Geleceği Yaratmak
Fortune dergisi yeni CFOyu büyük resmi görebilen, stratejist, iletişimi yönlendiren, etkin bir kişi olarak tanımlamış. Bu tanım biraz abartılı gibi gelebilir ama aslında eksiği var, fazlası yok. 1990’ların ortalarından beri CFO rolü organizasyonlar içinde gittikçe daha fazla sorumluluğu içerir hale gelmeye başladı.
Bir CFO stratejik planlama konusunda CEO’nun sağ kolu kabul edilmekte, sadece planlamaya katkıda bulunan kişi olarak kalmayıp, aynı zamanda kurumsal stratejiyi daha etkin iş akışına dönüştürmekten de sorumlu olmaktadır. Kurumsal stratejiye paralel hedefler belirlemek ve bu hedeflere yönelik gelişmeleri takip etmek de onun işidir. Operasyonel anlamda da artık finansı günlük faaliyetlerden ayrı bir konu olarak düşünmek imkansız hale gelmiştir. CFO burada da yaratıcı bir şekilde finans ile işin esas konusunu birbirine bağlayabilmelidir. Bilgi teknolojilerindeki gelişmeler, CFO’yu aynı zamanda bilgiyi yöneten kişi haline getirmiş, global bir şirkette ortak bir teknoloji dili konuşulmasını sağlamak, herkesin önemli verilerden en sağlıklı şekilde yararlanmasını koordine etmek yine CFOnun görevlerinden olmuştur. Günümüzde CFOları bekleyen ve bu rolü yeni baştan şekillendiren 10 zorlu mücadele bulunuyor.
Bir: Planlı Büyüme
Planlı büyüme CFOların en önemli sorumluluklarından birisidir. Özellikle süratli bir büyümenin gözlendiği ileri teknoloji sektöründe kontrolü elde tutabilmek çok önemli bir beceri halini aldı. Kontrol konusunda CFOyu bekleyen bir paradoks var; kontrolü çok sıkı tutarsanız çevikliğinizi ve piyasanın ihtiyaçlarına cevap verebilme kıvraklığınızı kaybedebilirsiniz.
Kontrol bürokrasiye dönüşebilir ve bürokrasi sizi yavaşlatır. Elbette yeni ve gelişmiş teknolojiden yardım almak mümkün. Veri sistemlerini etkin kullanabilen bir CFO, şirket içi ve dışı değişen koşulları önceden görebilir ve gerekli tedbirleri alabilir. Fakat teknolojik cesaret tek başına yeterli değildir. Kontrolün dengesi sağlanamazsa, azı ya da fazlası rakamlara çok çabuk yansır.
İki: Finans Departmanının
Yeniden Yapılanması
Tüm dünyada finans departmanları reorganizasyondan geçmekte, CFOlar değişim yolunu açmakta, ihtiyaçları belirlemekte ve uzun dönemli değişim planlarını uygulamaktalar. Yakın zamanda yapılan bir araştırmada her 10 CFOdan 9’unun finans fonksiyonunun önümüzdeki üç ile beş yıl arasında belirgin bir değişim geçirmesini bekledikleri görülmüştür. Birçok şirkette CFOlar ve ekipleri adeta “iç müşterilerine hizmet veren yönetim danışmanları” gibi çalışarak, rutin işlere daha az zaman ayırmaktalar. Zamanlarının ve enerjilerinin önemli bir bölümünü şirkete katmadeğer sağlayacak ve hisse senedi fiyatlarını yükseltmeye yarayacak işlerle geçirmekteler.
Elbetteki bu sadece “değişim yapmış olmak adına” yapılmamalı. CFOlar ve finans departmanları artık tıpkı şirketler gibi karlılık odaklı çalışıyorlar. Müşteri segmentlerinin araştırılması, ürünler ve pazarların analizi, dağıtım kanallarının incelenmesi, teslimat alternatiflerinin değerlendirilmesi artık onların ilgi alanı içinde.
Üç: şirketin Yeniden Yapılanması
CFOlar sadece kendi departmanlarını yeniden yapılandırmıyor, şirketin tamamının yapılanmasını da yönlendiriyor. Yakın geçmişte birçok şirket organizasyon şemalarında değişiklikler yaparak, masraflarında kısıntıya gitti. şimdi karlılıklarını arttırmak zorundalar ama rekabetçi piyasa nedeniyle fiyatlarını arttıramıyorlar ve bu nedenle bir ikileme düştüler.
