“Tatilde İş”... Tatil, işin bir uzantısı değildir!

Temmuz – Ağustos ayları çalışanlar için yıllık izinlerin kullanıldığı ‘tatil ayları’ olarak biliniyor. Tatil; sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek, aile ve sosyal ilişkileri güçlendirmek, yeni deneyimler kazanmak için önemli bir fırsattır. Yıllık izin de çalışanların çalışma hayatında ihtiyaç duydukları dinlenme ve yenilenme sürecidir. Ancak günümüzde, tatillerin bile işin gölgesinde kaldığı bir hengamede yaşıyoruz. 

Gelişen teknoloji ve her yerden çalışma imkanı, çalışanların tatillerini bile iş stresiyle doldurmaya yetiyor. Tatilde iş yapma baskısı, çalışanların hayatını çekilmez hale getiriyor ve iş-yaşam dengesini alt üst ediyor. Akıllı telefonlar, dizüstü bilgisayarlar ve diğer taşınabilir cihazlar, çalışanları tatillerinde bile işlerini takip etmeye ve yanıtlamaya yönlendiriyor. E-postalar, anlık mesajlaşmalar ve toplantılar, işin bir parçasıymış gibi tatil zamanlarında da sürekli yaşayan bir varlık haline geldi.

Bu durum, çalışanların dinlenme ve yenilenme süreçlerini engelliyor. Tatillerde işe odaklanma zorunluluğu, stres düzeyini artırırken, aynı zamanda aile ve sosyal ilişkileri olumsuz etkiliyor. İşin sürekli bir şekilde takip edilmesi, çalışanların ruh sağlığına zarar veriyor; yorgunluk ve motivasyon kaybına neden oluyor.  Bu durum, çalışanların özel yaşamlarını ihmal etmelerine, sürekli çalışma modunda olmalarına yol açıyor. İş ve özel hayat arasındaki sınırların bulanıklaşması, stres ve tükenmişlik hissini artırıyor. Ayrıca tatilin asıl amacı olan zihinsel ve bedensel dinlenme ise tam anlamıyla gerçekleşemiyor. Sonuç olarak, çalışanların tatilleri bir dinlenme fırsatı olmaktan çıkıp, işin bir uzantısı haline geliyor.

Özellikle İK ve yöneticilerin, çalışanların tatil haklarını korumak ve iş dışında tamamen dinlenebilmelerini sağlamak için uygun politikalar geliştirmeleri önemlidir. Evden çalışma ile birlikte tatillerin de anlamsız bir hale gelmesi sorunu iş dünyasının ‘dinlenme’ konusunu tekrar gözden geçirmesini gerektiriyor. Çalışanların tatillerini gerçekten değerlendirebilmeleri, iş stresinden uzaklaşabilmeleri ve yenilenerek işe dönebilmeleri için bu değişikliklere ihtiyaç var... Aksi takdirde, tatiller sadece isim olarak kalacak ve çalışanların hayatını çekilmez hale getirmeye devam edecektir. Bu da hem çalışanları hem şirketleri tükenmişlik girdabının içine atacaktır. 


İyi okumalar,
 

Gülcan Çağlar Çalışkan 
Genel Yayın Yönetmeni 

DERGİ

HRdergi Mayıs sayısı çıktı

SATIN AL Mayıs 2024