2023’te “mış gibi yapan” şirketlere zafer yok
2023’e geri sayım devam ederken Türkiye’de şirketler, yılmazlığının en önemli sınavlarından birini kolektif olarak vermeye devam ediyor. Ülke ekonomisindeki zorluklarla birlikte iş dünyasındaki beceri ve yetenek açığı gibi birçok problemle mücadele eden organizasyonlar, 2023 yılında “mış gibi yapmadan” yoluna devam etmenin yollarını aramalı.
Selmin Gök
Selmin Gök Eğitim ve Danışmanlık Kurucusu, Kurumsal Eğitmen, Profesyonel Koç (PCC), İK Danışmanı
Devran döndü. Liderlik, çalışma modelleri, beceri setleri başta olmak üzere iş dünyasındaki tüm tanımlar değişirken, korkular da yer değiştirdi. Pandemide çalışanların yaşadığı “işini kaybetme” korkusu, yerini şirketlerin “çalışanlarını kaybetme” korkusuna bıraktı. Amerika’yı vuran “Büyük İstifa” dalgası okyanusları aştı. “Sessiz İstifa” geldi ve coğrafya - sektör fark etmeksizin iş dünyasının sabrını zorlamaya, liderlerin uykularını kaçırmaya devam ediyor. 2023’e geri sayım devam ederken Türkiye’de şirketler, yılmazlığının en önemli sınavlarından birini kolektif olarak vermeye devam ediyor. Ülke ekonomisindeki zorluklarla birlikte iş dünyasındaki beceri ve yetenek açığı gibi birçok problemle mücadele eden organizasyonlar, 2023 yılında “mış gibi yapmadan” yoluna devam etmenin yollarını aramalı.
2023’e Girerken Yoksa Siz Hâlâ...?
22 yıllık tecrübemde son 12 yılımı organizasyonlara ve çalışanlarına değer katmaya, yeni beceriler kazandırmaya adadım. Her seviyeden binlerce yöneticiyle buluştum. Kurum kültürü oluşturma ve kültür dönüşüm projelerinde danışmanlık yaptım. Son 1 yılda 10’dan fazla sektöre ve 10 binden fazla çalışanın gelişimine ve dönüşümüne rehberlik ettim. Pandemi ve sonrasında gerçekleştirdiğimiz danışmanlık, eğitim, koçluk ve analiz çalışmaları bizim de “yeniden öğrenmemizi” sağlarken, elde ettiğimiz çıktılar büyük resimde bize şunu söyledi: Çalışanların iş hayatındaki “Buna Değer” (Worth it) denklemi değişti. Artık çalışanlar; iş yaşamının hayatın sadece bir parçası olduğunu, kendilerini gerçekleştirmeleri için bütün efor ve zamanlarını sadece işe ayırmamaları gerektiğini düşünüyor. Öncelikler, dünyaya bakış, hayatta neyin önemli olup olmadığı gibi tanımlamalar değişti. Geldiğimiz noktada büyük ofislerde çalışmanın, son teknolojiyle donatılmış plazalara gitmenin bir değeri kalmadı. Zafer “-mış gibi” yapanların olmayacak, bu mücadeleyi “güven kültürünü inşa edenler”, “cesur olanlar” ve “yeniliklere kucak açanlar” kazanacak.
2023 için İK stratejilerinin, eğitim planlarının hazırlandığı bugünlerde yoksa siz hâlâ son sürüm problemlere eski versiyon çözümlerle çare bulmaya çalışıp, aslında ister istemezmış gibi mi yapıyorsunuz?
İşverenler için Tehlikeli Tuzaklar
1) Uygulanmış moral-motivasyon araçlarının bağlılık yaratacağına inanmak: Eve hediye gönderme devrini geçtik. Microsoft 2021 araştırmasına göre çalışanların yüzde 70’i esnek çalışmaya devam etmek istiyor, yüzde 65'ten fazlası ise takımıyla daha fazla yüz yüze zaman geçirmek istiyor. Şirketler, çalışanların öğrenme, iş birliği ve refahı da dahil olmak üzere birçok ihtiyacına esnek çalışmaya uygun şekilde modelleme yaparak cevap vermeli. Organizasyonlar çalışanların kişisel motivasyon ve temas-mesafe ihtiyaçlarının ne olduğunu, ilişkisellikte dengeyi nasıl kuracaklarını, çalışanların bir arada çalışma koşullarını nasıl tesis edeceklerini araştırmalı ve bu ihtiyaçları karşılamalı. Yöneticilerin rolü ve “koçvari liderlik” artık daha da kritik.
