Lojistik Hizmetin Konusu olan Sözleşmeleri Hazırlarken Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar


İnsanlar lojistik konusunda kendilerini geliştirirken, bu hizmeti alacak olan gruplarda “ourtsourcing”den başlayan bir lojistik hizmet arayışı oluştu. Özellikle yabancı sermayeli veya yabancı ortaklı kuruluşlar bu hareketlenmede öncülük yaptılar. Outsourcing hizmeti alınırken mutlaka bir sözleşmeye ihtiyaç vardır. Gümrükleme hizmetlerinin; konunun önemi, ihtisas gerektirmesi, ayrı bir çalışma sistemi olması, düzenli bir şekilde takibi ve yapılan hatanın geri dönüşünün olmaması, cezaların büyük olması nedenleriyle en çabuk outsource edilen işlerden olduğunu görürüz. Peşinden de öncelikle uluslararası kara nakliyesi gelir. Taşımanın çift taraflı olması, her zaman komple kamyon yükünün bulunmaması, ihtisas gerektirmesi gibi nedenlerle bu konudaki hizmetler de genellikle dışarıdan sağlanmaktadır (outsource). Ayrıca deniz nakliyesini de büyük oranda dışarıdan sağlanan hizmet olarak görebiliriz. Gemilerin büyük tonaj gerektirmesi, ihtisaslaşma, zor şartlarda yerine getirilen bir iş olması, uzaktan kontrol zorunluluğu gibi nedenlerle kendi deniz nakliyesini yapan kuruluş sayısı son derece azdır. Hava nakliyesi için de aynı şey sözkonusudur (1). Bu hizmetlere ilişkin sözleşmelerin yaygınlaşmış kuralları olduğundan, ulusal ve uluslararası birtakım normlar getirilebildiğinden nispeten daha rahat hazırlanabilir. Ancak depo yönetimi hakkında hazırlanacak sözleşmeler için aynı şeyi söyleyemeyiz. Tedarik zinciri içinde outsource edilmesi zor olan hizmetlerden olan depo yönetimi hakkında uygulamada rastlanan sözleşmeler tek taraflı olarak, hizmet alacak firmayı koruyacak şekilde, daha ziyade bir lojistik hizmetin outsource edilmesi değil, bir deponun kiralanması şeklinde düşünülmüş (2) sözleşmelerdir (Sayın Atilla Yıldıztekin tarafından hazırlanmış geniş kapsamlı depo hizmetleri anlaşması mevcuttur. İlgilenenler için ayildiztekin@borusan.com). Bu kısa açıklamayı yaptıktan sonra bu tür sözleşmeler hazırlanırken dikkat edilecek noktaları açıklamak gerekir:

Sözleşmelerin Hazırlanmasında Dikkate Alınması
Gereken Konular

Sözleşme hazırlanırken dikkate alınması gereken en önemli konu; sözleşmenin tarafların isteklerini tam olarak yansıtması ve mümkün olduğu ölçüde ileride taraflar arasında uyuşmazlığa yer vermeyecek biçimde kaleme alınmasıdır. Ayrıca sözleşmeyle ilgili uyuşmazlık çıktığı takdirde de taraflar arasındaki uyuşmazlığı gidermeye veya en azından asgariye indirmeye yönelik hükümleri kapsaması gerekmektedir. Bunun için aşağıda belirtilen noktalara dikkat etmek gerekir:

1 Tarafların Sözleşme İle Ne İstediklerinin
Tam Olarak Belirlenmesi

Bir sözleşmenin yapılabilmesi için öncelikle o sözleşmeyi yapmak isteyen kimselerin karşılıklı olarak sözleşme yapma iradelerini ortaya koymaları gerekir. Tarafların karşılıklı olarak istek ve iradelerini ifade ettikleri bu aşamada dikkat edilmesi gereken konu; tarafların bireysel olarak sözleşme yapmakta ne istedikleri ve hangi amaçla o sözleşmeyi yaptıklarını bilmeleridir. Bundan başka tarafların sözleşme ile ilgili istek ve amaçlarının birbiri ile uyumlu olması yani iradelerin aynı amaca yönelmiş olması gerekir. Ayrıca tarafların yapacakları sözleşme açısından ne gibi sorunlar, sonuçlar doğuracağını bilmeleri gerekir. Sözleşmeler büyük ölçüde karşılıklı güvene dayalı olduğundan sözleşme yapılacak tarafın da seçilmesi çok önemli bir noktadır. Her iki tarafın da sözkonusu sözleşmeyi samimi, dürüst ve ciddi olarak yapma niyetleri olmalı, sözleşme sonuçlarına katlanmaya ve sözleşme dolayısıyla üzerlerine düşecek borçları yerine getirmeye istekleri olmalıdır.

2 Sözleşmenin Hukuki Niteliğinin ve Sonuçlarının Belirlenmesi

Sözleşme hazırlamada ikinci aşama; sözleşmenin ilgili olduğu hukuk dalını saptamak, eğer mevcutsa sözleşmeyi doğrudan ve dolaylı yoldan ilgilendiren hukuki düzenlemeleri, yargı kararlarını bulmak ve genel olarak sözleşmenin hukuki çerçevesini belirlemektir. Zira tarafların sözleşmenin hukuki niteliğini ve hukuki sonuçlarını bilmeleri, sözleşme dolayısıyla kanunen ne gibi haklara sahip olacaklarını ve hangi yükümlülükler altına gireceklerini öğrenmeleri önemli bir etkendir. Bu noktada bir hukukçudan yardım almak en kısa ve en güzel yoldur. Tarafları veya sözleşmeyi hazırlayacak hukukçuyu böyle bir araştırma yapmaya sevk eden amaç; sözleşme kaleme alınırken doğru terminolojiyi kulllanmak, mevcut yasal düzenlemeler ile çelişmemek ve zaten yasada emredici hüküm olarak düzenlenmiş bir konuyu yeniden düzenlemeye çalışmamak yani sözleşmeye ve sözleşmenin yapılmasına ilişkin kanuni sınırları belirlemektir.

