“Holding Genel Merkezi’nde, nabzın attığı yerde İK yapmak çok keyifli bir deneyim”
“Sektörel farklılıklar
İK uygulamalarına yansıyor”
İnceçam’a öncelikle, Zorlu Holding’de göreve başladığında kendi penceresinden baktığında nasıl bir manzara ile karşılaştığını soruyoruz. Sözlerine, “Her şeyden önce kendimi çok büyük bir kuruma; Türkiye’nin çalışan sayısı olarak en büyük dördüncü grubuna gelmiş durumda buldum” diye başlayan İnceçam, sektörel farklılıklardan kaynaklanan değişikliklerin de hemen dikkatini çektiğini belirtiyor. Söz kendisinde: “Bundan önce sadece gıda alanında faaliyet gösteren bir şirkette çalışıyordum. Zorlu Grubu ise teknoloji, gayrimenkul, tekstil ve enerji gibi birbirinden çok farklı endüstrilerde faaliyet gösteren bir yapıya sahip… Bu çeşitlilik yapıyı ve İnsan Kaynakları uygulamalarını da etkiliyor. Farklı sektörlerin farklı ihtiyaç ve beklentileri var. Bunların karşılanması hem zorlukları hem de farklı bir keyfi beraberinde getiriyor. Oysa tek bir faaliyet alanına yoğunlaştığınızda, herkes birbirini daha kolay anlıyor ve uygulamalar daha kolay standartlaştırılıyor”.
İnceçam’ın fark ettiği noktalardan biri de Zorlu Grubu’nda kararların çok hızlı alınması ve uygulanması olmuş. Bu durumun, fırsatları çok iyi görebilen ve cesur kararlar alabilen şirket kurucularının yarattığı kültürden kaynaklandığını söyleyen İnceçam, şöyle sürdürüyor sözlerini: “Bu grubu bugüne getiren de bu kültür zaten… Hızlı karar almak ve uygulamak son derece güzel bir özellik, böylece herkesten önce belli fırsatları değerlendirebilme şansına sahip olabiliyorsunuz. Bu durumun yarattığı tek sakınca, kurumsallaşmanın gereği olan yapı taşlarının, bu hızlı kararların biraz gerisinde kalması... Ancak elbette yapılar gelişiyor ve geliştirilmeye devam ediyor”.
İnceçam son olarak gülümseyerek, Holding merkezinde bulunmanın kendisi için yepyeni bir deneyim olduğunu aktarıyor: “Burası bu anlamda benim için bambaşka bir dünya… Patronla sürekli birlikte olmanın, işle ilgili tüm kararların alındığı; kısaca nabzın attığı holdingin, İK uygulamalarına imza atmak çok değişik ve keyifli bir deneyim benim için…”
“İK’da çoklu bir yapı var”
Gelelim Zorlu Holding’de İnsan Kaynakları’nın yapısına… İbrahim İnceçam, holdingdeki İnsan Kaynakları Koordinatörlüğü’nün tüm sektörlerdeki İK bölümlerini koordine eden, eşgüdüm veren, birlikte kararlar alan ve uygulayan bir konumu olduğunu belirtiyor. İK Koordinatörü Necmi Kavuşturan’a bağlı olarak çalışan İnceçam, Koordinatörlüğün satın alma, holdingin idari işlerinin yönetimi gibi ilave bir takım sorumlulukları da olduğunu vurguluyor. Toplamda 85 kişilik bir İK ekibi görev yapıyor.
Grup bünyesinde sektörler itibariyle İnsan Kaynakları yapılanmasının bulunduğunu söyleyen İnceçam, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Enerji ve Vestel Gruplarında İnsan Kaynakları Direktörlüğümüz var. Vestel’de İK, icra kurulunda temsil ediliyor. Gayrimenkul tarafında ise İK desteği holdingden veriliyor. Kısacası burada İK anlamında biraz daha çoklu ve yaygın bir yapı var. Holding tüm bunları mümkün olduğunca standartlaştırmaya ve daha üst seviyeye getirmeye çalışıyor”.
“Hissedarlarımız İK’nın önemini biliyor,
bunu her zaman vurguluyor”
Peki, bir aile şirketi olan Zorlu Grubu’nda İnsan Kaynakları nasıl görülüyor? Bu konudaki değerlendirmesini ve gözlemlerini sorduğumuz İnceçam, şunları aktarıyor: “İnsan Kaynakları uygulamaları hiç kuşkusuz ki hissedarların aldığı her türlü karar, tavır ve bakış açısı ile çok yakından ilgili ve bunlardan büyük ölçüde etkileniyor. İnsan Kaynakları altında yapılabilecekler, imza atılacak uygulamalar; hissedarların işi nasıl yönetmek istediği ile bağlantılı olarak ortaya çıkıyor. İşte buradan yola çıkarsak, hissedarlarımızın İK yönetimi kavramının önemini bildiğini ve her zaman vurguladığını söyleyebiliriz. Tüm çalışanlardan bütün bilgi ve becerilerini bu gruba aktarabilecekleri bir çalışma sorumluluğu bekliyor ve bunu sağlayacak olanın da yöneticilerle birlikte İK fonksiyonu olduğunu biliyorlar”.
