14 yıldır Performansımızın Zirvesindeyiz!


Henüz İK kavramı bile Türkiye’de yeniliğini korurken performans yönetimini bir konferans boyutunda tartışmaya açan HRdergi birçok İK konusunda olduğu gibi bunda da bir ilke imza atmıştı.
Performans Yönetimi Zirvesi ilk start aldığında takvim 1998’i gösteriyordu…

Bu yıl 28 Kasım’da İstanbul Marriott Hotel Asia’da 14. kez İK yöneticilerinin karşısına çıkan Performans Yönetimi Zirvesi lider şirketlerin "best practice" uygulama çalışmaları, etkili ve maliyet avantajlı performans yönetimi sistemleri kurmak için gereken pratik araç ve bilgilerle dolu bir performansla gerçekleşti. 
Etkisi yüksek bir performans yönetimi için tüm önerilerin yer aldığı zirvede Yapı Kredi'den Türk Telekom'a, Yıldız Holding'den Ericsson'a, Turkcell'den İSDEMİR'e, farklı şirketlerin yöneticileri ve danışmanlar yer aldı.

HRdergi’nin Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Alper Toper’in Hoşgeldiniz konuşmasının ardından söz alan isim ‘Öğrenmedeki büyüme, performans yönetimini nasıl etkiler?’ başlıklı konuşmasıyla SkillSoft Kıdemli Pazar Geliştirme Müdürü ve Kurucu Ortağı Dennis Brown oldu. Yüksek performans için öğrenme modelinin kurumsal kültürle uyumlu olması gerektiğine değinen Dennis Brown performans ile öğrenmedeki büyüme arasında doğrudan bir ilişki olduğunu belirtti. ‘Öğrenme değişim ve dönüşüm geçirirken sizin aynı öğrenme tarzıyla yol almanız mümkün değil’ diyen Brown iş için çözüm üretmeyen eğitimlerin geri dönüşünün mümkün olmadığının altını çizdi. Dennis Brown, sunumunda bir kurumun artan öğrenme faaliyetlerinin grubun performansını nasıl etkileyebildiğini, bir şirketin büyümeyi nasıl ölçebileceğini ve her aşamada hangi göstergelerin kullanılması gerektiğini anlattı. Brown, ‘Öğrenen organizasyonlar kurumsal ve bireysel başarıyı yakalayan kurumlardır’ diyerek öğrenmenin organizasyondaki önemine dikkat çekti ve ayrıca teknolojik gelişmenin de öğrenme ve performans ilişkisini güçlendirdiğini ifade etti.

Ernst&Young Türkiye İK Müdürü Ceyda Çakır da ‘Yüksek performans kültürü oluşturma ve firma başarısına etkileri’konulu sunumuyla zirvedeki yerini aldı. Sürekli değişen müşteri beklentileri, iş gücü ve organizasyonlar karşısında İK’nın performans kültürünün sürdürülebilir hale getirilmesindeki rolü üzerine konuşan Çakır, yüksek performanslı şirket kültürü kavramının detaylarını aktardı. Konuşmasında performans yönetimini bütünsel ve kurumsal ölçekte değerlendiren Ceyda Çakır İK’nın yönetimde söz sahibi olması için şirkete parasal katma değer yaratması gerektiğini ve de şirketin yüksek performanslı olması için de İK’ya yatırım yapma konusunda İK yöneticilerinin tepe yönetimi ikna etmesi gerektiğinin altını çizdi. Performans ölçümlemenin de önemini de vurgulayan Çakır, yeni neslin iş tercihleri ve performans yönetimindeki yeni nesil sorunsalı üzerine görüşlerini de aktardı.

‘Havacılıkta performansı yönetmek’ konulu sunumu paylaşan isim TEI İK Direktörü Ersin Özkan oldu. Havacılığın doğası gereği rekabetçi maliyet ve zamanlama baskısı altında sürekli yüksek performans, sıfır hata, yüksek teknoloji ve nitelikli iş gücüne ihtiyacı olduğunu belirten Özkan TEI’nin bu zorlu koşullar altında nasıl bir performans yönetimiyle çalıştığını paylaştı. Havacılık alanında faaliyet gösteren bir şirkette üretim ve teknoloji yatırımlarının yanı sıra yetenekli çalışanlardan oluşan etkili bir işgücü gerekliliğine dikkat çeken Ersin Özkan, bu nedenle TEI olarak nitelikli iş gücü performansını kurumsal başarıya dönüştürerek etkili ve verimli sonuçlara ulaşmak için diğer kurumlara göre daha farklı dinamikler ve stratejiler kurduklarını ifade etti. Özkan, TEI’nin performans yönetim anlayışını paylaşırken İK sürecine entegre ettikleri ‘Hedef ve Yetkinlik Bazlı Performans Yönetim Sistemi’nden örnekler paylaştı.