2) Öğrenme ve gelişim ihtiyaçlarını “klişelerle” karşılamak: Zor müşteri yönetimi, duygu kontrolü, geri bildirim verme gibi standart eğitimler artık karşılık bulmuyor. Kaldı ki bu eğitimlerin isimleri de doğru değil. Duygular kontrol edilemezken “duygu kontrolü eğitimi”nden söz edilebilir mi? Zor müşteri yoktur, çeşitli müşteri vardır. Üstelik “zor müşteri” ifadesi, ekiplerin daha en başından müşteriyi zihinlerinde zor olarak kodlamasına neden olur ve blokaj oluşturur. 2023’te “Geri Bildirim Verme” yerine “Geri Bildirim Alma” hatta “Takım İçi Geri Bildirim Alma Teknikleri” üzerine tasarlanan eğitim programları, esnek çalışma modelinde doğru temas noktalarından sadece biri olacak.
3) Gerçeklerle yüzleşmek yerine korkuyu yok saymayı/ bastırmayı tercih etmek: “Çalışanlara yatırım yaparsak ve giderlerse yatırım boşa gider”, “Yetenekli diye maaş skalamızdaki dengeyi bozmasın”, “Değer- lendirme sonucu düşük olan çalışanlara geri bildirim vermeyelim, motivasyonlarını düşürmeyelim”.
Gerçeklerle başa çıkamayan organizasyonlar dayanıklı ve yetkin kişilerle çalışmayı nasıl bekleyebilir? Uzak durduğunuz, sahiplenmediğiniz yönler, konuşmak istemediğiniz konular organizasyonun gündemine daha büyük problemler olarak gelir. İnsanların olduğu gibi organizasyonların da gölgesi vardır. Carl Gustav Jung’un dediği gibi gölgeyi yok saymak, bastırmak tehlikelidir. Gölgenin dilini anlamak ve gözlerinin içine bakıp uzlaşmak ise cesaret ister. İşte bu nedenle 2023’te zafer; cesur, sözünde duran, güven veren liderlerin ve organizasyonların olacak.
4) İşe başlangıç ve oryantasyon eğitimlerini yeterli görmek: Çalıştığı şirkete pandemide başlayan ve ekip arkadaşlarıyla ilk kez 2022 yılında, eğitimlerimde bir araya gelen çalışanların gözlerindeki şaşkınlığı ve ifadelerindeki hoşnutluğu tarif etmek zor. Bağ kurma en önemli ihtiyaçla- rımızdan biri. Şirketler 2023’te farklı temas yolları bulmalı, çalışanları bütünle entegre edebilecek yapı ve süreçler inşa etmeli ve “yalnızlık” hisseden çalışanlar için uzağı yakın hale getirmeli.
5) Yetkinlikleri erteleyip teknik eğitimlere odaklanmak: Çalışanların farklı yetkinliklerini geliştirerek onları yeni pozisyonlara hazırlama (reskilling) ve işinde derinleşmesini-ustalaşmasını sağlama (upskilling) 2023 yılının en önemli odaklarından biri olmalı. Sessiz istifanın en önemli panzehirlerinden biri çok yönlülüğü artırma ve işte uzmanlaşmayı sağlama iken, organizasyonlar bu fırsatı kaçırmamalı ve esnekliğini yöneterek çalışanların sesini duymalı.
6) “Ben seçilmem, seçerim” yanılgısı: Şirketlerin çalışanı seçtiği değil, çalışanın da şirketi seçtiği bir dünyada sadece İnsan Kaynakları birimleri değil, tüm liderler Çalışan Değer Önerisi (EVP) üzerine daha fazla odaklanmalı. Yetenekli iş gücünün “Neden” sorusuna aradığı cevap kurumun değer önerisinde yer alır ve yetenekleri organizasyonunuza çekmek, teşvik etmek ve onlara ilham vermek için ön planda “şirket kültürünüz” olmalıdır. Çalışma ortamınızın iklimini analiz etmek, iyi maaş, yan haklar gibi hijyen faktörlerin dışında gelişim ve öğrenme kaynaklarının çeşitliliği sağlamak için 2023 planlarınıza siz neler eklediniz?
