Orta Anadolu Holding'in Kalite Yolculuğu


Orta Anadolu Tekstil’i tanıyabilir miyiz?

Bir Karamancı Holding kuruluşu olan Orta Anadolu Tekstil, 1953 yılında Kayseri’de “Entegre İplik Dokuma Fabrikası” olarak kurulmuştur. Başta Denim olmak üzere, %100 pamuklu jean giyim kumaşları üretip satan Orta Anadolu Tekstil, İstanbul’daki merkezde 45, Kayseri’deki üretim tesislerinde 1130 olmak üzere toplam 1175 kişiye istihdam imkanı sağlamaktadır.

Fabrika Kayseri’de, 156 dönüm üzerinde kuruludur. Kapalı olan 88 dönümlük bölümde Open End ve Ring iplik üretimi, Dokuma ve Boya Terbiye işletmeleri mevcuttur. Yılllık iplik üretim kapasitesi, 15 bin ton ring, 12 bin ton open end olmak üzere toplam 27 bin tondur. Ham dokuma üretim kapasitesi 40 milyon, boya terbiye kapasitesi ise 12 milyon metredir.

Tesisteki iplik ve dokuma makinaları yaklaşık 3 yaşındadır. Gerek üretim, gerekse üretim destek proseslerindeki makina ve teçhizat, şirketin yatırım politikası çerçevesinde, her yıl cironun belirli bir oranında modernize edilmektedir.

Orta Anadolu Tekstil’in müşterileri, yüksek kaliteye önem veren uluslararası markalı spor giyim üreticileri olup, bunların başında, Levi’s, Lee, Wrangler, Super Rifle, Mustang, Diesel ve Replay gelmektedir. Üretimin yaklaşık %60’ı ihraç edilmektedir. Avrupa Topluluğu’na yapılan toplam denim ihracatının %90’nı tek başına gerçekleştiren Orta Anadolu Tekstil, yaklaşık 330 milyon metrelik Avrupa pazarının %6’lık payına sahiptir.

Türkiye’de ise bu kuruluşların lisanslarıyla üretim yapan konfeksiyonculara ve onlara fason çalışan işletmelere hizmet verilmektedir. Orta Anadolu Tekstil, ürünlerinin iç piyasadaki tanıtımını, pazarlama ve satışını, bizzat veya toptancılar aracılığı ile yapmak yerine, uzman bir pazarlama kuruluşu ve aynı zamanda kardeş kuruluşu olan Orkar Tekstil kanalıyla gerçekleştirmektedir. Bu da üretici olarak sadece kendi işine yoğunlaşabilmesini sağlamaktadır. Orta Anadolu Tekstil, Orkar’ın da katkılarıyla yurt içinde %15’lik pazar payına ulaşmıştır.

Ayrıca Orta Anadolu Tekstil kendi alanıyla ilgili çeşitli konularda da öncülüğünü sürdürmektedir: 1986 yılında 4 milyon mt. denim ve 7 bin ton iplik üretimiyle başladığı kalite yolculuğunda, Orta Anadolu Tekstil 1996 yılında, 36 milyon metreye ulaşan toplam kumaş ve 25 bin tona yükselen iplik üretimiyle gelişimini nicelik olarak büyük ölçüde tamamlamıştır.

1986 yılında 10 milyonu ihracat 30 milyon dolar toplam cirodan, 1996 yılında 90 milyonu ihracat, toplam 166 milyon dolarlık ciroya ulaşarak Jean giyim kumaşı alanında üretim miktarı olarak Türkiye’de birinci, Avrupa’da ikinci duruma yükselmiştir.

Orta Anadolu Tekstil bundan sonra da gelişimini niteliksel konular ağırlıklı olarak sürdürmektedir. Kalite ve verimlilik oranları ile müşteri memnuniyetine yönelik diğer göstergelerin ulaşmış olduğu %95’lerdeki seviyesini %100’lere çıkarmayı hedeflemektedir.

Orta Anadolu Tekstil’in pazarlama anlayışı, “kaliteli ürün, bilinçli müşteri seçimi ve müşteri ile uzun vadeli işbirliği” ilkelerine dayanmaktadır.

Şirket, en doğru ve en kaliteli hizmet koşullarını sağlamanın ilk gereğinin, müşteri taleplerini tam olarak anlayabilmek olduğu inancındadır.

