Hayatının her alanında insan yönetenler; anne ve İK'cı olmak
Bu nedenle, çocuğunuzu işe giderken profesyonel bir bakıcıya, anneanne ya da babaannenin ‘ellerine bırakmak’tan rahatsız olmayın. Üstelik bu şekilde, yani bütün gün çocuğunuzdan uzak kalmanız nedeniyle, onunla birlikte geçirdiğiniz zaman daha da değerleniyor. Bu nedenle, yoğun bir iş gününden sonra, mutlaka çocuğunuzla birlikte geçireceğiniz bir zaman dilimi ayarlayın ve bu süreyi sadece çocuğunuzla birlikte bir şeyler yaparak geçirin. Örneğin, birlikte yemek hazırlamak veya oyun oynamak gibi… Hiçbirini yapamıyorsanız, en azından yatmadan önce ona masal okuyun. Bu şekilde hem özlem gidermiş hem de anne çocuk iletişimini yaşamış olursunuz.
Çocuğumuzla ilgilenceğiz yoksa işimize yoğunlaşacağız...Çalışan bir anne olmanın zorluklarını hepimiz biliyoruz fakat bu hayata küsmek anlamına gelmiyor... Bazı kolaylıklarla bunun üstesinden geleceğinize eminiz..İşte size bir kaç öneri..
Dış görünüşünüzü ihmal etmeyin
Anneliğin ilk yılları bir kadının kendine en az dikkat ettiği dönemdir. Fakat çalışmak niyetindeyseniz, yüzünüzde elma püresi artıklarıyla, saçınız başınız dağılmış bir halde ofise gidemezsiniz. O yüzden işe başlamadan birkaç gün önceyi tamamen kendinize ayırın ve tepeden tırnağa kişisel bakımınızı yaptırın. Unutmayın ki, çalışan bir kadın içinde bulunduğu sosyal çevreye göre dış görünüşüne özen göstermeli.
Bu noktada zamanlama yeteneğinizi devreye sokun. Hiçbir şeyi kafanıza yazmayın, yanınızda daima her ayrıntıyı not aldığınız küçük bir not defteri bulundurun. Günlük işleriniz, randevularınız, alışveriş listeniz hepsi bu defterde olsun.
Gün içinde çocuğunuzla iletişim kurun
Ofisteki işlere dalıp çocuğunuzu unutmayın. Gün içinde evi arayıp bakıcıyla konuşun, bebeğinize sesinizi duyurun, işyeriniz eve yakınsa öğle tatilinde eve uğrayın.
Tıpkı şirketinizdeki gibi bakıcıya da kişilik testi uygulayın
Unutmayın ki, en değerli varlığınızı emanet ettiğiniz kişi bir çalışanınız ve onun hatasının geri dönüşümü sizin geri dönülmez hatalara yol açabilir. Bakıcının psikolojik ve vücut sağlığı açısından yeterli ve uygun olduğundan emin olun. Psikolojik durum için gerekirse, bu konuda çalışan, kişilik testleri uygulayan veya çocuk bakıcılarıyla görüşmeler yapan bir psikologdan yardım almaktan çekinmeyin.
Ayrıca bakıcıdan çocuğunuzu bulaşıcı hastalıklardan korumak için hepatit taraması, boğaz kültürü ve verem için PPD testi de isteyebilirsiniz.
Diğer çalışan annelerle bağlantı kurun
Kaygılarınızı, sıkıntılarınızı diğer sizin gibi çalışan annelerle paylaşın. Bu davranış dünyada tek başınıza olmadığınızı ve sizin gibi kişiler olduğunu hatırlatacaktır.
Yardım istemekten çekinmeyin
Bebeğinizin sorumluluğunu tek başınıza üstlenmeyin her şeyi eşinizle paylaşın. Ayrıca annenizden ve kayınvalidenizden de yardım isteyebilirsiniz.
Çalışan anneye tavsiyeler...
• Çalışma hayatının kendinize saygı duymak konusunda önemli bir faktör olduğunu unutmayın.
• Çocuklarınız küçük olsa bile, çalışma hayatına çok uzun süre ara vermeyin. Ara ne kadar uzun olursa, dönmek o kadar zor olacaktır.
• Çevrenizde güvenebileceğiniz, açık konuşabileceğiniz insanlar olduğundan emin olun.
• İşyerinde emzirme odası gibi özel imkânlar yaratılması için diğer annelerle birlikte mücadele edin.
• Ofisteyken işe, çocuğunuzlayken de sadece ona yoğunlaşın.
• Ev işleri ve çocuk bakımını eşinizle eşit olarak paylaşın.
• Mümkünse ev işinde de yardımcı olabilecek bir bakıcı tutun.
• Çok iyi organize olun. Çocuğun çantası, kıyafetleri gibi detayları geceden hazırlamaya çalışın.
