Sözleşmeler Hukuku / 2007
Yunan mitlerinden birine göre Oudipus, Sfenksin önünden geçerken Sfenks ona, oradan geçenlere sorduğu bilmeceyi sorar. Bilmeceyi cevaplayamamanın cezası Sfenks tarafından öldürülmektir. Bilmece şöyledir: “O hangi yaratıktır ki bir süre iki ayak üzerinde, bir süre üç, bir süre de dört ayakla yürür ve doğa yasalarına aykırı olarak ayakları en çok olduğu zaman en güçsüzdür?” Oudipus, biraz düşündükten sonra yaratığın insan olduğunu söyler ve devam eder: “İlk çocukluğunda insan, dört ayağı üzerinde emekler, sonra iki ayağı üzerinde yürür ve en sonunda da yaşlanır ve bir sopaya dayanmak zorunda kalır.”
Önceki makalelerimizde de belirttiğimiz gibi hukuk kaynağını yaratıcısı olan insandan alır ve yukarıdaki mitte de anlatıldığı gibi çözümsüz görünen veya imkânsız olduğu zannedilen çoğu konunun cevabı yine insandadır, çünkü insan başarısını kendi yarattığı gibi çözümsüzlüğe de bilfiil kendisi sebep olur.
Bu nedenle bu ayki makalemizde sözleşme yaparken özellikle üzerinde durulması gereken maddelerden sözleşmenin konusu ile sözleşmenin süresi ve sözleşmenin sona ermesi/feshi maddelerine değineceğiz. Çünkü sözleşme konusunun belirsiz olması veya fesih maddelerinin iyi değerlendirilmemesi yukarıda da belirttiğimiz gibi insanın kendisini çözümsüzlüğe sürüklemesine sebep olur.
Sözleşmenin Konusu:
Bir sözleşme düzenlenirken sözleşmenin en fazla önem taşıyan maddelerden biri, sözleşmenin konusudur. Sözleşme konusunun yapılacak işi açık ve net olarak anlatıyor olması gerekmektedir. Diğer bir ifade ile tarafların sözleşme konusunu ilk okuduklarında akıllarında şüpheye ve farklı yorumlara neden olabilecek ifadeler yer almamalıdır.
Sözleşmenin konusu, birden fazla işin görülmesi ise bir ana (çerçeve) sözleşme yapılarak bunun yanında her bir işi detaylandıran hizmet seviyesi sözleşmeleri, ana sözleşmeye eklenebilir. Bu durumda alınacak her bir hizmet için ayrı ayrı sözleşmeler yapmaya gerek kalmayacaktır. Ana sözleşmede yer alan konu kısmında ise hizmet seviyesi sözleşmelerine atıfta bulunularak sözleşme konusu daha genel bir ifade ile belirtilebilir. Örneğin ‘İşbu Sözleşme’nin konusu A Şirketi tarafından B Şirketi’ne ekli hizmet seviyesi sözleşmelerinde belirtilen hizmetlerin yerine getirilmesidir.’
Ana sözleşme, yapılacak olan işlerde uyulması gereken usul ve esasları ana hatları ile belirler. Ana sözleşmede teknik detaylardan çok bir taraftan alınacak tüm hizmetlere uygulanabilecek temel hükümler yer alır. Aynı taraftan alınan birden fazla ve birbirinden farklı nitelikteki işler için ayrı hizmet seviyesi sözleşmeleri yapılır ve bunlar işin teknik detaylarını, yapılış usul ve esaslarını içerir. Diğer bir deyişle her bir hizmet seviyesi sözleşmesi, ana sözleşmeye tabi olmakla birlikte işin detayları ve tekniği açısından birbirlerinden bağımsız olabilirler.
Sözleşmenin Süresi ve Sona Ermesi / Feshi
Sözleşmeler, sözleşme konusu işin süresi ile bağlantılı olarak belirli bir süre ile sınırlanabileceği gibi yine işin niteliği gereği süresiz olarak da düzenlenebilir.
Uygulamada belirli bir süre ile sınırlanan sözleşmelerde, genellikle sözleşmenin süreye ilişkin maddesi, süre bitiminden önce taraflarca belirlenen şekil ve sürede feshi ihbar yapılmadığı takdirde, sözleşmenin kendiliğinden yenilenmesi hükmünü içerir. Bu durumda sözleşme, taraflarca belirlenen süre için aynı koşullarla devam etmek üzere kendiliğinden yenilenmiş sayılır. Örneğin; ‘İşbu sözleşme 15.02.2008 tarihine kadar geçerlidir. Taraflar, sözleşmenin bitiminden 60 (altmış) gün önce yazılı olarak bildirmek şartıyla sözleşmeyi feshedebilir. Taraflardan biri sözleşmenin belirtilen şekilde feshi ihbarını talep etmediği takdirde işbu sözleşme kendiliğinden bir yıl daha uzatılmış sayılır.’
