Zor dönemlerin önemli departmanı İnsan Kaynakları
İK Departmanları normal şartların hüküm sürdüğü dönemlerde, şirketlerin orta ve uzun vadede geleceğini belirleyicidirler. Şirketin öngördüğü vizyonu gerçekleştirecek, buna uygun stratejinin şekillenmesini sağlayacak, daha da önemlisi bunun için harekete geçip, netice üretecek çalışanları; yani bir şirketin en önemli varlığı olan insan sermayesini şekillendiren, İK grubudur.
Doğru yetenekleri işe almaktan başlayıp, onların gelişimini, doğru zamanda doğru pozisyonlarda görev yapmalarını, farklı şartlarda tecrübelenmelerini, doğru değerlendirmelerle güçlü ve zayıf yönlerinin farkına varmalarını, güçlü yönlerini keskinleştirmelerini, zayıf yönlerini geliştirecek veya telafi edecek yöntemleri bulmalarını sağlayan, İK’dır. Uzun vadelerde insan kaynağını veya sermayesini yönetmenin önemi tartışılamaz.
Normal zamanlardaki bu önemli görev, kriz dönemlerinde daha da kritik bir hale gelerek, İnsan Kaynakları’nın gerçekten geleceği belirleyen bir rol üstlenmesine neden olur. İK, kriz döneminde elindeki sermayeye önem göstermek zorundadır. Yıllarca belli birikimlerle hazırlanmış, yetiştirilmiş kaynaklar, kriz döneminin ilk aksiyonu olarak heba edilmemelidir. Firdevsi’nin dediği gibi “ İyi günler de gelir geçer, kötü günler de…” Bir sonraki dönemde güçlü bir şekilde devam etmek, zor dönemin nasıl yönetildiğine bağlıdır.
Tabii ki iyi dönemlerde insan kaynağının olması gereken organizasyon ve sayılarda, yetkin, iyi yetişmiş, değişim ve farklı şartlar için her an hazır liderler halinde yönetilmemesi, kriz dönemlerinde bu işlemi hem çalışan, hem de İK için zor bir hale getirmektedir. Eğer bu disiplin, zor dönemeçler öncesinde sağlanmış ise, kriz dönemi birçok farklı yetkinlik ve tecrübe kazanmış çok daha güçlü bir ekip ile çıktığınız bir süreç haline gelebilir.
Victor Hugo felaketin zekayı eğittiğini söylüyor. Dolayısı ile kriz dönemi, daha öncesinden hazırlıklı bir İK Grubu için, şirketteki ekipleri iyi yetiştirebileceği, sanal olmayan, simulasyona gerek duyulmayan gerçek bir laboratuar veya savaş alanıdır. Genel Müdür veya patronları ile kadro daraltması kavgası içinde olan İK başkanları, bu bakışı istihza ile karşılayıp, savaşın farklı cephede olduğunu söyleyebilirler. Özellikle eğer hazırlıklı değilseniz, bu sürecin zorluklarla dolu olduğunu söylemek için, iş hayatının içinde olmaya gerek yok. Ama unutmamak gerekir ki, zorluklar insanın ne olduğunu gösterir. Geleceğe sahip çıkan, değişimi yönlendirmeye soyunan bir grup için, bu zorluklara göğüs germek başlangıç noktasıdır.
Her an hazır liderler
Krizlerin en önemli faktörlerinden birisi, “her an hazır liderler”dir. “Her an hazır lider” kavramını açıklamak için, kriz ortamları düzgün bir platform sağlıyor. Globalleşme, entegrasyon ve teknolojinin gelişimi sayesinde, bir ülke veya şirket için geçerli yerel problemler, çok kısa sürede global problemler haline dönüyor.
Bunun sadece ekonomik bir problem olmasına da gerek yok. Finansal arenada söz konusu olabilecek; bir şirketin batışı, sürdürülebilir olmadığı için tükenen bir doğal rezerv veya ekonomik kaynak, bu dönemde şahit olduğumuz gibi birbirine bağlı türev piyasaların domino etkisi ile kırılması, bir merkez bankasının aldığı faiz kararının etkisi, büyük ekonomilerden birinin tüketici güven indeksinin düşüşü gibi ekonomik bazlı başlıkların yanı sıra; bu bir salgın hastalık, bir şirket veya ürün hakkında dedikodu, biyolojik bir silah, bilgisayar sistemlerinizi çökerten sanal bir terörist dalga veya gerçek dünyada bir terörist saldırı da olabilir.
Bu kısa vadeli başlıkların yanı sıra, uzun vadeli gibi gözüktüğü için ajandalarda buna uygun olarak uzun vadeli bakışla ele alınan, ama aslında hemen kapıda olan iklim değişimleri, çevresel sorunlar da liderlerin her an yüzleşmeye hazır olmaları gereken konuların arasında…
Örneklemek gerekirse, geçmişte kuş gribi gibi bir hastalık daha ziyade lokal etkilere sahip iken seyahat yoğunluğunun ve hızının artması, mal alışverişlerinin sınırların çok ötelerine gitmesi sayesinde, bugünün iş, sağlık ve toplum liderlerinin 24 saat içinde karşılaşmaya hazır olmaları gereken bir problem haline gelebilmektedir.