Hukuksal konular İK’nın odağında…
Bu ön bilgileri aldıktan sonra artık sıra Zorlu Holding’de İK alanındaki imza atılan yeni çalışmaların ayrıntılarını dinlemeye geliyor. İnceçam ilk olarak İnsan Kaynakları’nın hukuksal yanına çok önem verildiğini vurgulayarak başlıyor sözlerine: “Zorlu Holding’de İnsan Kaynaklarında hukuksal süreçlere çok önem ve değer veriliyor. Hatta ben de işe başladığım ilk gün bir hukuk eğitimine katılarak, hem buradaki İK ekibi ile hem de İK bakışının bir yönüyle tanıştım. Ben şirketin bu kadar içinde yaşayan bir İnsan Kaynakları hukuk desteğini ilk kez burada görüyorum”.
İnceçam bu noktada, eylül ayından beri süregelen ve aylık olarak sektörel İK temsilcileri ile bir araya geldikleri toplantılardan söz ediyor: “Necmi Bey’in başkanlığında bir araya geldiğimiz tam günlük bu toplantılarda bir gündemimiz oluyor; tüm şirketleri bir şekilde ilgilendiren ya da ortak yapmak durumunda olduğumuz projeleri konuşuyor, tartışıyor, karara bağlıyoruz. Bu toplantıların yarım günlük bölümü dönüşümlü olarak hukuksal konular ile yönetim danışmanımızın paylaşımlarına ayrılıyor”.
“Sistemlerimizi güncellemek
en büyük önceliğimiz”
İnceçam, şu anki en önemli önceliklerinden birinin de daha önceden kurulmuş ve çalışmakta olan ama revizyon yapılmasının gerekli olduğu sistemleri sorgulamak olduğunu belirtiyor. Sözü yine kendisine bırakıyoruz: “Bunlardan biri Hay ile yapmış olduğumuz bir iş değerlemesi sonucunda kurulmuş olan, ücretlendirmeden terfi kararlarına, performans değerlendirmeye kadar dayanan bir çalışma… Bunun gibi sistemleri sorgulamayı ve güncellemeyi amaçlıyoruz. Standart uygulamaları geliştirmek, grubun tüm alanlarına yaygınlaştırmak düşüncesi içindeyiz”.
2009 için bir eğitim programı oluşturulmasının da yine hedeflerden biri olduğunu söyleyen İnceçam, elbette krizin konuşulduğu böylesi bir dönemde bu eğitimlerin “atılan her kurşunun hedefi vuracağı türden” olmasını zorunlu kıldığını da vurguluyor.
Sosyal sorumluluk projeleri
İK’nın sorumluluğunda
Zorlu Holding’de İnsan Kaynakları’nın, 2006 yılında aramızdan ayrılan şirket kurucusu Mehmet Zorlu adına kurulan vakıf adına bazı projeleri yürütme sorumluluğu da bulunuyor. 2009’dan beri faaliyet gösteren bu vakfın eğitim, sağlık, spor ve kültür sanat alanlarında topluma katkıda bulunmayı hedeflediğini söyleyen İnceçam, şunları aktarıyor: “Vakıf bünyesindeki tüm çalışmalar İnsan Kaynakları Koordinatörlüğünün sorumluluğunda yürütülüyor. Vakıf bünyesinde 1000’i aşkın öğrenciye, öğrenimleri süresince burs veriyoruz. Bunun için iki kriterimiz var: Üniversiteye girişte belli bir puana sahip olmak ve belli bir not ortalamasının altına düşmeden sınıfını geçmek. Elbette bir başka kriter de öğrencinin ailesinin, eğitimini rahat sürdürmesine yetecek düzeyde kazancının olmaması… Bu kriterleri karşılayan adaylar bu eğitim bursunu eğitim hayatı boyunca alıyor. Öte yandan bu sene başlattığımız yeni bir uygulama ile de OKS veya seviye belirleme sınavıyla Galatasaray Lisesi ve İstanbul Erkek Lisesi’ne başarıyla girmiş ihtiyaç sahibi çocuklar için burs veriyoruz. Hatta bu yıl bunlardan bazılarına full burs vermeye hazırlanıyoruz”.