3 Sözleşmeyi Hazırlamak İçin Bir Taslak Yapılması

Tarafların veya sözleşmeyi hazırlayacak hukukçunun öncelikle sözleşmenin içeriğini saptaması, sözleşmede bulunması gereken konuları, özel olarak sözleşmeye konması gereken konuları ve bunların nasıl bir silsile içinde yerleştirilmesi gerektiğini belirlemesi gerekir. Özellikle taraflar arasında hak ve yükümlülükler açısından mevcut bir çelişki veya sözleşmeye konacak bazı hükümler hakkında çelişkiler varsa bu durumun giderilmesi gerekmektedir. Konu ile ilgili yasal düzenlemeler sağlanmalı, ayrıca yardımcı olabilecek diğer kaynaklardan da (kitap, makale, sözleşme örneği gibi) yararlanılmalıdır.

4 Sözleşmenin Hangi şekilde Yapılacağının Belirlenmesi

Hukukumuzda sözleşme serbestiyeti ilkesinin bir görünümü olarak şekil serbestisi ilkesi geçerlidir. Borçlar Kanunu 11/1’de bu durum açıkça belirtilmiştir. Ancak yine aynı hükümden bu ilkeye kanunda belirtilen hallerde bazı istisnalar getirilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Kanun tarafından belli bir şeklin öngörüldüğü durumlarda sözleşmenin bu şekile uyularak yapılması zorunludur. Aksi takdirde sözleşme geçersizdir. Ancak kanunda herhangi bir şekil öngörülmemiş ise (ki lojistik sözleşmelerinde herhangi bir şekil öngörülmemiştir) taraflar sözleşmeyi istedikleri şekilde yaparlar. Sözleşme istenildiği gibi düzenlenebilir ancak mutlaka yazılı şekilde olması gerekmektedir. Çünkü yazılı olmayan bir sözleşmede karşımıza ispat sorunu çıkar. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu 288’e göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi ikrarı amacı ile yapılan hukuki işlemlerin senetle ispat olunması gerekir. Aynı şekilde aynı kanunun 290. maddesi senede karşı senetle ispat zorunluluğu getirmiştir. Bu hükümler nedeniyle, aralarında uyuşmazlık çıktığı takdirde ispat kolaylığı sağlamak ve tarafların hak kaybına uğramasını engellemek için sözleşmelerin yazılı şekilde yapılması gereklidir. Bu kuralı çok basit olarak düşündüğümüz anlaşmalarda bile ihmal etmeden uygulamalıyız.

Lojistik sözleşmeleri açısından önemli noktalardan biri taraflardan birinin sözleşme dolayısıyla üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmemesi durumunda ne gibi sonuçlar doğacağının belirtilmesi ve özellikle tarafları yükümlülüklerini yerine getirmeye zorlamak amacı ile bir cezai şart öngörülmesidir. Borcunu yerine getirmeyen tarafın, alacaklıya ödemeyi kabul ettiği ceza konusundaki anlaşmaya “cezai şart” denir. Zorunlu olmamakla birlikte her sözleşmeye cezai şart konulması uygun olur. Sözleşme her ne kadar taraflar arasındaki güven ilişkisine dayanılarak kurulsada; sözleşme hükümlerinin ihlali halinde öngörülen cezai şartın yanında, sözleşmenin yerine getirilmesini sağlamak ve edimlerin ifasını güvence altına almak amacıyla, sözleşmede maddi risk altına giren taraf; diğer taraftan “teminat” alabilir. Uygulamada en çok Teminat Mektubu, Teminat Senedi ve kefalet teminatları kullanılmaktadır (4).

Son olarak şunu belirtmek gerekir: Lojistik sözleşmeler teknik konuları da içerebilen sözleşmelerdir. Bu durumlarda sözleşmeyi tamamlamak, teknik konuları açıklamak üzere sözleşmeye bazı bilgi ve belgelerin eklenmesi gerekebilir. Bu bilgi ve belgeler sözleşmenin en sonuna ek veya ekler başlığı ile eklenmelidir. Zorunlu olmamakla birlikte bu eklerin de sözleşmeyi yapan taraflarca okunduğu ve kabul edildiğini göstermek amacı ile ek veya eklerin sonuna da tarafların imzalarının veya paraflarının atılması yerinde olur. Sözleşme metninde de eklerin sözleşmeye dahil olduğu ve taraflarca bütünü ile kabul edildiği belirtilmelidir.

Kaynaklar

Yıldıztekin Atilla, 14 Haziran 2001 tarihli Dünya Gazetesi, sayfa: 15.
• Yıldıztekin Atilla, (Aynı eser, sayfa: 15).
• Bu yazının tümünde (Akipek şebnem Küçükgüngör Erkan) Sözleşmeler Rehberi, Ankara 2000 adlı kitaptan yararlanılmıştır.

Egemen Gürsel Ankaralı
Avukat
Tel: 0.212.225 47 83
egemeng@superonline.com

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)