Garanti Portföy Yönetimi


Garanti Portföy Yönetimi A.Ş.’ni tanıyabilir miyiz?

Gür Çağdaş:
Garanti Portföy Yönetimi A.Ş., Doğuş Grubu’nun 1990’lı yıllarda, sermaye piyasalarında uluslararası boyutlarda hizmet veren bir finans zinciri oluşturmaya yönelik geliştirdiği vizyonun son halkası olarak, 05 Haziran 1997 tarihinde faaliyete başladı.

Sermaye piyasası araçlarından oluşan portföyleri, müşterilerle yapılan portföy yönetim sözleşmeleri çerçevesinde, vekil sıfatıyla yönetmek amacıyla kurulan Garanti Portföy Yönetimi, portföy yöneticiliği kapsamında yatırım fonları ve yatırım ortaklıklarının portföylerini yönetiyor. Özetlemek gerekirse; Doğuş Grubu’na ait bankaların yatırım fonlarını yönetmek amacıyla kurulduğumuzu söyleyebiliriz.

Misyon ve vizyonunuz hakkında bilgi alabilir miyiz?

Gür Çağdaş:
Kendini sürekli geliştiren uzmanlaşmış kadromuz, fon yönetimini bilimsel ola rak sistematize eden prensiplerimiz, teknoloji ve bilgiye verdiğimiz öncelikle, kurumsal ve bireysel müşterilere maksimum katma değeri yaratarak, ülkemiz de “Portföy Yöneticiliği” konusunda faaliyet gösteren ilk bağımsız kuruluş olma nın bilinci içinde bu konudaki standartları oluşturup, piyasaya öncülük etmek ve sektörün lideri olmak hedefindeyiz.

Garanti Portföy Yönetimi A.Ş. Türkiye’de nasıl bir konuma sahiptir?

Gür Çağdaş:
2000 yılında hem dünyaya hem de Türkiye’ye geniş bir perspektiften bakacak olursak, aslında söylenecek çok şey var. 2000 yılına girerken, dünyada rekabet te öncelikli faktörlerin değişime uğradığından bahsetmek gerekiyor. Bu dönem de, teknolojiyi daha iyi kullanmanın önemi artıyor ve kaliteli hizmet anlayışı ön plana çıkıyor. İletişim ve bilişimde gerçekleşen yenilikler sınırları ortadan kaldırıyor. Bilgi ve bilgiyi verimli kullanmak önem kazanıyor ve buna bağlı olarak da verimlilik arayışları hızlanıyor.

Bu genelden sonra, Türkiye’yi iç ve dış politik ge lişmeler açısından değerlendirecek olursak; iç politikada göreceli olarak istikrara kavuşmuş olduğumuz, dış politikada ise bölgesel güç ve denge unsuru olarak uluslararası platformda önemi artan bir gelişme gösterdiğimiz kanısındayız.

Cem Yalçınkaya: 2000 yılında, kamu bankalarının özelleştirilmesi, mevduat sigortasının gözden geçirilmesi, sosyal güvenlik ve bankacılık reformu gibi olumlu gelişmeler ekonomiye olan yükü azaltma konusunda alına cak en önemli tedbirler olacaktır.

Türkiye’nin gerçekleşti receği bu değişim netice sinde; kamunun finansman ihtiyacı azalacak, gelecek yabancı yatırım lar ile ekonomiye kaynak aktarımı artacak, sonuç olarak istihdam ve Gayri Safi Milli Hasıla yükselecektir. Beklentilerin günlük vadeden, orta ve uzun vadeye yayılması ile kurumsal enstrümanların ağırlığı daha fazla hissedilecek.

Enflasyonun düşüşü ile, faiz marjları daralarak faiz dışı gelirlerin arttırılması ve işletme giderle rinin kontrol altına alınmasının önemi artacak. Uluslararası piyasadaki yeni gelişmeler ile Türki ye’nin ve Türk Bankalarının uluslararası piyasa larda borçlanma yapısı değişecek ve sonuç olarak sermaye piyasası enstrümanlari ile finansman ağırlık kazanacak.

Evren Ertaş: Etrafımızdaki herşeyin sürekli değişime uğradığı ve değişen koşullarda fırsatları en iyi değerlendi renlerin başarıya ulaşacakları bir gerçek. şirketlerarası rekabet tüm zamanların en üst boyutuna ulaşmış durumda, bu da gösteriyor ki sadece sağlıklı büyüme stratejisi izleyen ve kont rollü olanlar ayakta kalabilecekler.