İnceçam, vakıf etkinlikleri çerçevesinde çok yeni bir çalışma daha başlattıklarını aktarıyor: Ayda bir kez, çalışanlara yönelik söyleşiler gerçekleştiriliyor. İlk konuklarının ekonomist ve köşe yazarı Uğur Civelek olduğunu söyleyen İnceçam, “Bir tür, çalışana katkı ve sosyal sorumluluk projesi bu...” diyor: “Çünkü söyleşiler holding binasında yapılıyor ama kayıtları tüm şirketlerimize dağıtıyoruz”.
“Kriz dönemi tazelenme süreci olarak görülmeli”
Ve son olarak söz doğal olarak, içinde bulunduğumuz kriz ortamına geliyor. Söz buraya geldiğinde İnceçam’ın ilk aktarımı, “Bunlar, İK açısından zor zamanlar... Hem iç hem dış müşterinin pek keyfinin olmadığı dönemler yaşıyoruz” oluyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bu belirsizlikten herkes bir şekilde etkileniyor. Elbette en önemli etkiyi mavi yakalılarda görüyoruz. Beyaz yakada ise farklı seviyedeki olumsuz etkiler birbirinden değişik olarak ortaya çıkıyor. Kariyerinin başında olan bir çalışansanız, böyle bir nedenden ötürü şirketinizden ayrılmak durumunda kaldığınızda piyasada iş bulabilme imkanınız nispeten daha fazla. Ama ne yazık ki piramidin üstüne doğru çıkıldıkça, yönetici seviyesindekilerin iş bulabilirliği, mobilitesi azalıyor”.
Peki, bu dönemde İK ne yapmalı? Yapılabilecek en iyi şeyin, bunu bir gelişim ve değişim fırsatı olarak görmek, mevcut yapı ve uygulamaları daha farklı nasıl oluşturabiliriz sorusunu sormak olduğunu söyleyen İnceçam, şöyle devam ediyor: “Bunu bir yenilenme, tazelenme süreci olarak görmek gerek… Kendi mutfağımıza çeki düzen vermeliyiz. Öte yandan İnsan Kaynakları’nın hangi değişikliklere ve neden ihtiyaç duyulduğunu çalışanlara en iyi şekilde aktarması, doğru iletişim kurması çok önemli. Burada İnsan Kaynakları’nın önemli sorumluluğu ve dolayısıyla katkısı olduğunu düşünüyorum”.
“İŞLERİMİZİ DAHA VERİMLİ HALE GETİRMEK İÇİN
CHECK UP’IMIZI YAPTIK, ÖNLEMLERİMİZİ ALIYORUZ”
“Krizin olumsuz etkileri her kuruma olduğu gibi bize de yansıdı. Ancak bizler hazırlığımızı daha önceden yapmış, gerekli önlemlerimizi almıştık. Böyle bir dönemde verimlilik çok çok önemli olduğu için yapısal değerlendirmelerimizi, işin tekrar gözden geçirilmesi çalışmalarımızı tamamladık ve bir yalınlaşma projesi başlattık. Bir tür iş değerlendirmesi yaptık, ardından bunun yapısal anlamda hangi yöntem ve kadrolarla gerçekleştirilebileceğine baktık. Kısacası check up’ımızı zaten krizden çok önce yapmıştık. Çıkış noktamız, şu an ürettiğimiz işi daha etkin, verimli hale getirmekti. Bunun sonucunda bir takım departman ve şirketleri birleştiriyoruz. Ar-Ge, İK, Finans ve Muhasebe gibi destek fonksiyonlarını nasıl daha verimli olacağına bakarak bir araya getiriyoruz”.
İNCEÇAM HAKKINDA…
• İbrahim İnceçam, ODTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Kamu Yönetimi bölümü mezunu.
• Kariyerine, işin destek tarafında olmayı tercih ettiği için İş Bankası eğitim departmanında adım attı.
• Bir süre sonra Interbank’a geçerek kariyerine eğitim fonksiyonunun yönetimi alanında devam etti. 7 yıl Eğitim Müdürü ve İnsan Kaynakları Grup Müdürü olarak görev yaptı.
• Körfezbank’a geçerek 2 yıl süreyle İnsan Kaynakları ve idari işlerin yanı sıra reklam ve halkla ilişkiler fonksiyonlarını yönetti.
• Bankacılık sektöründeki krizi izleyen dönemde akademik çalışmalar yapmak amacıyla ABD’ye giderek Organizasyonel Geliştirme (Organization Development) ve İşletme (MBA) masterı yaptı. Çeşitli danışmanlık projelerinde görev aldı.
• Organization Development Journal’da bir makalesi yayınlandı.
• 2004 – 2008 yıllarında Barilla Gıda İnsan Kaynakları, İdari İşler ve IT Direktörü olarak çalıştı.
• 2008 Haziran’dan bu yana Zorlu Holding İnsan Kaynakları Direktörlüğü görevini yürütüyor.