Ücret ve Ödül’ü yönetenler 2011’i konuştular


HRdergi tarafından tam 13 yıldır aralıksız devam eden Ücret ve Ödül Yönetimi Zirvesi 2011 yılında da büyük bir katılımla gerçekleşti. 18 Ocak’ta Hilton Hotel’de gerçekleşen zirvede işin uzmanları ve uygulayıcıları bir araya geldi. HRdergi Genel Müdürü Alper Toper’in konuşmasıyla başlayan zirvede konuşmacılar iki yıl süren kriz ve durağan bir ekonominin ardından şirketlerin adeta umut ışığı haline gelen 2011’in ücret ve ödül yönetimini konuştular.

2011’de Türkiye ve dünya ekonomisi: neler olacak?


13. Ücret ve Ödül Yönetimi Zirvesi’nin açılış konuşmasını yapan isim Türkiye’de ekonomi denilince akla gelen ilk isimlerden biri olan Prof. Dr. Taner Berksoy oldu. ‘2011, dünya ve Türkiye ekonomisine neler getiriyor?’ başlıklı konuşmasıyla söz alan Bahçeşehir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Berksoy katılımcılardan yoğun ilgi gördü. Dünya ve Türkiye ekonomisi üzerine genel bir değerlendirme yaparak konuşmasına başlayan Prof. Dr. Taner Berksoy, dünyanın en büyük ekonomileri sıralamasında Türkiye’nin 16’ncı, Avrupa’nın ise 6’ncı ekonomisi olduğuna dikkat çekti. Dünya ekonomilerinin geçtiğimiz yıllarda yaşadığı ekonomik krizin ardından toparlanmaya çalıştığı belirten Berksoy bu toparlanmada en büyük göstergenin istihdam çizelgeleri olduğunun da altını çizdi. 2011’in iş dünyası için bir ferahlama dönemi olacağını fakat bu ferahlığın savurganlığa yol açmaması gerektiğine değinen Prof. Dr. Taner Berksoy, 2011’in aslında bir tedbir dönemi olacağına dikkat çekti. Gerek kamu gerekse özel sektör açısından istihdamın yükselme ivmesi göstereceğini ifade eden Berksoy şirketlerin istikrar ve güven olgusunu dikkate alması gerektiğine vurgu yaptı.

Ücrette yeni trend: İstanbul Kafeterya Tekniği

Prometheus Danışmanlık Genel Müdürü Yücel Atış oldukça ilgi çekici bir konuşmayla zirvedeki yerini aldı. Katılımcılarla ‘İstanbul Kafeterya Tekniği’ başlıklı sunumu paylaşan Atış, ücret ve ödül yönetimi bir kafeterya hizmetine benzettiği bu sistemin aslında bir ‘menü’den ibaret olduğuna dikkat çekti. Bu tekniğin detaylarını paylaşan Yücel Atış, performans odaklı İstanbul Tekniği’nde sıkça kullanılan ‘Avantaj Havuzu’ Yönetimi’ne ait bilgiler aktardı. Görev, pozisyon ve beklentilerin kriter olarak belirlendiği bu havuzda ‘bonus’ları kullanmak için gereken şartları da sıralayan Atış bu sistemi şirketlere ve çalışanlara yarattığı değere ışık tuttu:

• Her sektörde, her düzeyde ve diğer İK stratejileri ile entegrasyona açık,
• Katılımcı, her yıl değer ve beklenti analizine göre yenilenebilir,
• Yönetimi kolay, açık, basit ve uygulaması kolay,
• Kurulum süresi sadece 4-6 hafta,
• İK’ya yarattığı değer yüksek
• İş sonuçlarıyla entegre

Ücret yönetimine çok yönlü bakış

British American Tobacco Ücret ve Ek Menfaatler Müdürü Oya Erci ‘Ücret yönetimine çok yönlü bakış’ başlıklı sunumuyla zirvedeki yerini aldı. BAT’nin global ücretlendirme stratejisi, ücretlendirmede görev paylaşımı ve 2 basamaklı ücretlendirme metodolojisi üzerine sunumunu detaylandıran Oya Erci global ücretlendirme stratejisini ‘yüksek performans kültürünü hayata geçirmek, çalışanların farklı ihtiyaçlarına cevap verebilmek’ olarak özetledi.