Aynı şekilde gayet düzgün finansal tablolara sahip gözüken bir organizasyon, elindeki varlıkların dayandığı piyasalarda oluşan sıkıntılar nedeni ile kırmızı bilançolara bir kaç gün içinde hızlı bir geçiş yapabilir. 2 ay öncesinin bakışı ile, petrol fiyatları üzerinde yapılan 200 dolarlık orta dönem fiyat tahminlerine bağlı olarak, o günlerde geçerli fiyat olan 120 – 140 dolar seviyesinden geleceğe yönelik opsiyon bağlayan bir grup, bugünkü 60 dolarlar seviyesinde ciddi bir kriz ile kısa zaman içinde karşı karşıya gelmiş demektir.
Bu ani dalgalanma, şirketin faaliyet gösterdiği kategori ile de ilgili olabilir. Teknoloji şirketlerinin borsa değerlerinin hızlı değişimleri, sadece krizlerle değil, kendilerinden daha iyi bir uygulamanın ortaya çıkışı ile de söz konusu olabilmektedir.
Her an hazır liderlere
dünya ihtiyaç duyuyor
Değişim hızı giderek artan bu ani dalgalanmalar, liderlerin “her an hazır lider” özelliklerinin önemini gün geçtikçe daha fazla artırmaktadır. Gelecekte bu dalgalanmaların sürüp gideceğini gözlemlemek mümkün… Örnek olarak iklim bazlı olanları dikkate alırsak, bir senede % 60’lar civarında gerçekleşen dünya gıda fiyatlarının artışı için, OECD ve BM, gelecek 10 sene içinde de süt, buğday, mısırda %40-%60 arasında, yağlarda %60-%80 arasında fiyat artışı tahmini yapmaktadır. 2008’de global pirinç fiyatlarındaki artışın Mısır, Filipinler gibi ülkelerde sosyal karmaşaya yol açtığı; Tayvan, Tayland gibi pirinç üreticilerinin ihracat kısıtlamaları nedeni ile ülkeler arası politik krizlerin çıktığı dikkate alınırsa, bu dalgalanmaların devam edeceği öngörülebilir. Keza petrol fiyatlarının şu andaki düşüşünün, talep düşmesine bağımlı olduğu düşünülürse, gelecekteki rezerv sıkıntıları, önümüzdeki yıllarda bu alana halen dikkat gerektirecektir. Düşük üretim maliyetleri nedeni ile uzak doğuya kayan üretimler, yüksek taşıma maliyetleri ile tekrar gözden geçirilmek zorunda kalacaktır.
Ekonomik coğrafyalar arasındaki bu hareketler, toplumsal dengeleri de etkileyecektir. Tüketmeye başlamış toplumlar bulundukları refah seviyesinden geri gitmek istemeyecek, rekabet çok daha şiddetlenecektir. Arası açılmaya devam edecek gelir farklılıkları, güvenlik sorunlarını artırmaya devam edebilir.
Neticede “her an hazır lider” ihtiyacının sadece iş dünyası için değil, yaşamın her alanında gerekli olduğunu söylemek mümkün. Toplumların iş dünyasına olan güvenleri dikkate alındığında, iş dünyası liderlerinin bu konuda sadece işleri için değil, dünya için de sorumlulukları olduğunu söyleyebiliriz. Toplumun en güvendiği kurumlar sıralamasında, Latin Amerika ve Asya’da ilk sırada, Avrupa’da sivil toplum kuruluşları sonrası ikinci, Kuzey Amerika’da sivil toplum ve dini kurumlar sonrası üçüncü en güvenilir kurum olan iş dünyası liderleri, bu sorumluluğu reddebilme şansına sahip değildir.
İK için, “her an hazır liderler”i yetiştirebilmenin yolu, bu liderleri öncelikle bu değişimleri fark etme ve anlama yetkinliklerine kavuşturmaktan geçiyor. Bir diğer önemli unsur, bu liderlerin küresel yapıyı anlayabilmeleridir. Eğer yukarıda bahsedilen pirinç fiyatlarındaki yükselmeyi sadece yerel satıcının stok spekülasyonuna bağlarsanız, küresel hareket gözden kaçırılıyor ve küresel dalgalanmaya hazır olmak imkan sınırlarının dışına çıkıyor demektir. Geleceği şekillendirecek İK, liderlerini ve çalışanlarını, bu yaklaşımla her an farklılıklara ve değişime hazır hale getirme sorumluluğuna sahiptir.
Sıkıntılı dönemler, İK için (eğer daha önceden yetiştirmediyseniz) “Her An Hazır Liderler” yetiştirmek için hızlandırılmış kurslardır. Eğer liderleriniz bu yapıda ise, o zaman tazeleme veya bir üst düzey seviye eğitim imkanıdır.
İK için hareket zamanı
İK için krizlere farklı gözle bakıp, asli görevini gerçekleştirmek ve krizden fırsat yaratıp, sonrasında daha güçlü yetenekler ve liderlerle değişimi şekillendirmek için harekete geçme zamanı... Bu konudaki bilinen zorlukları aşmak, başarıyı getirecek. Seneca, başarının büyüklüğünün inancın büyüklüğünü gösterdiğini söylüyor. Başarının büyük olması için de zorlukların büyük olması lazım.
Her an hazır liderleri yetiştirmek için dünyayı incelemeye ve İK olarak neleri ele almak gerektiğine bakmaya devam edeceğimiz başka yazılarda buluşmak üzere...
CEM TARIK YÜKSEL
UNILEVER TÜRKİYE, ORTAASYA, KAFKASYA VE İRAN
İNSAN KAYNAKLARINDAN SORUMLU BAŞKAN YARDIMCISI