"Nasıl nefes alıyorsak, öyle yaşıyoruz"
Hiçbir şeye konsantre olamamanıza neden olan migreninizin, gününüzü zehir eden bel ağrınızın ya da her yeni güne asık bir surat ve düşük bir enerji ile başlamanıza neden olan uyku sorununun, “nefes almak” daha doğrusu “doğru nefes alamamak” kadar göreceli “basit” bir nedenden kaynaklanabileceğini hiç düşünmüş müydünüz? Sanırız “Nefes Terapisi” kavramını henüz duymayanlarınız bu soruya biraz da şaşırarak “Hayır” yanıtını verecektir.
Oysa nefes alış verişimiz konusunda ciddi ciddi düşünmek gerekiyor. Zira bozuk nefes alışkanlıkları yukarıda saydığımız fiziksel sorunların yanı sıra ruhsal rahatsızlıkları da beraberinde getirebiliyor. Özellikle iş yaşamının yoğun temposu, bitirilmesi gereken projeler, çözülmesi gereken sorunlar, günlük çatışmalar; bir de bilinçaltımıza attıklarımızla el ele verince çalışanların yakası hastalıklardan kurtulmaz oluyor. Son derece ilgi çekici bir deneyim olan Nefes Terapisi sırasında kişinin aralıksız nefes alması sağlanırken, baskılanmış duyguların ve negatif düşünce şekillerinin güvenli ve kolay bir biçimde iyileştirilmesi sağlanıyor.
Transformal Nefes konusundaki ayrıntılı bilgileri bizimle Neşe Dimli paylaşıyor.
“ÇOCUKLUKTAN BERİ SPOR YAPTIĞIM İÇİN NEFESİM AÇIKTIR SANIYORDUM, YANILMIŞIM…”
1973 doğumlu olan ve gülümseyerek “tipik bir oğlak burcuyum” diyen Neşe Dimli, profesyonel iş hayatından gelen bir isim. Transformal Nefes ile tesadüfen tanışma yolculuğu onu önce terapist, ardından da terapist yetiştiren bir eğitimci durağına taşımış. Dilerseniz öykünün biraz başına dönüp kendisine kulak verelim:
“Çocukluğumdan beri modayı, tekstili seviyordum. Liseden sonra Kanada’daki bir moda okulunun Türkiye bağlantılı bir ayağı sayesinde moda dünyasına tasarımcı olarak adım attım. Akademiyi bitirdikten sonra ihracat firmalarında stajyerlik yaptım, ‘iş en iyi mutfağında öğrenilir’ diye düşünerek bir süre Cemil İpekçi ile birlikte çalıştım, atölyenin tozunu yuttum. Ardından büyük bir ihracat firmasının bayan dış giyim koleksiyonu departmanının başına geçtim. Ekibimle birlikte her yıl iki sezon koleksiyon hazırlıyor, her sezon 300’e yakın ürün çıkartıyorduk. Renkli ve güzel bir dünyaydı. Ancak 2004 yılında çalıştığım firma küçülmeye gidince benim de yolum değişti…”
Bu yeni yol, zaten alternatif tıp, şifa, enerji çalışmaları gibi konularla yakından ilgilenen Dimli’yi biraz dinlenmeye yöneltir. Yoğun ve yorucu iş hayatının ardından hayatın koşuşturmacası içinde yaşamı kaçırdığını fark eden Dimli, 2006 yılında bir fuarda gezerken nefes analizi yapılacağı anonsunu duyduğunu yaşamının değişmek üzere olduğunun farkında değildir. Söz kendisinde: “6 yaşından beri aletli ritmik jimnastik, eskrim yapan biri olarak nefesimin son derece açık olduğunu düşünüyordum. Çünkü sporda da nefes alıp vermek çok önemlidir. Yine de anons ilgimi çektiği için analize katıldım ve kişiliğim bana benden daha iyi anlatılınca çok şaşırdım. Ardından nefes seanslarına katılmaya başladım. Ne kadar nefes alamadığımı görünce şaşırmıştım; nefes alışkanlığım bozuktu. Kendi seanslarımı tamamladım. Bu arada sistem Türkiye’ye yeni geldiği için ve tek bir nefes terapisti olduğu için, bana terapist olmak isteyip istemeyeceğimi sordular. Biraz şaşırarak da olsa kabul ettim”.
