Dünyada ve Türkiye'de Dönemsel ve Esnek İşgücü (Temporary Workforce) Uygulamaları
Günümüz Batı dünyasında “dönemsel işgücü”, iş piyasalarının önemli bir kaynağı haline gelmiştir. Son 50 yılda bu tarzda çalışan kişilerin sayısında ciddi bir artış yaşanmıştır. Halen birçok ülkede dönemsel işgücü, ülkenin kalkınmasında ve iş piyasalarının sağlıklı çalışmasında önemli görevler üstlenmektedir. Pekçok insan hatta kimi meslek dalları esnek işgücü kavramının yarattığı olanaklarla kendi niteliklerini ve değerlerini arttırmıştır.
Farklı şirket ve görevlerde edinilen deneyim, ileriki iş yaşamlarında çok daha fazla seçeneğe ve bilinçli tercihe yolaçmaktadır.
CIETT (Özel İşbulma Kurumları Konfederasyonu) tahminlerine göre, CIETT üyesi ülkelerde hergün ortalama 3.5 milyon kişi özel kurumlar tarafından sağlanan dönemsel işlerde görev yapmaktadır. 1995 yılında Avrupa Birliği ülkelerinde işsizlerin % 50’den fazlası dönemsel projelerde görev almıştır. Dönemsel işgücü olarak tanımlanan çalışan sayısı 1990’larda, yıllık % 20’lik büyüme oranıyla dünya çapında 6 kat artmıştır. Böylelikle dönemsel ve esnek işgücü sektörü global ekonominin en hızlı büyüyen sektörleri arasında yer almıştır.
Avrupa Komisyonu’nun raporlarına göre, dönemsel ve esnek işgücünün öneminin artışı altında yatan sebeplerin başında; bu uygulamaların kurumların gerçek ihtiyaçlarını karşılaması, insan kaynağının yeni şartlara çabuk uyum sağlayarak, hızla değişen piyasa koşullarına adapte olmasına büyük katkıda bulunması gelmektedir.
Avrupa Birliği üye ülkeleri işgücü anlamında yaşadığı üç ana sorunu dönemsel işgücü uygulamalarını yaygınlaştırarak çözmeyi hedeflemiştir. İlk olarak, üye ülkelerin pekçoğu yüksek işsizlik oranlarından yakınırken, diğer taraftan binlerce açık görev bulunmaktadır. Görünüşte bir paradoks olan bu durumu çözmek için Avrupa Birliği, iş piyasaları tarafından geleneksel işgücü tanımı içerisinde yer almayan gençlere, uzun süreli işsizlere, kadınlara ve emeklilere alternatif iş olanakları sunarak bir yandan işsizlik ile mücadele edip, diğer yandan elemana ihtiyaç duyan sektörlere de kaynak yaratmaktadır.
Gün geçtikçe çalışanlar da daha esnek çalışma ortamları ve saatlerini tercih etmekteler. Bu trend tüm kesimlerde görülse de gençler daha çok dönemsel işlere, kadınlar part time işlere ve emekliler ise bir yandan kendilerini finansal güvenceye alırken, diğer yandan kendilerine zaman ayırmaya ve deneyimlerini paylaşmaya (post career jobs) daha sıcak bakmaktadırlar.
Pekçok ülkede yapılan araştırmada Generation X (1960 ve 1980 yılları arasında doğanlar) ve Generation Next’in (1980’den sonra doğanlar) başarı ve maddi kazançtan daha çok aile yaşamı ve kendilerine ait zamana değer vermekte oldukları görülmektedir. Bu da her iki grubun kalıcı tam zamanlı işlerden çok, esnek çalışma saatlerine olanak sağlayan “dönemsel” görevlere sıcak bakmalarına sebeb olmaktadır. Avrupa Komisyonu tarafından son dönemde yapılan bir araştırmada işgücüne yeni katılan ve özellikle esnek çalışma şartları arayan grubun % 48’ini gençlerin, % 11’ini iş hayatına tekrar dönen kadınların, % 8’ini ise işsizlerin oluşturduğu görülmektedir.
Özellikle eğitim seviyesi üniversite düzeyinde olmayan yüksekokul mezunları da iş bulmada yaşadıkları zorluklardan dolayı dönemsel görevlere işgücüne katılmak için aralayabilecekleri bir kapı olarak bakmaktadırlar. Bu grubu oluşturan gençler dönemsel görevleri ileriki iş hayatlarında kullanabilecekleri bilgi ve deneyimleri edinmek için bir yol olarak görmektedirler.
Dönemsel işgücü ile ilgili kanuni uygulamalar, ülkeden ülkeye değişkenlik göstermektedir. Kimi ülkeler dönemsel ve esnek işgücü uygulamalarına aktif destek verirken (ABD, İngiltere, Almanya), bu konuda kesin yasakların uygulandığı ülkelerde (Yunanistan, İtalya) bulunmaktadır. Fakat dönemsel ve esnek işgücünün yasaklandığı bu ülkelerde, özellikle kayıt dışı işçi çalıştırma oranının çok daha yüksek olduğu gözlenmektedir.
Tüm dünyada olduğu gibi “dönemsel” ve “esnek işgücü”ne talep Türkiye’de de her geçen gün artmaktadır. Bu artış ile birlikte dönemsel eleman seçimi, eğitimi ve bu işgücünü kalıcı kılmak üzere kurulan hizmet kuruluşları da yeni ekonominin önemli bir parçası ve iş dünyasının vazgeçilmez unsurları arasında yerlerini almaktadır. İşgücündeki eğitim dengesizlikleri ve kültürel bakış açıları dönemsel ve esnek işgücünün Türkiye’de daha yavaş yayılmasına neden olmuştur. Özellikle yukarıda bahsedilen gruplar iş piyasasına entegre olamamıştır.
