Personel Yönetimi Derneği (PERYÖN)


Ülkemizin Personel/İnsan Kaynakları Yönetimi alanında faaliyet gösteren ilk derneği olan Personel Yönetimi Derneği, kısa adıyla Peryön, 1970 yılında kuruldu. Peryön, kamu ve özel sektör kurumlarının Personel/İnsan Kaynakları bölümleri uzman ve yöneticileri ile personel yönetimi alanında öğretim üyeliği ve danışmanlık görevleri yapan kişileri biraraya getiren mesleki bir kuruluştur. 1000 kadar üyeye sahip olan derneğimize genç meslektaşlarımızın üyelik oranı son yıllarda gittikçe artmaktadır.

Derneğin amacı, işletmelerde insan gücü yönetiminin gelişmesine katkıda bulunmak, personel yöneticileri arasında mesleki işbirliği ve sosyal dayanışmayı kurmak ve geliştirmek; çalışma yaşamında işveren işgören ilişkilerinin olumlu ve yasal koşullar içinde gelişmesini sağlamak ve çalışma barışını gerçekleştirmeye katkıda bulunmaktır. Peryön, bu amaçla danışmanlık hizmetleri vermeye, işletmelere yetişmiş insan gücü temininde yardımcı olmaya da hazırlanmaktadır.

Dernek amaçlarını gerçekleştirmek üzere; konferans, seminer, panel gibi mesleki toplantılar düzenlemekte ve mesleki yayınlar yapmaktadır. Ayrıca, dernek merkezinde üyeler ve ilgililer için kütüphane hizmetleri sunulmaktadır.

Peryön, ondokuz Avrupa ülkesinin personel yöneticileri derneklerinin üyeliğinden oluşan "Avrupa Personel Yönetimi Derneği"nin (European Association for Personnel Management) üyesidir. Günümüzde Peryön hem yurt içinde ve hem de uluslararası düzeyde çok saygın bir konuma sahip olmakla gurur duymaktadır. Geçen yıl Ekim ayında organize ettiğimiz uluslararası İnsan Kaynakları Sempozyumu’nun düzeyi, gerek toplantımızı açmak için gelen Personel Yönetimi Dernekleri Dünya Federasyonu Başkanı Alberto Fuster'in ve gerekse yabancı konuşmacıların büyük takdirini kazanarak bizi kutlamalarına yol açmıştı. Gelecekte de üyelerimizin beklentilerine uygun olarak yani, değişik ve kaliteli toplantılarla ülkemiz endüstrisine, mesleki alanımızda artı değer katan çabalarımıza devam edeceğiz.

Bizler, Personel veya İnsan Kaynakları Yöneticileri olarak bir kurumun en değerli varlığının insan olduğuna gerçekten inanıyoruz. Bir şirketi, veya genel olarak bir kurumu diğerlerinden farklı kılan, rekabette öne geçiren o kurumun elemanlarıdır. Bu nedenle de gelişme evrelerinde belli bir safhaya gelen kuruluşlar, personeline daha fazla önem vermeye, onları statik yapılarında ortaya çıkan boşlukları doldurmaya yarayan birer "işgören" olarak değil, dinamik süreçlerini ateşleyen, kalitelerini devamlı iyileştiren ve kurumun ürettiği bilgi, mal ve hizmetlere artı değer katan birer uzman ve "girişimci" (Entrepreneur) olarak görmeye başlarlar.

Bu görüş değişikliği doğrultusunda da işletmelerde hem İnsan Kaynakları Bölüm ve Yöneticilerinin yetki ve sorumluluklarında bir artış hem de personele yönelik eğitim, geliştirme, motivasyon ve ödüllendirme programlarında gelişmeler görülür.

Ülkemizde son yıllarda İnsan Kaynakları Yönetimi alanında görülen yoğun ilgi, kanımca, birçoklarının orijinal bir fikir olarak ileri sürdüğü veya ima ettiği gibi; ülkemizde endüstrinin genel bir evrim geçirerek "Personelcilik Çağından" "İnsan Kaynakları Çağına" geçmesi ve bu "Aydınlanma Çağında" tüm eski ve köhnemiş değer, kurum ve Personelcilerin alaşağı edilerek yerine yeni, yepyeni değer ve kurumları ile insan kaynakları yöneticilerinin geçmesi nedeni ile değildir.

