Doğru çalışanları seçmek


Bir şirketi mükemmel yapan nedir? “Good to Great” adlı kitabın yazarı Jim Collins kitabında konuyla ilgili olarak şunları söylüyor: “Başarılı olmak için önce geminize doğru yolcuları alıp, yanlışları limanda bırakmayı öğrenin. İşiniz bununla da bitmiyor, doğru kişilerin doğru yerlerde oturmasını da sağlamak zorundasınız. Sizin en değerli varlığınız çalışanlarınız değil, doğru çalışanlarınızdır.” Doğru çalışanlar organizasyonunuza tamamen uyum sağlayan ve hedeflerinizi gerçekleştirmenize yardım eden kişilerdir.

Belki de şu anda bu konunun sizin için önemsiz olduğunu düşünüyorsunuz, özellikle de işlerin henüz çok başındaysanız. Oysa bu asla görmezlikten gelmemeniz gereken bir konu. Bir çok şirket şu klasik hataya düşmüştür: Biri ‘harika’ bir fikir bulur ve onu bir arkadaşıyla paylaşır. O arkadaşın da tam bu fikre uygun teknolojileri gerçekleştirebilecek uzman bir arkadaşı vardır. Derken o arkadaş işe alınır ve işe başlanır. Aradan altı ay geçtikten sonra işlerin hiç de en başında planlandığı gibi gerçekleşmediği görülür. Herkesin şirketin gidişatı ile ilgili ayrı bir görüşü vardır; ama asıl hedef yok olmuş, hayaller suya düşmüştür.

Peki ‘doğru insan’ kimdir? Onu geminize nasıl alabilirsiniz? Geminize doğru kişileri almak için özenle hazırlamanız gereken üç önemli süreç var: iş tanımları, mülakat süreci, ekip tasarımı.

Öğretilmeyen yetkinliklerinizi tanımlayın

Dilerseniz ilk olarak görev tanımları ile başlayalım. Görev tanımlarınızı oluştururken hangi kaynaklardan yararlandınız? Rakiplerin web sitelerinden mi? İnsan Kaynakları sitelerinden mi? Şirketlerin büyük bölümü görev tanımı konusuna çok az zaman harcar. Genelde görevler bir takım yetenek ve tecrübelerin bir araya gelmesi ile tanımlanır ve adaylar da bunlara sahip olup olmamalarına bakılarak işe alınır. O halde neden hala yüksek iş gücü devir oranı ve düşük performans sorunlarının önüne geçemiyoruz?

Gerçek şu ki, bir iş her ne kadar bir takım yetkinlik ve deneyimleri gerektiriyor olursa olsun, aslında o göreve başlayacak kişinin aynı zamanda bazı davranış, yetenek, güdü ve iletişim becerilerini de sahip olması şart. Bunları ‘öğretilemeyen’ yetkinlikler olarak adlandırabiliriz. Başka bir deyişle her görevin bir kişiliği vardır ve doğru insanları işe almak için ilk yapmanız gereken görevlerin kişiliğini tanımlamak olmalıdır.

İş tanımlarını geliştirirken, önce adayın bugün ve gelecekte hangi yetenek ve deneyimlere sahip olmasa gerektiğini düşünün. Daha sonra da bu kritik bileşenleri öğretilemez olarak adlandırın. Ekipleriniz arasında çeşitlilik yaratmanız gerektiğini hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın. Detaycı çalışanlar ile büyük resimciler arasındaki dengeyi kurmayı bilin.

Mülakat sürecini uzmanlara bırakın

Doğru kişileri seçmek için yapmanız gereken ikinci şey, sağlam bir mülakat süreci oluşturmak olmalıdır. Şirketlere yön veren genellikle kurucularının sahip olduğu bir tutku veya farklı bir düşüncedir. Ama bu kişiler genellikle mülakat konusunda uzman değildirler. Bu yüzden işe alım sürecini bir uzmana bırakmak geminize doğru yolcuları almak için oldukça önemli.

İyi bir mülakat süreci davranışsal sorgulamaları da bünyesinde barındırır. Bu aslında adayın geçmiş ve şu anki performansına bakılarak geleceğe ait çıkarımlar yapmaya yönelik bir yöntemdir. Bugünün pazar koşullarında birçok aday zamanla birer “mülakat uzmanı” haline dönüştüğü için size tam da duymak istediklerinizi söyleyeceklerdir. Bu yüzden farklı bir şeyler yapmamanız halinde yanılgıya düşmeniz olasıdır.

Yönetici kadroları birer ödül değildir

Geminize doğru kişileri aldıktan sonra yapmanız gereken tek bir şey kalıyor. O da bu kişileri doğru yerlere oturtmak; yani ekibinizi doğru bir şekilde tasarlamak… Şu gerçeği hiçbir zaman unutmayın ki her birimiz şartlara uyum sağlama yeteneğine sahibiz. Ama her ne kadar uyum sağlasak da zamanımızın yüzde 99’unu asıl olduğumuz gibi geçiriyoruz. Bu yüzden her bir çalışan üzerinde bir ayrıntılı çalışmalar yapın ve kimin hangi göreve en fazla uyacağını tespit edin.

Ve yönetici kadrolarınızı asla bir ödüllendirme mekanizması olarak kullanmayın. Çünkü yönetici rolünün ancak o karaktere sahip olan kişilere verilmesi gerekir. Ancak bu kuralları sağladığınız takdirde çalışanlarınızı motive edebilir, bağlılığını sağlayabilir ve performanslarınızı artırabilirsiniz.



Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)