İnsan Kaynakları için engellilerle doğru iletişim kurma yöntemleri
Ülkemizde engellilere, birçok alanda olduğu gibi İnsan Kaynakları’nda da olması gereken ve beklenen önem ve ilgi ne yazık ki hiç gösterilemiyor. 10 milyon engellinin yaşadığı bir ülkede engelli işgücüne yönelik profesyonel hiçbir çabanın olmaması hem düşündürücü, hem kayıp, hem de üzücü... Engellilere yönelik kazanımları başlatması ve devam ettirmesi gerekenlerin başında ise İnsan Kaynakları geliyor.
İnsan Kaynakları yetkilileri, işe alım süreçleri sırasında her adayı ciddi ve dikkatli mülakat teknikleriyle ön değerlendirmeye alır, seçme ve sonrasında işe alımlarını gerçekleştirirler. Süreçte pozisyon ve niteliklere göre aynı yöntem uygulanırken, engellilerle karşılaşıldığında her şey bir anda çok değişir. Çünkü daha önce bir engelli ile karşılaşma, iletişim kurma ve onları yakından tanıma ilişkisi İnsan Kaynakları yetkililerinin kimileri için hiç yok, kimileri içinse dikkate alınmayacak kadar azdır.
Bu noktada her zaman olduğu gibi eğitimin önemi bir kez daha önümüze çıkıyor. Çünkü engellileri tanıma, doğru iletişim kurma, duygusal bir yaklaşım değil profesyonel bilgi, deneyim ve yaklaşım gerektirir. Bu yüzden işe alım süreci içinde olan tüm İnsan Kaynakları yetkilileri ve çalışanlarının engellilerle etkileşim yöntemlerini öğrenebilecekleri, geliştirebilecekleri ve uygulayabilecekleri eğitim ve sosyal paylaşım sürecinde bulunmaları kaçınılmaz bir gerçek. Bu uygulama, üniversitelerin de eğitimde toplumsal değerler ışığında büyük bir öneme sahip olan engelliler ya da dezavantajlı gruplar konusunda öğrencilerine sosyal sorumluluk, farkındalık ve duyarlılık kazandıracak çalışmalara yeterli önemi göstermediğini çıplak bir şekilde karşımıza çıkarmaktadır. Ayrıca dezavantajlı gruplara yönelik ciddi adımların atılması, ileride iş dünyasına girecek adayların başarısına da büyük bir güç katmaktadır.
Engelli istihdamında başarının anahtarı, “elimizde olmayanı aramak” yerine “elimizde olanları en uygun şekilde kazanmaktan” geçer. Bu girişimler başarıyı beraberinde getirdiği gibi doğrudan ülke ekonomisini de olumlu etkilemektedir.
Bakış ve yaklaşım farkı
Farklı bir örnek sunalım: Lou Gestetner’in, 1993 yılında IBM firmasının başına geldiğinde yarattığı değişiklikler, bu önemi desteklediği gösterdi. Firmanın satışlarında belli gruplara yeterli seviyede ulaşamadıklarını düşünen Lou Gestetner, firma içindeki insan mozayiğini artırarak farklı piyasalara da ulaşabileceklerini düşünür. Bunun sonucunda da 8 adet çeşitli çalışma takımı oluşturur. Bu gruplardan birisi de engellilerdir.
IBM firması bu bakış açısıyla, 1998 yılında 370 milyon dolarlık iş hacmini, 2003 yılı sonunda 500 değişik tedarikçiyle toplam 1,5 milyar dolarlık iş geliştirmeye taşır.
Yukarıdaki örneği, dünyadaki değişik örneklerle çoğaltmak mümkün…
İş mülakatına katılmak isteyen bir adaya her zaman ön hazırlıklar için görüşmeye gideceği firma hakkında ön bilgiler edinmesi gibi tavsiyelerde bulunulduğu üzere, İnsan Kaynakları yetkilileri de özellikle mülakata gelecek engelli adayın engeline yönelik neler yapması gerektiği konusunda hazırlıklı olmalı ve bu konuda araştırmalar yapmalıdır. Bu uygulama, engelliye önyargı ile yaklaşmak yerine daha doğru yöntemler içinde neler yapması gerektiğini gösterecektir.
Toplum içinde bir çok kişi, engellilerle birlikte yaşadığı ya da aynı ortamda çalıştığı için bazı tecrübeler edinirler. Engelli bir kişi ile ilk kez karşılaşan ya da birlikte çalışacak kişiler nasıl davranacağını bilememe, önyargı, endişe, rahatsızlık veya aşırı hassas davranış biçimleri sergileyebiliyorlar.
Sağduyu ve hassasiyet
Engellilerle etkileşim, pek çok insan için garip, bazen de önyargılarıyla oluşturduğu negatif bir deneyimdir. Bu durum kaçınma ve doğru iletişimi kuramama gibi istenmeyen durumlar oluşturabilir. Personelin bununla başa çıkmasında eğitimin faydası olabilir.
Engellilerle etkileşim sağduyu ve hassasiyet gerektirir. İşte tam da bu noktada sizlere rehber olacak ve engellilerle nasıl iletişim kurulması ve nelere dikkat edilmesi gerektiği konularında bazı önerilerde bulunacağız:
Engel gruplarına göre değişen iletişim örnekleri:
Görme engelli
Görme engelli birisiyle tanıştığınızda, daima kendinizi ve varsa yanınızdakileri de tanıştırın.