Türkiye’nin finans devlerinden Yapı Kredi Bankası adına söz alan Yapı Kredi Bankacılık Akademisi Liderlik ve Yetenek Yönetimi Müdürü Neslihan Çakıt ve Yapı Kredi Bankası Ücretlendirme, Yan Haklar ve Planlama Direktörü Emre Baran ‘Performans yönetiminde Yapı Kredi uygulaması’ konulu sunumlarıyla sahnedeydiler. Sunumlarında 17 bin kişilik ve dağınık lokasyonlarda faaliyet gösteren bir kurumda performans yönetimde sürekliliği nasıl sağladıklarını paylaşan Çakıt ve Baran bu süreç içinde hedeflerle yönetim, yetkinlik değerlendirme aşamalarını nasıl yönettiklerini anlattı. Performans değerlendirmeyi bu kadar büyük bir organizasyonda başarıyla gerçekleştirmenin başarı kilidinin sistematik bir yapı olduğunun altını çizen Emre Baran ve Neslihan Çakıt ayrıca bu süreçteki iç müşteri memnuniyet anketinin önemine değindiler. Baran ve Çakıt her çalışan için bir hedef kartı oluşturduklarını ve bu kartlarda finansal başarı ve sayısal olmayan hedeflerin nasıl örtüştüğünü ve bunların da performansa nasıl dönüştüğünü detaylarıyla paylaştılar.

Türk Telekom Akademi Kişisel Gelişim ve Yönetici Geliştirme Okulu Yöneticisi Ebru Ete ve Satış ve Ürün Yönetimi Okulu Yöneticisi İlhan Çağlar ‘Öğrenim tasarım modellemesinin kurumsal performans yönetimindeki yeri’ başlıklı interaktif sunumlarıyla katılımcıların karşısına çıktılar. Türk Telekom performans yönetimi sistemini ve TT Akademi’nin bu sistem içindeki önemine değinen Ete ve Çağlar TT Akademi’nin verilen eğitimlerin performans etkilerini ölçümlemek için en uygun tasarım modeli ile eğitimleri tasarladıklarını ve sürekli iyileştirme çalışmaları gerçekleştirerek sürdürülebilir bir sistem kurduklarını ifade ettiler. Konuşmacılar, yuvarlak masa çalışmasıyla gerçekleştirdikleri sunumlarında TT Akademi deneyimlerinden yola çıkarak katılımcılara eğitim ve gelişim programları ile çalışanların performanslarını artırmak ve yetkinliklerini geliştirmek için doğru bir eğitim tasarımı oluşturulacağına dair bilgiler aktardılar.

İK ve yönetim alanın önde gelen danışmanlarından Yücel Atış da ‘Başarılı performans uygulamalarının ipuçları’ başlıklı konuşmasıyla Performans Yönetimi Zirvesi’nde söz alan isimlerden biriydi. Atış, konuşmasında ‘bir şirkette eğer performans sistemi kurulacaksa önce nerede kullanacağız sorusuna yanıt vermeliyiz’ dedi. Türkiye’de başarılı ve yüksek performanslı olduğu için işten çıkarılanların sayısının başarısız olanlara göre daha çok olduğunu ifade eden Yücel Atış, başarısızların işten atılmadığı sürece başarılı çalışanların bir değeri olamayacağını ve burada performansın kilit rol oynadığının altını çizdi. Performans yönetimi konusunda dünyadan örnekler sunan Atış, Avrupa Parlamentosu’nda bile performans değerlendirme uygulaması olduğunu anlattı. Yücel Atış, bir şirkette planlı terfinin tepeden inmeden daha az olduğu takdirde o şirkette performans sistemine inancın da olamayacağını belirtti. Türkiye’de krizlerdeki çalışan merkezli sıkıntının en çok baz maaş kaynaklı sabit giderlerden kaynaklandığını söyleyen Atış, ‘performansı maaşa değil de prime yansıtırsanız çalışan memnuniyeti ve performansı daha da artırırsınız’ dedi. Atış ayrıca çalışan için baz kazancın yanında özendiricilerin değeri arttıkça performans, motivasyon ve verimliliğin de artacağına dikkat çekti.

