Geribildirim: Şart… Ama nasıl?
İnisiyatifi ele alın: Pek çok profesyonel, geribildirimin otomatik olarak masalarında ya da e –postalarında ortaya çıkacağını zanneder. Onlar masalarında oturmuş beklerken, öngörü sahibi profesyoneller en iyi geribildirimlerin özümsenmesi, sindirilmesi ve analiz edilmesi gerektiğini çoktan bilmektedir. Bu nedenle, sorumluluğu başkasına bırakmamanız gerektiğini unutmamalısınız. Bu sizin işinizdir, inisiyatifi ele alın. Yanıt mektupları gönderin. Telefona sarılın. Çalışanlarınızla düzenli olarak bir araya gelin.
Doğru kişilere, doğru soruları sorun: Genellikle geribildirim istemek yerine, yanlış kişiye yanlış sorular sorar ve sonunda kendimizi dedikodu yaparken buluruz. Oysa doğru yanıtları alabilmek için doğru kişiye soru sormamız gerekir. Unutmayın; peşinde olduğunuz rastgele öneriler değil sade, güvenilir ve uzman görüşlerdir. Karşınızdaki kişinin beklentilerinizi doğru anlayabilmesi için sorularınızı bu yönde şekillendirmek de sizin görevinizdir. Genel mi, spesifik mi bilgi istiyorsunuz? Önümüzdeki yıl için önerileriniz mi, yoksa geçen yıl için şikayetleriniz mi var? Beklentileriniz ne kadar odaklı olursa, aldığınız yanıtlar da o kadar net, kapsamlı ve yararlı olacaktır.
Belirsizlikleri ortadan kaldırın: “Göreve bu kişinin getirilmesi beni şaşırttı”, “Tavsiye ettiğiniz tesisler bizim ihtiyaçlarımıza uygun değildi”, “Sizlerden daha çok yardım almayı bekliyordum”. Bu yorumların tümü, muhtemelen çok yararlı olmasına karşın daha fazla açıklamayı gerektirecektir. “Şaşırttı” derken görev değişikliğinden mutsuz olduğunuzu mu, yoksa bunu beklemediğinizi mi kast ediyorsunuz? “Uygun değildi”; tesisin çok küçük, çok büyük ya da yeterince donanımlı olmadığı anlamına mı geliyor? Çalışanlar size yardım etmek için vakit mi ayıramamıştı, yoksa beklentilerinize yeterince yanıt verememiş miydi? Geribildirimleriniz ne kadar belirsiz olursa, o kadar fazla memnuniyetsizlik ile karşı karşıya kalırsınız.
Olumsuz geribildirimi yakınma değil, bir armağan gibi görün: Geribildirimler ender olarak kişiseldir. Geribildirimlerin çoğu yol gösterici ve kullanışlı olabilir. Unutmayın, en temel endişeniz uzun vadeli iş performansınız ve etkinliğiniz olmalıdır. Kimi zaman, en tatsız geribildirimler bile en gerçekçi, en ihtiyaç duyulan ve yararlı önerilere dönüşebilir. Bazı geribildirimler şaşırtıcı, hatta depresif olsa bile bunları görmezden gelerek ya da kullanarak büyük değişimler yaratabilirsiniz.
Tıpkı bir ilaç gibi, geribildirimleri zarar görmüş alanlara uygulayın: Geribildirim talep ederken ve bu önerileri anladığınızdan emin olmaya çalışırken, bunları kişisel hedef ve yönetmeleriniz ışığında analiz edip değerlendirmeye gayret gösterin. Geribildirimde gerçekten ne söylüyorlar? Bu, yerinde bir değerlendirme mi, yoksa önyargılı bir öneri mi? Yoksa siz aşırı hassas mı davranıyorsunuz? Kişi, ne hakkında konuştuğunu biliyor mu? Yaklaşım ya da tavırlarınızı değiştirmeniz gerekecek mi? Eğer değişmeye ihtiyacınız yoksa, size geribildirimde bulunan kişiye nasıl yanıt verebilirsiniz?
Ve tüm bunların yanı sıra unutmamanız gereken temel nokta, geribildirimin sadece alınmakla kalmayın, üzerinde çalışılması gereken bir kavram olduğudur. Bu nedenle geribildirimleri değerlendirin, güncelleyin, değiştirin ve doğrulatın. En önemlisi bir şeyler yapın!