Şekerbank Eğitim Birimi’nde hedef; yenilikçi, anlaşılması ve yönetilebilmesi kolay sistemler ile iş sonuçlarını etkileyebilen bir marka olmak

 
1989’den beri sürdürdüğü kariyer yolculuğu bugüne kadar hep eğitim alanında, farklı bankalarda süren Başak Başar’ın, Şekerbank Eğitim Müdürlüğü’nde Birim Müdürü olarak göreve gelmesinin üzerinden 2 yıl geçti.

Bu süre içinde pek çok şey değişti: Eğitim organizasyonu, iş kollarına odaklı olacak şekilde yenilendi, çalışanlar tarafından anlaşılabilir bir eğitim sistemi kurgulandı.. Bankacılık gibi “sol beynin ve rakamların ön planda olduğu” bir alanda, yaratıcılık, renklilik ve pazarlama yaklaşımının öne çıktığı çalışmalar yapıldı. Eğitim teknik altyapısı düzenlendi. Tüm bunlarla birlikte, Başar’ın deyişiyle “varolan yetkin bir ekibin değerini ortaya koyacağı yeni bir yapıyla ve verimli bir bütçe yönetimiyle farklılık yaratabilirsiniz”.

“Benim eğitimde yaratmak istediğim marka; yenilikçi, anlaşılır sistemleri olan, iyi yönetilebilen ve verimliliğini hissettirebildiğimiz bir sistem üzerine kurulu” diyen Başar ile bir araya geldik, hem geçmişin bir değerlendirmesini yaptık, hem de yeni hedefleri üzerine konuştuk.

Şekerbenk Eğitim Birimi 8 kişilik bir ekiple, 3600 kişiye gelişim fırsatları sunuyor. 2013 yılının yenilikleri beraberinde getireceğini, en önemli projelerinden birinin ise Şekerbank’ın potansiyeli ve performansı yüksek çalışanlarının gelecek için hazırlanacağı Liderlik Okulu projesi olduğunu belirtiyor. Ayrıntıları söyleşimizde bulabileceksiniz…


Şekerbank Eğitim Birimi’ndeki 2’nci yılınızı tamamladınız. O günden bugüne birimin yapısında ve çalışmalarında neler değişti?

2010 yılının Eylül ayında göreve geldiğimde, ilk fark ettiğim Şekerbank’ta üst yönetimin eğitime çok önem verdiği oldu. Birçok noktada, eğitim sayesinde daha hızlı yol alabileceklerine inanıyorlardı. Birimimizin öneminden söz ediyorlardı, yeni bir proje olduğunda, bu çalışmada eğitimin de yer alması gerektiğini gündeme getiren bir yaklaşımları vardı. Bu da elbette bizim için büyük şanstı.

Bir diğer bir şansımız da; İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel müdür yardımcımız Nejat Bilginer’in, yeni yapı kurulurken bizlere hep öncelik ve fikir vermesi, yol göstermesi oldu.

Kısacası destek anlamında böyle bir hazır zemine geldim. Bankanın ihtiyaçları ve kültürü doğrultusunda bir yapı kurulması gerekiyordu. Bu nedenle bir eğitim kurgusu yapma ihtiyacı vardı. İş kollarının eğitimle ilgili beklentileri söz konusuydu.

Eğitim kurgusu kültüre, bankanın çalışan sayısına kadar pek çok noktaya bağlı olduğu için ben önce temellere hakim oldum. Bankanın nereye ulaşmak istediğiyle ilgili misyonu üzerinde durduk. Ardından da bir eğitim sisteminin gelişmesi amacıyla danışman şirketin başlatmış olduğu ve ortaya koyduğu çıktılar, bildiklerimizi daha da zenginleştirdi. Danışman şirketin önerileri ile benim bildiklerim, bankaya ve dinamiklerine hakim, öğrenmeye son derece açık ekibimiz ile inanılmaz bir sinerji ortaya çıktı. Oluşturduğumuz yol haritasını üst yönetime sunarak, onların da yönlendirmesiyle 3 ay içinde eğitimin yeni yüzünün lansmanını yaptık. Bunu da banka için yenilikçi bir şekilde, bir pazarlama mantığı ile çalışarak renkli ve iddialı olarak sunduk. Sonuç olarak 3 Ocak 2011 itibariyle yeni sistemi tanıtmış ve sunduğumuzu da uygulamaya hemen koyarak yeniliklerimiz doğrudan hissettirmiştik.