Baltaş Grubu Eğitim Program Yöneticisi Yasemin Başar, Performans Değerlendirme konusunda, "Performans Sisteminin Omurgası Hedeflerin Hizalanması" başlıklı konuşmasını gerçekleştirdi. Yasemin Başar, Performans değerlendirmenin; kariyer planlama, yetenek yönetimi, ücretlendirme, eğitim gibi ana İK süreçlerine doğrudan girdi sağlaması nedeniyle en titizlikle tasarlanması, uygulanması ve geliştirilmesi gereken süreç olduğunu ifade etti. Başar, performans değerlendirmelerinin yılın başında belirlenen ve mutabık kalınan hedefler üzerinden gerçekleştirdiğinin ve değerlendirme sonuç iken hedef koymanın esas olduğunun, bundan dolayı hedeflerin performans sisteminin omurgasını oluşturduğunun altını çizdi. Yasemin Başar, bu nedenle anlam duygusu yaratan bir performans sistemi için bireysel hedeflerin kurum hedefleri ile hizalı olarak verilmesinin, hangi gerçekleşme düzeyinin hangi performans kategorisine karşılık geleceğinin, kurumun başarısından nasıl bir pay alınacağının, hedeflerle yetkinliklerin oranının, kurum içinde nasıl bir performans dağılımının kabul edilebilir olduğunun, hedefe uymanın normal mi yoksa yüksek performans olarak mı algılanacağının en başından belirlenmesi ve dönemin başında çalışanla paylaşılmasının gerektiğini belirtti.

Yıldız Holding İK Stratejileri ve Organizasyonel Gelişim Grup Müdürü Neslihan Sezer ‘Yüksek performans kültüründe Beş N, Bir K’ sunumuyla zirve konuşmacılardan biri oldu. Konuşmasında haberciliğin temel ilkesi olarak nitelendirilen 5N1K kavramını performans yönetimine uyarlayan Neslihan Sezer, yüksek performans kültürünün organizasyonlarda nasıl işlediğinden, bu kültürün çalışanlara ve yöneticilere yansımalarından ve İK’nın yüksek performans kültüründeki yeri ve rolünden bahsetti. ‘İçeriye odaklı bir kurumda yüksek performans kültüründen bahsetmek maalesef mümkün değil.’ diyen Neslihan Sezer, yüksek performans kültürünün beş temel dinamiği olarak tanımladığı ‘str ateji, liderlik, yetenek, kültür ve piyasa’ kavramları üzerine bilgiler aktardı. Sezer konuşmasında Yıldız Holding’teki yüksek performans kültürünü de paylaşırken şunları da söyledi: ‘Sadece ne yaptığımıza değil nasıl yaptığımıza da önem veriyoruz. 2011-2014 İK Stratejik Planımızda ‘Yüksek Performans Kültürü Yaratmak’ stratejik önceliğimizdir.’

Zirvede ‘Yüksek performansı ödüllendirmek’ konusunu irdeleyen isim Ericsson Ortadoğu Bölgesi Toplam Ödül Yönetimi Analisti Emre Küçükkayıkçı oldu. Ericsson’daki ödüllendirme stratejisi ve süreçlerini paylaşan Küçükkayıkçı yüksek performanslı kurum kültürünü destekleyen ve sürdürülebilir kılan ödüllendirme önerilerinde bulundu. Çalışanların temel finansal beklentilerini karşılayan, adil, şeffaf, tutarlı ve performansa dayalı bir ücretlendime istediklerini belirten Küçükkayıkçı paranın ötesinde yüksek performanslı çalışanları motive ve takdir etmenin birçok farklı olduğunu, bunun için yöneticilerin çalışanlarını iyi tanımaları ve kişisel motivasyonlarına göre ödüllendirmeleri gerektiğinin altını çizdi. Küçükkayıkçı çalışan bağlılığını sağlayan en temel kriterlerden biri olan ödüllendirmenin fark yaratan ve alışkan haline gelmeyen bir süreç dahilinde işlemesi gerektiğine dikkat çekti.