Bu teklifin ardından Transformal Nefes’i bulan metafizik doktoru Dr. Judith Kravitz’in önderliğinde yurtiçi ve dışında bir dizi eğitime katılan Dimli, bu yılın kasım ayında terapist yetiştiren bir eğitimci sıfatını da kazanır.
“Tüm bunlardan sonra başta benim yaşamım ve etrafımdaki insanlarla olan ilişkim değişti” diye anlatıyor Dimli: “Her şeyden önce kendi firmamı kurmak istiyor ama korkuyordum. Bu korku ve endişelerden sıyrıldım. Şimdi NJoy adıyla firmalara koleksiyon desteği verdiğim bir mümessillik firmam da var”.
Ancak Dimli için bundan daha da önemlisi var. İş yaşamından gelen biri olarak çalışanların içinde bulunduğu zorlu koşulları çok iyi bildiğini söyleyen Dimli, “Nefes Terapisi’ne başladığımda her sektörden çalışanın; doktorların, avukatların, reklamcıların, yaptıkları işle ilgili olarak ne kadar stres altında olduklarını daha iyi gördüm. İşte bu kişilere yaşam enerjilerini yeniden kazandırıyor olmak her şeyden daha büyük keyif veriyor bana…”
Hepimiz nefes alıyoruz ama siz önemli olanın “açık ve tam bir nefes” olduğunu söylüyorsunuz. Doğru nefes almak neden bu kadar önemli?
Nedeni basit: Nasıl nefes alıyorsak öyle yaşıyoruz çünkü… Doğduğumuzda tam ve açık nefes alırken, zaman içinde bu alışkanlığımız değiştiği için kandaki oksijen oranımız azalıyor. Buna bağlı olarak organlar beslenemediği için enerjisini, canlılığını ve aktivitesini yitiriyor. Buna bilinçaltımızdaki birikimler de eklendiğinde ruhsal ve bedensel rahatsızlıklarımız baş gösteriyor. Üzüntüler, korkular, sıkıntılar, ani mutluluk ve sevinçler nedeniyle de nefes alışveriş dengemiz bozuluyor. Sonuç olarak yaşam şeklimiz bundan olumsuz etkileniyor.
Örneğin çabuk nefes aldığımızda her şeyi vaktinden önce yapmaya çalışıyor; zamanımız olmadığı için hiçbir şeyden tat alamıyoruz. Erken hareket etmenin kayıplarını yaşıyoruz. Nefes alıp vermede beklemeler yaşadığımızda ise hayatı bekletiyor, “sonraları” başlatıyoruz.
İş hayatında doğru nefes alamamak ne gibi sonuçları doğuruyor?
Bozuk nefes alışkanlığı iş yaşamında pek çok sorunu beraberinde getiriyor. Her şeyden önce nefesimizin ne kadar azını kullanıyorsak, iş yaşamımızda da coşku, kararlılık, dikkat, motivasyon ve performans oranımız o kadar azalıyor. Neşesini, coşkusunu ve yaşam sevincini yitirmiş; işini robot gibi yapan ya da sanki yaşamında çalışmaktan başka seçeneği yokmuş gibi davranan bir çalışan grubu ile karşı karşıya kalıyoruz. Bu da bir kısır döngüye dönüşüyor. Kapasitesinin altında çalışan kişi kendisinden memnun olmuyor, kendini yetersiz bulmaya başlıyor. Olaylar karşısında çok çabuk yıpranıyor ve demoralize oluyor. Kendini suçlamaya başlıyor.
Peki, Transformal Nefes nedir ve tüm bunları nasıl çözer?