Orta Anadolu Tekstil, “Kalite”yi sadece bir satış politikası veya ürün özelliği olmaktan çok, varlığının ana nedeni, yaşam tarzı olarak tanımlamaktadır. İnsan kaynağının sahip olduğu “kaynakların en değerlisi” olduğuna inanan Orta Anadolu Tekstil çalışanlarının performansını dönemsel olarak takip etmekte ve kendilerini geliştirebilmeleri için çalışanlarına şirketin hedefleri doğrultusunda planlı olarak, teknik ve yönetimsel beceri geliştirme eğitimleri vermektedir.

Türk tekstil sektörünün en donanımlı kalite kontrol sisteminin bulunduğu fabrika, İplik, Bez, ve Kimya olmak üzere üç ayrı araştırma ve uygulama laboratuvarına sahiptir. Ana hammadde olan pamuğun girişinden, ürünün çıkışına kadar tüm süreçlerde hedeflenen kalite ve verimlilik değerleri, elektronik veri toplama sistemli proses kontrol cihazlarıyla kontrol edilmektedir. Kuruluş 1996 yılında, Kalite Güvence sistem standartlarının en kapsamlısı olan ISO 9001’e müracaat etmiş ve ilk denetleme sonucunda da belgesini almıştır.

Tekstil sektörünün Türkiye’deki gelişimi, problemleri nelerdir? Sektörün geleceği konusunda düşünceleriniz...

Tekstil Sektörümüzün en büyük problemi, her işletmemizin vizyon ve misyonları “Avrupa veya Dünya pazarlarında önder konuma gelmek” gibi benzer ve açık olmakla birlikte, bu konuma nasıl gelineceğinin, yani stratejilerinin dağınık olmasıdır. Kimisi fiyat kırararak, indirim yaparak, pazara bir şekilde dahil olurum diye düşünürken; bir kısım tekstil sanayicisi dünya devi müşterilerini nasıl kandırırımın hesaplarını yapıyorlar. Bazıları da kestirme düşünce yapısıyla; belirli bir pazar ve o pazarın gerçek ihtiyaçlarına konsantre olmak yerine, satayım da nerelere, kimlere, ne kadar satarsam o kadar kar ederim diye düşünüyor. Dünyanın her yerine aynı anda satmaya kalkmak, hem ürün çeşitlenmesi, hem müşteri farklılaşması, hem de lojistik düzensizliğini beraberinde getirdiğinden, kontrol edilmesi oldukça güç bir işletme oluşturmak anlamına gelmekte ve kontrolümüz dışındaki her türlü değişimde ciddi sarsıntılar geçirilmesini mümkün kılmaktadır.

Türk tekstil sanayicisinin, yeni pazarlara açılması, en son teknolojiyi ithal etmesi ve kapasitesini nasıl pazarlayacağının hesabını tam olarak yapmadan kolları sıvama cesareti maalesef, rüzgar değişikliklerinde çok rahat eleman çıkarma, atıl kapasite ile çalışma, hedef müşteri profilini değiştirme gibi daha büyük cesaret gerektiren sonuçlar yaratmaktadır. Bütün bunlar, yatırımların geri dönüşünü güçleştirmekte, özsermayenin dayanma gücünü azaltmakta ve uluslararası hayaller kuranları, gün geçtikçe ulusal ekonomilerin istikrarsız konjonktürüne bağımlı hale getirmektedir. Sektörün geleceği, doğru ve akılcı hesap yapabilenlerin, yapamayanları artık sırtlanamayacağı günleri çağrıştırmaktadır.

İnsan Kaynakları konusunda geçirdiğiniz değişimler... Ve aldığınız danışmanlık desteği...
1991 yılında yapılan tesbitte Orta Anadolu Tekstil’in proses ve insan kalitesine, ürün kalitesine yapmakta olduğu yatırımlara oranla daha az yatırım yaptığı ortaya çıkmıştır. Bunu ortaya çıkaran bir danışmanlık kuruluşuydu. Partha Ghosh, ünlü Amerikalı Mc Kinsey danışmanlık firmasından ayrılarak kendi firmasını kuran ve içlerinde Türkiye Cumhurbaşkanının da bulunduğu birçok devlet başkanına danışmanlık yapan, TÜSİAD’ın sponsorluk yaptığı Türkiye’nin ekonomik kalkınma planlarının mimarı, Japonya’da yerleşik, Hindistan kökenli bir kuruluştur.

