e – learning’i Masaya Yatırdık
Human Resources Dergisi tarafından düzenlenen “Birinci e – learning Zirvesi” 25 Nisan günü İstanbul Polat Renaissance Otel’de gerçekleştirildi. Günümüz iletişim ve bilgi teknolojilerinin sunduğu olanakların en yenilerinden biri olan ve tüm sektörlerden şirketlere sınırsız faydalar sağlayan e – learning kavramının a’dan z’ye masaya yatırıldığı zirvede; Microsoft Türkiye, IBM, enocta, Humanitas ve Xerox gibi sektörlerinde öncü kurumların temsilcileri ile Boğaziçi ve Sakarya Üniversitesi öğretim üyeleri deneyim ve önerilerini katılımcılar ile paylaştı.
Etkin Dağıtım, Xerox, Radyo 92nokta3, Microsoft, IBM, Boğaziçi Üniversitesi, Humanitas ve enocta’nın katkılarıyla gerçekleştirdiğimiz zirvede, e – learning’e yönelmek isteyen firmaların tüm soru, istek ve belirsizlikleri dile getirildi. “Birinci e – learning Zirvesi”nde ayrıca IBM ve Microsoft’un temsilcileri dünyada ve Türkiye’de e – learning’in gelişimi, kurumlara sağladığı faydalar ve dikkat edilmesi gereken noktaları gündeme getirdi. Örnek uygulamaların da katılımcılar ile paylaşıldığı zirvede; Garanti Bankası e – learning Çalışması, IBM Şirket içi Uygulamaları ve Sakarya Üniversitesi e – learning Çalışması’na yer verildi.
e – learning uygulamaları ve gelecekle ilgili öngörüler
Zirve, açılış konuşmasının ardından Microsoft Türkiye’den Fulya Arman’ın gerçekleştirdiği sunumla start aldı. “Dünya ve Türkiye’de e – learning Uygulamaları ve Gelecekle ilgili Öngörüler” başlıklı bir sunum yapan Arman konuşmasında; dünyada ve Türkiye’de e – learning’in gelişimi, e – learning uygulamalarında dikkat edilmesi gereken noktalar ile dünya ve Türkiye’deki örnek uygulamalara değindi.
e – learning’in aslında yıllardır varolan bir kavram olduğunu; ancak son yıllardaki ekonomik krizin e – learning’in önemini artırdığını belirten Arman; konuşmasına e – learning’in maliyet düşürürken yetkinlik artırıcı yönüne değinerek devam etti. ABD ve Avrupa’daki IT eğitimlerinin karşılaştırmasını da yapan Arman; daha sonra e – learning’in 4 temel yapısı olan “içerik, teknoloji, servisler ve İK uygulamaları”na da değindi.
e – öğrenme unsurlarını “eğitim içerikleri, içeriğin yayınlanması ve eğitim yönetim sistemi (LMS) olarak sıralayan Arman; bu konulardaki açıklamalarının ardından dünyadaki başarılı e – learning uygulamalarından örnekler verdi. Arman’ın ilk örneği; ABD’de yerleşmiş ancak 200’den fazla lokasyonda 3 bin 500 çalışanı bulunan Wyndham Otel Zinciri oldu. Arman; müşteri bağımlılığını artırmak için Şubat 2001’de e – learning eğitimleri vermeye başlayan kuruluşta e – öğrenme sayesinde 5 ayda yüzde 329 geri dönüş, seyahat masraflarında yüzde 33 azalma olduğunu ve yıllık tasarrufun 2 milyon dolar olduğunu belirtti.
Arman’ın Türkiye’den verdiği örnekler ise şöyleydi:
• Koç Holding Sanal Kampüs: 14 bin kişi için Temel Finans ve Microsoft office eğitimleri verilen Koç Holding Sanal Kampüs’te İK uygulamaları ile entegrasyon sağlandı.
• Windows XP B – learning: Bayilerin ürünleri tanıyabilmesi için verilen eğitimlerde bir haftada 200 kişi eğitildi. Hosted bir altyapı üzerinden gerçekleştirilen eğitimlerde maliyet ve hız avantajı kazanıldı.
• Başak Hayat Sigorta: Müşteri ile yüzyüze iletişim halinde olan acentaların eğitimleri online olarak veriliyor.
• Pfizer İlaçları: Şirket içi oryantasyon eğitimi online olarak veriliyor.
• Re/max Türkiye: İş başvurusunda eğitim verilmesinin yanısıra İnsankaynakları.com üzerinden 2 bin kişiye tanıtım yapılıyor.
• Ahmet Yesevi Üniversitesi: Internet üzerinden lisans ve lisansüstü eğitim veriliyor.