İnsan Kaynakları ile çok yakından ve sistemli çalışarak Kariyer Okulları mantığını oluşturduk. İK, performansı yüksek olan, yükselmesi planan adayları belirleyerek kullandığımız bir sistem üzerinden bize bildiriyor; biz de Kariyer Okullarında bu kişilere öncelik vererek, onları yoğun gelişim programlarına alıyoruz.. Kariyer Okulu başarısına göre sertifika veriyoruz. İK’nın yönettiği Değerlendirme Merkezine katılmak için adayların ilgili Kariyer Okulundan sertifikalı olma koşulu, eğitimlere katılım, ilgi ve verimliliği artırıyor.

Kariyer Okulları, 2 yıl içinde bir marka haline geldi. Artık herkes nasıl yükseleceğini ve bunun için hangi gelişim programlarına katılacağını biliyor.

Kariyer Okulları sistemini 2011 Ocak ayında tanıtarak uygulamaya koyduktan sonra 2 ay kadar kısa bir sürede de ŞekerAkademi adını verdiğimiz e-eğitim portalımızı yeniledik. Mart ayında bu yeniliğimizi, seçmeli e-eğitim ürünümüzle birlikte tanıtarak çalışanlarımıza duyurduk. ŞekerAkademi e-eğitim portalamızı hem daha enerjik, dinamik ve canlı bir marka haline getirdik, hem de e-eğitim yönetim ve uygulama sistemlerimizi değiştirdik.

Tüm bu çalışmalar “İç Müşteri Memnuniyeti Anketi”nde birim olarak size ödül getirdi. Bu ödülden ve süreçten söz eder misiniz?

Bu ödül tüm birimler için olduğu gibi bizim için de gerçekten çok önemli. Çünkü tüm şube çalışanlarımız; bizim gibi 36 birimi, iç müşteri hizmet kalitesi, iletişim, verimlilik ve yanıt verme gibi kriterler üzerinden değerlendiriyor.

Biz eğitim birimi olarak, 2011 yılında yola “farklı bir yapıyla yanınızdayız” taahhüdüyle çıktığımız, bunu da yönetebildiğimiz ve hissettirdiğimiz için 2 yıldır hep ilk 3 sırada yer aldık. Son değerlendirmede de 1. olduk. Bu ödül, Bankamızın iş kollarının bize verdiği destek, dış ve iç eğitmenlerimizin performansı ile gerçekleşti.

ŞEKERBANK’TA 2 YIL BÖYLE GEÇTİ…

Başar, Şekerbank Eğitim Birimi’nin son 2 yılında yapılanları aşağıdaki gibi özetliyor:

Şekerbank kültürünün ve çalışanlarının başarısını dışarıya da yansıtmak konusunda eğitime çok iş düşüyordu. Birimin hedefi bu doğrultuda belirlendi.

• Eğitim Biriminin çalışma şekli değiştirildi. Böylece iç müşteri odaklı çalışılmaya başlandı. Artık iş kollarından sorumlu eğitim koordinatörleri, işe yeni başlayanlara telefonla ulaşarak, kendini tanıtıyor ve onlara nasıl destek vereceklerini anlatıyor. Sorumlu olduğu iş kolu çalışanlarının performansını ve potansiyelini çok yakından takip edebilir hale geldiler ve işlerini yönetmeleri kolaylaştı.

• Eğitim sistemi yeniden kurgulandı ve çalışanlara çok iyi tanıtılarak, hemen uygulamaya alındı ve değişim hissettirildi.

• İşin yönetimini sağlayan teknik altyapının modülleri geliştirildi. Teknik alt yapı, yapılan işe uygun değilse operasyonel çalışmaya başlıyorsunuz. O zaman da iç müşterinizle ilgilenemiyor, yaratıcı işler ortaya koyamıyorsunuz.

• 2011, yeniliklerin sunulduğu, lansmanların yapıldığı bir yıl oldu.

ŞekerAkademi e-eğitim portalı yenilendi ve yeni yüzüyle yeni uygulamalara başlandı. Her zaman da yeni uygulamalar ekleniyor. Örneğin bu yılın başında e-videolar paylaşılmaya başlandı.

 İç eğitmen portföyü hep yakından takip edildi. Onlarsız olamayacağı her yaklaşım ve uygulama ile onlara yansıtıldı. Banka içi eğitmenler için her yıl zirve düzenliyor ve onlardan ne kadar destek alındığı ve çabalarının neleri değiştirdiği aktarılıyor. Gruba yeni katılan iç eğitmenlere koçluk yapılıyor, e-eğitimler ve sınıf eğitimleri veriliyor.

