Ne insan makinenin yerini alabilir ne de makine insanın! Yapay zekâ odaklı bir geleceğe hazırlanmak için çalışanlarınıza yatırım yapın

Endüstriyel devrimden dijital devrime, yeni teknolojinin tanıtımı her zaman çalışma şeklimizi ve ihtiyaç duyduğumuz ürün ve hizmetleri değiştirmiştir. Yapay zekâ, özellikle ChatGPT gibi üretici yapay zekâ, radikal dönüşümün bir sonraki dalgasıdır. Yapay zekâ kesinlikle moda bir kelime olsa da şirketlerin iş yapma şekli üzerinde derin bir etkisi olacağını biliyoruz.

Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen bir araştırmaya göre CEO'ların yüzde 54'ünün kuruluşlarında yapay zekânın etkisini zaten hissediyor. Burada çözümün önemli bir parçası, eğitim, beceri geliştirme ve çıraklık yoluyla çalışanlarınıza yatırım yapmaktır. Gelişen yapay zekâ teknolojilerini entegre etme ve bunlarla çalışma konusunda stratejik bir yaklaşım benimseyen şirketler artık bu hızla yaklaşan devrimden en iyi şekilde yararlanmak için iyi bir konuma sahip olacak.

Sonraki Dijital Dönüşüm

Yapay zekânın etkisi, mühendislik, pazarlama, finans, hukuk, İnsan Kaynakları ve müşteri hizmetleri dahil olmak üzere kuruluşlardaki birçok sektörde ve rol türünde hissedilecektir. Son birkaç yılın dijital dönüşümünün tüm organizasyonların teknoloji odaklı olmasını nasıl gerektirdiğine benzer şekilde, önümüzdeki birkaç yıl içinde her işletme yapay zekâyı yaptıkları işe nasıl entegre edebileceğini bulmak zorunda kalacak. Bu, yapay zekânın nasıl çalıştığını anlayan ve onu bir şirketin stratejisine, süreçlerine ve sistemlerine teknik düzeyde entegre etmeye yardımcı olacak becerilere sahip çalışanlarla çalışmayı ve onları işe almayı gerektirecektir. Yetenek yöneticileri için bu, kaynak bulma, işe alma ve geliştirme söz konusu olduğunda daha geniş yetenek stratejinizin yeniden gözden geçirilmesi anlamına da gelecektir.

Salesforce'ta stratejik planlamadan sorumlu kıdemli başkan yardımcısı olarak da görev yapan bir fütürist olan Peter Schwartz, 2018'de yapay zekânın nasıl iş yaratacağı hakkında yazmıştı. Yapay zekâ devrimini 1960'larda ATM'lerin getirdiği devrimle karşılaştırdı ve şöyle yazdı: "Elbette, 1960'ların bir veznedarı, çok fazla yeniden eğitim almadan günümüzün banka işlerinden birine adım atamaz. Ve bu, yeni teknolojinin getirdiği zorluktur. Açık iş bulmakta zorluk yok ama var olan işler için insan bulmak zor.”

İnsan Yaratıcılığı ve Makine Verimliliği Arasındaki Mükemmel Uyumu Bulmak

Yapay zekâ mutlaka işlerin yerini almayacak olsa da çalışanların işte farklı bir dizi beceri geliştirmesi ve kullanması için fırsatlar sağlayacaktır. Şirketlerin, yapay zekâyı işlerine nasıl entegre edecekleri konusunda beyin fırtınası yapması ve strateji geliştirmesi ve bunun yeni ürünler ve süreçler için hangi fırsatları açtığını düşünmesi gerekiyor. Yapay zekâ, yalnızca bir insanın işini yapan bir bilgisayar değil, aynı zamanda insanlar ile bilgi işlem gücü arasında verimliliği, yeniliği ve iş büyümesini destekleyen sonuçlar yaratan bir iş birliğidir.

Üretken yapay zekâ araçlarının insan müdahalesi olmadan işe yaramadığını, ancak daha sofistike hale geldikçe insan etkileşimi ve emeğine fark edilmeden yaklaşabileceklerini de unutmamak gerekiyor. Birçok durumda, (yapay zekâ araçları) insanlarla birlikte kullanıldığında en güçlü hale gelir, yeteneklerini artırır ve işlerini daha hızlı ve daha iyi yapmalarını sağlar.