• Turkcell: Oryantasyon eğitimi ve MS Office eğitimleri için sistem kuruldu.
e – learning’e doğru noktadan başlamak için...
Fulya Arman’ın ardından söz alan IBM Türk Limited Şirketi Eğitim Hizmetleri Bölümü Satış Yöneticisi Bingül Asal ile Sakarya Üniversitesi’nden Doç. Dr. Orhan Torkul; “Bir Eğitim Modeli olarak e – learning” başlıklı bir konuşma yaptı. Asal sunumunda e – learning birleşenleri, kurumlara sağladığı faydalar ve IBM şirket içi uygulamalara değinirken; Torkul da örnek uygulama olarak Sakarya Üniversitesi e – learning çalışmasını anlattı.
Asal konuşmasına, e – learning’e insan kaynakları alanından bakıldığında ortaya çıkan bazı veriler sunarak başladı. 3 – 5 yıl içinde bilgimizin yüzde 50’sinin eski bilgi haline geldiğini ve çalışanların yüzde 44’ünün yetersiz eğitim nedeniyle yeni iş olanakları aramaya başladığını belirten Asal; geçen yıla oranla yüzde 16’lık bir artışla ABD firmalarının yüzde 24’ünün çalışanlarının eğitiminde e – learning kullandığını da sözlerine ekledi. Asal ayrıca yapılan araştırmalarda, şirketlerin “e – learning’i iç eğitimlerinizde kullanarak hangi faydaları elde etmeyi hedefliyorsunuz?” sorusuna yüzde 90 oranında “seyahat harcamaları ve zamandan tasarruf” ve “daha iyi ve uygun eğitim olanağı” yanıtını verdiklerini söyledi.
Başarılı bir e – learning projesinin bileşenlerini “teknoloji, know – how danışmanlık ve içerik” olarak tanımlayan Asal; IBM kurum içi e – learning uygulamalarının ardından e – learning’in kurumlara sağladığı faydalara ilişkin bazı örnekler de verdi. Bazı şirketlerin milyonlarca dolar tasarruf ve zaman kazandığını belirten Asal; IBM’in kendi içinde oluşturduğu ve referanslarında gerçekleştirdiği e – learning projelerinden elde edilen tecrübeye dayanarak e – learning’e nasıl başlanması gerektiğinin adımlarını şöyle sıraladı:
• Eğitim ile çözüm üretilebilecek bir kurumsal problemin bulunması,
• e – learning ile çözümünün yaratılması,
• Yatırımın geri dönüşünün ölçümlenmesi, şirket içinde pazarlamasının yapılması,
• Ödüllerin toplanması,
• Başarılı olunamadığı durumlarda doğru bir başlangıç için birinci adıma dönülmesi,
• Eğitim yapısının değiştirilmesi.
Asal’a göre, hedefe geç ulaşmaya neden olabilecek başlangıç adımları ise şöyle:
• İşe, LMS (Eğitim Yönetim Sistemleri) araştırmakla başlamak,
• Diğer sistemlerle entegre edip, değişiklikler yapmak,
• Üzerine içerik yüklemek,
• Yatırımın geri dönüşünü ölçümlemek.
e – learning: Bir eğitim modeli
Zirvenin bir diğer konuşmacısı olan Sakarya Üniversitesi’nden Doç. Dr. Orhan Torkul ise sunumuna Sakarya Üniversitesi’nde uzaktan öğretim fikirlerinin gelişmesinin öyküsü ile başladı. Literatür araştırmasına 1997 yılında başladıklarını belirten Torkul; daha sonra web’de ilk ara yüzün geliştirildiğini ve IBM’in ön çalışmalarından sonra projenin adımlarının ilerlediğini anlattı. Hedeflerinin Sakarya Üniversitesi’ni uzaktan eğitimde lider üniversite yapmak olduğunu belirten Torkul, pilot proje döneminde 50’şer öğrencisi olan toplam üç sınıf açıldığını, bugün ise 14 sanal sınıfta uzaktan öğretim verdiklerini açıkladı. Bazı derslerde başarı durumunun internet destekli eğitime geçişten sonra arttığına dikkat çeken Torkul, öğrencilerin çoğunun internet destekli öğretim ile ders görmekten memnun olduğunu da sözlerine ekledi.
Örnek uygulama: Garanti Bankası e – learning çalışması
“Kurumsal Uzaktan Eğitime Geçiş Adımları” başlıklı bir sunum yapan Humanitas’tan Ayşe Çelikyılmaz, Erkan Dündar ve Sena Erten ise konuşmalarında; e – learning’e geçişte kurum ihtiyaç ve gereklerini saptama ve e – learning’e geçişte kurum stratejisini belirleme konularına değinirken örnek uygulama olarak da Garanti Bankası e – learning çalışmasını anlattı.