Danışmanın önerdiği ve üst yönetimimizce kabul edilen Kurumsal Gelişme Projesi, 3 temel alt Proje’den oluşuyordu: İnsan Kaynakları, Sürekli Gelişim ve Stratejik Planlama.

İnsan Kaynakları Projesi kapsamında 1991 1994 arasında Partha Ghosh’un, 1994 1998 yıllarında Cüneyt Ülsever’in katkılarıyla gerçekleştirilenler;

* Tüm Beyaz Yakalı Personelin Görev Tanımları, Derecelendirme ve Performans Değerlendirme sistematiğinin tasarlanması ve uygulanması

* İnsan Kaynakları Koordinatörlüğü’nün kurulması

* İnsan Kaynakları Politikaları’nın, şirketin Vizyonu ve Misyonu doğrultusunda oluşturulması ve tüm çalışanlarımıza duyurulması

* Çalışanlarımızdan beklenen davranış kurallarının bir kitapçıkta toplanarak yayınlanması
* İnsan Kaynakları Yönetimi ile ilgili prosedürlerin oluşturulması ve yayınlanması

* Kişisel hedeflerin, bölümsel hedeflerden türetilerek oluşturulması ve Performans Değerlendirme sistemine entegre edilmesi

* Eğitimlerin yıllık olarak planlanması ve kayıtlarının tutulmaya başlanması bunun çalışanların kişisel becerilerini artırmaya yönelik ve şirket hedefleri ile örtüşük bir ihtiyaç tespit yaklaşımı ile gerçekleşmesi

* Şirket içi iletişimi için “Haber” dergisinin düzenli olarak 4 yıldır çıkarılıyor olması

* İnsan Kaynakları Yönetimi’nin etkin olarak yaygınlaştırılmasını koordine eden, üst yönetimden oluşan bir İnsan Kaynakları Komitesi’nin mevcut olması.

Orta Anadolu Tekstil’in Kalite Yolculuğu...
Orta Anadolu Tekstil’in Kalite Yolculuğu (1953 1997)

1953 1970: Orta Anadolu Tekstil tüketim ürünü satıyor. Pazar Türkiye, müşterisi nihayi tüketiciler, terziler, ev hanımları. Kendileri kesip, dikip, giyen insanlar.

1970’ler: Müşteri değişiyor: konfeksiyoncu, ev tekstilcisi, mobilyacı oluyor. Toplu alım yapıp, kesip diken ve satan şirketler oluşuyor. Orta Anadolu Tekstil değişmiyor, o hala nihai müşterisine mal dokuyor. Orta Anadolu Tekstil’de işler kötüye gidiyor.

1980: Orta Anadolu Tekstil’in üst yönetimi değişiyor. Sümerbank kökenli üst yönetim, senelerdir kurumsallaşmış yapının başarısını, ekip çalışmasının ilk tohumlarını bir özel sektör olan Orta Anadolu Tekstil’e taşıyor.

1982: Orta Anadolu’nun sahipleri değişiyor. Çok sahiplilikten tek sesliliğe geçiş, sermayedarlarla profesyonel yönetimin kaynaşması yapıyı sağlamlaştırıyor. Bir tekstil danışmanlık şirketi, “Kalite Sınıflandırması” ile birlikte, dokuma işletmesinden 3 Monitöre kalite ve verimlilik konusunda eğitim veriyor. Bu kişilerin yetkileri arttırılıyor ve proseslere gözlemci olarak yerleştiriliyorlar.

1983: Üretim yönetiminin kurumsallaşmasının ilk tohumlarından sayılan, Planlama Servisi kuruluyor.

1984: Planlama servisine, verimlilik, kalite sınıflandırma ve kalite kontrolle ilgili ölçüm ve gözlemler yapan tüm laboratuvarlar bağlanıyor. Böylelikle işi yapanla, kontrol edenler resmi kimlik kazanıyor.

“Yeni Müşteri” tanımlanıyor: İhracata yönelik spor giyim üreticileri. Türkiye’de ihracat atağının başladığı yıllar olması itibariyle, en hızlı gelişecek sektörün bu olacağı kabul ediliyor.

“Yeni Ürün” tanımlanıyor: Denim, dünyaca kabul edilen ve hızlı gelişen genç nüfusun vazgeçemediği bir kumaş.

1985: Halat Boya makinası ve Open End makinaları yatırımı yapılıyor. Üretim teknolojisi yenilenmeye başlıyor. İplik’te, danışmanlık şirketi, verimlilik ve kaliteye yönelik sağlam temelli proses kontrol çalışmaları başlatıyor. Bakım programları, ölçüm teknikleri ve standartları geliştiriliyor, ölçümler üretime verimlilik ve kalite yönünden zamanında müdahaleyi sağlıyor.

