Yıkılmış duvarın önünde solan güller!
Bu sayıya başlarken Dünya Kadınlar Günü’ne ithafen bir içerik hazırlamaya karar vermiştik. Ta ki 6 Şubat tarihinde hepimizin yüreğini enkaz altında bırakan o acı depreme kadar… Benim için en acı tarafı; doğduğum büyüdüğüm memleketim Malatya’nın yıkılmışlığını televizyon ekranlarında film gibi izlemekti… Bir taraftan sevdiklerinin, tanıdıklarının ölüm envanterini beklerken diğer taraftan her adımı bir anı olan şehrin vedasını canlı canlı izlemek! Yas dediğin şeyin sadece sevdiklerini kaybetmek olmadığını bir kez daha anladım.
Bilim insanlarının yıllardır ısrarla geleceğini ve önlem alınmazsa felakete yol açacağını söyledikleri bu depreme neden bu kadar hazırlıksız yakalandık? Bunun elbette onlarca nedeni var ama en tepeye liyakatsizliği koymak gerekiyor. Para kazanma hırsıyla taçlandırdığımız liyakatsizlik bu halkın kimsesizliğinin en önemli sebebidir. İşin özü; liyakati önemsemeyen, bilimi yok sayan bir anlayış felaketi getirir ve de getirdi! Günlerce enkaz altında ses vererek ölümü bekleyen insanların olduğu bir yerde hesap verebilirliğin olmaması ne acı! Can pazarına dönmüş memleketin göğünden keder eksik olmazken, yoksulluğun yanına bir de yersiz yurtsuzluk konulmuşken hangi teselli sarıp kucaklayacak bu halkın çocuklarını? Kiminin aymazlığının, kiminin liyakatsizliğinin, kiminin üç kuruş için tamahkarlığının bedelini her seferinde insanımız ve doğamız ödüyorsa neden birilerinin aklına ‘hesap verebilirlik’ gelmiyor? Sadece 1 dakika süren bir yıkıma bir yüzyıla sığacak kadar keder sığdırmışken neden bir kişi çıkıp da hesap vermiyor?
Yıkılmış evlerin gölgesine sığınmış bu kimsesizliğin, bu çaresizliğin karşısında hepimiz suçluyuz! Dört duvarın cana galip geldiği bu afetten sonra aklımız başına gelir mi acaba?
Hepimizin dilinde isyan, aklında deli gibi uzanıp giden sorular… Cemal Süreya diyor ya; “Bir bardak su içsem şimdi, yaralarımdan dökülür. Gün ki yıkımlar günüdür, boştur ne söylesem şimdi?” Doğrudur; ne söylesek boş, giden onca hayat, anı ve canın ardından…
Gülcan Çağlar Çalışkan
HRdergi Genel Yayın Yönetmeni