Uzaktan eğitim çalışmalarının 3 yıldır Garanti Bankası intranetinde gerçekleştirilen eğitim faaliyetleriyle sürdüğünü belirten konuşmacılar, bu alandaki ilk çalışmaların kullanıcı kitlesiyle e – learning’i tanıştırmak olduğunu belirtti. Konuşmacılar bu aşamada; eğitim materyalleri ve eğitim kataloglarının bankanın intranetine yerleştirildiğini, sertifikasyon programlarına ait bilgilerin yine intranettten duyrulduğunu, sınav sonuçlarının online olarak bankanın intranetinden yayınlanmaya başladığını ve şubelere “10 Parmak Klavye” Eğitimi Programı’nın yüklendiğini anlattı. Bu sürecin ardından Garanti Bankası kullanıcılarının web tabanlı eğitime hazırlanmış olduğunu belirten konuşmacılar, know – how edinildiğini, üst düzey yönetim desteği sağlandığını, e - learning yaklaşımı belirlendiğini ve e – learning ürünlerinin incelendiğini de dile getirdi. İlk aşamada asenkron yapıda eğitime karar verilerek üyelik sistemiyle çalışan bir platform satın alındığını anlatan konuşmacılar, ilk eğitim modüllerinin 2 bin kişiye uygulandığını ve bu sayede ilk tepkilerin, engellerin ve maliyet avantajlarının görüldüğünü sözlerine ekledi.
A’den z’ye kurumsal uzaktan eğitim
Dergimizin yazarlarından olan enocta’dan Ahmet Murat Hançer de zirve konuşmacılarından biriydi. Zirvede “Senkron ve Asenkron Demolar” başlıklı bir sunum yapan Hançer konuşmasında; kurumsal uzaktan eğitimin kazandıracakları, kurumsal uzaktan eğitimi kurum içinde tanıtma, kurumsal uzaktan eğitimi kurum içinde tutundurma ve kurumsal uzaktan eğitim yatırımlarında geri dönüş başlıklarına değindi.
Kurumsal e – learning yapılanmasını “Eğitim Yönetim Sistemleri (LMS), Ölçme ve Değerlendirme Sistemi ve Sanal Sınıf Yazılımı” olarak sıralayan Hançer; kurumsal uzaktan eğitimin kazandıracaklarını şu 4 başlık altında topladı:
• Maliyet – Gider azaltıcı
• Rekabet – Rekabet avantajı
• Destek – Merkezi destek imkanı
• Performans – Performans geliştirici
Kurumsal uzaktan eğitim yapılanmasında çalışanlar, yöneticiler ve eğitimcilerin belli rollerinin olması gerektiğini belirten Hançer; çalışanların istekli ve motive, eğitim sisteminin sürekli kullanıcısı ve sistemi sahiplenici olması gerektiğini belirtti. Yöneticilerin de eğitim sisteminin sürekli kullanıcısı, çalışanları motive edici ve sürekli öğrenen kurum kültürü oluşması konusunda destekleyici olması gerektiğini belirten Hançer eğitmenlerin rollerini de şöyle sıraladı: Sistemin en kilit oyuncusu, içerik sağlayıcı, eğitim alan kişileri takip ve kontrol edici ve sistemi yönetici... Yapının kurum içinde tutundurulması için çalışanların öneri ve eleştirilerde bulunması ve aktif bir katılımcı olması gerektiğini de belirten Hançer bu noktada yöneticilerin de sürekli motivasyonu sağlayarak çalışanlara zaman tanımasının çok önemli olduğunu belirtti. Hançer’e göre yapının kurum içinde tutundurulabilmesi için eğitmenlerin de en iyi içerik için gerekli katkıyı sağlaması, çalışanlardan gelen istek ve önerileri değerlendirmesi ve sistemin sürekliliği için destek vermesi gerekiyor.
İçerik oluştururken dikkat!
Boğaziçi Üniversite Eğitim Teknolojileri Bölüm Başkanı Doç. Dr. Yavuz Akpınar zirvede “e – learning’e Geçişte Ders İçerikleri” başlıklı bir sunum yaparak e – learning’e geçişte ders içerikleri kullanma ve kurum içinde ders içerikleri üretimini anlattı.