• Patronunuzun sizi zorlamasına izin vermeyin ve sınırlarınız konusunda saygı duymasını sağlayın.
• Pratik çözümler bulun. İşinizin yoğun olduğu dönemde, çocuğunuzun katılacağı etkinlik için yiyecek hazırlamanız gerekiyorsa, hazır bir şeyler götürmeyi seçin.
• Ofiste ekstra iş üstlenmeyin.
• Geleneksel olmayan iş-aile programlarından korkmayın.
• Sınırlarınızı belirleyin, iş arkadaşlarınızdan da uyum bekleyin.
• Teknolojiyi kullanabilir ya da ondan sakınabilirsiniz. Kimi anneler, şirketten kendilerine hemen ulaşılmasını sağlayan iletişim cihazlarını kullanmak istemiyor. Kimi de evden çalışmayı kolaylaştırdığı için teknolojiden faydalanıyor.
• Eylem planınızı yapın. İş ve aileyi birlikte yürütmek size bağlı.
• Eviniz işyerine yakın olsun. Böylece yolda geçireceğiniz zamanı çocuğunuza verebilirsiniz.
• Mükemmel olmaya çalışmayın. Süper iş kadını ya da süper anne olmak zorunda değilsiniz.
• Çalıştığınız için çocuğunuza karşı suçlu hissetmeyin.
• Çocuğunuzla vakit geçirmek için rutin davranışlara başvurun. Yatakta TV seyredip, okuldan siz alıp, daha bol vakit geçirebilirsiniz.
• İş hızınızı kontrol altında tutun. Bazen aileniz için tempo düşürmek çok kötü olmayabilir.
• Çocuğu olan biriyle çalışın, durumunuzu daha rahat anlar.
• Kendi işinizi kurmaya çalışın.
• Kendinizi çocuğunuzun okuluna adayamıyorsanız da ilginizi arada bir de olsa sınıf etkinliklerine katılıp göz önünde olarak gösterin.
• İşte istediğinizi almak için 'ekonomi' argümanlarını kullanın, şirketler buna karşı gelmeyecektir.
Resim yapın. Çocukların en çok sevdiği şey boyama yapmaktır. Bu kez kıyafetlerinizin ya da yüzünüzün boyanmasına aldırmadan birlikte suluboya resim yapabilirsiniz.
• Tiyatro ya da sinemaya gidin.
• Arkadaşlarıyla ya da yaşları birbirine yakın arkadaşlarınızın çocukları ile küçük programlar düzenleyin. Yemek, sinema ya da tiyatrodan oluşan bu programın içine müzeleri de ekleyebilirsiniz. Hem bu şekilde çocuğunuzun da sosyalleşmesini sağlamış olursunuz.
• Yıldızları izleyin. Bu küçük eğlence çocuğunuzun merak ve keşfetme duygusunu güçlendirecektir. Yemek yapın. Çocuklar hamur yoğurmaya bayılırlar!
Çocuğumuzla ilgilenceğiz yoksa işimize yoğunlaşacağız...Çalışan bir anne olmanın zorluklarını hepimiz biliyoruz fakat bu hayata küsmek anlamına gelmiyor... Bazı kolaylıklarla bunun üstesinden geleceğinize eminiz..İşte size bir kaç öneri..
Dış görünüşünüzü ihmal etmeyin
Anneliğin ilk yılları bir kadının kendine en az dikkat ettiği dönemdir. Fakat çalışmak niyetindeyseniz, yüzünüzde elma püresi artıklarıyla, saçınız başınız dağılmış bir halde ofise gidemezsiniz. O yüzden işe başlamadan birkaç gün önceyi tamamen kendinize ayırın ve tepeden tırnağa kişisel bakımınızı yaptırın. Unutmayın ki, çalışan bir kadın içinde bulunduğu sosyal çevreye göre dış görünüşüne özen göstermeli.
Bu noktada zamanlama yeteneğinizi devreye sokun. Hiçbir şeyi kafanıza yazmayın, yanınızda daima her ayrıntıyı not aldığınız küçük bir not defteri bulundurun. Günlük işleriniz, randevularınız, alışveriş listeniz hepsi bu defterde olsun.
Gün içinde çocuğunuzla iletişim kurun
Ofisteki işlere dalıp çocuğunuzu unutmayın. Gün içinde evi arayıp bakıcıyla konuşun, bebeğinize sesinizi duyurun, işyeriniz eve yakınsa öğle tatilinde eve uğrayın.
Tıpkı şirketinizdeki gibi bakıcıya da kişilik testi uygulayın
Unutmayın ki, en değerli varlığınızı emanet ettiğiniz kişi bir çalışanınız ve onun hatasının geri dönüşümü sizin geri dönülmez hatalara yol açabilir. Bakıcının psikolojik ve vücut sağlığı açısından yeterli ve uygun olduğundan emin olun. Psikolojik durum için gerekirse, bu konuda çalışan, kişilik testleri uygulayan veya çocuk bakıcılarıyla görüşmeler yapan bir psikologdan yardım almaktan çekinmeyin.
