Takım Ruhu Yaratmanın Önemi


İnsanların bağlılıkları ve performanslarındaki farklılığı, onların yönetilme biçimini belirliyor. Bağlılık kısaca, işin ters gittiği durumlarda bile çalışma arzusunu destekleyen zihinsel ve duygusal süreçler olarak tanımlanıyor. Bir takıma olan bağlılığı gösteren en olumlu tecrübe; herşeyin yolunda gittiği bir takıma üye olmak, o takımda belirlenmiş hedefleri gerçekleştirmek veya o hedeflerin ötesine geçebilmek ve takım çalışmasında bireysel tatmin sağlamak. Böyle bir yapının oluştuğu takım bir çok olumlu özelliği içinde barındırıyor. Yüksek performans gösteren takımların üyeleri amacın ne olduğu konusunda ortak bir tavra sahip olabiliyor. Takımın üstlendiği işin ne olduğunun ve neden önemli olduğunun bilincine varabiliyorlar. Takım hedeflerine ulaşmak için gereken stratejiler açıkça ortaya konuyor. Kişiler takımın hedeflerine ulaşması için üstlenmeleri gereken rollerin neler olduğunu anlayıpkarşılarına çıkabilecek güçlükleri aşmak, takım hedeflerine ulaşmak için yeterli güvene sahip oluyor. Kurallar, belirlenmiş prosedür ve politikalar bireylerin işlerini kolaylıkla yapmalarını sağlıyor. Üyeler yeteneklerini geliştirme olanağına kavuşuyor. Güç bireysel olduğu kadar kollektif bir anlam kazanıyor. Takım üyeleri arasındaki iletişim sağlıklı oluyor ve kişiler korkusuzca görüşlerini ve hissettiklerini dile getirebiliyor. Düşünce farklılıkları takım için bir zenginlik olarak kabul ediliyor ve çatışma yönetiminin metodları iyi anlaşılmış oluyor. Karşılıklı güven atmosferi içinde takım, bütünleşmiş küçük bir topluluk izlenimi uyandırıyor. Başarılı takımlarda grup üyeleri, her türlü koşula ayak uydurabilecek kadaresnek oluyorlar. Bu tür takımlar, her türlü duygu ve düşünceye açık, zor çalışma şartlarına uyum gösterebilen, zaman zaman eğlenceli bir çalışma atmosferi yaratabilen bireylerden oluşuyor. Yüksek performans gösteren takımlar, önemli sonuçlara ulaşıyorlar. Yüksek standartlara ve kaliteye bağlılık görülüyor. Hedefler, öngörülen zaman içinde gerçekleştiriliyor. Takım etkili karar alma ve problem çözme metodları geliştiriyor ve bu metodlar optimum sonuçların elde edilmesinde, katılım ve yaratıcılığın teşvik edilmesinde önemli bir işleve sahip oluyor. Performansın yüksek olduğu takımlarda takdir mekanizması oldukça iyi işliyor. Birey ve takım başarıları, kazanımlar sıklıkla takım liderleri ve takım üyeleri tarafından takdir ediliyor. Üyeler takım içinde kendilerinin gerçekten önemsendiklerini hissedebiliyorlar. Ne yazık ki, bu değerlere bağlılık her zaman var olmuyor. Takım lideri olarak, değerleri geliştirmenin bir yolu; diğer takım üyeleriyle beraber gerekli bilgilerin biraraya getirildiği oturumlara katılmak.

Bir yönetici takımın yaptığı çalışmaya ilgisini göstermek, takımın üstlendiği projenin öneminin altını çizmek, grup üyelerine katılımları, önerileri ve girişimleri için teşekkür etmek için grubun ilk toplantısına katılabilir. Ya da katkıları için takım üyelerinin hepsine teşekkür eden bir mektup gönderebilir. Takım çalışmalarında bireylerin takım performansına eşit düzeyde katkı sağlamaları oldukça ender gerçekleşir.

Her bir üyenin takıma sunduğu bilgi, tecrübe, yetenek ve gayret düzeyleri farklı derecelerde olur. Dolayısıyla, eğer grup performansına yöneltilen takdir bir bireye yöneltilmiş gibi tekil bir görünüm alıyorsa, diğerlerine oranla takıma daha fazla katkı sağlamış kişiler, takıma yabancılaşma riskiyle karşı karşıya kalmış olur.

Eşit olmayan performanslara, eşit düzeyde takdir yöneltilmesi grup performansını olumsuz yönde etkiler.

Takım Yönetiminde Yeni Yaklaşımlar

Günümüzde bireysel çalışma artık yerini takım çalışmasına bırakırken; şirketler ve yöneticiler, verimli bir takım çalışması nasıl sağlanabilir diye düşünmeye ve bunu gerçekleştirmeye başladılar bile.

Gerçek olan bir şey var ki; bazı takımlar çok büyük başarılara ulaşırken, diğerleri aynı başarıyı gösteremiyorlar. İşin şaşırtıcı yanı, başarılı ya da başarısız olan takım üyelerinin birbirleriyle aşağı yukarı aynı yeteneklere sahip olmaları. Aslında her takımın yüksek performansa ulaştırılabilmesi için bir yol var ama bu bir gecede başarılabilecek bir şey değil. Önemli olan, takım çalışmasında en yüksek verimi elde edebilmek için neler yapılması gerektiğinin bilinmesi. Bunu başarabilmek için takımın her bireyine sorumluluk düşüyor. Öncelikle takımı oluşturan bireylerin kendi bireysel güçlerinin farkında olmaları ve bu güçlerini takım içinde nasıl kullanabileceklerini bilmeleri gerekiyor. Bu konuda en büyük rol, yöneticilere düşüyor.

