Çevik dönüşüm, geleceğe hazır olmak için önemli bir adım

 

Banu Gülsün - Roche İlaç Türkiye İnsan ve Kültür Lideri

Artık erişilebilirliğin ve hızın geçmişe kıyasla daha fazla önem taşıdığı bir dönemde olduğumuzun bilinciyle çevik çalışma modelini organizasyonumuzda etkin hale getirme kararı aldık. 2019 yılında, sektörde cesur bir adım atarak başlattığımız bu dönüşüm yolculuğu, şirketimizdeki çalışanların kariyer yolculuklarının daha iyi bir zemine oturması için tüm hızıyla devam ediyor.

Dijitalleşmenin hayatımızın her alanında yükselen etkisini gördüğümüz bir dönemden geçiyoruz. Birçok farklı alanda dijital çözümler hayatımıza hız ve verimlilik kazandırırken, bu gücü en etkin şekilde kullanmak üzere bizlerin de köklü bir zihinsel dönüşümden geçmesi gerekiyor. Teknolojinin gelişiminin ve büyük veri kullanımının sağlıkta dijital dönüşümü hızlandıracağını, bu etkinin de tüm hastalıkların tedavisinde çarpıcı yenilikleri gündeme getireceğini düşünüyoruz.

Biz de Roche olarak bu değişimin bir parçası olmak üzere dönüşürken, hasta odaklı yaklaşımı, erişilebilirliği, veri ve teknolojiyle birleştirerek değer yaratıyor, paydaşlarımızla sinerji içinde çalışarak sağlık hizmetleri ekosisteminde daha fazla fayda sağlamayı hedefliyoruz. Çevik dönüşüm de tam olarak bu noktada devreye giren yenilikçi bir çalışma modeli olarak öne çıkıyor. Bu çerçevede, inovasyon odaklı yaklaşımla öncülerinden biri olarak yer aldığımız sağlık hizmetleri ekosisteminde artık erişilebilirliğin ve hızın geçmişe kı- yasla daha fazla önem taşıdığı bir dönemde olduğumuzun bilinciyle çevik çalışma modelini organizasyonumuzda etkin hale getirme kararı aldık. 2019 yılında, sektörde cesur bir adım atarak “daha fazla hasta için daha fazla fayda” odağımızla başlattığımız bu dönüşüm yolculuğu, şirketimiz- deki çalışanların kariyer yolculuklarının daha iyi bir zemine oturması için tüm hızıyla devam ediyor.

Çevik çalışma modeli, klasik yönetim anlayışından farklı olarak doğru ve etkili kararların hızlı bir şekilde verilmesi ve uygulanması merkezinde bir dizi yapılanmayı kapsıyor. Bu nedenle de geleneksel organizasyon yapılarının hiyerarşik düzeninden farklı olarak daha organik ve çok yönlü olmayı gerektiren bir sisteme ihtiyaç duyuluyor.

Örneğin, çevik çalışma modelinde yöneticilik rolü yerine liderlik öne çıkarken; yönetici rolü birden fazla çevik rolle ortak olarak yürütülen bir sorumluluk haline geliyor. Yer aldığımız sağlık hizmetleri ekosistemi için düşündüğümüzde, çevik çalışma modelinin paydaşlarımızın ihtiyaçlarının karşılanması ve sorunların giderilmesinde hızlı aksiyon alabilmemizi sağlayan bir model olduğunu görüyoruz. Bu kapsamda, hiyerarşiyi azaltan ve çalışma özerkliğini yükselten bir çalışma ortamı sağlamaya, kaynaklarımızı verimli kullanmaya odaklanıyor, çalışmalarımızı daha etkin hale getirmek üzere faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.

Roche İlaç Türkiye olarak, yeni çalışma modelimizde tüm terapötik alanlar için oluşturduğumuz ‘yeni roller’ ve ‘etki odaklı takımlar’ ile temas ettiğimiz tüm paydaşlara daha yalın ve hızlı bir çalışma metodu sunmayı hedefliyoruz. Elbette bu yaşayan bir süreç. Bu yolculukta sürekli öğrenen bir organizasyon olarak kendimizi geliştirmeye devam ediyoruz.

Ekosistemin geleceğine yön vermek üzere ilham verici bir dönüşüm

Sağlık hizmetlerinde erişilebilirliği artırmak erken tanı ve erken tedavi olanaklarını artırırken, bu hastalıklarla mücadele etmedeki başarımıza da katkı sağlıyor. Biz de yeni çalışma modelimizle tedavi alanı odaklı bir yapıya geçerek hastaların farklılaşan sağlık hizmetleri ihtiyaçları için daha hızlı ve etkili kişiselleştirilmiş çözümler sunmak üzere rollerimizi yeniden tanımladık.

Bu kapsamda, geleneksel ürün tanıtım temsilcisi rolümüz ‘Hasta Yolculuğu Ortağı’ olurken, bu rol hem hasta hem de hekim tarafında ihtiyaçların daha iyi anlaşılmasına, buna bağlı olarak daha etkili çözümler üretebilmemize önemli katkılar sağladı.

