Bir işe alım aracı olarak “sosyal networking”
Merkezi Münih’de yer alan dünyaca ünlü Alman aydınlatma markası Osram’ın Kuzey Amerika operasyonlarının yürütüldüğü merkezi Osram Sylvania’ya bağlı Towanda fabrikası, 22 fabrika ve 12 AR&GE laboratuarı arasında en büyük olanıydı. Kırsal bölgelerdeki profesyonel pozisyonların işe alımları ise şirketin (Hentz’in de görev aldığı) Danvers’daki genel merkezi tarafından gerekleştiriliyordu.
Aydınlatma ürünleri, Amerika Birleşik Devletleri’nde üretim bakımından halen genişlemeye devam eden az sayıdaki sektörlerden bir tanesi… Bu yüzden Osram Sylvania, sahip olduğu yüzlerce boş pozisyonu yıl içinde geliştirdiği işe alım programları ile doldurmaya devam ediyor.
“Devam eden büyüme nedeniyle, işe alım konusunda oldukça stratejik düşünmek ve hareket etmek zorundayız” diyor Crawford Hentz konuyla ilgili görüşleri sorulduğunda. Hentz, bu doğrultuda son zamanlarda oldukça yaygınlaşan “network” teknolojisinin şirketin en önemli işe alım araçlarından biri haline geldiğini söylüyor ve “Bu yöntem artık adaylara ulaşma anlamında en önemli kaynağımız haline geldi diyebilirim” diye ekliyor.
Pasif aday havuzu
Osram Sylvania’nın 11 bin 200 çalışanının binden fazlası Towanda Kimyasal Ürünler ve Metalurji fabrikasında çalışıyor. Buradaki açık pozisyonların büyük bir bölümünü ise mühendislik, lojistik ve pazarlama gibi bölümler oluşturuyor.
Crawford Hentz, “Mühendislik gibi pozisyonlar oldukça ayrıntı içeren ve çok farklı yetkinliklerin arandığı pozisyonlar... Dolayısı ile kimi zaman tıpkı bir define avcısı gibi çalışmak durumunda kalabiliyoruz” diyor.
Hentz şimdiye kadar iş ilanlarını online olarak paylaşıma açtığını, sektörel sitelerde yayınladığını ve bloglar hazırladığını, fakat hiçbirinin LinkedIn kadar etkili olmadığını söylüyor.
“Site doğru kullanıldığında gerçekten stratejik değer taşıyabiliyor. Hazırladığım kişisel profile sadece kimya mühendisleri aradığımı yazdım. Sitenin arama mekanizması sayesinde kendi başıma iletişim kurma olanağımın neredeyse imkânsız olduğu yüzlerce adaya ulaşabildim bu sayede.”
Hentz üst yönetim seviyesinde aradıkları bir pozisyonun yedi finalist adayına da LinkedIn aracılığı ile ulaştığını söylüyor. “Çetin geçecek bir işe alım sürecinin beni beklediğinin farkındaydım ve işe alım yöneticimizin beklentilerini ve gelişmeleri olabildiğince özenli bir şekilde yönetmeye çalışıyordum. Beklediğimin aksine süreci sadece birkaç hafta içinde başarı ile sona erdirdik.”
Hentz network teknolojisinin İnsan Kaynaklarına sunduğu avantajlardan bir diğerinin de yetenek havuzundaki farklılığı önemli ölçüde artırması olduğunu ifade ediyor: “İşe alım yöneticimiz, LinkedIn sayesinde oluşturduğumuz aday havuzundaki çeşitliliğe baktıkça mutluluktan havalara uçuyordu.”
Bunun yanı sıra bu teknoloji işe alım birimlerine daha hızlı kaynak arama ve aranan adaylara daha fazla zaman ayırma olanağı sağlıyor diyor Hentz: “Network teknolojisi sayesinde çalışanlar ve fırsatlar bir araya geliyor. Fakat çoğu pasif durumda olan bu adaylara kimi zaman çok daha özenli yaklaşmak gerekebiliyor. Adaylar pozisyonun gereklerini anlamaları için zamana ihtiyaç duyabiliyor. Network teknolojisi benim araştırma için, adayların ise işi anlamak için harcadığı zamanı minimuma indiriyor.”
İşe alım kaynağı olarak görenler artıyor
Tıpkı Osram örneğinde olduğu gibi Amerika’nın diğer bölgelerinde yer alan çeşitli şirketlerde network teknolojisini bir işe alım kaynağı olarak görenlerin sayısı giderek artıyor. Bu teknolojinin asıl gücü ise, şirketler tarafından aranan bazı özel yetkinliklere sahip ve hali hazırda pasif halde bulunan adaylara ulaşma bakımından büyük kolaylıklar sağlamasında yatıyor.
Aquent Marketing Staffing şirketinde görev alan işe alım ekibi LinkedIn’i yılda birkaç kez kullanıyordu. Bunun yanı sıra şirket internet üzerinde iş ve eleman arayanları bir araya getiren “Jobster” adlı siteye de kayıt oldu.
Aquent Marketing Staffing’de İşe Alımdan Sorumlu Başkan Yardımcısı olarak görev alan Steve Dempsey, Jobster’ı tercih etmelerinin nedeninin açık iletişim konusunda LinkedIn’e nazaran daha tescilli bir site olmasından kaynaklandığını söylüyor.
