Mülakatın Etik Çanları Kimin için Çalıyor?
İnsan kaynaklarının rüştünü tam anlamıyla ispat ederek, daha bilinçli uygulamalara yer verdiği günümüzde artık mülakat da daha bilimsel ve kendine özgü kurallar dahilinde yapılmaya çalışılmakta; fakat mülakat süreçleri yoğunlaşıp sıklaştıkça birtakım hatalar yapma olasılığı da artmakta, hatta olasılık boyutundan çıkarak ciddi “çam devirme” vakaları yaşanmaya başlanmaktadır.
Hata, tüm insanlar için belirli toleranslar dahilinde kabul edilebilir bir unsur; fakat hatanın boyutları kişisel veya şirkete ait sırları veya uygulamaları ele vermeye, kişilerin huzurunu kaçırmaya veya küçük düşmelerine sebep olmaya başlayınca, insan kaynaklarında etik konusu kırmızı alarm sinyalleri vermiş ve insan kaynakları çalışanlarının dikkatini bu yöne çekme ihtiyacını gündeme getirmiştir.
İç müşterilerle birlikte gerçekleştirilen performans, kariyer planlama mülakatları sırasında dikkatsizce sarf edilen sözcükler çalışan motivasyonunu olumsuz yönde etkilemekte. Özellikle insan kaynakları elemanlarını karşılarında kendi geleceklerini tayin etme konusunda etkin ve yetkin gören çalışanlar açısından, onların ağızlarından çıkan her sözün ayrı bir önemi olduğunu unutmamak gerekmektedir. Bu sebeple görüşmeler sırasında olabildiğince net olmak, gereksiz vaat ve uyarılar konusunda biraz daha özen göstermek gerekiyor. Bu görüşmeler sırasında paylaşılan birtakım gizli bilgilerin mahremiyetine de özen gösterme gereği zaten insan kaynaklarının varlık sebeplerinden birisidir. Unutulmamalı ki, etik değerlerin ufak ufak kemirilmesiyle başlayan birkaç küçük ihmal dahi ileride grubun birliğine zarar verebilmekte, bu nedenle yanlışlar sistematikleşmeden önlem almak gerekmektedir.
Hataların genel dağılımına baktığımızda iç müşterilere karşı işlenen bu tür “etik suçların” oranının daha az olduğunu; fakat dış müşterileri hedef alan işe alma mülakatlarında daha ciddi problemlerin ortaya çıktığını görüyoruz.
Mülakat, birçok açıdan sıkıntıların yoğunlukla yaşandığı bir süreçtir. Mülakat önce ve sonrasında adayın halen çalışmakta olduğu işyerinde çalışan çeşitli tanıdık isimden referans adı altında gerekli uyarıları yapmadan ve özensizce soruşturma yapmaya çalışmak, hem adayı sıkıntıya sokmakta hem de işyerine haber vermeden yeni iş arayışında bulunan adaylar sözkonusu olduğunda bu müracaatı deklare ederek karmaşık durumlar yaratılmasına sebep olmaktadır. Bu işi profesyonelce yaptığı düşünülen danışmanlık şirketlerinde dahi benzer olaylar sonucunda çok ciddi sıkıntılar yaşandığını hatırlatarak konuya daha fazla özen göstermek gerektiğinin altını çizmek gerekir.
“Başvurumun gizlilik ilkeleri içerisinde değerlendirileceği konusunda hassasiyet gösterilmesini rica ederim.” İnsan kaynakları departmanlarına veya eleman temini konusunda aracılık ve danışmanlık yapan şirketlere gelen özgeçmişlerin kapak sayfalarında yer alan bu tür notlar, işin en başından bazı çekincelerin ve duyulan huzursuzluğun ipuçlarını vermektedir.
Mülakat, en çok başvuran aday açısından sancılara sebep olan bir dönemdir. Sorular, soruşturmalar, yorumlar... Eğer aday bir yerde çalışıyor ve gizli müracaatta bulunuyorsa stres bir kat daha artacaktır. Mülakatçının da bu konuya anlayışla ve aynı hassasiyetle yaklaşması gerekmektedir. Çalışan kişilerin de yeni arayışlar içerisinde olmaları doğaldır ve yapacakları görüşmeler sonrasında iş değişikliği kararı vermemeleri de olasıdır. Bu sebeple, yeni başvurulan kurum bu kişiyi herhangi bir sebeple kazanmasa ve bünyesine dahil etmesede bu kişilerin eski işyerlerindeki pozisyonlarını zedelememek ve eski işyerinin gözünde “Bu kişi zaten kaybedilmiş, bizimle çalışmak istemiyor” imajını yaratacak durumlara sebep olmamak gerekmektedir.