Müşterilerin her zamankinden daha fazla seçme şanslarının olduğu ve gücün üreticilerden müşte rilere geçtiği bir ekonomik süreç yaşıyoruz. Bu süreçte, hedefe ulaşmak için deneyimlerden de faydalanılarak yeni fikirler üretmeli, bilgi payla şımı yapılmalı ve sahip olunan en önemli kayna ğın yani insanın sadakatini sağlayabilmeliyiz.

Gür Çağdaş:
Değişen ve gelişen ekonomik, politik ve diğer koşullar çerçevesinde hedefi miz daha da belirginleşmektedir. Grubumuz, hissedarlarımız, kendimiz ve geleceğimiz için maksimum faydayı yaratmak amacıyla, kendimizi ve organizasyonumuzu sürekli geliştirmeli, yasa lara ve mevzuata tam uyumlu olarak, etik değer lerimizden asla taviz vermeden, amatör ruh, profesyonel düşünceye sahip bireyler olarak yolumuza devam etmeliyiz.

Bir portföy yönetim şirketi ola rak, dünyadaki yatırım fonu büyüklüğünün 7,5 trilyon $ ve bu miktar için de Türkiye’nin payının 1.8 milyar $ olduğunu göz önüne alırsak ve her ne kadar bu büyüklük içinde sıralamada en üstlerde yer alıyorsak da, daha yapacak çok işimiz ve geliştirecek çok projemiz ol duğunu, bu bağlamda da Türkiye’de önemli bir konumda olduğumuzu düşünüyorum.

Garanti Portföy Yönetimi A.Ş.’nin geleceğe yönelik hedefleri nelerdir?

Gür Çağdaş:
Geleceğe yönelik birçok hedefimiz var. Vizyon tanımımızda da belirttiğimiz gibi, en öncelikli hedefimiz piyasaya öncülük ederek, sektörün lideri olmak. Bu hedefe ulaşmak için de, kuruluş tarihimizden bu yana gerçekleşen yüksek büyüme oranının artarak devam etmesini sağlamalı ve pazar payımızı daha da arttırarak tepe noktaya ulaşmalıyız.

Cem Yalçınkaya: Olumlu olan tüm gelişmeleri sürekli kılmalıyız. Örneğin; fonlarını yönettiğimiz grup bankaları nın yarattığı sinerji bizi başarıya götüren önemli etkenlerdendir. Karar alma sürecine katılım, objektif değerlendirme kriterlerinden oluşan benchmark sistemi, güçlü dağıtım kanalları ve sürekli iletişim gibi faktörler söz konusu sinerji nin bir sonucudur.

Hedeflerinize ulaşmada izlediğiniz yol ve yöntemleriniz nelerdir?

Evren Ertaş:
Hedeflerimize ulaşmamızı sağlayan en önemli faktör; paylaşım. Hedeflerimizi hep birlikte belirliyoruz. Böylece, herkes belirlenen hedefi benimsemiş ve dolayısıyla da bu hedefe kilitle nerek, ulaşma yönünde maksimum çabayı gös termiş oluyor. Yönetim tarzımız, tamamem açık ve iletişimi teşvik edici şekilde gelişmiştir.

Garanti Portföy Yönetimi A.Ş.’nin yönetim felsefesinden bahsedebilir misiniz?

Gür Çağdaş:
Biz birbirimizi değil, işimizi yönetiyoruz. İşimizi yönetirken de, birbirimizin fikirlerine değer verip, yeniliklere ve yaratıcı düşünceye önem vererek birbirimizi yönlendiriyo ruz.

Cem Yalçınkaya: Yönetim olarak, hiyerarşik düzey de kapalı kapılar ardında düşünüp karar veren bir tarz benimsemiş olmak demek, başarıya ulaşmak açısından çok büyük bir engel yaratmak demektir. Bu tarzda yöne tilen organizasyonların başarı süre lerinin çok kısa vadeli olacağına ina nıyorum.

Evren Ertaş: Biz hepimiz, birbirimizin iş arkadaşlarıyız. Aynı hedefe ulaşmaya çalışan ve bunun için çaba gös teren bireylerden oluşuyoruz. Herkesin inisiyatif kullandığı ve dolayısıyla karar alma sürecine katıldığı, iletişim kanalları açık bir felsemiz var.

Mutlu personel, mutlu müşteri ve kazanç üçgenine bakış açınız?

Gür Çağdaş:
İş yaşamında, tamamen bu döngünün varlığına inanıyorum. Bir kurumda çağdaş yönetim felsefesi yerine, çalışanların hedefe ulaşmak için emeklerinden yararlanılan ve bunun karşılığı nın ödendiği kişiler gözü ile görüldüğü bir yönetim anlayışı hakimse ve doğru kişiler yetkilen dirilmeyip inisiyatif kullanmaları engelleniyorsa, kararlar tepeden inme alınıyorsa ve kimse nin görüşünden ya rarlanılmı yorsa, ça lışan larda hedefleri benimsemeyip mutsuz olurlar. Bu olumsuz sonuç da işe ve dolayısıyla kazanca yansır.

