“Çalışanı özendirecek prim sistemleri oluşturulmalı”
Ücret artışında en zor konu: Unvanlar
Konferansta sözü alan ilk isim olan Aviva Hayat ve Emeklilik Genel Müdürü Keti Bonofiyel, bireysel emekliliğin ücret yönetimindeki yeri konusunda katılımcılara bilgi verdi. Bonofiyel, bireysel emeklilik alanında dünyada ve Türkiye’de yaşanan gelişmeleri paylaştıktan sonra grup emeklilik planlarının uygulanışı ile ilgili bilgi verdi.
Prometheus Danışmanlık Genel Müdürü Yücel Atış ise, konuşmasına beyaz yakalı çalışanın ücret artışında süreci en fazla etkileyen unsurlardan birinin “unvanlar” olduğunu belirterek başladı ve ücret yönetiminde İK profesyonellerinin bazı temel sorulara odaklanması gerektiğini ifade etti. Atış, bu soruları şöyle sıraladı:
1. Eleman sayısı ne durumda?
2. Ücret artışları geçmiş dönem enflasyonuna göre mi belirlenmeli, gelecek dönem enflasyonuna göre mi?
3. Ücret artış dönem sayısı yılda kaç kez olmalı?
4. Maaş sayısı yılda kaç kez olmalı?
5. Performans ücrete nasıl yansıtılmalı?
6. Ücret bileşenleri nasıl belirlenmeli?
7. Kademeler arasındaki ücret farkı aralığı nasıl kapatılmalı?
8. Yılbaşı itibarıyla olması gereken ücret artışı ne olmalıdır?
Atış’a göre, bu soruların yanıtlarının ışığında ücret yönetiminin değişen yüzüne ilişkin şöyle bir tablo ortaya çıkıyor:
• 2005 yılı boyunca şirketlerin eleman sayılarında ciddi bir artış gözlendi. Buna rağmen ihtiyaç duyulan ‘nitelikli eleman’ sıkıntısı hala giderilemedi.
• Baz ücretler bu yıl ilk kez, 2001 krizinden sonra enflasyonun üstünde artacak.
• Ücret artışlarında artık gelecek dönem enflasyon baz alınıyor. Bunda ekonomik ortamın artık şirketlere geleceği net görebilme imkanı sağlamasının etkisi büyük.
• Enflasyonist dönemde çalışanlara yılda on altı, hatta yirmi dört maaş verilirken bu sayı geçtiğimiz yıl on iki seviyesine çekildi.
• Performansın ücrete ne kadar yansıtıldığı şirkete göre farklılık göstermekle birlikte ortalama olarak yüzde beşlik bir oran söz konusu... Son zamanlarda performans değerlerinin baz ücret yerine prime yansıtılması uygulamasına daha sık başvuruluyor.
• “Baz ücret, özendiriciler ve yararlar” olarak üç gruba ayrılan ücretlerin oranı konusunda da son zamanlarda değişim yaşandı. Kriz ertesi dönemde “garanti para” düşüncesi ile baz ücretler önem kazanırken son zamanlarda primler ve diğer yararlarda artış görülüyor.
• Şirketlerde kademeler arasındaki fark açıldıkça huzursuzluk ortamı artıyor.
• Ücret dışı yararlarda özel sağlık sigortaları genişliyor, bireysel emeklilik yarar paketlerinde yer almaya başlıyor.
• Ücretler ile ilgili bölgesel farklar giderek azalıyor.
Peki İK yöneticileri gelecek dönemde ücretle ilgili ne gibi çalışmalar gerçekleştirmeli? Atış’ın bu konudaki önerileri şöyle:
• “Ücret paketi” kavramını oturtun.
• Unvan grupları arasındaki farkları açıkça belirleyin.
• Değişken prim uygulamasını yaygınlaştırın.
• Kilit personele özel gelir paketleri hazırlayın.
• Çalışanlarınıza yönelik eğitimde kredili sisteme geçin.
• Kullanılmayan yetenekleri kullandırmaya yönelik projeler üretin.
• Finansal olsun olmasın ödüllendirmeyi İnsan Kaynakları Yönetimi’nin bir parçası haline getirin.