Yeniden yapılanmanın bir sonraki aşaması; sermaye ve insan gücünü getirisi daha yüksek olan işlere kanalize ederek, rekabet gücünü koruyabilmektir. Birçok kez CFOlar bu konuda da liderliği ele alıyor, şirketin tüm önemli finansal metodlarını inceliyor, gerekirse yeniden düzenliyor ve organizasyonu pazar payını arttırabilir hale getiriyorlar.
Eskiden zirvede kalmak sadece rakiplerin önüne geçmek demekti. şimdi zirvede savaş kızıştı, tepede kalmak daha ziyade rakipleri satın almak anlamına geliyor. Öyle ki bu durum adeta bir salgın halini aldı; bir sektördeki bir ya da iki şirket birleşme gerçekleştirirse rakipler hemen endişelenmeye başlıyor. Biliyorlar ki böyle devam ederse rakiplerine kıyasla çok daha küçük ve dolayısıyla da güçsüz görünecekler. Bu tip şirket birleşmelerindeki en büyük zorluk olan finansal sistemlerin, bilgi sistemlerinin ve ölçüm sistemlerinin düzenlenmesi de yine 21. yüzyıl CFOsunun görevleri arasında.
Dört: Eş Zamanlı Finansman
Kurumsal finansman için teknoloji kullanımı çok önemli olmaya devam ediyor. 90’lı yılların ortalarında “varolan sistemlerin geliştirilmesi ya da yeni sistemler kurulması” demek olan teknoloji, bilgi paylaşımını bütün organizasyon için teşvik etmek demekti. Bu durum günümüzde de geçerliliğini koruyor.
Günümüzün CFOları e commerce, bütçe ve planlama ile bilgi yönetimini kolaylaştıracak daha yeni ve gelişmiş teknolojik araçlara ihtiyaç duyuyorlar. Bu araçlar bir şirketin finans operasyonlarını modernleştirmek için son derece gerekli.
Amaç şirketlerin ihtiyaçları olan stratejik bilgilere tam zamanında ulaşmalarını sağlayan “eş zamanlı” finansmana geçmek. Bu sayede üst yönetim performans ölçümlerini çok daha sağlıklı ve doğru zamanlama da yapabiliyor, satış rakamlarını günlük olarak izleyebiliyor, masrafları sürekli takip ve kontrol edebiliyor.
“Tam zamanında” eskiden “mümkün olan en kısa zamanda” demekti. Günümüzde ise bu tanım biraz fazla yavaş kaldı. İş dünyası artık çok daha hızlı hareket ediyor ve “tam zamanında” çoğunlukla “hemen, şimdi” anlamına geliyor. Geçmişte bir önceki dönemin muhasebe hesaplarının tamamlanması bir sonraki döneme geçildikten epey sonra mümkün olurdu. Artık “sanal dönem sonu” devrindeyiz. CFOlardan o döneme ait hesapları, dönem bittikten bir gün sonra kapatmaları bekleniyor. Bazı şirketler birkaç günü kapanan hesapların kontrolüne ayırsada, kazanç ve benzeri önemli rakamların hesaplanma hızı inanılmaz bir çabuklukta yapılıyor.
Beş: Risk Yönetimi
Bilgiye daha hızlı ulaşmak ve eş zamanlı finansman, karar verme gücüne ölçülemez derecede katkıda bulunmakta, şirketlere dolayısıyla hissedarlarına tatsız sürprizler yaşatmamaktadır. Risk yönetimi günümüz CFOlarının ana görevlerindendir.
Genellikle atlanan risk türlerinden birisi de suistimal olasılığıdır. Dönemsel raporların hazırlanma hızı göz önünde bulundurulduğunda, günümüz yöneticilerinin zaman zaman “kazancın yönetimi” konusunda büyük baskı altında kalabildikleri anlaşılmaktadır. şirketlerin efektif takip ve denetim sistemlerinin olması buna bir çözüm getirebilir. Elbette ki hiçbir şey dürüstlüğün yerini tutamaz; şirketlerin tercih ettikleri en iyi ve yetenekli CFO, güvenilirlik ve karakter uyumu bakımından da üstün olmalıdır.