Bugünün rekabetçi işgücü piyasasında insan kaynakları ve işe alım stratejilerindeki değişim, işgücünün üretkenliğini ve esnekliğini temel almaktadır.
Türkiye’de dönemsel ve esnek işgücünün son yıllarda büyümesinin arkasındaki en önemli sebeplerden biri; kuşkusuz işverenlerin dönemsel işgücüne yaklaşımlarındaki değişimdir. Kısa bir süre öncesine kadar dönemsel eleman hizmeti firmalar için geçici olarak boşalan kadrolarını dönemsel elemanla doldurmak veya beklenmedik şekilde artan iş yüklerine destek vermekten ibaretti. Ancak artık firmalar ihtiyaçları olan işgücünü “her görevde kadroları bulunsun” diye tanımlanabilecek geleneksel yaklaşımlarından, “doğru zamanda doğru kişi” yaklaşımına geçiş olarak tanımlamaktadırlar.
Ekonominin değişen ihtiyaçlarından kaynaklanan tüm bu yaklaşım ve strateji değişiklikleri, 90’lı yılların ikinci yarısından itibaren Türkiye pazarında da hızla hissedilmeye başladı. Bugün binlerle ifade edilen dönemsel işgücü, pazardaki göstergelerle kısa vadede bu sayının onbinlerle ifade edilebileceğini göstermektedir.
Türkiye’de dönemsel işgücü 90’larda hastalık, yıllık izin veya iş yoğunluğu nedeniyle aksayan işlerde sıkıntı çekmemek için insan kaynakları yöneticilerinin başvurduğu bir can simidiydi. Türkiye pazarının esnek işgücüne yaklaşımındaki değişim; yalnızca her geçen gün daha fazla kuruluşun, daha çok pozisyon için dönemsel eleman hizmeti talep etmesiyle sınırlı değil. Kurumlar artık dönemsel sekreter veya muhasebe elemanı arayışından ziyade daha spesifik alanlarda uzmanlaşmış, saha satış filoları, çağrı merkezi müşteri temsilcileri, IT proje grupları gibi organizasyonlarında hayati önem taşıyan görevlerde dönemsel işgücüne başvurmaktadır.
Bu uzmanlaşmanın en önemli itici güçlerinden biri de özellikle Global rekabetin ve tüketici yasalarındaki değişiminin kurumları “Müşteri Odaklı” bir bakışa itmesidir. Özellikle hizmet ve iletişim sektöründeki bu değişimler, müşterilerine 7/24 hizmet veren çağrı merkezlerinin hızla çoğalmasına neden olmuştur. Tüketici ile doğrudan temas kuramayan kurumlar rekabet şansını yitirmektedir. Bu değişim daha önce nitelikli iş bulmakta zorlanan üniversite öğrencileri, erken emekliler, esnek zamanlı çalışabilecek kadınları bir işgücü ordusu olarak kuruluşların kapılarını ardına kadar açmaktadır.
Bugün özel iş bulma kurumları sadece “geçici” personel sağlamamaktadır. Bu tür kurumlar işverenlerin ve özellikle insan kaynakları departmanlarının operasyonel iş yükünün büyük bir bölümünü devralarak, departmanın katma değeri yüksek, yaratıcı işlere zaman ayırması imkanını tanımaktadır.
Bugün bu kuruluşların verdikleri hizmetler arasında:
• Dönemsel Eleman İstihdamı (Temporary Staffing): Sadece iş yoğunluğundan veya elemanlarının belirli bir dönem yokluğundan kaynaklanan kısa dönemli ihtiyacına yönelik bir hizmet değil, aynı zamanda özel projelerde görevlendirilmek üzere uzman kadroları (IT, satış, mali işler) sağlamaktadır.
• Outsourcing: Bu tür düzenlemelerde hizmet sağlayan kuruluş sadece elemanları sunmakla kalmaz, operasyonla ilgili fonksiyonları da yönetir. Bu tür servisler özellikle müşteri hizmetleri, muhasebe denetimi ve yönetimi, güvenlik, yemek, servis gibi hizmetlerde kullanılmaktadır.
• Outplacement: İşgücü azaltması sonrası işine son verilen kişilerin yeni iş bulmalarında ve iş kaybından doğabilecek psikolojik etkileri en aza indirmek üzere destek sağlamaktır.
• Bordrolama: Sadece personel ve özlük işlerin yönetimini değil, işe alım sürecinden başlayarak eğitim, oryantasyon, sicil kayıtları tutulması, referans araştırmaları ve ücret yönetimini kapsamaktadır. Bordrolama hizmetinin firmalar için ayrıca bir yararı da personel giderlerinin yıl sonu bilançolarında daha az yansıtılması ve dolayısıyla karlılığın arttırılmasını sağlamasıdır. Ayrıca birçok çokuluslu kurumun yaşadığı kadro sıkıntısına (head count) çözüm sağlamaktadır.
• Master Vendor: Hizmet kurumu, firmanın ihtiyacı olan tüm dönemsel elemanları sağlayarak tüm personel yönetimini üstlenmektedir. Bu uygulamada hizmet kurumu genellikle firmada bir veya daha fazla yetkili bulundurarak, dönemsel işgücü ile ilgili tüm işe alımları, oryantasyon, iş planlaması ve raporlamasını yapar.
Araştırmalar önümüzdeki yıllarda hızla değişen global ekonominin etkisiyle tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de dönemsel ve esnek işgücü uygulamalarının hem nitelik hem de nicelik açısından artış göstereceğini, bu uygulamaların sadece belirli sektörle de kalmayıp, tüm iş alanlarına yaygınlaşacağını göstermektedir.
Hasan BOŞNAK
KRM Temporary
Dönemsel ve Esnek İşgücü