Ücret ve maaş yönetim sürecini tek bir skalayla değil çalışana ve organizasyona ve pazara ait tüm temel girdilerin oluşturduğu ortak bir skalayla oluşturduklarına dikkat çeken Oya Erci bu sürecin iki aşamalı olarak gerçekleştiğini ifade etti.

Erci, bu süreç dahikinde ilk olarak Ocak ayında ana maaş artışını gerçekleştirirken ikinci aşama olarak ara artış dönemi olarak nitelendirdikleri Temmuz ayında doğru maaş seviyesinde olmayan çalışanların değerlendirildiğini belirtti ve bu ara artış döneminin kalite kontrol işlevi olduğunu da sözlerine ekledi.

Finans sektöründe ödüllendirme

‘Finans sektöründe ödüllendirme yaklaşımları’ başlıklı sunumuyla zirvede söz alan isim HSBC Çalışan İlişkileri, İşe Alım ve Ödül Yönetimi Grup Başkanı Figen Karatan oldu. Ödüllendirmeden ne anlıyoruz sorusuna yanıt vererek sunumuna başlayan Karatan finans sektörünün gerçekleri, küresel kriz öncesi ve sonrasında uygulanan ödüllendirme programlarına ışık tuttu. Rekabetin diğer sektörlere oranla çok daha hızlı olduğu finans sektöründeki ödüllendirmenin kriz öncesi ve sonrasında farklılık gösterdiğine dikkat çeken Figen Karatan kriz öncesinde kısa vadeli ve finansal performansa odaklı bir süreç izlenirken kriz sonrasında ise uzun vadeli ve sürdürülebilir performans perspektifine odaklı bir ödüllendirme stratejisinin izlendiğini belirtti. Etkin performans kültürü oluşturmak için gereken koşulları ve uygulamaları sıralayan Karatan doğru ve anlaşılır bir iletişimin bu süreçte ‘olmazsa olmaz’ bir etken olduğunu sözlerine ekledi. Finans sektöründe ücret ve ödüllendirme politikalarının halka malolduğunu ifade eden Figen Karatan sunumun sonunda global bazda yasal otoritelerin ve toplumun, özellikle finans sektöründe kurumların kazançları kadar çalışanların da kazançlarına duyarlı olduğunu söyledi.

Perakendede ücret yönetimi

CarrefourSA İK Direktörü & İcra Kurulu Üyesi Esra Daver ‘Perakendede ücretlendirmeye genel bakış’ başlıklı sunumuyla zirvedeki yerini aldı. Perakende sektöründeki baz maaşların diğer sektörlere oranla daha düşük olduğunu belirterek konuşmasına başlayan Esra Daver perakende sektöründe Genel Müdürlük çalışanlarının baz maaşlarının ortalamada mağaza çalışanlarının baz maaşlarından daha yüksek olduğunu belirtti.

Daver, ücret politikasını rakiplerden ve diğer sektörlerden yüksek potansiyele shaip yetenekli çalışanları çekebilmek ve şirket içindeji yüksek potansiyele sahip çalışanları elde tutma stratejisi çerçevesinde belirlediklerine dikkat çekti. Şirket iş hedeflerini destekleyen, İK stratejileri ve sistemleri ile uyumlu; çalışanların motivasyonunu artıracak bir Ücret Yönetim Sistemi kurduklarını söyleyen Daver perakende sektöründe etkin bir ücret yönetiminin kilit etkenlerini özetledi. Esra Daver, bu etkenleri şöyle sıraladı: Performans, değişken gelirin(prim) ağırlığının artması, daha cazip ve kapsamlı yan haklar, maddi ve maddi olmayan ödüller…

Avea’dan Star uygulaması

Telekomünikasyon devlerinden Avea’nın Star uygulaması da zirvedeydi. Avea İK Operasyonları ve Bordrolama Birim Müdürü Nihat Fırat, Avea uygulamalarını paylaşan isim oldu. Avea Star programının detaylarını anlatan Fırat bu programın İK’nın eğlenceli yüzünü ortaya çıkardığını ve farklılığı ödüllendirme fırsatı sunduğunu ifade etti.

Fırat, 900 Müşteri Hizmetleri Yetkilisi ve 90 Saha teknisyeninin hedef kitle olarak belirlendiği bu programa neden gerek duyduklarını şöyle özetledi: ‘Fark yaratmak, başarılı ve özel olmak’. Bu program dahilinde uygulamaya geçirdikleri toplam ödül yaklaşımını da değinen Nihat Fırat bu süreci çalışanların beklentilerini ve sektör dinamiklerini dikkate alarak tasarladıklarını belirtti.