Altı: Kurumsal İletişim
Eş zamanlı finansman ile sağlanan veriler sadece yönetimi değil, hissedarları da etkilemektedir. Bilgiye hızlı ulaşım, CFOlara sonuçları izah etme ve mümkün olan en iyi şekilde sunma yolunda da baskı yapmaktadır.
Her ne kadar karlılık raporları CFOları spotların altına koysa da, günümüzde kurumsal iletişim çok büyük önem taşımaktadır. Geçmişte CFOlar nadiren medya ile görüşür, röportajlar yapardı. Artık finans yöneticileri, analistler ve gazeteciler için bulunmaz birer kaynak. şirketlerin stratejileri ve bunların genel ekonomik trendlere etkilerini CFOlardan daha iyi kim açıklayabilir ki?
Müşterilerine fiyat politikalarını aktarmak, şirketin finansal yapısının sağlam olmasının müşterilere önemli ölçüde faydası olacağına onları ikna etmek de artık CFOların işi. Bazı CFOlar geçmişte kapalı kapılar ardında çalışan meslektaşlarının aksine zamanlarının üçte birini müşteriyle beraber geçiriyorlar.
Yedi: İnsan Kaynakları
Finans departmanlarından beklentiler arttıkça, CFOlar da yetkinliği yüksek takım arkadaşlarına ihtiyaç duyarlar. Ekipteki herkesin iş ve finansmanın ne kadar iç içe geçmiş olduğunu anlaması gerekir. Elemanlar finans konularına daha stratejik bir yaklaşımla bakabilmeli, “iç müşteri” kavramına ayak uydurabilmelidir.
Zaman zaman CFOlar şirket çapındaki eğitim programlarıyla yakından ilgilenirler. Amaç en tepe yöneticiden, giriş seviyesindeki kişilere kadar herkesin yaptığı işin karlılığa olan katkısını anlamasını sağlamaktır.
Elbetteki personelin doğru şekilde eğitimi bir CFOnun karşılaştığı tek sorun değildir. Artık CFOlar yeni personel alım sürecinin başından itibaren içinde bulunarak, olaya farklı bir bakış açısı katmaktadırlar. Bu sadece kendi departmanları için değil, çoğunlukla şirketin tüm departmanlarına eleman alımlarında da geçerli olmaktadır.
Sekiz: e Business (e İş)
İnternet ve e business’daki gelişim, tüm sektörlerdeki iş yapış şekillerini gözden geçirmek zorunda bıraktı. Değişime hızla ayak uydurabilen şirketler bundan büyük kazanç sağladılar.
Elbetteki bu yeni bir iş modeli ve bunu destekleyecek sağlam bir altyapı gerektiriyor. Bu noktada da, CFOlar yakalanan veya kaçırılan fırsatların maliyetlerini hesaplamada ve dolayısıyla şirketlerin ana iş kollarını tespit edip, doğru yönde ilerlemelerini sağlamakta da ön plana çıkıyorlar.
Dokuz: Gücün Temeline İnmek
Daha fazla sayıda şirket outsourcing’den yararlanıyor ve hatta faaliyet konularının bir kısmından tamamen çekiliyor. Tüm iş kollarında bulunmaktansa en iyi yaptıkları işe konsantre olmayı seçiyorlar.
CFOlar “daha küçük ama daha efektif” organizasyonlara geçişte çoğunlukla liderliği ele alıyor ve verimsiz iş kollarından çekilmeyi uygun bir şekilde sağlıyorlar.
On: Geleceği Yaratacak Cesaret
Artık sadece doğru teknik özelliklere sahip olmak, iyi bir CFO olmak için yeterli değil. şirketlerin son derece enerjik, konsantrasyonu yüksek ve dürüstlüğü şüphe götürmez, kararlı, güvenli ve cesur CFOlara ihtiyacı var. Günümüz CFOsu, kendi konumunun yeniden düzenlemesi ge rekse de değişimi destekleyebilmeli. şirket içi ve dışındakilere doğru mesajı iletme becerisi olmalı. Daha da önemlisi, ge leceği yaratmaya cesareti olmalı.
Banu Beste BAŞOL
Senior Associate