Yapay zekâyı işinize dahil ederken, onu oluşturmaktan, uygulamaktan, yönetmekten ve analiz etmekten kimin sorumlu olduğunu da tanımlamanız gerekecek. Bu, çok özel teknik becerilere sahip bir grup çalışanla çalışmayı ve onları eğitmeyi gerektirebilir.

Çalışanlara yeni nesil becerileri hemen sağlayın

Şirketiniz yapay zekâ odaklı bir iş dünyasına uyum sağlarken, henüz tam olarak var olmayan, yüksek talep gören becerilere sahip çalışanlar, özellikle giriş seviyesi ve orta seviye mühendisler, yöneticiler ve veri analistleri aradığınızı fark edebilirsiniz. Bu nedenle, geleceği etkili ve esnek bir şekilde planlamak için şirketler gizli bir yetenek havuzuna, yani mevcut çalışanlarına yönelmeyi düşünebilir. Eski görevler ortadan kalksa bile yenileri ortaya çıkacaktır. Geleceğin işleri bu görevler etrafında inşa edilecek. Şirketlerin, çalışanlarının yeterliliklerini yükseltmelerine ve gerekli yeni becerileri kazanmalarına yardımcı olması gerekecek.

Gelişmekte olan bu anda, yapay zekâ kullanımı daha yaygın hale geldikçe, kuruluşların onu nasıl kullanacaklarına yönelik yaratıcı ve stratejik bir yaklaşım benimsemeleri gerekiyor. Tıpkı şirketlerin yapay zekâ odaklı yeni bir ortamda meraklı ve uyarlanabilir olması gerektiği gibi, çalışanların da aynı şekilde olması gerekir. Çalışanlarının merakına ve hırsına yatırım yapan ve onların ilgisini çeken kuruluşlar, gelecekte başarılı olmak için donanımlı olacaktır.

İnsan ve makine birlikteliği yüksek performans getiren en güçlü araçtır! 

Makine öğrenimi, yapay zeka ve otomasyon gibi teknolojilerin hızla gelişmesiyle birlikte bazı görevlerde makinelerin insan performansını aşabileceği ve bazı işleri daha verimli bir şekilde yapabileceği görülmektedir. Bununla birlikte, insanların birçok alanda benzersiz yeteneklere sahip olduğunu ve bazı görevlerde insan etkileşimi ve yaratıcılığının önemli olduğunu unutmamak önemlidir.

Makineler genellikle tekrarlanabilir ve öngörülebilir görevlerde insanlara kıyasla daha üstün performans sergiler. Örneğin, üretim hatlarında robotlar tekrarlayan işleri hızlı ve hatasız bir şekilde gerçekleştirebilir. Yapay zeka algoritmaları, büyük veri kümelerini analiz ederek hızlı ve doğru sonuçlar üretebilir. Bununla birlikte, karmaşık duygusal etkileşimler, yaratıcılık, problem çözme, karmaşık stratejik planlama ve etik gibi alanlarda insanlar hâlâ üstünlük sağlamaktadır.

Bazı işlerde makineler, otomasyon süreci nedeniyle bazı görevleri insanlardan devralabilir ve bu da bazı iş kayıplarına neden olabilir. Ancak aynı zamanda yeni iş fırsatları da yaratabilir ve insanların daha yaratıcı, analitik ve ilişkisel yeteneklerine odaklanmalarına olanak tanıyabilir.

Sonuç olarak, makinelerin insanların yerini tamamen alıp almayacağı kesin bir şekilde belirlenemese de, teknolojik gelişmelerin insanların iş yapma şeklini değiştireceği ve bazı görevleri daha verimli bir şekilde yerine getirebileceği açıktır. Ancak insanların sosyal etkileşim, yaratıcılık ve karmaşık problemleri çözme gibi alanlarda hâlâ büyük bir değeri vardır ve insan-makine işbirliğinin gelecekte daha da önemli hale geleceği öngörülmektedir.