Nihat Fırat sunumunda ayrıca ‘Star Müşteri Temsilcisi’, ‘Star Saha Teknisyeni’ ve ‘Starın Makam Odası’ kavramlarının detaylarını da aktardı.


Ödül yönetimine yönetici gözüyle bakabilmek

Bristol-Myers Squibb İK ve Kurumsal İletişim Müdürü Göknil Akça ‘Bristol-Myers Squibb’de ödül uygulamaları’ başlıklı sunumuyla zirvede söz alan isimlerden biriydi. Sunumunu bir hikaye tadında paylaşan Akça bir yöneticinin çalışan motivasyonunu artırmak için yaptığı mücadeleleri konu alan bir sürecin detaylarını aktardı. ‘Müdür’ ismini verdiği hikayenin kahramanı çalışanlarının motivasyonunu artırmak için akla gelen her yöntemi uygulamıştır fakat bir türlü başarılı olamamıştır, taki Lawrence ve Nohria tarafından kaleme alınan ‘Driven’ kitabını okuyana dek… Bu kitapla birlikte çalışanların motivasyonları üzerindeki dört temel güdünün etkili olduğunu ve ne yapması gerektiğini fark eder. Peki, bu dört temel güdü neydi? Sahip olmak, bağlılık hissetme, meydan okuma ve de koruma… Ve kahramanımız Müdür bunların üzerine çalışmaya başlar. Bunları uyguladıkça çalışanların gösterdiği performansı görür ve başarının tadına varır. Müdür ekip oluşturmanın eğlenceden daha fazlası olduğunu anlamıştır ve şu gerçeğin farkına varmıştır: ‘Ekip oluşturma daha iyi bağlar kurulması ve güven inşa etmek için olanaklar sağlamalı!’ Ve hikayenin sonu: Kurumsal itibarı yüksek ve kazanan bir şirket, mutlu çalışanlar ve terfi eden kahramanımız ‘Müdür’…

Satış ekipleri ve prim yönetim sistemi

Türkiye’de İK sektörünün önde gelen yöneticilerinden biri olan Groupama İK’dan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Esra Bozkurt ‘Groupama’da satış ekiplerinin prim yönetimi’ başlıklı sunumuyla zirvedeydi. Groupama’da satış ekiplerinin önemine değinen Bozkurt satış ekiplerinin şirketin vitrini, ürünlerini tanıtan, iş sonuçlarını doğrudan etkileyen ve Groupama ile müşteri arasındaki köprü görevi gören çalışanlar olduğunun altını çizdi. Satış ekiplerinin ücret ve ödüllendirme sistemini etkileyen faktörleri özetleyen Esra Bozkurt ödüllendirme sistemin hem çalışan hem kurum için avantajlarından da bahsetti.

Groupama prim sisteminin yüksek performansı destekleyen ve kolay algılanabilen bir sistem olduğuna dikkat çeken Esra Bozkurt, ayrıca çalışanlar tarafından benimsenen, ekip çalışmasına özendiren, geçmiş ayları yönetebilen, başarının paylaşıldığı, günlük takip edilen ve hızlı ödenen bir sistem olması şirketi de çalışanlar için bir cazibe merkezi haline getirdiğini sözlerine ekledi. Groupama tarafından geliştirilen ‘LimitSiz’ uygulamasının detaylarını da aktaran Bozkurt bu uygulamayla birlikte Groupama’da Satış Ekipleri’nin satış yaptıkça hedeflerine bağlı olarak artan katsayılarla limitsiz prim kazanma hakkına sahip olabildiklerinin altını çizdi.

Expat Ücret Yönetimi ve Efes uygulamaları

Sadece Türkiye’de değil tüm dünyada konuşulan Expat ücret yönetimini zirvede paylaşan isim Efes Bira Grubu Ücret Sistemleri Müdürü Emre Kavukcuoğlu oldu. ‘Expat Ücret Yönetimi ve Efes Uygulamaları’ başlıklı sunumuyla söz alan Kavukcuoğlu, şirket ve çalışan açısından expat yönetimi, global trendleri ve Efes uygulamalarının detaylarını paylaştı. Expatlar üzerine yapılan global araştırmaların sonuçlarını aktaran Emre Kavukcuoğlu özellikle gençlerin expat olmak istediklerine değindi. Yeni neslin expatlığı önemli bir kariyer adımı olarak değerlendirdiğini ve şirketlerin de expat görevlendirmelerini artırma eğilimde olduklarını ifade eden Kavukcuoğlu expat ücret yönetiminde tek tip ücret sistemlerinin geçerliliğini yitirdiğinin altını çizdi.