Zirvede söz alan isimlerden Turkcell İK Planlama Yönetici Özde Hamarat ‘Turkcell Grup’ta performansı ortaya çıkartmak,potansiyeli yaşatmak’ konusunu paylaştı. Turkcell Grup Performans ve Yetenek Yönetimi sürecinin şirket stratejilerinin ve çalışanlarının potansiyellerinin hayata geçmesine olanak sağlamak için kurgulandığını ifade eden Hamarat, Turkcell’i ve çalışanlarını başarılı kılan en temel dinamiklerden birinin yüksek performans kültürü ve çalışanların performansa yönelik geliştirilen eğitim ve iletişim faaliyetleri olduğunu belirtti. Bu süreçte performans, davranış ve potansiyelin bir arada değerlendirildiğini söyleyen ve bu sürece dair bilgileri aktaran Özde Hamarat tüm bu sürecin rol modeli liderlerin de desteği ile tüm çalışanlar tarafından sahiplenildiğini ve yaşatıldığının da altını çizdi.

AXA Sigorta’nın fark yaratan performans yönetimi uygulamalarını ‘Performans yönetiminde stratejinin kullanımı ve AXA Sigorta’ başlıklı sunumla paylaşan isim AXA Sigorta ve AXA Hayat ve Emeklilik Ücretlendirme, Performans, Yönetimi ve İşe Alımdan Sorumlu İK Yöneticisi Emre Delice oldu. Performans yönetim uygulamalarını son altı yıldır online ortamda yürüttüklerini belirten Delice, tüm unvan ve departmanlardaki çalışanların kendi hedef ve yetkinlikleriyle değerlendirildiği bir performans stratejisi kurguladıklarını ifade etti. Emre Delice her kurumun kendine özgü bir performans yönetimi stratejisi olması gerektiğine değinirken, stratejinin hedeflere ve şirket kültürüne aktarımı üzerine de yorumlarını paylaştı. Delice, konuşmasında ayrıca AXA bünyesinde hayata geçirdikleri Harmonizasyon toplantıları ve yetenek-kariyer-ücret yönetimi entegrasyonuna dair bilgiler de aktardı.


14. Performans Yönetimi Zirvesi, stratejİKa Eğitim & Danışmanlık Yönetici ve Kurucu Ortağı İlhan Özdiller’in moderatörlüğündeki ‘‘Yetenek yönetiminin performans yönetimine etkisi’ konulu panel ile son buldu. Tekfen İnşaat İK & Eğitim Koordinatörü Erhan Hersek, İSDEMİR İK Genel Müdür Yardımcısı Burtay Koraltan ve VİKO İK Direktörü Gülay Selki’nin konuşmacı olarak yer aldığı panelde performans ve yetenek yönetimi ilişkisi ve sorunları masaya yatırıldı. İlhan Özdiller, personel yönetiminden İK’ya, İK’dan ise yetenek yönetimine geçildiğini ifade ederken İK’nın bu geçişte bir ara dönem olduğu için taşların henüz yerine oturmadığını ifade etti.

VİKO olarak gerçekleştirdikleri performans yönetimi uygulamalarını paylaşan Gülay Selki bu uygulamalarının şirkete ve çalışanlara yarattığı katma değeri aktardı. Performans sistemlerinin başarısını sorgulayan Burtay Koraltan ise İK sistemler kuruyor ve insanların bu sistemi kabullenmelerini istiyor ama insanlar öncelikle ‘adil’ olunmasını istiyor diyerek performans sistemlerinin başarısı konusunda kafasında soru işaretleri olduğunu belirtti. Erhan Hersek ise Bill Gates’in ‘bizim yetenekleri kaybetmememizin nedeni çok iyi İK sistemleri değil çok iyi çalışma arkadaşlarımız olmasıdır’ sözüne atıfta bulunarak bir şirketin ayakta kalmasını sağlayan şeyin; İK sistemleri değil, çalışan yetenekler olduğunu sözlerine ekledi.

 

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)