Lojistik Hizmetin Elektronik Ortama Taşınabilmesi


Lojistik yönetimini yüklenecek kuruluşlarla, üreticiler arasında veya bu hizmetleri verecek kuruluşlarla, alacak olan kuruluşlar arasında sağlanacak olan hizmetlerle ilgili son derece detaylı bir sözleşme yapılması gerekmektedir. Ülkemizde bu konuda yanlış bir uygulama gerçekleştirilmektedir. Üretici kuruluşlar yani müşteriler, outsource edecekleri hizmetlerle ilgili bir aktivite tabanlı maliyet çıkartmadan, servis ve hizmet veren kuruluşlara üstelik çok kısa bir hazırlama süresi vererek teklif istemektedirler. Kuruluşlar ise operasyonun detaylarına inmeden, kronolojik gelişmesini incelemeden, süreçleri analiz etmeden, hatta üreticilerin ileriye dönük vizyonlarını ve planlarını öğrenmeden tekliflerini hazırlamaktadırlar. 3 5 kuruluş tarafından palet başına, parça başına, ton başına, kamyon başına hazırlanan bu teklifler üreticiler tarafından sadece fiyat, maliyet varsayımı göz önüne alınarak incelenmekte ve sonunda ya bir teyit mektubuyla yada tamamen üretici tarafından dikte edilen ve hiçbir maddesinde değişiklik kabul edilmeyen şartname tabanlı bir anlaşma ile sonuçlanmaktadır. Lojistik hizmetin özelliğini göz önünde tutarsak; bu çok yanlış bir başlangıç noktası olmaktadır.

Lojistik sözleşmeleri, bir teklif teyit mektubu veya şartname esasına göre imzalanmamalıdır. Böyle anlaşmalar, her durumda bir tarafın kazancının diğer taraf için kayıp olduğu maddelerle doludur. Bir tarafın kendisini garantiye alacağı her madde karşı taraf için kayıp, bir tarafın kazanç yaratacağı her uygulama karşı taraf için kar kaybıdır. İçinde tek taraflı kaybın olduğu anlaşmalar uzun ömürlü olamamaktadır. Anlaşma koşullarında meydana gelen her farklılaşma karşılıklı avantaj sağlamadığı için bir tarafın zararına, diğer tarafın kazancınadır. Bu da bir evlilik kadar açık olması gereken lojistik hizmetler ve yönetim anlaşmalarını kısa zamanda uygulanamaz hale getirmektedir (1).

Arz veya talepte lehine veya aleyhine olan sapmalar, yeni teknolojilerin uygulanma zorluğu veya avantajı, mevsimsel sapmalar, günlük ekonominin getirdiği fayda ve engeller, grev veya lokavt kararları, faizlerde veya kurlarda meydana gelen değişiklikler, yeni ürün ilaveleri veya çeşit azaltmalar, yeni şube açmalar veya kapatmalar, yeni pazarlara açılım kararları, erken veya geç ödeme senaryoları yapılacak olan anlaşmada detaylı olarak belirtilmelidir. Sözleşmelerde ayrıca yapılacak olan işin başarısı da bulunmalıdır. Bu nedenden dolayı operasyonların kritik başarı faktörlerinin belirlemesi, nasıl ve kim tarafından ölçüleceği, hangi formüllere göre sonuç yaratacağı ve sonuçların hangi referans değerleri ile karşılaştırılacakları açıkça gösterilmelidir. Değerlerinin altında kalındığı veya üzerine çıkıldığı takdirde yapılacaklar da belli olmalıdır. Bu sonuçlar belirlenen bir zaman süresi içinde takip edilmeli ve süre sonunda tekrar gözden geçirilerek, yenilenmelidir.

Lojistik sözleşmesi teklif toplama veya ihale sonucu yapılabilecek bir sözleşme değildir.

Öncelikle:
• Pazar araştırması,
• Stratejik olarak yeterli bir firma,
• Bilgi birikimi yeterli bir firma,
• İnsan kaynakları konusunda yeterli bir firma belirlenmelidir.

B Lojistik Hizmetin Elektronik Ortama Taşınabilmesi

Yapılacak her sözleşmede:
• Teknoloji uygulaması,
• Yeni depolama ve uygulama tekniklerinin uygulanması,
• Yeni dağıtım tekniklerinin uygulanması,
• Uzun süreli bir sözleşme olmakla birlikte; gelişen ve yenilenen şartlara uygun bir sözleşme olması,
• Bilgi teknolojisi yatırımlarının uygulanması,
• Bu konularda gerekli altyapının bulunması gibi önemli noktalar mutlaka düzenlenmelidir.