Efes Bira Grubu’nun expat demografik yapısını değerlendiren Emre Kavukcuoğlu ayrıca expat politikası ve ücret yönetimindeki değişimi ve bu değişimi tetikleyen etkenleri yorumladı. Expat ücret paketini belirlerken mutlaka adil olmaya çalıştıklarını vurgulayan Kavukcuoğlu uzun süreli görevlendirmelerdeki ücret ve yan haklar uygulamalarını aktardı. Emre Kavukcuoğlu başarılı bir expat ücret yönetimi için şeffaf, uluslararası standartları takip eden, kolay anlaşılır politikalar olması gerektiğini söylerken etkin iletişim, beklenti yönetimi, maliyet takibi ve farklı görevlendirme çeşitlerine göre farklı sistemler uygulamanın önemini yadsımamak gerektiğine dikkat çekti.


HRdergi 2011 Ücret Araştırması… Maaş artışları % 6-10!

Zirvenin sonunda HRdergi tarafından gerçekleştirilen 2011 Ücret Araştırması’nın sonuçları paylaşıldı. HRdergi Genel Müdürü Alper Toper tarafından paylaşılan ve yorumlanan araştırmanın sonuçlarına göz atacak olursak…

2010’a göre büyük bir oranda iyileşme görünüyor. 

• 2009 yılında çalışan sayısında kısıtlamaya gideceğini söyleyenlerin oranı % 44 iken, 2010’da bu oran % 13’lere düşüyor. 2011’de ise % 3’e kadar düşüyor. 

• İşe alımlar daha da yükseliyor. Geçen yıl işe alım yapmayı düşünenlerin oranı % 66 iken 2011’de bu oran % 90’larda seyrediyor. Özellikle 1.çeyrekte (Ocak-Şubat-Mart) işe alım oldukça yüksek bir seviyede. 

• Şirket ödül yönetim programı olanların oranı % 62… Uyguladıkları ödül yönetiminin ROI (yatırımın geri dönüşümü) ölçümü yapanların oranı ise sadece % 19… Burada en ilginç noktalardan biri bu oran 2009’da % 31, 2010’da % 29 iken bu yıl bu sayı daha da gerilemiş.

• Yan haklar konusunda Beyaz yakalı çalışanlara sunulanlar; sağlık sigortası, şirket aracı, hayat sigortası, aile yardımı, eğitim yardımı olarak sıralanırken… Mavi yakalı çalışanlara sağlık sigortası ve aile yardımı büyük bir farkla önde görünüyor. 

• 2011 ücret yapısını brüt olarak oluşturanların oranı % 78, bu oran geçen yıllara göre artış göstermiş…

• Yıllık ödenen ücret sayısında ise 12 maaş gittikçe yükselen bir oranda seyrediyor. 2011’d3a 12 maaş ödemesi yapacağız diyenlerin oranı % 68, onu 16 maaş ödemesi yapacağız diyenler takip ediyor; % 20…

• Ücret artışlarını belirleyen en temel kriter her yıl olduğu gibi enflasyon oluyor; % 64 oranında enflasyon, % 34 ise performans… Özellikle geçmiş dönem enflasyonu % 54’lük oranla hala birinci sırada. Kıdem ise bu konuda dereceye bile giremedi. 

• Yılda bir kez ücret zammı yapacağız diyenlerin sayısı her geçen yıl biraz daha artıyor. 2011’de sadece bir kez zam % 86 iken, iki kez zam yapacakların oranı ise % 11… 3 veya 4 kez ise tarih oldu diyebiliriz.

• Araştırmanın en kritik sorusu, hiç şüphesiz, 2011’de yapılacak ücret artışlarının ne olacağıydı. 2011’de % 6-10 arası zam yapacağız diyenlerin oranı % 75; % 1-5 arası zam yapacağız diyenlerin oranı % 8; % 11-16 arası zam yapacağız diyenlerin oranı ise % 17… Bu oranlar iş dünyasının felaket yılı olan 2009 ise % 1-5 zam yapanlar ve hiç zam yapmayanlar liste başıydı. 

 



Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)