Günümüzde çağdaş insan kaynakları sistemlerine sahip olan şirketlerin uygulamalarına yakından baktığımızda gördüğümüz; personel eğitim ve geliştirme, iş ve performans değerlendirme, rotasyon programları, ücret araştırmaları, hedeflere göre yönetim ve hatta esnek çalışma gibi sistemleri bazı şirketlerin bundan 30 yıl önce de uygulandığını görüyoruz. Örneğin Arçelik, Paşabahçe şişe Cam, Etibank Maden işletmeleri, Pfizer gibi işletmelerde bu tür çalışmaların bir kısmına 1960'lı yıllarda şahsen katılma şansına sahip olmuştum.

Günümüz Türkiyesi'nde bu alana verilen önem, muhtemelen, gelişme evrelerinde kurumlaşma aşamasına gelen şirketlerin son on yıl içinde birden çoğalması ve ulaştıkları evrede yakaladıkları ivmeyi kaçırmadan yapıcı enerji ve faaliyete dönüştürecek gücün sahip oldukları personelde olduğunu görmelerinden (veya bunu bir yerlerde okumalarından ya da yönetim danışmanlarının kendilerine söylemesinden) kaynaklanmaktadır.

Türkiye'de personelcilikten insan kaynakları yönetimine geçiş heyecanı yaşanırken, Dünya'da çok ilginç ve zaman zaman beni hayretler içinde bırakan gelişmeler de olmaktadır. Faaliyet gösterdikleri endüstrilerde dünya liderleri arasında olan bazı uluslararası şirketler yeniden yapılanmalara uğramakta ve ortaya çıkan yeni şirketlerde insan kaynakları bölümleri büyük değişimlere uğramakta ve hatta bazılarında ortadan kalkarak sorumlulukları hat yöneticilerine devredilmektedir. Mesleki yayınlarda, Personel / İnsan Kaynakları Bölümlerinin gelecekleri tartışılmakta ve ünlü yazarlar tarafından "Sanal (Virtual) Personel Bölümleri”ne doğru gidişten söz edilmektedir.

Yani (nasıl oluyorsa) bir tür "modern geriye dönüş" yaşanmaktadır. Ben şahsen, bu tür işletmelerde ortadan kalkan Personel İnsan Kaynakları Bölümlerinin ve Üst Düzey Personel / İnsan Kaynakları Yöneticilerinin bilgi, deneyim, birikim ve uzmanlıklarından faydalanma olanağı kalmayacağından, bu evreye gelen kurumların faaliyetlerini uzun süre başarı ile sürdürmeyeceklerini ve yeni bir "modern ya da ultra modern geriye dönüş" yaparak, Personel / İnsan Kaynakları Bölümlerini yeniden kuracaklarını veya yetki ve sorumluluklarını arttıracaklarını düşünüyorum. Tabii ki, ben bunları söylerken, Personel / İnsan Kaynakları Bölümlerinin işlevlerinin hiç değişmeden kalacağını ima etmek istemiyorum. Hepimizin bildiği ve günlük iş yaşamında yakından izlediği gibi bölümlerimizin ve Personel Yöneticilerimizin fonksiyonlarında son yıllarda köklü değişimler olmaktadır. Daha önce de bir yerlerde söylediğim gibi, Personel Yöneticileri olarak işlevimizin; Personel Yönetiminden insan kaynakları yönetimine, insan kaynakları yönetiminden toplam kalite yönetimine ve giderek, toplam kalite yönetiminden de iletişim yönetimine doğru kayması gerektiğine inanıyorum.

Hazırlayan: Tuba İŞLEK

DERGİ

HRdergi Mart sayısı çıktı!

SATIN AL Mart 2024

Yeni makalemizi okudunuz mu?