Aquent’in işe alımlarının yüzde kırkı doğrudan referanslar aracılığı ile gerçekleşiyor. Dempsey ise, bu oranın Jobster ile gelecek yıl yüzde 50 oranına yükselmesinin hedeflendiğini dile getiriyor: “Jobster bizlere hem pasif adaylar hem de onların referansları ile bağlantı kurma olanağı sağlıyor. Sistemin en fazla yarar sağladığı alanlardan bir diğeri de aynı pozisyon için belli bir süre boyunca devam edecek işe alımların gerçekleştirilmesi noktasında oluyor. Bu açıdan bakıldığında işe alım ekipleri için normalden çok daha proaktif bir bakış açısı getiriyor.”
Bunun yanı sıra Aquent işe alım ekibi, “Marka Yöneticiliği” ve “Pazar Araştırması” gibi bazı özel pozisyonların araştırılması için Jobster üzerinde kurdukları spesifik ağların da bir hayli yaralı olduğunu dile getiriyor.
Networking’e zaman ayırın
Dempsey “Sosyal network teknolojisi gelecekte bugün sahip olduğundan çok daha fazla öneme sahip bir işe alım aracı olarak organizasyonlarda yerini alacak” diyor ve şöyle ekliyor “Sadece birkaç ayda Jobster aracılığı ile gerçekleştirdiğimiz işe alımlar sayesinde ilan masrafları ve zaman kaybını büyük oranda azalttık.”
2006 yılının sonuna gelindiğinde Aquent yetkilileri, Jobster’ın performansı ile ilgili, (site sayesinde kaç adet adayın kendilerine ulaştığı, kaç adet bağlantı kurulduğu, bunlardan kaç tanesinin işe alımının gerçekleştirildiği vb. bilgileri içeren) bir değerlendirme raporu hazırladı.
Dempsey, Jobster sayesinde sadece açık pozisyonlarını değil, aynı zamanda aday havuzu uygulamalarını da duyurma fırsatı yakaladıklarını da dile getiriyor: “2000 yılında uygulamaya başladığımız networking sisteminin başarısının çok önemli bir kısmı bu site sayesinde gerçekleşti.”
Dempsey “Bu tarz sistemler sayesinde başarıya ulaşmanın ilk koşulu ‘networking’ konusuna gerçekten zaman ayırmaktan geçiyor” diyor. “Size gelen mesajları değerlendirmek ve onlara yanıt vermek haftada en fazla iki saatinizi ayırmanız gereken bir iş. Sonucunda elde edeceğiniz kazanımları düşündüğünüzde bu iki saatin boşa geçtiğini düşünmek çok anlamsız.”
Network değerlendirmesi
İnternet üzerinden işe alım çözümleri sunan Bernard Hodes Group Başkan Yardımcısı Jeremy Saphiro ise, networking siteleri konusunda bu kadar iyimser değil. “İletişim ağları gelecekte işe alımın önemli bir parçası haine gelecek, evet. Ama sadece bir parçası…” diyor ve şöyle ekliyor “Peki, bu iş ilanlarının yok olması mı anlamına gelecek? Tabii ki hayır! Biz işe alımcıların tek bir rüyası var; o da aranılan adaylar ile ilgili bilgilere benzer formatta ulaşabileceğimiz bir platform… Fakat ne yazık ki bugün bu ‘kusursuz şeffaflık’ hayalinin yıllarca gerisindeyiz.”
Shaphiro bunun yanı sıra bugün networking sitelerine gösterilen ilginin bir gün tam tersine dönebileceği konusunda da kullanıcıları uyarıyor. “Nasıl bir zamanlar oldukça ilgi gören kişisel alanlar bugün tersine dönüyorsa, bir gün benzer bir reaksiyon networking siteleri konusunda da yaşanabilir” diyor Shaphiro ve network siteleri içindeki dolaşım artmadığı takdirde, buradan aday arayanların sayısında artma yaşanırsa sitenin etkilerinin de azalacağını sözlerine ekliyor.
Bunun yanı sıra network siteleri zaman içinde kendi sektörünüz ile ilgili küçük fakat daha niş alanlara erişmenize de olanak tanıyabilir. Eğer bu alanları rakiplerinizden önce fark ederseniz büyük bir fırsat ele geçirmiş olursunuz. Fakat aynı alanlardan yararlanıyorsanız o zaman iş biraz da sizin yeteneğinize kalıyor.
Oyunu kuralına göre oynayın
İletişim ağlarından faydalanan işe alımcılar için kilit nokta ortamı tanımak ve oyunu oranın kuralına göre oynamak. Zaten aksini yaptığınız takdirde bir süre sonra kara listeye alınıyor ve kimse tarafından “oyuna” alınmıyorsunuz.
Bir işe alım aracı olarak iletişim ağlarından faydalanmak şimdilerde özellikle Amerika Birleşik Devletlerinde rastlanan bir yöntem... Her ne kadar gelişen marketlerde iş geliştirme network siteleri gelişmeye başlasa da, İnsan Kaynakları anlamında bilgi ağı gelişiminin sağlanması için biraz daha vakit var gibi görülüyor.
Bu makalenin hazırlanmasında www.workforce.com adlı sitede yayınlanan “Using Social Networking to Fill the Talent Acquisition Pipeline” adlı makaleden yararlanılmıştır.