Hayat kurtaran çözüm: Modüler çalışma sistemleri

İnsan merkezli global rekabetin acımasızlığı ve işyerlerindeki stres, beraberinde sağlık sorunlarını da getiriyor. Şirketler yüksek kâr elde etse bile, bu durum ekonomiyi bir başka yoldan kurutuyor. Artık kendinizi ne kadar iyi hissettiğiniz değil üretkenliğiniz ölçülür hale geldi.

Başta kadınlar olmak üzere çalışan ebeveynler için bu durumu kabullenmenin, vazgeçmekten daha kolay olduğu görülüyor. Oysa şirketler, esnek olmanın yanı sıra modüler çalışma sistemleri tanımlayabilir ve bu sayede sadece işe sadakat değil yaşam tatmini için de ölçümler yaratabilir.

Uzaktan çalışmanın potansiyeli

Uzaktan çalışmanın henüz keşfedilmemiş muazzam bir potansiyeli var. Bu konu hükümet politikalarında olmazsa olmaz bir unsur olarak yer almak zorunda. Bu sayede trafik sıkışıklığı ve hava kirliliği azaltılabileceği gibi enerjiden de tasarruf edilerek çocukların okullarından alınması ya da evde bakılmaları da kolaylaştırılabilir.

IBM çalışanlarının yaklaşık yüzde 40'ı, bir IBM ofisinde oturmadan çalışıyor. Gelişmekte olan ülkelerde çalışan bu IBM'cilere evden internete bağlanmaları için geniş bant hizmeti sunuluyor.

Aile içi denge

Geçenlerde düzenlenen bir konferansın teması, "Erkekler, kadınların liderliğinin gelişebilmesi için neler yapabilir?" şeklindeydi. Aile içi iş bölümünde yıllar boyunca çok az ilerleme kaydedildi (jogging yapmaya elverişli ileri teknolojili bebek arabalarının, babaların ilgisini çekerek genç annelere bir nebze de olsa nefes aldırmasına rağmen).

Kadınlar, aile içi sorumluluklardan orantısız bir payı sırtlanmaya devam ettikçe özel projeler, seyahat, profesyonel ilişkiler ve vatandaşlık hizmetleri gibi liderlik kapasitelerini kurmalarına yardımcı olacak ekstra özellikleri de sınırlanmaya devam ediyor.

Kadın yönetici

"Eğer bu dünyayı kadınlar yönetiyor olsaydı…" cümlesinin sonunu siz getirin. Bazı insanlar bu cümleyi, "Daha az silah, daha çok tereyağı olurdu" şeklinde tamamlıyor. Ancak ABD istatistiklerinden faydalanarak ben, dünyayı kadınlar yönetiyor olsaydı bugün her 1 dolarda 83 sent kâr ederdik diyorum.

Bariz ayrımcılıkların ve işyerlerindeki cinsiyet ırkçılıklarının önünün bir nebze alınmış olmasına rağmen cinsiyet uçurumunun kapanması çok zor. Yaşam boyu daha düşük ücretler ve kurnazca yapılan kayırmaların altında, ara verilen kariyerler yatıyor olabilir. Fırsatlar sunarken karar vericiler, kimin yerinde sayacağı kimin yükseleceğiyle ilgili olarak iddiaya mı giriyor? Burada kehanetlerden uzak durmak çok önemli.

Değerler

Değerler birer modadan ibarettir. Şirketlerin çoğu, ortak bir amaç etrafında dizilmiş farklı insanları birleştirecek evrensel değerler arayışındadır. Bu sayede genç nesillerin "anlamlı ve değerli bir iş" hayallerini yakalamaya çalışırlar. Aynı zamanda uzun süredir sadece aile içi duvarlara hapsedilmiş inanç ve değerler olgusu da yavaş yavaş işyerlerine doğru emeklemeye başlayarak, ilgilenilmesi zor bir alan haline geliyor.

Esnek çalışma saatleri, uzaktan çalışma, aile dostu kazanç programları, kuru temizleme hizmetleri ve şirket içi ibadet odaları gibi yapısal çözümler henüz etkileşim normlarını değiştirmeyi başarabilmiş durumda değil. Teorideki "mükemmel işyeri" kavramının altı, insanların kişisel hayatlarını çekemeyen muhafazakar yöneticilerce oyulabilir. Ancak bu yöneticilerin de sarıldıkları birtakım argümanları vardır.

Çalışan ebeveynler ve rahatlığı seven çalışanlar aşırı kişisel bilgi sunarak bu ayrıcalıklarından faydalanabilir. Ancak kendi "daha önemli" sorumluluklarını sürekli gündeme getirmek ya da hayatının geri kalanını işten daha önemli görmek hızla yükselmeleri gerektiğini hisseden yoğun çalışanların moralini bozabilir. Unutmayın ki, sorumluluk arttıkça getiri de artar.

Nancy Biggar, SHRM

Bu makale ilk olarak SHRM tarafından yayımlanan HR Magazine’ın Temmuz 2011 baskısında yer almıştır. HRdergi SHRM’den aldığı özel izinle yayımlamaktadır.

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)