Ayrıca bakıcıdan çocuğunuzu bulaşıcı hastalıklardan korumak için hepatit taraması, boğaz kültürü ve verem için PPD testi de isteyebilirsiniz.
Diğer çalışan annelerle bağlantı kurun
Kaygılarınızı, sıkıntılarınızı diğer sizin gibi çalışan annelerle paylaşın. Bu davranış dünyada tek başınıza olmadığınızı ve sizin gibi kişiler olduğunu hatırlatacaktır.
Yardım istemekten çekinmeyin
Bebeğinizin sorumluluğunu tek başınıza üstlenmeyin her şeyi eşinizle paylaşın. Ayrıca annenizden ve kayınvalidenizden de yardım isteyebilirsiniz.
Çalışan anneye tavsiyeler...
• Çalışma hayatının kendinize saygı duymak konusunda önemli bir faktör olduğunu unutmayın.
• Çocuklarınız küçük olsa bile, çalışma hayatına çok uzun süre ara vermeyin. Ara ne kadar uzun olursa, dönmek o kadar zor olacaktır.
• Çevrenizde güvenebileceğiniz, açık konuşabileceğiniz insanlar olduğundan emin olun.
• İşyerinde emzirme odası gibi özel imkânlar yaratılması için diğer annelerle birlikte mücadele edin.
• Ofisteyken işe, çocuğunuzlayken de sadece ona yoğunlaşın.
• Ev işleri ve çocuk bakımını eşinizle eşit olarak paylaşın.
• Mümkünse ev işinde de yardımcı olabilecek bir bakıcı tutun.
• Çok iyi organize olun. Çocuğun çantası, kıyafetleri gibi detayları geceden hazırlamaya çalışın.
• Patronunuzun sizi zorlamasına izin vermeyin ve sınırlarınız konusunda saygı duymasını sağlayın.
• Pratik çözümler bulun. İşinizin yoğun olduğu dönemde, çocuğunuzun katılacağı etkinlik için yiyecek hazırlamanız gerekiyorsa, hazır bir şeyler götürmeyi seçin.
• Ofiste ekstra iş üstlenmeyin.
• Geleneksel olmayan iş-aile programlarından korkmayın.
• Sınırlarınızı belirleyin, iş arkadaşlarınızdan da uyum bekleyin.
• Teknolojiyi kullanabilir ya da ondan sakınabilirsiniz. Kimi anneler, şirketten kendilerine hemen ulaşılmasını sağlayan iletişim cihazlarını kullanmak istemiyor. Kimi de evden çalışmayı kolaylaştırdığı için teknolojiden faydalanıyor.
• Eylem planınızı yapın. İş ve aileyi birlikte yürütmek size bağlı.
• Eviniz işyerine yakın olsun. Böylece yolda geçireceğiniz zamanı çocuğunuza verebilirsiniz.
• Mükemmel olmaya çalışmayın. Süper iş kadını ya da süper anne olmak zorunda değilsiniz.
• Çalıştığınız için çocuğunuza karşı suçlu hissetmeyin.
• Çocuğunuzla vakit geçirmek için rutin davranışlara başvurun. Yatakta TV seyredip, okuldan siz alıp, daha bol vakit geçirebilirsiniz.
• İş hızınızı kontrol altında tutun. Bazen aileniz için tempo düşürmek çok kötü olmayabilir.
• Çocuğu olan biriyle çalışın, durumunuzu daha rahat anlar.
• Kendi işinizi kurmaya çalışın.
• Kendinizi çocuğunuzun okuluna adayamıyorsanız da ilginizi arada bir de olsa sınıf etkinliklerine katılıp göz önünde olarak gösterin.
• İşte istediğinizi almak için 'ekonomi' argümanlarını kullanın, şirketler buna karşı gelmeyecektir.
Resim yapın. Çocukların en çok sevdiği şey boyama yapmaktır. Bu kez kıyafetlerinizin ya da yüzünüzün boyanmasına aldırmadan birlikte suluboya resim yapabilirsiniz.
• Tiyatro ya da sinemaya gidin.
• Arkadaşlarıyla ya da yaşları birbirine yakın arkadaşlarınızın çocukları ile küçük programlar düzenleyin. Yemek, sinema ya da tiyatrodan oluşan bu programın içine müzeleri de ekleyebilirsiniz. Hem bu şekilde çocuğunuzun da sosyalleşmesini sağlamış olursunuz.
• Yıldızları izleyin. Bu küçük eğlence çocuğunuzun merak ve keşfetme duygusunu güçlendirecektir. Yemek yapın. Çocuklar hamur yoğurmaya bayılırlar!