1986: Yeni ürünün ilk metreleri çıkıyor. İç piyasada eskiden yaratılmış kötü imajı silmenin yolları aranırken, bu konuda tecrübeli bir grup olan Altınyıldız’dan pazarlama konusunda yardım isteniyor. İhracat teşviklerinden de yararlanmak gayesiyle İngiltere, Belçika ve İtalya’daki aracı ve toptancılar ile ihracata başlanıyor. İşletmede, kalite sınıflandırma kayıt yapısı bilgisayara geçirilerek daha verimli hale getiriliyor.

1987: İç piyasadaki pazarlama başarısını artırmak amacıyla, Altınyıldız’la ortak bir pazarlama firması olan Orkar kuruluyor. İşletmede üretimin daha verimli ve kaliteli hale getirilmesine yönelik ilk çapraz fonksiyonlu “Grup Toplantıları” başlıyor. Dokuma’da elektronik veri toplama ve değerlendirme sistematiği kuruluyor. Planlama servisince, bilgi sistemleri alt yapısı, yıllık bütçe oluşturuluyor ve mali verimliliği gösteren katkı hesabı ile fiyatlandırma başlıyor.

1988 90: 1987’de, Avrupa’nın en büyük denim üreticisi olan bir Alman firması ile kumaşı kendi markasıyla pazarlamasına yönelik bir anlaşma yapılıyor. Bir yıl sonra bu anlaşma fesh edilerek halen yurt dışı pazarlama ekibini oluşturan kişilerle ilk anlaşma sağlanıyor. Terbiye tesisi komple yenileniyor. Terbiye’de bilgisayar güdümlü proses kontrol başlıyor.

1991: Hızla büyüyen şirketin topyekün kurumsallaşma ihtiyacından hareketle, yabancı bir yönetim danışmanlık firmasına durum tespiti yaptırılıyor. Tespite göre, o zamana kadar yapılan yatırımların ağırlıklı olarak teknoloji ve ürüne yönelik olduğu, bundan sonra insan ve sistemlere yönelik yatırım yapılması gereği vurgulanıyor.

1992 93: Üst yönetim tarafından kurumsallaşma yönünde geniş kapsamlı bir “şirket Geliştirme Projesi” başlatılıyor. şirket Kültürü (Vizyon, Misyon ve Rehber Değer ve İlkeler) oluşturulup çalışanlara duyuruluyor. Tüm çalışanlara Toplam Kalite’ye yönelik eğitimler veriliyor. Grup odaklı iyileştirme faaliyetlerine yani Kalite İyileştirme Ekip Çalışmaları’na (şirketteki adıyla PIQA’ya) başlanıyor. Üst yönetim Stratejik Planlama sistematiği içinde şirketin hedeflerini belirliyor. İnsan Kaynakları’nın kurumsallaşması yönünde, iş tanımları ve personel yönetmelikleri hazırlanıyor.

1994 95: Pazar taleplerinin ağırlıklı olarak ring denime kaymaya başlamasıyla, İplik ve Dokuma tesisleri komple yenileniyor. Ürün Geliştirmenin etkinliğini artırmak için, numune makinaları alınıyor. Verimlilik ve kaliteyi artırmaya yönelik olarak, bilgisayar kontrollü üretim ve proses kontrol yatırımları yoğunlaştırılıyor.

Kalite Güvence’ye yönelik olarak şirket çapında ISO 9001 hazırlık çalışmaları ve pilot bölgelerde de İstatistiksel Proses Kontrol uygulaması başlıyor. Hedef seçilen müşterilere daha etkin hizmet verebilmek amacıyla, Ürün yönetimi yerine, Müşteri temsilciliği uygulaması benimseniyor. Atıkların azaltılmasına yönelik olarak kostik geri kazanım yatırımı yapılıyor.

1996: ISO 9001 belgesi alınıyor. Üretimi artırmaya yönelik kesintisiz üretim için 4.cü ekip kuruluyor; yaklaşık 300 kişiye daha istihdam sağlanıyor. İş tanımları, İş Derecelendirme ve Performans Değerlendirme çalışmaları başlatılıyor. Yönetimin karar verme kalitesini iyileştirmeye yönelik olarak, MIS (Yönetim Bilgi Sistemi) Projesi başlatılıyor. Küresel kaynakları koruma amacıyla, biyolojik atıksu arıtma tesisi kuruluyor. Üretimde, ürün üzerinde olumsuz küresel etki yapabilecek kimyasallar kullanılmadığını kanıtlayan ÖKO 100 belgesi alınıyor.