Ders içerikleri konusunda herzaman ciddi sorunlar yaşandığını anlatarak sözlerine başlayan Akpınar, insanlararası iletişimin başarılı olabilmesi için ara yüzün iletileri anlaşılır şekilde transfer etmesi gerektiğini vurguladı. e – learning’e yapılan yatırımın boşa çıkmaması için içeriğin düzenlenmesi ve iletişiminde bazı ilkelere dikkat edilmesi gerektiğini belirten Akpınar bu ilkeleri şöyle sıraladı:
• Algı düzeyine uygun malzeme kullanmak,
• Bilgi organizasyonu ve belleğe yardımcı araçlardan yararlanmak,
• Önceki bilgiler, yeni bilgi ve önceki bilgi ilişkisini dikkate almak,
• Öğrenciyi zihinsel olarak aktif hale getirmek,
• Öğrenciyi meraklandıran, bir üst düzeyde meydan okuyan, ortam kontrolü veren, eğlendirici noktalardan yararlanmak,
• Önceki öğrenmelerden yararlanmak,
• Öğrenme etkinliklerini sosyal bağlam içinde düzenlemek.
Akpınar konuşmasında hangi bilginin nasıl bir yöntemle gönderilmesi gerektiği konusuna da değindi. Buna göre;
• Yönetsel bilgi; öncelikli olarak şekil ve canlandırmalarla desteklenmiş metin biçiminde,
• Bütünleşmeyle ilgili bilgiler; resimlerle desteklenen metinlerle,
• Problem çözmeye yönelik bilgiler; metinle desteklenmiş benzeşimlerle,
• Hatırlama – tanımaya yönelik bilgiler resim ve benzeşimlerle,
• Ayrıntılar içeren bilgiler ise video ve resimlerle desteklenmiş metinlerle ifade edilmeli.
Dokümanın değişen tanımı
Zirvenin son konuşmacısı Xerox Yazılım Çözümleri Uzmanı Nevcihan Matur oldu. Matur; “Uzaktan Eğitim ve Dokümantasyon Çözümleri” başlığı altında eğitim sektöründeki değişimleri, dokümanın eğitimdeki rolü ve önemini ve eğitim kurumu referanslarını anlattı.
Matur sunumuna dokümanlar konusunda bazı verilere değinerek başladı. Bilginin yüzde 46’lık bölümünün elektronik ve kağıt dokümanlar üzerinde olduğunu belirten Matur, dosyalanan dökümanların yüzde 25’inin kaybolduğunu, çalışanların zamanının yüzde 35’inin ise dokümanlarla harcandığını dile getirdi. Bu nedenle kurumların artık Bilgi Paylaşımı ve web tabanlı dokümanlara önem vermesi gerektiğini belirten Matur; uzaktan eğitim destek çözümlerinde neler bulunması gerektiğini de sıraladı. Matur’a göre bunlardan bazıları arasında; ihtiyaça göre değişebilen farklı özelliklerde ofis çözümleri, hızlı tarama ve imaj üzerinde işlem yapabilme çözümleri, web üzerinde saklanacak standandart formatlara çevrim, orijinal görüntüye yakın çözünürlükte dijital imaj ve ofis otomasyonunun sağlanması yer alıyor.
Asal’a göre web tabanlı bilgi paylaşımı çözümleri ile gerçekleşmesi gereken noktalar ise şöyle: Ortak çalışma havuzları yaratılması, güçlü arama motoru ve bilgiye hızlı erişim söz konusu olmalı, her türlü formatta bilgiyi depolayabilme özelliği, hiyerarşik ve kategorize edilmiş bilgi sunucularının sağlanması ve güvenlik ve tek kaynak olarak saklama...
Konuyla ilgili iki başarı öyküsünü de anlatan Asal, Xerox Eğitim Doküman Ağı referansları arasında yer alan Washington University ve Harp Akademileri’nde kullanılan teknolojilere değindi. Washington University Teknoloji Merkezi’nde bir destek çözümü gerçekleştirdiklerini belirten Asal, ders notları ve yardımcı kaynakların dijitale geçirildiğini, daha sonra akademik personel ve öğrencilerin haklar mertebesinde bu dokümanlara eriştiklerini anlattı. Asal; bu sayede bir profesör’ün ders notları tarandığında belli dönemlerdeki ders notları için bir web koleksiyonu açıldığını, bu koleksiyon altına haftalık ders notları ve kaynakların taranarak eklendiğini ve bu dersi alan öğrencilerin erişebileceği bir dizin olmasının sağlandığını dile getirdi. Asal, Harp Akademileri’nde ise intranet ve internette koşan ve tüm silahlı kuvvetlerine hizmet veren bir Elektronik Kütüphane yaratıldığını, 20 bin sayfanın atılmış olduğu sürekli bilgi girişi ile büyüyen canlı bir doküman havuzu oluşturulduğunu de anlattı.