Editörden: “Bu sıcakta...”

 
Şunu kabul edelim: Yaz, pek çok lider için zorlu geçen bir dönem... Bir çok çalışanın erken çıkmayı talep ettiği, zamanının büyük bölümünü tatil ya da hafta sonu aktivitelerini planlayarak geçirmek ve sosyalleşmek istediği günler yaşıyoruz, yaşayacağız da. Bazı sektörlerde ise yaz ayları en çok çalışılan ve en stresli dönem olabiliyor; bu durumda da çalışanların her sabah işe büyük bir şevkle gelmesini sağlamak daha da zorlaşıyor. O halde, bu dönemi “esinlendiren” bir lider olarak geçirmeye ne dersiniz?

Konuyla ilgilenenlere bazı öneriler sunmak için, yakın zamanda HRdergi olarak Türkçe’ye kazandırdığımız “Beni Ne Motive Eder” kitabının, New York Times çok satanlar listesine girmiş yazarları Chester Elton ve Adrian Gostick’ten yardım alacağım. Birlikte çalıştıkları ve yaz ayları boyunca da çalışanların motivasyonunu yüksek tutan yöneticilerde gözlemlediklerini sıralayan Elton ve Gostick, “Bu, korkutucu bir liste değil; sadece biraz farklı düşünmenizi sağlayabilir” diyor. Hadi, birlikte bakalım:

İlk öneri, çalışanların temel motivatörlerine yönelik... (Elbette işe öncelikle; eğer bilmiyorsanız bunları öğrenmekle başlayın. Beni Ne Motive Eder kitabının sunduğu araçlardan biri de, kişinin en güçlü, orta ve nötr motivatörlerinin tespit edildiği Motivatör Değerlendirmesi...) Yaz ayları, onların tutkuyla yaptıkları işlere biraz daha fazla zaman ayırması için ideal bir dönem olabilir. Örneğin Chester ve Adrian, sadece birkaç aydır onlarla birlikte çalışan bir takım üyesinin temel motivatörlerinin “sahiplenme” ve “eğitim” olduğunu bildikleri için; yeni bir eğitim programının CEO’ya tanıtılması görevini bu kişiye verdiklerini ve bunun çalışan üzerinde büyük heyecan yarattığını anlatıyor.

Gelelim bir başka öneriye: Yaz, başka dönemlerde deneme şansınız olamayacak yeni gelenekleri başlatmak için mükemmel bir zaman olabilir. Sıcak ve sakin öğleden sonralarını “biraz gürültü yaparak” canlandırabilirsiniz. Örneğin bir şirkette, her gün öğleden sonra tam 3’te çalışanlardan birinin dijital koleksiyondan bir şarkı seçerek, 3 – 4 dakikalık müzik molası verilmesi sağlanıyor. Ağustos ve Eylül aylarının en yoğun ve stresli aylar olarak geçtiği bir araç kiralama şirketi ise, her hafta “Yazın En Mutlu Çalışanı”nı, diğer çalışanların oyları ile belirliyor. Cuma günü ofise giden kazanan, masasını balonlar ve küçük armağanlarla süslenmiş olarak buluyor.

Ve, yazın biraz da fiziksel aktiviteye zaman ayırabilirsiniz. Biliyorsunuz; eğer hepimizin her gün fazladan yarım saati olabilseydi, şu birkaç kilo fazlamızdan daha kolay kurtulabilirdik değil mi? Ama zaman kısıtlı; işten önce ve sonra ilgilenmemiz gereken pek çok sorumluluk var. Peki o halde, ekibinizi haftada iki ya da üç kez kısa bir yürüyüş ya da koşu için yarım saat erken çıkmaya davet etmeye ne dersiniz? Hatta hedefin ucuna, “en çok kilo kaybedene” verilmek üzere ufak bir ödül de koyabilirsiniz.

Biraz üzerinde düşününce sizin de aklınıza heyecan, aktivite ve keyif içeren, motivasyonu yazın da yüksek tutacak fikirler geleceğine eminim... Hatta bu uygulamalarınızı benimle de paylaşırsanız çok sevinirim. Kimbilir belki de bir sonraki yazım, HRdergi okurlarının şirketlerinde hayata geçirdiği ve fayda sağladığı uygulamalardan oluşur.

Bir sonraki sayımızda buluşmak üzere, hep hatırlayacağınız güzellikte bir yaz geçirmenizi diliyorum.

Ülgen Özmen Kuru

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)