Sözleşmenin geçerlilik süresi, belirli bir tarihle sınırlandırılabileceği gibi (‘işbu sözleşme 15.02.2008 tarihine kadar geçerlidir.’), sözleşmenin başlangıç tarihi esas alınarak bu tarihten itibaren de belirli bir süre tayin edilebilir. (‘işbu sözleşme imza tarihinden itibaren bir yıl süre ile geçerlidir.’)
Yukarıda belirtilen her iki durumda da sözleşme, belirlenen şekilde feshi ihbar edilmediği takdirde imza tarihinde taraflarca kabul edilmiş olan koşullarla aynen devam etmek üzere yenilenmiş sayılır.
Birden fazla işin yapılması ile ilgili olarak tek bir ana sözleşmeye bağlı, farklı hizmet seviyesi sözleşmeleri ile detaylandırılan işlerde, her bir hizmet seviyesi sözleşmesinde belirlenen işlerin süreleri de birbirlerinden farklı olabilir. Örneğin aynı sözleşme tarafından alınan teknik bir cihazın kurulum ve bakım hizmeti bir yıl süre ile sınırlandırılırken, bu işe bağlı olarak alınan teknik danışmanlık hizmetinin süresi iki yıl olarak belirlenebilir. Bu durumda her bir hizmet seviyesi sözleşmesi birbirinden farklı bir süre ile sınırlandırılırken, ana sözleşmeye bağlı olmaları nedeniyle ana sözleşmenin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde her bir hizmet seviyesi sözleşmesinin de kendiliğinden sona ereceği hükme bağlanabilir. Bu durum işin niteliğine göre değişiklik gösterebilir.
Sözleşmenin feshinde her bir tarafa farklı fesih hakları düzenlenmiş olabilir. Örneğin taraflardan biri sözleşmeyi süresi içinde üç ay önceden ihbar ederek feshedebilirken diğer tarafa bir ay önceden feshi ihbar hakkı tanınmış olabilir. Bu süreler genellikle işin niteliğine bağlıdır. Feshi ihbar süresinin hizmeti veren için uzun tutulması, hizmeti alan bakımından daha avantajlıdır; zira feshin ihbardan üç ay sonra geçerli olması o süre içinde hizmet alanın başka kurum ya da kişilerle irtibata geçerek yeni bir sözleşme tarafı bulması için imkân tanır. Ancak feshin ihbarından itibaren geçecek süre içinde işin savsaklanması tehlikesi söz konusu olabilir ki bu da sözleşmeye konulacak bir hükümle bertaraf edilerek hizmet alanın sözleşmeyi tek taraflı olarak derhal feshine neden olabilir.
Sözleşme tarafları, sözleşmenin sözleşme süresi içerisinde her zaman anlaşarak sona erdirilebileceği konusunu da hükme bağlayabilirler. Bu durumda feshi ihbar sürelerinin beklenmesine gerek kalmadan sözleşmenin karşılıklı olarak anlaşarak feshedilmesi uygulamada karşılaşılan en yaygın fesih şekillerinden biridir.
Sözleşmeye aykırılık halleri de sözleşmenin menfaatleri ihlal edilen diğer tarafça tek taraflı ve derhal feshine neden olabilir. Sözleşmeye aykırılık halleri işin niteliğine göre farklılık arz edebilir. Fesih hallerinin sözleşmede somutlaştırılması ancak yalnızca bu hallerle sınırlandırılmaması gerekir. Önemli menfaat ihlallerine neden olan ancak sözleşmede yer almayan bir durumda da menfaati ihlal edilen tarafın sözleşmeyi feshi ihbar etmesi hakkı elinden alınmamalıdır.
Bitirirken…
Sfenksi var eden ustalar koruyucunun bir heykel değil, insan olması gerektiğinin farkında değillerdi, nitekim heykelle sembolize edilen bir koruyucunun varlığının gerekliliğiydi. İnsanoğlu Sfenkse yüklediği görevde kendini sorumlu hissetmediği gibi sözleşmeler hukukunda da konulan kurallar, tarafları koruma yükümlülüğünü ve taraflar arası görevi çizmekten öteye gidemez; uygumla yine insanın kendisinde tamamlanır.
Seda Akar-Mehmet B. Çalışkan
Hancı&Ortakları Hukuk Bürosu
a-h.lawfirm@sim.net.tr