“Son 5 yılda 700’ün üzerinde genç yeteneği finans sektörüne kazandırdık”

Türkiye Finans Katılım Bankası gençlerin finans sektörüne kazandırılmasını amaçlayan eğitim programlarıyla dikkat çekiyor. “Çeşitlilik Zenginliğimizdir” diyen ve “Tek Ekip” ruhundan beslenen banka, farklı kuşakların birbirinden öğrenmesini ve bir arada iş yapabilmesini sağlayan İnsan Kaynakları stratejisi ile sektörde öne çıkıyor. Dijitalleşen finans sektörünü dijital yerlilerle zenginleştirmeyi hedefleyen Türkiye Finans, son 5 yılda 700’ün üzerinde genç yeteneği finans sektörüne kazandırdı! İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Züleyha Büyükyıldırım ile ayrıntıları konuştuk.

Finans ve bankacılık sektörü artan dijitalleşme yatırımları ile son dönemde çok konuşuluyor. Dijitale doğan gençlerin bu sektöre ilgisi nedir?

Z kuşağı olarak nitelendirdiğimiz bugünün gençleri sizin de belirttiğiniz gibi dijitale doğmuş bir kuşak. Onlara, küçük yaşlardan itibaren internete ve mobil teknolojilere kolayca erişebilmeleri ve iyi bir kullanıcı olmaları nedeniyle dijital yerliler de diyoruz. Bu kuşak; kendine olan güveni, yeniliklere karşı hızlı adaptasyon becerisi, dinamizmi ve özgürlükçü düşünce yapısı ile ne istediğini bilen, gerçekçi ve hedef odaklı. Z kuşağı hayallerini gerçekleştirmek için çalışmayı, kurumsal hayata devam ederken diğer alanlarda da kendini geliştirmeyi ve sürekli öğrenmeyi çok önemsiyor. Finans sektörünün son dönemde dijitalleşmeye yaptığı yatırımların artması Z kuşağının da dikkatini çekiyor ve onları sektörümüze yakınlaştırıyor. Onlar aynı zamanda dijital yetkinlikleri ile bankacılık araçlarını çok iyi kullanan bir kuşak.

Dijitalleşmenin etkilerinin derinden hissedildiği bankacılık ve finans sektörü müşteriler açısından yenilikçi ve deneyim odaklı ürün ve hizmetleri ön plana çıkarırken; esnek çalışma koşulları ve yeni nesil iş modelleri ile çalışanları için de sayısız gelişim fırsatını bir arada barındırıyor. Z kuşağının beklentileri ile sektörümüzün dinamizmini yan yana koyduğumuzda ortak yönlerinin sektöre değer katacağını düşünüyoruz.

Siz bir işveren olarak gençlerin dikkatini, ilgisini hangi çalışmalarla çekiyorsunuz?

Türkiye Finans olarak sahip olduğumuz değerlerimizin hepsi “insan odaklı bankacılık” anlayışımızı besleyen, farklı kuşakların yetkinliklerini ve hedeflerini bir araya getirebilen, tek ekip olarak çalışabilmeyi mümkün kılan bir organizasyon modeli üzerinden yapılandırılıyor.

Bunlar arasında “Çeşitliliğimiz Zenginliğimizdir” ve “Tek Ekip” değerlerimizin bu modeli tamamen sahiplendiğini söyleyebilirim. İnsan Kaynakları stratejimizi, herhangi bir kuşağın değil tüm kuşakların bankamızda bir arada çalışmasını ve bankamızın onların gelişimine katkıda bulunmasını önceliklendiren kapsayıcı bir kurum kültürü üzerine inşa ediyoruz.

Çalışanlarımıza mesleki ve kişisel gelişim imkanları sunuyor ve çalışanlarımızın birbirlerinden öğrendikleri ve karşılıklı geliştikleri çeşitli mekanizmalar oluşturuyoruz. Örneğin Z kuşağının geleceğin liderleri olacağını biliyoruz. Bu bakış açısıyla onları çekirdekten yetiştirmeyi hedefleyen, her adımda kendi gelişimlerini görebilecekleri, süreçleri özgürce sorgulayabilecekleri eğitim programları tasarlıyoruz.

Her yıl sayısını arttırdığımız ve genç arkadaşları kurumumuza kazandırmayı amaçlayan yetenek kazanımı programlarımız ile şimdiden geleceğin liderleri olarak bu özel kuşağı yetiştiriyor ve onların yetkinliklerini geliştiriyoruz. Tabii bu durum da gençler tarafından fark ediliyor ve takdir ediliyor. Örneğin Türkiye Finans, 2021 yılında gençler tarafından "En Gözde Katılım Bankası" seçildi. Bağımsız olarak yürütülen bu araştırmaya Türkiye genelinden 70 bini aşkın üniversite öğrencisi katılıyor. Bu başarının arkasında gençlere yönelik yürüttüğümüz yenilikçi İnsan Kaynakları stratejimiz ve iletişim çalışmalarımız yer alıyor.