Bu işten elde edilen başarı ve başarısızlıklar, takımı oluşturan insanların birarada verimli çalışıp çalışmadıklarının bir sonucudur. Bu yüzden yöneticiler düzenli olarak kendi takımlarını nasıl yönettiklerini gözden geçirmeli ve kendi performanslarını dünyadaki en iyi uygulamalarla karşılaştırmalıdırlar. Bu onlara rekabette bir adım önde olma avantajı sağlar.

Yüksek performanslı takım çalışması nasıl sağlanır? Sorusuna yanıt bulabilmek için Charles Margerison & Dick Mc Cann’in “Team Management” isimli kitaba bir göz atalım.

Charles Margerison ve Dick Mc Cann bir çok yöneticiyle takımlarını nasıl yönettikleri hakkında görüşerek işe başlamışlar, onların hangi problemlerle yüzyüze geldiklerini, bu problemleri nasıl çözmeye çalıştıklarını, hangi sonuçları elde ettiklerini araştırmışlar. Sorunları tartıştıklarında, takım çalışmasında sık sık ortaya çıkan kritik sonuçlar belirginleşmiş ve yöneticilerin değişen durumlara ayak uydurabilecek, değişebilir takımlar istedikleri sonucuna varılmış.

Charles Margerison ve Dick Mc Cann Avusturalya Hava Yollarının son dakikaları gösteren karakutu kopyalarını incelediklerinde, meydana gelen çoğu kazada takım çalışması eksiklerinin önemli faktör olduğunu görmüşler. Örneğin, 1982 Ocak ayının karlı ve buzlu bir gününde “Air Florida Flight 90” Washington’dan havalanır. Yardımcı pilot kalkıştan hemen önce, makine arızalarını kaptan pilota bildirir. Ancak kaptan pilot kalkışı durdurmaz ve uçak Virginia’yı Colombia’nın küçük bir kasabasına bağlayan 14. cadde köprüsüne çarpar. Sonuç olarak tesadüfen köprüden geçen 4 motosikletli ile birlikte, uçaktaki 78 kişi de hayatını kaybeder. Kazadan sonra yapılan araştırmada, Ulusal Ulaşım Güvenlik Meclisi, uçuş ekibinin takım çalışmasındaki eksiklik ve hatalarını muhtemel kaza nedeni olarak belirlemiş. Bir başka örnek de bilgisayar sektöründen…Büyük bir bilgisayar şirketinin finans direktörü, şirketin ürettiği PC’lerin satışının düştüğünü ve bunu dengelemek için maliyet azaltıcı ciddi bir program gerektiğini söyler. Yönetim Kurulu Başkanı, araştırma direktörü ve mağaza yöneticileri bu fikri benimser. Fakat, iş dünyasını IBM PC’lerin kapladığının farkında olan ve bu ürünlere yönelmek ve operasyonları genişletmek isteyen pazarlama müdürü ise bu fikri kesinlikle benimsemez. Pazarlama müdürünün teklifi, “şu anda elimizde ne varsa ona dört elle sarılmalıyız” düşüncesiyle reddedilir ve 12 ay sonra şirket kapılarını kapatmak zorunda kalır. Bu iki örnekte de yanlış karalar alındığı ve bu yanlış kararların nedeninin zayıf takım çalışmaları olduğu açıkça görülüyor. Oysa günümüz iş dünyası hızla değişiyor. Kararların neredeyse olanaksız hale geldi.

Örneklere yeniden dönecek olursak, Air Florida Flight 90’da ciddi bir takım çalışması eksikliği gözükmektedir. Yardımcı pilot kalkıştan önce dört kez, havalanma esnasında ise beş kez, kanatlardaki buzlanma hakkında kaptan pilota bilgi verdiği halde, kaptan pilot uçuşa devam ederek takım çalışmasını ve bilgi paylaşmayı olanaksız kılmıştı. Bilgisayar şirketi örneğinde de çok farklı bir durum yok. Aralarından biri grubun normal düşünme yollarına karşıt bir fikir üretirse, diğerlerinin ilk tepkisi bu fikri hiç analiz etmeden reddetmiş, sonuçta da şirketin kapılarına kilit vurulmuştu.

Takım çalışması modern yönetimin anahtarı konumundadır. Dünyadaki tüm yönetimler iyi bir ekip çalışmasının gücünü anlamaya başladılar. Başarılı yöneticilerin başarısı, takımın başarısına bağlıdır. Bir takım bazen bir çok zeki danışmandan daha güçlüdür.

Takım liderlerinin ilk işi, grup performansını yüksek tutabilmektir. Bu durumda zamanlarının çoğunu grubu yönetmek için kullanmaları ve takım yönetimini çok iyi kavramış bir şirkette olamaları gerekir. İnsanların uyumlu ve verimli bir şekilde çalışabilmelerini sağlamak her yöneticinin ilk sorumluluğudur. Bunu başarabilmek teknik beceriden çok yüksek zeka düzeyini ve düzenli bir biçimde uygulanabilecek bir takım yönetimi sistemi gerektirir.

OZAN ÇAĞIM ŞİVE / FÜSUN PARS

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)