Lojistik hizmetler verecek, kontrolünü üstlenecek kuruluşun, üretici kuruluş ile bir müşteri satıcı ilişkisi içinde olmaması, her türlü kayıtların, ileriye dönük planlama vizyon ve hedeflerin bir ortaklık çerçevesinde paylaşıldığı bir birliktelik, yani bir evlilik içinde olmaları gerekmektedir. Bu da, her iki kuruluşun yapı, anlayış, vizyon ve ekonomik ölçek olarak birbirlerine yakın olmalarını gerektirmektedir.

Yeni iş yapma teknolojilerinin kullanımı lojistiği yakından ilgilendirir. Bilgisayar programlarının gelişimi, dijital TV’ler sayesinde siparişlerin kolaylaşması, tüketimin otomatik iletişim sistemleri ile bizlerin haberi olmadan anında sipariş haline gelebilmesi, bilgisayarların daha ekonomik olarak üretilebilmesi, mobil iletişimin hızlı bir şekilde piyasaya girmesi lojistik hizmetin hatasız, hızlı, ekonomik, şeffaf ve daha az müdahaleyi gerektirir olması gereğini ortaya koymuştur. Hizmet vermek için bu sektöre yatırım yapanların son derece gelişmiş ve esnek bir bilgi teknolojileri altyapısına sahip olmaları bir zorunluluktur. Lojistik hizmet verecek kuruluşların, tedarik zinciri içindeki hizmetleri vermeleri bir artıdır. Kuruluşlar, verdikleri hizmetin kalitesini, ulusal hatta global anlamda ölçtürmeli, esas işlerini tespit etmeli, bunları geliştirici yatırımlar yapmalı, eksiklerini ise bu konuda uzmanlaşmış, yatırımını tamamlamış kuruluşlardan temin etmek üzere, stratejik işbirliği anlaşmaları yapmalıdırlar.

Bütün bu hizmetlerin kontrolü, birleştirilmesi için de sağlam ve çağdaş bir bilgi teknolojisi altyapısı gerekmektedir. Tedarik zinciri içindeki bilgi akışı sağlanacak, denetlenecek ve hizmet üreten kuruluş ile üretici kuruluş, birbirine kopmayan bağlarla bağlamış olacaktır.

Bilgisayar teknolojisi iş dünyasının her alanına girdiği gibi lojistik sektörünü de etkilemiştir. Yerel olarak önemli bir çalışma olmamakla birlikte, uluslararası ticaretteki çeşitli otoriteler bu alanda kurallar geliştirmeye çalışmaktadırlar ancak bu alanda en önemli sorun imzanın bir geçerlilik, çoğu zaman da kanıt şartı olmasında yatmaktadır. Hukuk sistemi çoğu zaman imza ve yazılı belge koşulu aramaktadır. Bu açıdan bakıldığı zaman birer yazılı belge olan taşıma sözleşmelerinin elektronik ortama taşınmasında da aynı sorun çıkmaktadır. Çünkü çoğu kez taşıma belgesi aynı zamanda kıymetli evrak hükmündedir. Bu alana en iyi hitap edebilen sistem olarak uluslararası ticaretle ilgili finans kurumları, lojistik firmaları, uluslararası ticaret firmaları gibi kurumların girişimi ile kurulan “Bolero” sistemi sayılabilir (2). Bu sistem internet üzerinden merkezi bir mesaj platformu aracılığı ile sisteme üye olacak kullanıcılar arasında elektronik veri değişimi mesajlarının güvenli bir şekilde gönderilmesi esasına dayanmaktadır. Ana mesaj platformuna bağlı olarak sağlanan diğer bir hizmet olan Hak Kayıt Sistemi Title registry ise özellikle konşimentonun kıymetli evrak olmasından kaynaklanan özellikler göz önünde tutularak düzenlenmiştir. Bu hizmetin yaptığı, Bolero konşimentolarını kaydetmek ve içlerinde yer alan hak ve sorumlulukların aktarılmasını sağlamaktır. Buna göre Bolero konşimentoları hazırlanabilmekte, mal her el değiştirdiğinde üzerlerinde gerekli değişiklikler yapılabilmekte ve her seferinde sadece yetkili şirketler servise gerekli işlemin yapılması talimatını verebilmektedir (3). Ancak bu tür gelişmeler iç hukuk kuralı haline gelmedikçe gerektiği şekilde yaygınlaşamamaktadır. Şu anda temkinli olmak gerekmekle birlikte bu gelişmeler sevindiricidir.

Kaynaklar

(1) Atilla YILDIZTEKİN, 1 Mart 2001 tarihli Dünya Gazetesi.

(2) Av. Zeynep ÖZKAN, 26 Nisan 2001 tarihli Dünya Gazetesi.

(3) Av. Zeynep ÖZKAN, (A.g.e). Avukat

Egemen Gürsel ANKARALI
0.212.225 47 83

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)