Ekonomik durgunluğa hazırlanmak



Ekonominin nereye doğru gideceğini kimse tahmin edemiyor ama akıllı İK yöneticilerinin, ekonomik bir durgunluk döneminde ne yapacaklarını düşünmeye başladığına yönelik yeteri kadar endişe yaratıcı işaret bulunuyor.

İnsan Kaynakları’nın bütçe kesintisi konusunda endişelenme eğilimi görülüyor. Bu, elbette bir ekonomik durgunluk sırasında yaşanabilir ama bu, İK’nın ilk endişesi olmamalı. İK’nın asıl düşünmesi gereken; özel yeteneklerini şirketin uzun ve kısa vadeli yönetimine yardım etmek için nasıl kullanacağı olmalıdır.

Kısa vadeyi yönetirken…

İK’nın, kısa vadeyi yönetirken şirketteki moralin korunduğundan emin olunmasını sağlaması gerekir. Bir ekonomik durgunluk sırasında hem yöneticilerin hem de çalışanların stresli ve cesareti kırık olacağı kesindir. Stresli ve cesareti kırık bir ekibin ise şirketin ayakta kalmasına yardım etmek konusunda etkisi olmayacaktır.

İK ayrıca, çalışanları organizasyonun hedefleri ile bir arada tutan süreçlere odaklanmayı da isteyecektir. Organizasyon zor zamanlarda ayakta kalmaya çalışırken, şirketin gittiği yön de sürekli olarak değişebilecektir. Bu nedenle İK’nın, herkesin ne yapmakla görevli olduğunu bilmesini sağlayan süreçleri garanti altına alması gerekir. İdeal olarak, İnsan Kaynakları şirketin nasıl tasarruf edeceği ve yeni gelirler elde edeceği konusunda çalışanların katkı sağlayacağı süreçler yaratmalıdır.

İnsan Kaynakları ayrıca bütünsel işgücü maliyetlerini kesmek, maaş pazarlığı yapmak ve çalışma saatlerini kısmak gibi konularda da yeni arayışlar içine girebilir.

Uzun vadede İK’ya düşenler

Uzun vadeyi yönetirken; şirketin değerli çalışanları işten çıkararak, güveni yıkarak ya da eğitim ve yedekleme planlaması gibi kullanışlı programlardan vazgeçerek kendi kendine zarar vermesini engellemek İK’nın görevlerinden biridir.

Bu programların yeniden biraz ayarlanması ya da daha ucuz şekilde yapılması gerekebilir ama çekirdek programları terk etmek, ekonomi düzlüğe çıktığında şirketin yeniden sıçrama yapma becerisine zarar verecektir. En akıllı şirketler ekonomik durgunluk dönemini, çok iyi çalışanlar iş piyasasında olacağı için yeteneklerle buluşma zamanı olarak görür.

Eğer şirket, işten çıkarmalar konusunda azimliyse, İK’nın bunun zeki bir şekilde yapıldığını garanti altına alması gerekir. Dr. Wayne Cascio, diğer değişimler yokken küçülmeye gidildiğinde şirkete yardım eden hiçbir örnek bulamamıştı. Bu nedenle, eğer liderler küçülmeden söz ediyorsa, İK’nın onlara Cascio’nun araştırmasını sunması, böylece neyin işe yarayıp neyin yaramadığını görmelerini sağlaması gerekir.

Elbette İK’nın kendi bütçesindeki kesintilerle uğraşması da gerekecektir. Ve bunun için en iyisi, önceden bu konuyla ilgili düşünmektir.

Neden durgunluk olabilir?

Ekonominin iki yüzü vardır: Ürün ve hizmetlerin gerçek değiş tokuşu ve bu gerçek değiş tokuşu kolaylaştırmak için paranın yaratılması… Mevcut sistemimizde para, bankaların birilerine kredi vermesiyle yaratılıyor. Bu kredi verilirken, kişinin parayı geri vereceği vaadi baz alınıyor. Buradaki vaat, paranın temelidir. Güvenilir bir vaat olmadan, para sadece kağıt parçasıdır.

Gerçek ekonomi konusunda herhangi bir yanlış yok. Bununla birlikte para yaratımının yönetimi konusunda o kadar da iyi değiliz. Pek çok uzman, ABD’de çok fazla kredi yaratıldığına inanıyor. Bankalar, asla geri ödeme yapamayacak kişilere çok fazla kredi verdi. Eğer büyük miktarda borcun asla geri ödenemeyeceği ortaya çıkarsa, gerçek ekonomi sendeleyecektir.

Ataletin üstesinden gelmek

Neredeyse herkes, gelecekteki belirsiz olaylara hazırlanmayı zor buluyor. İşte benim önerim: Mesai saatlerinden sonra bir ya da iki meslektaşınızla bir araya gelerek, bir ekonomik durgunluk döneminde ne yapabileceğinizi tartışın. Şirketinizin, ekonomik durgunluk döneminde morali yüksek tutmak için neler yapabileceğini kendinize sorun. Küçülmenin yerine konabilecek alternatifleri düşünün; maaş indirimi ya da özel izinler, gibi… Son olarak, İK’nın bütçesindeki yüzde 25’lik kesintiye nasıl yanıt verebileceğini düşünün.

Bu tip bir senaryo üzerinde çalışmanın değeri; eğer ekonomi kötüye giderse hem duygusal hem de entelektüel olarak daha iyi hazırlanabilecek olmanızdır. Eğer İK, yönetime gidip, “Biz bunu düşündük bile ve organizasyon için kilit konular belirlendi” diyebilirse, kendi üstüne düşen işi yapmış olacaktır.

DAVID CREELMAN

David Creelman, insan sermayesi yönetimi konusunda makale, yorum ve araştırmalar sunan Creelman Research şirketinin CEO’sudur. Creelman zamanının büyük bölümünü, insan sermayesi konusunda Yönetim Kurulu’na bağlı çalışan İK’dan sorumlu Başkan Yardımcılarına yardımcı olarak geçirmektedir.

Creelman; ABD, Japonya, Kanada ve Çin’de çok sayıda akademisyen, danışman ve İK hizmet sağlayıcı ile çalışmaktadır.

Yazara dcreelman@creelmanresearch.com adresinden ulaşılabilir.

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)