Doğru Planlama için Kritik 4 Soru
2023 yılında şirketlerin öğrenen organizasyonlara dönüşmesinin önemli odak konulardan biri olacağının ve rekabet avantajı kazanmak isteyen şirketlerin “samimiyetle” yeni olasılıklar yaratmanın peşine düşmesi gerektiğinin tekrar altını çizmek isterim.
2023 çalışan gelişimi planlamaları için yönetimler, bir uzman desteği de alarak bu sorulara yanıt aramalı ve dönüşümü hızlandırmalı:
1. En faydalı ve davranış değişikliği yaratacak stratejiler ne olmalıdır?
2. Öğrenen organizasyonu nasıl inşa edebiliriz?
3. Hangi yetkilikler işte ustalaşmak için kritik ve bu yetkinliklerin gelişimini nasıl sağlarız?
4. İş temelli öğrenmenin amacı ne?
Şirketler için 2023 Ajandasının Yıldızları
Selmin Gök Eğitim ve Danışmanlık olarak dünyada ve Türkiye’de paralel seyreden ve artık ihtiyaçtan öte 2023 için “zorunluluk” haline gelen konulardaki programlarımızı yeniden tasarladık. Sektör bağımsız, şirketlerden gelen 2023 taleplerine veya önerdiğimiz hizmetlere baktığımızda danışmanlık ve gelişim programlarımızdan öne çıkan başlıklarımızdan örnekler şu şekilde:
Danışmanlık: Kurum İçi Koçluk ve Mentorluk Süreç Tasarımı, Kültür Dönüşümü, Şirket Değerlerinin Hayata Geçirilmesi
Eğitim&Gelişim Programları: Hibrit Çalışma Modelinde Yeni Nesil Liderlik, İç Girişimci Zihniyeti, Satışçılar için Zihin Haritası, Koçluk ve Mentorluk Teknikleri, Takım İçi Geri Bildirim Alma Teknikleri, Hibrit Çalışma Modelinde İlişki Yönetimi, İş Yerinde Kalpten İletişim
Tüm programlarımızı şirketlerin tercihine/ çalışma modellerine uygun olacak şekilde çevrim içi, yüz yüze veya hibrit modelde gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda ihtiyaca özel ve harmanlanmış modelle tasarladığımız dijital eğitim içeriklerimizi lisanslama yoluyla kurumlara sunuyoruz.
Türkiye’de Bir İLK: Harmanlanmış Dijital Öğrenme Çözümleri
Pandeminin daha da popüler hale getirdiği ve zamandan- mekândan bağımsız erişilebilen e-öğrenme ürünleri şirketler tarafından çok tercih edilse de bu programların genellikle sektör ayrımı gözetmeden standart içerikle hazırlanmış olması, sabit yapıda, etkileşime kapalı ve takip-ölçüm içermiyor olması şirketlerin bu alana yaptığı yatırımları sorgulamalarına neden oluyor.
Uzaktan öğrenmeye çok açık bir kültürde olmadığımızı düşünüyorum ve eğitimlerimde teknolojiyi kullanırken özellikle temas etmeyi ve etkileşim içinde bulunmayı seven bir toplum olduğumuz gerçeğini göz önünde bulunduruyorum.
Bu doğrultuda Türkiye’nin harmanlanmış ve interaktif modelle tasarlanmış ilk e-öğrenme programlarını iş dünyasına sunduk. Özel bir teknolojik altyapıya yatırım yaptık ve bu yöntemle geniş yelpazedeki birçok eğitim programını hayata geçirdik. Kurumsal eğitim dünyasının geleceğini şimdiden yakalaması ve sektöre öncülük etmesi ile birlikte bu programlarımızı çalışanlarına sunan şirketlerin iş sonuçlarında yarattığımız değişim, doğru yolda ve doğru adres olduğumuzu bize kanıtlamaya devam ediyor.
Haberi pdf olarak okumak için görsele tıklayın.