Peki Referans Soruşturması Yapmayalım mı?
Mülakat sürecinde referans gerçekten önemli ve gerekli bir boyuttur fakat onun da kendi içinde kuralları olduğu unutulmamalıdır. Referans alınacak kişiler tespit edilirken mutlaka adayın onayı alınmalıdır. Adayın mevcut işyerinde mülakatçının tanıdıkları hatta yakın dostları olmasının, o kişiler hakkında bilgi sorulduğunda dedikodu için potansiyel bir risk oluşturacağı unutulmamalıdır. Adayın çalışma arkadaşlarından veya amirlerinden kişinin iş yaşantısına ilişkin referans soruşturması yapılması için kişinin (varsa) daha önce çalışmış ve ayrılmış olduğu işyerlerinden bilgi alınması yolu tercih edilmelidir.
İnsan kaynakları etiğine aykırı diğer olumsuz mülakat uygulamalarının bazıları da adaya sorulan sorular boyutunda yaşanmaktadır. Mülakat sırasında mülakatçının dominant rolünü hissettirerek, adayın çok özeline (din, siyasi görüş gibi) ilişkin sorular sorması, hatta özel yaşantısı ile ilgili birtakım konularda kişiyi utandıracak şekilde şakalaşması, olayı samimiyet boyutundan çıkartıp, alay etme konumuna getirebilir ki bu tür davranışlar mülakatı amacından saptırarak, havanın gerginleşmesine ve adayın savunmacı bir tavır takınmasına sebep olacaktır. Bu durumun mülakat başarısını olumsuz etkilemesi kaçınılmazdır.
Yine mülakat sırasında adaya şirket kuralları hakkında yanlış bilgi vermek, şirketin politikaları veya mali durumu hakkında yanıltıcı tavır takınmak kısaca yalan söylemek işe alma kararının ardından birtakım gerçeklerin ortaya çıkması durumunda hem çalışan hem de işveren açısından olumsuz durumlar yaratacaktır. Mülakat sırasında fazla mesai durumundan bahsetmemek veya mali problemler nedeniyle ücretlerin zamanında ödenememesi durumu sözkonusu ise bu bilgileri saklamak hiç de adil ve dürüst bir davranış olmamakla beraber günümüz koşullarında sıkça rastlanılan vakalardır. Yeni çalışmaya başladığı kurumda bu şekilde hayal kırıklığına uğrayan elemanın tekrar kazanılması ve motive edilmesi kolay olmayacaktır.
Unutulmaması gereken temel nokta, mülakatın işe alma sürecinden çok daha fazla boyutlar taşıdığıdır. Mülakat süreci sonunda alınan karar ne olursa olsun, gelen kişiyi kurum kazanmasa ve bu adayla kurum arasında ortak bir gelecek kararı alınmasa da; tanışılan yeni kişiyi bir dış müşteri anlamında kazanma sorumluluğu insan kaynakları çalışanlarına aittir. Kişiye işe kabul edilmediğini söylemek zordur ama bu görevi en az sıkıntı yaratacak şekilde nazik bir tavırla gerçekleştirme görevi yine insan kaynakları çalışanlarına düşmektedir. İşe kabul edilmese dahi mülakat süreci adayı müşteri portföyünüze dahil etmek için; ürününüzü, firmanızı tanıtıp; reklamınızı yapmanız için oldukça verimli kullanılabilecek kritik bir süreçtir.
Çalıştıkları örgüt iklimini daha yaşanılabilir hale getirmekle sorumlu ve çalışanlar ile kurum ve birçok açıdan kurumla dış dünya arasında sağlıklı bir iletişim sağlamak gibi bir misyona sahip olan insan kaynakları çalışanlarının, örgüt dışındaki kişilere veya örgüte kabul edilme şansı olan yeni arkadaşlarına karşı daha özenli bir tutum sergilemeleri gerekmektedir. Tabii ki çok iyi uygulamalar bu sektör içerisinde de mevcuttur; fakat yukarıda bahsedilen yanlışlara veya hatalara da daha fazla özen göstermek gerekmektedir.
İşyeri hatalarına ilişkin çok bilinen bir söz vardır: “Birincisi dikkatsizliktendir. İkincisi kötü şanstır. Fakat üçüncüsü artık alışkanlık olmuştur.”
Mülakat sırasında yaşanan hataların ve özellikle etik hatalarının hiçbir zaman alışkanlık olmaması dileğiyle...
Özlem Yurdanur ÖZGENÇ
T.C. Ziraat Bankası A.Ş.
Eğitim Daire Başkanlığı / Uzman