Transformal Nefes, bilincin deneyimlediğimiz her alanına transformasyonu getiriyor. Fiziksel olarak Transformal Nefes, sınırlı nefes alışkanlıklarını açıp temizleyerek daha iyi sağlık, daha çok enerji, daha çok denge sağlıyor; detoksifikasyon kapasitesini artırıyor. Stresi çözerek daha rahat tepki vermemizi sağlıyor, hücresel hafızalardaki geçmişe ait travmaları temizliyor; öfke, korku, tedirginlik, suçluluk ve üzüntü gibi bastırılmış duyguları ortadan kaldırıyor.
Kısacası bedensel ve ruhsal sağlığa kavuşuyorsunuz. Yaşama olumlu bakmaya başlıyor, zindeleşiyorsunuz. Ayrıca Transformal Nefes bağımlılık, baş ağrıları ve migren, kalp sağlığı, panik ataklar, astım, depresyon, korkular, stres, sindirim ve uykusuzluk gibi pek çok sorunun da aşılmasını sağlıyor.
Ancak burada hemen önemli bir parantez açmak gerekiyor: Biz Transformal Nefes’i kesinlikle tıbbi bir uygulama olarak görmüyor, hiçbir hastalığı iyileştirdiğimizi iddia etmiyoruz. Ancak fiziksel hastalıkların ruhsal nedenleri olduğunu unutmamak, tam ve açık nefesinize geri döndüğünüzde bu nedenlerden kurtulduğunuz için fiziksel rahatsızlıkları da daha kolay aşabildiğinizi belirtmek gerekiyor.
Yine iş yaşamındaki sonuçlarına dönersek?
Tüm bunlar daha az hastalık izni, daha az çatışma, ekip çalışması kalitesinin artması demek... Nefesinizi açtığınızda güne daha iyi başlıyor, enerjinizi ekip arkadaşlarınıza da yayıyorsunuz. İlişkiler daha az bozuluyor. Olaylara sağlıklı bir zihin ve bedenle yaklaştığınızda işleriniz kolaylaşıyor. Kendinizi daha iyi ifade edebilmeyi öğreniyorsunuz. Stres altında olmadığınız için kaçırdığınız tüm detayları fark edebiliyorsunuz.
Son bir soru: Siz de geçmişte aktif olarak iş hayatının içinde yer alan bir kişiydiniz. Geriye dönüp baktığınızda Transformal Nefes ile o dönemde tanışmış olsaydınız neler değişirdi?
Kesinlikle çok şey değişirdi. Çalıştığım tekstil sektörü hata kabul etmiyordu, üstelik mükemmel bir koleksiyon çıkarmak için herkesin adeta gözümün içine bakması üzerimde ağır bir yük oluşturuyordu. Çalışma saatlerim uzundu, üstelik işten sonra da zihnim yapacaklarımla meşgul oluyordu. Şimdi geriye dönüp baktığımda çok çabuk karamsarlığa kapıldığımı, çalışmaktan “nefes alamadığımı” düşünüyorum. Oysa Transformal Nefes ile tanışmış olsaydım çok daha rahat olabileceğimi, daha az stresle daha kolay çalışabileceğimi şimdi biliyorum.
TRANSFORMAL NEFES SEANSINDA NELER OLUYOR?
Seans sırasında bir saat boyunca kişinin nefesini ağızdan alıp karından başlayarak tüm solunum sisteminin bağlanması, hiç beklemeden rahatça nefes bırakması ve tekrar aralıksız bir şekilde başlaması sağlanıyor.
Bu prosesi güvenli bir şekilde yaratabilmek için eller, vücut taraması, sesler, niyet ve onaylamalar kullanılıyor.
Baskılanmış duyguların ve negatif düşünce şekillerinin güvenli ve kolay bir biçimde iyileştirildiği seans sonunda kişiye mutlaka yaşam koçluğu desteği veriliyor.
Özel seanslar dışında 8 kişilik gruplara da terapiler düzenlenebiliyor. Daha büyük gruplar için de seans seçenekleri mevcut.