İK stratejinizde eğitim ve gelişim programları önemli bir yer tutuyor. Bu konuyu açabilir misiniz?

Elbette. Bugünün gençleri eğitim ve gelişimin sadece okulda değil hayat boyu sürmesi gerektiğine inanan bir kuşak. Bu kapsamda hem şirket içi eğitim ve gelişim programlarımız ile gençlere dokunuyor hem de üniversiteler ile iş birliklerine devam ediyoruz. We Plus Part Time İşe Alım Programımızla; üniversite 3. ve 4. sınıf öğrencilerini profesyonel hayata hazırlamayı ve bankamıza kazandırmayı hedefliyoruz.

CORE Yeni Mezun Programımız ile de üniversiteden yeni mezun genç yetenekleri çekirdekten yetiştirerek bankamızda istihdam etmeyi amaçlıyoruz. Ayrıca We Studio - Leader Talks etkinliklerimiz ve Tersine Mentorluk programımız ile liderlerimizle genç yetenekleri bir araya getiriyor, iki kuşak arasındaki bilgi ve tecrübe paylaşımının sadece tek yönlü değil son derece şeffaf bir biçimde gerçekleşmesini sağlıyoruz.

Üniversite iş birlikleri kapsamında ise 2022-2023 öğrenim dönemi için şimdiden planlanmış 30’a yakın kampüs etkinliğimiz bulunuyor. Farklı iş birlikleri ile de daha geniş öğrenci kitlesine ulaşmayı hedefliyoruz. We Plus ve CORE programlarındaki çalışma arkadaşlarımız bankamızda işe başladıktan sonra sınıf eğitimleri, deneyim paylaşımları, e-eğitimler ve işbaşı eğitimlerini içeren kapsamlı bir eğitim gelişim programına dahil oluyorlar.

Yetenek kazanımı programlarınızın bankanızdaki genç çalışan istihdamına nasıl bir katkısı oluyor?

Yetenek kazanımı yaklaşımıyla 2017 yılında yola çıktığımız CORE Yeni Mezun Programımız ve We Plus Part Time İşe Alım Programımız ile son 5 yılda bankamızda 700’ün üzerinde genç yeteneği finans sektörüne kazandırdık.

Bu programları önemsiyoruz çünkü çekirdekten yetiştirmeye, gençlerimizin dinamizmini hem sektörümüze hem de bankamıza kazandırmanın önemine inanıyoruz. CORE Yeni Mezun Programları ile alımlarımız; Genel Müdürlük, Bilgi Sistemleri, Teftiş, Ticari ve Perakende Şubeler olmak üzere farklı iş alanları kapsamında gerçekleşiyor. Bu programlar ile gençlerin yeni görevlerinde uzmanlaşmaları için gerekli teknik bilgi ve becerileri kazanmalarını sağlıyor, gelişimlerini yetkinlik odaklı eğitimlerle ve çeşitli mentorluk programları ile destekliyoruz. CORE Yeni Mezun Programı, geçtiğimiz aylarda “Top Talent 100” oylaması kapsamında “Yılın En Beğenilen 100 Yetenek Programı” arasına girmeye hak kazanarak sektörde de rüştünü ispat etti.

Ayrıca yine bu programımız geçen sene Brandon Hall Mükemmeliyet Ödülleri’nden “En İyi Yeni İşe Giren Eğitim Programı” alanında bronz ödül kazandı.

Ödüllerden söz açılmışken İnsan Kaynakları'nın ödül stratejisini öğrenebilir miyiz?

Elbette. İnsan Kaynakları alanında hayata geçirdiğimiz yenilikçi çalışmalarımızın bağımsız kurumlar tarafından ödüle layık görülmesi, ne kadar doğru ve faydalı işler yaptığımızın teyit edilmesi açısından çok değerli. İş dünyası için büyük önem taşıyan, ülkemizin ve dünyanın en iyi şirketlerinin ve İnsan Kaynakları projelerinin değerlendirildiği yarışmalarda ödül alıyor olmaktan elbette gurur duyuyoruz. Bu ödüller hem bankamızın İnsan Kaynakları yönetimindeki başarısını taçlandırıyor hem de bize yeni çalışmalar için motivasyon kaynağı oluyor.

Ancak ödüllerin ötesinde gerçekleştirdiğimiz projelerin ve eğitim programlarının hem çalışanlarımızın gelişimlerine hem de iş sonuçlarımıza katkısını görmeyi daha önemli buluyoruz. Çünkü projelerimizi hayata geçirirken İnsan Kaynakları stratejimizin temelinde çalışanlarımızın gelişim ihtiyaçlarını doğru tespit etmek ve ihtiyaca uygun kaliteli programlar gerçekleştirmek yer alıyor.

Bu stratejinin çalışanlarımızın performansına ve iş sonuçlarına etkisini doğrudan görebiliyoruz. Biz doğru zemini oluşturduğumuzda ve ihtiyaç duyulan noktalara destek verdiğimizde başarı ve ödüller de kendiliğinden geliyor.

 

 

Haberi pdf olarak okumak için görsele tıklayın. 

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)