 25 yıl gibi çok uzun bir süre geçti. Bölümün kürsü başkanlığına getirilen genç profesör kütüphanedeki kağıt tomarlarını temizlemek ve işe yaramayanları atmak üzere kolları sıvadığı birgün, yıllar önce yapılan bu araştırmaya rastladı. Raporun sonuçlarından ve değerlendirmesinden oldukça etkilendi. Bu gerçek bir sosyolojik problemdi, toplumun hala kanayan bir yarasına değinmekteydi. Bu sonuçtaki bir araştırmanın doğruluğunu araştırmak istedi. Öğrencilerine bölgenin, ilkokulun ve öğrencilerin isimlerini vererek bugünkü yaşam standartlarını ve geçen uzun yıllar boyunca ne yaptıklarını araştırmalarını istedi. Öğrenciler bölgeye gittiler ve bir zamanların küçük öğrencilerini araştırdılar. Bulgular inanılacak gibi değildi. 200 öğrencinin 20’si ölmüş ya da o bölgeden taşındıkları için izleri yitmişti. Gerideki 180 öğrencinin 176’sı doktor, avukat, mühendis gibi eğitime dayalı meslek gruplarında başarılı ve yaşam standartları yüksek vatandaşlar olmuşlardı. Araştırma, başarısızlıkları bir raporla kesinleştirilen bu bireylerin nasıl başarılı olduklarını araştırma yönünde derinleştirildi. Bulunan tek cevap çok netti. Hepsi “bizim gerçek bir öğretmenimiz vardı” diyorlardı. Araştırma çok daha meraklı bir hale gelmişti. Adı geçen öğretmen kimdi ve başarısız olacağı zaten tespit edilmiş küçük öğrencilerin harcına ne katmıştı? şans bu ya, 25 yıl öncesinin idealist öğretmeni yaşıyor ve öğrencileriyle hala zaman zaman biraraya geliyordu. Öğretmen tezden bulundu ve öğrencilerini tamamıyla olumsuz koşullardan başarılı bireylere götüren sihirli formül soruldu. Çok yaşlı olmasına rağmen dinç gözüken yaşlı kadının gülümseyen yüzünde gözleri ışıldadı ve “Aslında çok basit; onlara sevgimi verdim ve tüm gücümle onları sevdim” dedi.

Gülümser Özen Ocakoğlu
Genel Yayın Yönetmeni
Executive Excellence

Onlar bu inançla yola çıktılar. Herbir çocuğun düş dünyasını bizle paylaşmak istediler. Onları sanatla tanıştırmayı, kendilerini ve yeteneklerini geliştirmelerini, düşüncelerini ifade etmek için resim yapmalarını istediler. Yola çıkarken amaçları çocuklara yeni bir dünyanın kapılarını açabilmek ve okul sıralarından itibaren desteklemek, yaşadıkları toplumun bir parçası haline getirmekti. Biliyorlardı ki; sevgi ve gerekli desteği verebilirlerse onlarda başarılı olabileceklerdi.

Amaçları; hepsinin içindeki o gerçek öğretmeni ortaya çıkarabilmekti.

Bugüne kadar yapılan etkinliklerle 2 yılda 13.000’den fazla çocuğa ulaşıldı. Geçen yıl 6650 çocuğa sanat malzemeleri ulaştırıldı. Bu projeyle ilk defa özel okullar, devlet okulları ve zihinsel özürlülere eğitim veren okullar ortak bir projede çalışıyorlar.

Bu proje, okul yöneticilerinin, öğretmenlerin ve çocukların birlikte çalışacağı, üretilen eserlerin okullarda sergileneceği, bütün çalışmaların düzenlenen bir törenle okulda ödüllendirileceği bir programdır.

Bu proje, katılan her çocuğun verdiği çabaya karşı bir ödülü hakettiği düşüncesiyle oluşturulmuştur.

Projenin uzun süreli amacı; çocuklarda toplum yararına duyarlı olma bilincinin oluşturulması, sanata ilgilerinin arttırılaması ve yaratıcılıklarını keşfetme fırsatı verilmesidir.
Kurulduğu 1988 yılında bu güne kadar birçok başarılı toplumsal projeye imza atan Uluslararası Genç Ticaret Odaları Ankara şubesi üyeleri Uluslararası Sanat Projesi’nin üçüncüsünü bu yıl gerçekleştiriyorlar.

Bu yıl yapılacak olan etkinlikler üç gruba ayrılmış:

1. Katılan okullarda yapılacak olan resim yarışması “Geleceğe Köprü”

Yarışma birincilerinin eserleri şubat 1999’da Sheraton Ankara Hotel & Towers’da yapılacak olan çocuk panayırında sergilenecek.

2. Bilkent Üniversitesi Senfoni Orkestrası Konseri

3. Ünlü ressamların katılacağı resim müzayedesi

Bilim Sanat Galerisi destekleri ile düzenlenen müzayede de eserler şubat 1999’da Devlet Güzel Sanatlar Galerisi’nde sergilenecektir.

Ayrıca sergide yarışma birincilerinin de eserleri sergilenecektir.

Müzayede şubat 1999’da Sheraton Ankara Hotel & Towers’da yapılacaktır.

Hazırlayan: Biril ATIŞ

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)