Eğer görme engellinin böyle bir talebi yoksa, başka birisinin aracılığı olmadan doğrudan kendisiyle konuşun.
Normal tonda ve sesle konuşun. Görme engelliler genellikle duyma engelli değildirler. (Çoğu zaman farkında olmadan yüksek sesle konuşan bir çok kişiye rastlamak mümkün)
Eğer görme engelli birine yardım ediyorsanız ve ne yapacağınızı tam olarak bilmiyorsanız, kendisine sorunuz.
Çevrede olan değişiklikleri tanımlamak çok önemlidir. Engelleri, basamakları, düz olmayan yüzeyleri vs...
Eğer görme engelli birisi ile yürüyorsanız siz onun koluna girmeyin, onun sizin kolunuza girmesini bekleyin.
Sağır ve duyma engelli
Duyma engelli bir kişi ile konuşurken başka bir aracı yerine doğrudan kendisi ile konuşun.
Normal tonda ve ritimde konuşun. Eğer tekrar ederek konuşuyorsanız biraz yavaş konuşun fakat bir kelimeyi uzun bir sürede kullanacak kadar yavaş konuşmayın.
Belirgin bir şekilde fakat ağız hareketlerinizi abartmadan normal konuşma şekliyle konuşun.
Eğer zorlanıyırsanız, varsa yanınızda kâğıt ve kalem bulundurun.
Eğer dudakları okuyan bir kişiye yardımcı oluyorsanız, başka kelimelerle ifade ederek anlatmayı deneyin ve kolaylıkla anlaşılan kelimeleri daha kolaylıkla görünür, okunabilecek şekilde dudaklarınızla anlatın. (%50’den fazla kelimenin sesi dudaklarımızdan görünemez. En iyi dudak okuyucular yalnızca konuşulan kelimelerin %30 - 40’ını anlayabilirler.) Arka plandaki gürültüyü aza indirin.
Ortopedik ve bedensel engelli
Kişinin görme seviyesinde konuşmaya çalışın, ayakta ve aşağıya bakarken tam karşınızda sizi rahatlıkla göreceği şekilde sohbet edin.
Sizden istenmediği sürece tekerlekli sandelyeyi itmeyin.
Unutmayın ki tekerlekli sandalye o kişinin kendine ait özel alanıdır. Sandalyeye yaslanmayın ve dokunmayın.
Ortopedik engellilerin kullandığı kanedyan ya da koltuk değneklerine dokunmayın ve alarak onları taklit etmeyin. Engelli istemedikçe koluna girip tutmayın çünkü onun istemeden düşmesine ya da psikolojik olarak rahatsız olmasına sebep olabilirsiniz.
Konuşma engelliler
Kişiden, söylediğini tekrar etmesini isteyin.
Kişiye ifade olunan şeyi başka türlü anlatmasını söyleyin. Başka kelimeleri seçmek, belki daha kolay anlaşılır ve ifade edilebilir olabilir.
Eğer hala anlamakta güçlük çekerseniz, kişiye kelimeleri hecelemesini söyleyin.
Söylenenleri anlamadığınız zaman bunu söyleyin. Blöf yapmak asla başarılı değildir ve konuşmacı sizin blöf yaptığınızın; yani anlamadığınızın farkında ve haberdardır. “Bunu anlayamadım / kaçırdım, lütfen benim için tekrar edebilir misiniz?” demek gerekir.
Söyleneni ve anladığınızı tekrar edin ve bunun doğruluğunun onaylanmasını bekleyin.
Asla kişinin cümlesini bitirmeyin ve kelimeleri tahmin ederek cümleyi tamamlamayın.
Zihinsel engelliler
Sabırlı olun. Kişinin bilgileri algılamasına müsade edin.
Kişinin anlamasına açıklık getirebilmesi için onu yüreklendirip teşvik edin.
Fikirlerinizi sıklıkla özetleyin.
Sözlü talimatlarınızı basitleştirin/kolaylaştırın.
İşitsel ve yazılı talimatları eşleştirerek iletişim kurun.
Fikirlerinizi görselleştirebilecek örnekler verin.
Sizin aşırı duyarlı ya da duygusal bir davranış içinde, bir engelli istemediği sürece ona yardım etmeniz ya da atik bir şekilde davranmanız, size “duyarlıyım, yardım ediyorum” gibi gelse de, bu davranışınız bir engelli için tam tersi şekilde yetersizliğini ve kendine yetemediğini yüzüne vurma olarak algılanabilir. Ancak her ne konuda olursa olsun sizden istendiği anda yardım etmenizin çok daha anlamlı ve önemli bir davranış biçimi olduğunu unutmayın.
İnsan Kaynakları birimlerinin engelli adayları eleme sürecinde doğru iletişim kurması, objektif kriterler uygulaması ve koşulsuz şartsız eşit davranmasının, istenilen ve beklenen başarının da kapısını açacağını unutmayalım.
“Başarıya, hiçbir şey engel değildir.”
Mehmet Kızıltaş - Hasibe Kızıltaş
Engelsizkariyer.com