Strateji ve takdir: Tıpkı bezelyeler ve havuçlar gibi…


Pek çok organizasyonda, her yıl ya da iki yılda bir yaşanır: İyi niyetli tepe yöneticiler (genellikle sıcak olan bir yerlerde) inzivaya çekilerek organizasyonun yeni vizyonunun, misyonunun ve stratejisinin taslağını hazırlar. Gözlerini bağlayarak birbirinin kollarına atılır, kamp şarkıları söyler ve sonunda kolektif dehalarından cesaret alarak geri dönerler.

Çalışanlar ve yöneticiler olarak, onların geri döndüğünü duvarlardaki yeni vizyon ve misyon posterlerinden anlarız. Ve sadık çalışanlar olarak, yeni değerleri, cennetten gönderilmiş esinlendirici, kâhince bildirilermiş gibi hemen kabulleniriz, doğru mu?

Hemen hemen.

Profesörler W. Chan Kim ve Reneé Mauborgne, büyüleyici nitelikteki çok satan kitapları “Blue Ocean Strategy”de, organizasyon stratejisini, tek adaylı bir piyasa alanı yaratmak ve rekabeti geçersiz kılmak için zorlayıcı ve araştırma bazlı bir öneri sunuyor. Ancak, bu tarz bir bakış açısı değişikliğinin sadece yöneticiler tarafından gerçekleştirilemeyeceğini söylüyorlar bize: Çalışanların kapsamlı katılımı da gerekli… Ve Kim ve Mauborgne, bunun önemli bir çalışan takdiri formu yarattığını savunuyor.

Yazarlar, (resmi bir buyruk haline gelmeden önce) bir değişim çabası konusunda çalışanların fikirleri ve yardımları alındığında “bireylerin, entelektüel değerleri için takdir gördüklerini hissettiklerini (ve) bilgilerini paylaşmayı arzu ettiklerini; aslında entelektüel değerlerini, beklentilerini karşılamak ve etkilemek için esinlenmiş hissettiklerini, bu sayede aktif fikirler önerdiklerini” söylüyor: “Bireylere duygusal takdirle davranıldığında, duygusal olarak stratejiye bağlanmış hissediyor ve her şeylerini vermek için esinleniyorlar”.

Bununla birlikte, yazarların bir uyarısı da var: Eğer kişiler yeni strateji hakkında sadece bilgilendirilirse ve bilgileri önemsizmiş gibi davranılırsa, “entelektüel dargınlık” hissediyor ve sonuç olarak fikirlerini ya da deneyimlerini paylaşmayarak, en iyi düşüncelerini kendilerine saklamaya başlıyor.

Madalyonun duygusal tarafında ise; pek çok çalışan konu dışı bırakıldığında kızgın ya da tehdit edilmiş hissederek ayak sürümeye başlıyor. Hatta bazıları, yönetimin yeni stratejiye ulaşmasını engellemeye çalışıyor. Sabotajın, kurumsal eşdeğeri…

Çalışanları değişim çabalarına ve strateji değişikliklerine dahil etmek, “Carrot Principle” kitabımızda bulunan teorinin büyük bölümünü içeriyor. Hiyerarşik seviyelerine bakmaksızın çalışanlarınızın aktif girdilerini ararken, çalışanlarınızın değerini ve katkılarını takdir ettiğinizde; herkesin organizasyonun gittiği yönü anlamasına ve destek olmasına yardımcı olur ve kolektif başarınıza nasıl uyduklarını algılamalarını sağlarsınız. Bu önemli bir noktadır; çünkü araştırmamız çalışanların sadece yüzde 33’ünün şirketin ticari stratejisini anladığını ve ayrıca “döngünün dışında tutulmanın”, (takdir edilmemenin ardından) tatminsizliğin en önemli ikinci nedeni olduğunu gösteriyor.

“Carrot Principle”da, araştırdığımız mükemmel yöneticilerin bu yüce kurumsal hedefleri alıp çalışanları dahil eden takdir stratejilerini nasıl yarattığını ve onları organizasyonun başarısına nasıl dahil edilmiş hissettirdiklerini açıklıyoruz.

Adrian Gostick ve Chester Elton, en çok satanlar listesinde yer alan “The Carrot Principle”ın yazarlarıdır. Çalışan motivasyonu konusunda daha fazla bilgi almak için carrots.com’u ziyaret edin.

AYIN “GÜNDE BİR HAVUÇ”U
ÇALIŞANLARIMIZA KARŞI NAZİK OLUN, TAMAM MI?

Geçenlerde Alberta, Kanada’daydık ve popüler bir fast food lokantasına gittik. Penceredeki “Lütfen çalışanlarımıza karşı nazik olun; onları tutmaya çalışıyoruz” yazısına dikkat etmekten kendimizi alamadık. Vay canına. İşler nasıl da değişmiş. Artık çalışanlarımızın müşterilere nazik davranmasından değil, müşterilerimizin çalışanlarımıza nazik olmasından endişe ediyoruz. İşsizliğin temel olarak sıfır olduğunu düşünürsek, buna kuşku var mı?

İşte, bir sağlık organizasyonunun, müşterilerinin çalışanlarına nazik olmasına yardım etmek için yaptıkları:

Bildiğiniz gibi, hemşirelik kimsenin takdir etmediği bir iş olabilir. Bu nedenle ziyaret ettiğimiz bir hastane, hastaların minnettarlığını ifade etmesini kolaylaştırıyor. Hastane her bir hastaya, standart hastane konularıyla ilgili şeyleri tedarik ederken, bir de teşekkür notu ve kalem veriyor. Gerekli araçları hali hazırda elinde olan pek çok hasta, orada kaldıkları sürenin bir bölümünü kendilerine hizmet eden kişilere duydukları şükran duygusunu ifade etmekle geçiriyor.

Notlar, tüm hastane çalışanlarının görebilmesi için bir ilan tahtasına iliştiriliyor.

Bu sağlık şirketi, çalışanların maaştan daha fazlası için çalıştığını öğrenmiş. Onlar, bir fark yarattıklarını bilmek istiyor.

Bu hafta (ekibiniz için) birkaç dakika ayırarak, müşterilerinizin çalışanlarınıza teşekkür edebilmesine yardımcı olabilecek yollar düşünün. Hoş tasarımlı basit teşekkür kartları arıyorsanız, thanks.com’u ziyaret edebilirsiniz.

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)