1997: “Standart Bütçe Fiili Maliyet” uygulamasına geçiliyor. Hedef müşterisi Levi’s tarafından kalite yönetimi çerçevesinde denetlenerek, “LS Onaylı Tedarikçisi” oluyor. Enerji tasarrufu ve çevre korumaya yönelik olarak, Kojenerasyon ve Baca filtresi yatırımları yapılıyor. şirkette Özdeğerlendirme Süreci başlatılıyor. Ortaya çıkan iyileştirmeye açık alanların giderilmesi için bir yıllık “Öncelikli Aksiyon Planı” hazırlanıyor.

Öncelikli Aksiyon Planı, Avrupa Kalite Ödülü modeline dayanan bir sistematik ile şirketin iş mükemmelliği düzeyini belirlenmesini sağlayan ve tüm yönetim kademelerinin aktif olduğu kadar objektif olarak da katıldığı bir çeşit durum tespitidir. Bu tespit sonucunda ortaya çıkan iyileştirmeye açık alanları önceliklendirerek, her yıl için iyileştirme Aksiyon Planı’nı oluşturuyor ve iyileştirmeleri gerçekleştirmeye devam ediyoruz.
Orta Anadolu’nun şimdiye kadar anlatılan kalite yolculuğuna bakıldığında üç temel safhadan geçtiği görülebilir: Ancak gelişim sürecinde bazı önceliklerinin değişmesine karşın, müşteri tatmininin her evrede 1.ci sırada, karlılığın ise 3.cü sırada önemsendiği gözleniyor. Bir başka değişmeyen de yatırımlar ve öncelikler doğrultusunda sürdürülüyor.

Çoğu şirketin kalite gelişimi Mr. Joseph Tsiakais’in ortaya koyduğu piramide benziyor. Müşteri ihtiyaçları doğrultusunda önce ürün kalitesi önemseniyor, proseslere daha sonra sıra geliyor (öncelikle üretimle ilgili proseslere). Proses güvenirliğine ilişkin sistemlerin yerleştirilmesini takiben sıra maliyet odaklı faaliyetlere oradan da nihayet İNSAN kalitesinin etkin rol aldığı Toplam Kalite Yönetimi’ne geçiliyor.

Orta Anadolu Tekstil’in, kurumların ömrü düşünüldüğünde son derece kısa bir süre olan 10 yılda, sıfır noktasından dünya çapında bir üne kavuşmasının sırrı, “Kalite Evreleri” piramidinin katmanları boyunca istikrarlı bir şekilde yılmadan tırmanmasında yatıyor.

Hedefleriniz... TKY’nin size ve sektöre katkısı...

Orta Anadolu olarak her yıl dolar bazında %10 büyüme hedefimiz sürüyor. Bunun yanında stratejik tedarikçisi olduğumuz hedef müşterilerimiz içindeki payımızı arttırmak ve diğer müşterilerimizin onaylı tedarikçisi konumuna ulaşma. Tabii bu hedeflere ulaşmak için bazı stratejiler belirlememiz ve bu stratejileri hayata geçirmemiz gerekiyor.

Bir TKY uygulaması sayılan bu Stratejik Planlama Prosesi bizi sektörün diğer kuruluşlarından ayıran önemli ve kuvvetli bir yönümüzdür. İlgili müşterilerimizle “kader ortaklığı” kurmak, maliyetlerimizin azaltılmasından işçi sağlığı ve iş güvenliğinin artırılmasına; çevre ve topluma karşı göstermekte olduğumuz saygıdan, proses yönetimine geçişe kadar birçok konuda hedeflerimi ve planlarımız beraberinde getiriyor. Başka bir deyişle; TKY uygulayarak planladığımız işleri, gene TKY uygulayarak gerçekleştireceğiz.

Sektörün diğer üreticilerine tavsiyem, kısa vadeli hedeflerle, kısır döngülere kapılmak yerine; doğru ve uzun vadeli hedeflerle, onları nasıl gerçekleştirebileceklerini belirleyen stratejileri arasına TKY’yi de katmalarıdır.

Teşekkürler...

Hazırlayan: Ebru YILDIRIM

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)