Evren Ertaş: Personelin mutlu çalışması için gerçekleşmesi gereken birçok koşul var. En önemlisi paylaşılan ortak değerler, yani aynı şekilde anlaşılan kurum kültürü. Tüm çalışanların birer iç müşteri olarak algılandıkları ve hem şirket içerisinde hem şirket dışında bu özellikleri taşıyarak davranış sergile meleri oluşturulacak kurum kültürü açısından son derece önemli etkenlerdir.

İnsan kaynakları ve yönetim konusundaki politika ve uygulamalarınızdan bahsedebilir misiniz?

Cavidan İşeri: 
İnsan kaynakları uygulamalarımızın ilk ve en önemli adımı, birlikte çalışacağımız kişileri belirlemek amacıyla gerçekleştirdiğimiz mülakat yöntemleridir. Kişilerin işe alınacakları pozisyonun gerektirdiği yetenek ve yeterlilik boyutları ile kişinin sahip olduklarının karşılaştırılması ve ön ceki iş yaşamı ile ilgili olarak yaşanan durumları irdelemeyi, kişiyi iş yaşamı açısından detaylı ve yakından tanımayı sağlayan bir mülakat yöntemi kullanıyoruz. Kişilerin kendi yeteneklerinin far kında olmaları, kendilerini bu açıdan değerlen dirmeleri, yeteneklerine uygun olan bir hedef ve ortam belirlemeleri ve tüm bunları vizyonları ile bütünleştirmeleri gerektiğini düşünüyorum.

Birlikte çalıştığımız kişilerin sürekli gelişmeleri ve hem kendi kariyerlerine hem de kuruma katma değer sağlamaları için gerçekleştirdiğimiz eğitim politikamız, tamamen ihtiyaca uygun eğitimleri belirleme ve geri dönüşünü ölçümleyebilme ilkesi ne dayanıyor.

Evren Ertaş: Çalışanların mutluluğunun sağlanmasında en önemli etkenlerden bir tanesi de, sergilenen performansın ve yaratılan katma değerin objektif kri terlere dayanılarak değerlendirilmesi ve bunun gerek yükselme olanaklarına gerekse de ücretlendirme sistemine yansıtılmasıdır. Başarısı farkedilen ve takdir edilen kişiler her zaman daha iyisini yapma ve sürekli gelişim için çaba gösteriyorlar.

Cem Yalçınkaya: 2000 yılında uygulayacağımız, sonuçları 2001 yılı na yansıyacak olan ve hem matematiksel bir takım değerlendirmeleri içeren hem de yönetsel becerileri ve ekibe uyum gibi diğer faktörleri değerlen diren bir “Performans Yönetimi” sistemi gelişti riyoruz. Bu sistemi uygulamaya geçirdikten sonra, yüksek performans sergileyen ekibimizin enerjisinin artarak devam edeceğini düşünüyo ruz.

Gür Çağdaş:
Başarımızın sırrı sahip olduğumuz “nitelikli insan kaynağıdır” düşüncesinde hepimiz hemfi kiriz. Bizi kuruluş tarihimizden bu yana başarı ya taşıyan ve gelecekte de başarılı olmamızı sağ layacak olan en önemli etkenler;

* “BİZ” Bilinci ile Geliştirdiğimiz Kurum Kültü rümüz,
* Herkesçe Benimsenen Misyon ve Vizyonumuz,
* Hedeflerin Paylaşımı ve Yarattığımız Grup Dinamizmimiz,
* Fırsatlara ve Geleceğe Odaklanmamızı Sağ layan Olumlu Enerjimiz,
* Alışılagelmiş Sınırları Aşmaya Hazır, Sonuç Õreten Aktif Kadromuz,
* İletişimi Teşvik Eden Organizasyonel Yapı mız,
* İnisiyatif Kullanma Olanağı ve Karar Alma Sürecine Katılım Sağlayan Yönetim Felsefemiz,
* “Sıfır Hata” İlkesi ile Geliştirdiğimiz Güçlü Kontrol Mekanizmamız,
* Başarının Ödüllendirildiği Objektif Değerlen dirme Kriterlerimiz,
* Öğrenen ve Gelişen Organizasyon Yaratmak Amacıyla Yürüttüğümüz Eğitim Politikamız’dır.

Hazırlayan: Hande Patır

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)