 Eğitimi destekleyen uygulamalara artık daha fazla yer veriliyor. Örneğin artık her Çarşamba günü tüm şubelere, gündemdeki bir konuyla ilgili kısa kısa eğitim mesajları online olarak iletiliyor. Bu da çalışan memnuniyetine yansıyor.

 2012’de “Eğitimde koltuğunuz hazır” sloganıyla, içeriği tamamen Şekerbank kültürünü yansıtan Satış Kültürü programları başladı. Bu eğitim, mevcut tüm şube çalışanlarına verildi. Ayrıca bankaya yeni katılan çalışanlar, deneyimi ne olursa olsun, bu programdan geçiyor.

Şimdi hedefte neler var?

2013’te yine yeniliklerimizle öne çıkmak istiyoruz. Bu anlamda, en önemli projelerimizden biri Liderlik Okulu.

Liderlik Okulunda; bankamızın yöneticilerini kendi dinamikleri içinden bulup yetiştirirken, onları nokta atışı eğitimler yerine, gelişim ve sürekliliği olan programlarla desteklemek istiyoruz. Bunu yaparken bir gelişim programı içine dahil ediyor, hem sınıf eğitimlerini hem de birçok değerlendirme, geribildirim ve mentoring yöntemleri kullanacak bir yapıya geçiyoruz.

Bu yıl Liderlik Okulu, iş planımızda oldukça yer kaplayan önemli konulardan biri olacak.

ŞekerAkademi, e-eğitim platformumuza yeni uygulamalar katacağız.

Son olarak genel bir değerlendirmenizi almak isteriz: 1989’dan beri eğitimin içinde olan ve gelişmeleri yakından takip eden bir isim olarak, dünyada eğitim ve öğrenme konusunda nasıl bir yöne doğru gittiğimizi düşünüyorsunuz?

Her şeyden önce, Türkiye’de eğitim platformlarının çok hızlı geliştiğini söyleyebilirim. Burada hizmet üreten dış eğitim ve danışmanlık firmalarının katkısı yadsınamaz. Eğitim alanında dünyayı çok iyi takip edebildiğimizi düşünüyorum. Kurumların eğitim birimleri ve eğitim firmaları dünya çapında ödüller alıyor, bu beni mesleki olarak çok gururlandırıyor.

Dünyanın geneline baktığımızda ise elektronik yöntemlere artık daha fazla yönelindiğini görüyorum. Artık eğitim içeriklerinden ziyade, eğitimi verme yöntemlerine, mesajların nasıl verildiğine odaklanılıyor. Ne mesajı verdiğinizden çok; mesajı nasıl verdiğiniz daha önemli.

Çok fazla bilgi üretiliyor ama bunların tamamını takip etmek çok zor. Bu nedenle mesajlarınızla dikkat çekmek çok önemli. Bu mesajları artık sadece çalışma saatleri içinde vermek zorunda da değiliz. Artık çalışanlar daha izole ortamlarda, ev ortamlarında, akşam ve hafta sonları öğrenmeye vakit ayırmak istiyor. Bu da katılımcıların ilgisini gösteriyor.

Eğitim ortamı olarak, sınıf çok yeterli olmuyor. Örneğin biz, eğitimlerin öncesinde mutlaka bir örnek olay, bir e-eğitim veya değerlendirme gibi ön çalışmalar veriyoruz. Ön çalışmaları uzaktan takip ediyor, bu çalışmayı tamamlayanları sınıf eğitimine alıyoruz. Bu katılımcılar için zor olsa da, onları konuya motive ediyor ve hem duygusal, hem de zihinsel olarak sınıfa hazırlıklı gelmelerini sağlıyor. Sonra bize de bu takibimizden dolayı teşekkür ediyorlar.

Tüm bunların yanı sıra artık eğitimlerin parça parça değil, bir bütünlük içinde olması gerektiğini düşünüyorum. Kişiyi bizzat eğitim sürecinde, yaptığı işe ve iş koluna göre adım adım takip etmek gerekiyor. Geri bildirim vermek çok önemli. Yetenek yönetimi önemli, potansiyeli olan ve yönetici olarak ilerleyecek kişilere daha farklı bir takım araçlar sunulması gerekiyor.

Kısacası artık kısa, renkli, canlı mesajlar verdiğinizde, öğretiyorsunuz. Birçok bilgi artık sosyal medyada… Özellikle yeni nesil, sosyal medya ve network’lerden çok şey öğreniyor. Çünkü artık saatlerce bir konuyu dinleme yöntemi geçerliliğini yitirdi.

 

DERGİ

HRdergi Nisan sayısı çıktı! İyi okumalar

SATIN AL Nisan 2024