İK’nın Olimpiyatlar’dan Alabileceği Dersler

Favorilere Ekle
Yıl 2004. Atina güneşi olanca azametiyle parlıyor. Olimpiyatlarda madalya kazandınız – tebrikler bu arada – ve altın madalyanızı almak için ağır adımlarla podyuma yaklaşıyorsunuz. Zihninizde; saatler süren antrenmanlarınız, kendiniz ve sevdikleriniz için yaptığınız fedakarlıklar dolaşıyor. Bazı başarısızlıklarınızı ve neredeyse pes etmeye karar verdiğinizi anımsıyor, ancak başarılı olma duygusuyla nasıl yeniden çabalamaya başladığınızı hatırlıyorsunuz. Podyuma adımınızı attınız. Ülkenizin bayrağı dalgalanırken, milyonlarca kez dinlediğiniz halde hiç bu denli coşku duymadığınız milli marşınız çalıyor. Görevli yanınıza yaklaşıp fısıldıyor: “Madalyanız postayla size gönderilecek. Sertifikanızı alabilirsiniz.” Sertifikaya bakıyor ve isminizin yanlış yazılmış olduğunu görüyorsunuz. Üzgünüm ama, pek çok organizasyon en iyi çalışanlarına bazen aynen bu şekilde davranıyor.