Bir diğer yeni rolümüz ise sağlık profesyonelleri dışındaki sağlık sistemi paydaşları ile yenilikçi tanı ve tedavi yaklaşımlarının erişimine yönelik çalışacak şekilde tanımladığımız “Sağlık Sistemi Ortağı” oldu. Bu yenilikler ile bulunduğumuz sağlık sektöründe etki odaklı bir çalışmayla ekosistemde sinerji yaratırken tüm sektörler için ilham verici bir dönüşüm yolculuğunda olduğumuzu düşünüyoruz. Çünkü günümüzde dijital çözümler birçok sektörde iş akışlarının önemli bir parçası haline gelirken, bu değişime uyum sağlama noktasında gerçekleştirdiğimiz dönüşüm yolculuğu bizi hedeflerimize doğru bir adım daha ileri taşıyor.

Biz yeni çalışma şeklimizle, bilimsel ve teknolojik gelişmeler doğrultusunda, sağlık sisteminin gerçek bir çözüm ortağı olmayı ve hastalara daha fazla fayda sağlamayı hedefliyoruz. Bu bakış açısı ve çalışma şeklinin diğer tüm sektörler için de önemli faydaları olacağını öngörebiliyoruz.

Ağ İçerisinde Çalışma Modeli, çalışanların yeteneklerini daha geniş bir arenada etkin hale getiriyor

Her şirket çalışanlarından güç alır. Çalışanların motivasyonları ve gelişimleri birçok açıdan şirketin sektördeki geleceğini de etkiler. Bu bakış açısıyla çevik dönüşümde yeni bir çalışma modelini benimserken, organizasyon olarak en değerli varlığımız olan çalışanlarımız için de önemli değişikliklere imza atmamız gerekti. Gerçekleştirdiğimiz dönüşümün köklü bir kültür ve zihniyet dönüşümü gerektirdiğinin bilinciyle çalışanlarımızın bu yolculuğun her aşamasına dahil olmasını sağladık. Bu anlamda da bireysel dönüşümü destekleyerek, sorumluluk alanı fark etmeksizin tüm çalışanlarımızın organizasyona değer katabildiği bu yeni kültürü benimsemesini önceliklendirdik.

Bu kapsamda hayata geçirdiğimiz yenilikçi çalışma modelimiz “Networked Way of Working” (Ağ İçerisinde Çalışma Modeli), çalışanlarımızın gelişimi ve etkinliklerinin artırılması noktasında önemli bir role sahip. Bu modelimiz çalışanlarımız için coğrafi sınırları büyük ölçüde ortadan kaldırıyor ve biz de bu alanda çalışanların performans değerlendirmesinin nasıl daha sağlıklı ve çok yönlü yapılabileceği üzerine çalışıyoruz. Çevik çalışma modeline uygun olarak hiyerarşik yapıdan uzaklaşıp daha “yatay bir organizasyon”a dönüşürken aynı zamanda çalışanlarımızın kariyerlerine en iyi şekilde katkı sağlamaya ve çevik zihniyete sahip yeni ve değerli yetenekleri şirkete kazandırmaya odaklanıyoruz.

Ağ İçerisinde Çalışma Modeli, global olarak etkinliğimizi maksimize etmenin yanı sıra çalışanlarımızın yeteneklerini daha geniş bir alanda test etmelerini sağlıyor. Bu sayede kariyerleri boyunca potansiyellerini geliştirme ve etkin hale getirme fırsatı yakalayabiliyorlar. Bu modelde çalışanlar sadece bulundukları ülke ve bölgenin konularıyla ilgilenmekle sınırlandırılmıyor, birer global uzman olarak konumlanıyorlar. Bu sayede de sahip oldukları bilgi ve deneyimleri çeşitli alanlarda kullanarak çözüm üretme esnekliğine sahip oluyorlar. Bu, şirketimiz çatısı altındaki çalışanlarımızın etkin- liklerinin farklı coğrafyalarda da değer yaratmasını sağlarken bizim de çarpan etkimizi artırıyor.

Bir bütün olarak ele aldığımızda, çevik çalışma modelinin sağlık hizmetleri eko-sisteminin geleceğine yön vermek, “insan” odaklı anlayışla daha fazla hasta için daha fazla fayda sağlama hedefimize sağlayacağı katkıların izini sürmeye devam ediyoruz.

Önümüzdeki 10 yılda sağlık hizmetlerinde maliyeti yarıya indirerek hastaların yenilikçi tanı ve tedavi çözümlerine erişimini iki katına çıkarmayı, sağlık ekosisteminin gelişmesine katkıda bulunmayı ve yeni nesil teknolojilerle, sağlık sistemlerinin geleceğini belirleyecek kişiye özel sağlık hizmetlerine daha fazla katkı sağlamayı hedefliyoruz. Çevik dönüşümün ve yenilikçi çalışma modelimizin de bu hedeflere ulaşmada hız kazanmamıza yardımcı olacağına inanıyoruz.

DERGİ

HRdergi Mart sayısı çıktı!

SATIN AL Mart 2024